Suudi Arabistan’ın kurucusu Muhammed bin Suud, İmam olarak adlandırılan ilk kişiyken, devletin üçüncü kurucusu, kral olarak adlandırılan ilk kişi oldu. Beşinci Kral’a Hadimu’l Haremeyn-i Şerifeyn unvanı verildi
Onlarca yıl boyunca Suudi Arabistan’da kraliyet ailesi ile hükümdara çeşitli isim ve unvanlar verildi. Ülkenin kuruluşundan bu yana devlet yöneticilerine sırasıyla şu isimlerin verildiği biliniyor: İmam, Emir, Necd Sultanı, Kral ve son olarak da Hadimu’l Haremeyn-i Şerifeyn (İki Kutsal Harem’in yani Kabe ve Mescid-i Nebevi’nin Hizmetkârı).
Merhum tarihçi Abdurrahman bin Süleyman er-Ruveyşid, Suud ailesinin hükümdarına verilen unvanlar ve veriliş nedenleri hakkında detaylı çalışmalar yapmış ve bunları 2007 yılında Dar eş-Şibl Yayıncılık ve Dağıtım tarafından basılan “Suudi Arabistan Bayrağı’nın Tarihi” isimli kitabında toplamıştı. Ruveyşid, Suudi Kraliyet ailesindeki hükümdar unvanlarının çeşitli yöntemlerle verildiğini ifade etti. Kitaba göre ilk dönemlerde, yaygın uygulamanın hükümdarların yalnızca ismi veya künyesi kullanılıyordu. Bunun yaygın bir kullanım olduğuna işaret eden merhum tarihçi Emir unvanının da kullanıldığına dikkat çekiyor. Suudi Arabistan’da ilk devlet döneminden bu yana yöneticiye verilen siyasi unvanın ‘İmam’ olduğunu belirten Ruveyşid, bu unvanın hükümdarın hem dini hem de siyasi liderliğini bir araya getirdiğini ifade ediyor.
Kral Abdulaziz’in üçüncü devletin kurulmasının ardından krala olan biatını kabul etmesinin ardından hükümdarın resmi unvanının ‘Kral’ olduğunu ifade eden Tarihçi Ruveyşid, öncesinde kullanılan unvanların şu şekilde olduğunu belirtti: Necd Emiri, Necd Sultanı, Hicaz Kralı, Necd Bölgesi Sultanı, Hicaz ve Necd Kral ve ülkenin dört bir yönden birleşmesinin ardından Suudi Arabistan Krallığı Kralı.
Melik (Kral)
Bununla birlikte Kral Abdulaziz, “Biz Âl-i Suud hanedanı, kraliyet değiliz ancak elçileriz” derdi. Araştırmacı, büyük unvanların Kral Abdulaziz’in oğulları tarafından benimsendiğine dikkat çekti. Suud Kralı, bunun dışında bir unvan eklenmesiyle ilgili herhangi bir açıklama veya kararname yayınlamadı. Krala bağlılık yemininden sonra Kral Faysal, Melik (kral) unvanı onuruna bir tören düzenledi. Hatiplerin kendisi için (Azamet Sahibi) Majesteleri ifadesini kullandıklarını işittiğinde ayağa kalkarak samimiyetleri ve sadakatleri için onlara teşekkür etti. Azamet ve büyüklüğün yalnızca Yüce Allah'a ait olduğunu ifade eden Kral Faysal, bu isimle ilgili memnuniyetsizliğini dile getirdi.
Emiru’l Mü’minin, Emiru’l Umera
Kral Abdulaziz’den bahsedilirken Arap toplumunda yaygın olarak bilinen Emir unvanı kullanılırdı. Ruveyşid’e göre Emir unvanının verilmesinin nedeni, emir verip emrine itaat edilmesiydi. Emir kelimesi, Emiru’l Mü’minin, Emiru’l Umera ve Necd Emiri gibi kullanıldığı tamlamaya göre çeşitli anlamlara gelen ifadedir.
Emiru’l Mü’minin yani Mü’minlerin emiri unvanı, İslâm tarihinde Hz. Ömer’den itibaren devlet başkanlarına verilen unvandı.
Emiru’l Umera sıfatı ise bazı İslâm devletlerinde çeşitli idarî yetkilere sahip kumandanlara verilen unvan.
Emir
Emir İslam devlet hukukuna göre üç kişilik bir topluluğun lideri olabilirken, bir grup insan veya il veya köyün yöneticisi de olabilir.
Ruveyşid, Emir ifadesiyle ilgili olarak ise özellikle kraliyet ailesi geleneklerine göre kraliyet unvanı olarak kullanıldığını ifade etti. Kraliyet soyundan gelen tüm erkekler için kullanıldığına dikkat çekti. Hatta kraliyet ailesine mensup olmasalar dahi kralların ve prenslerin eşlerinin de ‘Prenses’ olarak anıldığını belirtti. Bu unvan resmi yazışmalarda ve kraliyet kararnamelerinde kullanılıyor.
Hadimu’l Haremeyn-i Şerifeyn
Abdurrahman bin Süleyman er-Ruveyşid, Suud ailesinin hükümdarına verilen üçüncü bir unvan daha var. Bu unvan, Suudi hükümdarının Hac ibadetini yapmak üzere kutsal yerlere gelenlere gösterdiği özel ilgiden türetilmiş bir unvan. Ayrıca bu unvan, kutsal mekanların sorumluluklarını yerine getirme ve misyonlarını ifalarının sürekliliğini koruyan tüm iş ve hizmetlerini yerine getirme sorumluluğundan kaynaklanıyor. Bu unvan, Hadimu’l Haremeyn-i Şerifeyn’dir.
İslâmiyet’in iki mukaddes şehri olan ve bu sebeple Haremeyn diye anılan Mekke/Kabe ve Medine’nin/Mescid-i Nebevi’nin hizmetkârı anlamındaki bu unvanı ilk kullanan hükümdar Eyyûbî hânedanının kurucusu Selâhaddîn-i Eyyûbî. Daha sonra Memlük sultanları da hâdimu’l-Haremeyn sıfatını benimsemişlerdir. Osmanlılar’ın Suriye ve Mısır’ı ele geçirmesinden sonra hâdimu’l-Haremeyn unvanı 1517 yılında Yavuz Sultan Selim’den itibaren Osmanlı padişahları için kullanılmaya başlanmıştı. 3 Mart 1924 tarihinde hilâfetin ilgasıyla birlikte bu unvan da ortadan kalkmıştı.
Unvanın yeniden kullanımı, 1987 yılında Medine'de bir halk toplantısında beşinci kral olan Kral Fahd bin Abdulaziz'in yaptığı duyuru ile ilan edildi. Kral Fahd, bu unvanın en sevdiği unvan olduğunu söyledi. Bu unvan, İki Kutsal Harem’in kutsallığıyla olan bağlantısı nedeniyle kullanılmaya başlandı. Kral Fahd resmi olarak bu unvanla anıldı. Bu unvan, kardeşi ve halefi Kral Abdullah bin Abdulaziz, ardından Kral Selman bin Abdulaziz tarafından kabul edilip, memnuniyetle karşılandı. Unvan Kraliyet ailesinin alçakgönüllülüğünü, inancını, İki Kutsal Harem’e bağlılığını, hizmet etmekten duyduğunu onur ve gururu gösteriyor.
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan’ın küresel futbol sahnesinde önemli bir merkez hâline geldiğini söyledi. Son yıllarda yaşanan farklı ve hızlı dönüşümün, uluslararası düzeyde etkili bir varlık ortaya çıkardığını belirten Infantino, Suudi Arabistan'da dünyanın önde gelen futbol yıldızlarını bünyesinde barındıran küresel nitelikte bir yerel lig oluştuğunu ifade etti. Infantino, söz konusu ligin dünyadaki en iyi üç lig arasına girme yolunda ilerlediğini kaydetti.
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan liginin dünyanın en iyi üç liginden biri olma yolunda ilerlediğini iddia etti. (Şarku’l Avsat)
Infantino, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Suudi Arabistan Milli Takımı’nın 2022 Dünya Kupası’nda Arjantin karşısında elde ettiği çarpıcı sürprizin ardından, 2026 Dünya Kupası’nda da İspanya karşısında benzer bir başarıyı tekrarlayabilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi. Infantino, Suudi futbolunun yalnızca A Milli Takım düzeyinde değil, alt yaş grupları seviyesinde de dikkat çekici bir gelişim gösterdiğini vurguladı. Aynı zamanda ülkedeki kadın futbolunun da, son yıllarda futbol otoritelerinin bu alana verdiği ilgi sayesinde daha güçlü bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu ifade etti.
Öte yandan Infantino, Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olmasının kendisine kişisel bir mutluluk verdiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın misafirperver bir ülke olduğunu, köklü bir kültüre, zengin bir mutfağa ve özgün bir halka sahip bulunduğunu, tüm bu unsurların büyük futbol organizasyonunun başarısına katkı sağlayacağını dile getirdi.
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan milli takımının Dünya Kupası'ndaki sürprizlerini tekrarlayabilecek kapasitede olduğunu söyledi. (Şarku’l Avsat)
* Son yıllarda Suudi Arabistan'daki spor hareketinin, özellikle Ronaldo ve Benzema gibi büyük yıldızların transferiyle birlikte, küresel futbol haritası üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugün Suudi Arabistan, Cristiano Ronaldo ve daha birçok yıldızın varlığıyla modern futbolun güçlü bir merkezi haline geldi. Ancak sadece yıldız transferlerini değil, yerel futbolun ve Suudi Arabistan Milli Takımı’nın gücünü de unutmamak gerekiyor. Son Dünya Kupası’nda Arjantin’e karşı alınan zafer de bunun önemli bir göstergesi. Tüm bunlar, Suudi Arabistan’ı küresel futbol arenasında etkili bir güç haline getirdi ve bu son derece olumlu bir gelişme. Dünyanın her yerinde futbola ihtiyaç var ve ben Suudi futbolunun büyümeye devam etmesini, her geçen gün daha da iyi hale gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum.
Suudi Arabistan'da düzenlenecek 2034 Dünya Kupası, tüm dünyanın konuşacağı bir turnuva olacak. (Şarku’l Avsat)
* Sizce Suudi Arabistan Milli Takımı, 2026 Dünya Kupası'nda elde ettiği başarıyı İspanya'ya karşı tekrarlayabilecek mi?
Bu gerçekten ilginç bir soru. Bence her şey mümkün. Elbette grup zorlu, ancak Suudi Arabistan, herhangi bir rakibi yenebileceğini gösterdi. Bu nedenle taraftarlar, oldukça heyecanlı ve çekişmeli bir mücadele izlemeyi bekleyebilir.
* Suudi Arabistan Ligi'ni bugün dünya genelindeki en iyi liglerle kıyasladığınızda hangi seviyede görüyorsunuz?
Bugün geldiğimiz nokta, Suudi Arabistan Ligi’nin dünyanın en iyi üç ligi arasında yer alma yolunda olduğunu söylememizi sağlıyor. Bu hedefler yüksek, ama kesinlikle mümkün. Taraftarların coşkusunu görüyoruz, modern futbol stadyumlarını görüyoruz. Ayrıca 2034 Dünya Kupası ve Asya Kupası hazırlıkları kapsamında inşa edilen yeni altyapıyı da gözlemliyoruz. Çok sayıda oyuncu Suudi Arabistan’da oynamak için geliyor.
Genç yeteneklerin gelişimini ve Suudi Arabistan Ümit Milli Takımı’nın her geçen gün güçlendiğini görüyoruz. Ülkedeki futbol kültürü zaten oldukça güçlü. Bu nedenle lig büyüyor ve etkisi artıyor; sadece Suudi Arabistan’da değil, Avrupa, Amerika ve Asya’da da varlığı hissediliyor. Herkes Suudi Arabistan Ligi’nden söz ediyor. Bu durum, dünyanın pek çok diğer ligi için geçerli değil. Lig sürekli gelişiyor ve giderek daha iyi hâle geliyor.
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 2034 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak üzere hazırlanan sözleşmeyi imzalarken (Şarku’l Avsat)
* Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
FIFA’nın, Suudi Arabistan’a 2034 Dünya Kupası’nı verme kararını geçen yıl oybirliğiyle almış olmasından dolayı çok mutluyum. Bu karar, tüm futbol dünyasının Suudi Arabistan’da Dünya Kupası düzenlenmesini onayladığı anlamına geliyor. Bu organizasyon, Suudi Arabistan’ı tamamen yeni bir seviyeye taşıyacak ve elbette hem ülkedeki topluma hem de Suudi Arabistan’ın uluslararası imajına güçlü bir etki yapacak.
Suudi Arabistan, misafirperver bir ülke, köklü bir kültüre, zengin bir mutfağa ve özel bir halka sahip. Dünya, Suudileri tanımak ve Suudi misafirperverliğini deneyimlemek istiyor; işte bu tam olarak gerçekleşecek. Ülkenin şimdi hazırlık için sekiz yılı var ve yapılacak çok iş bulunuyor. Ancak Suudi Arabistan kesinlikle dünyanın gelişine hazır olacak ve dünya 2034’te Suudi Arabistan’da bulunmaktan büyük keyif alacak.
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinin açıklandığı törende (Şarku’l Avsat)
* Suudi Arabistan’ın, uluslararası büyük spor organizasyonlarına ev sahipliği yapması ve yıldız oyuncuları çekmesiyle yaşadığı büyük dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu, Suudi Arabistan’da birkaç yıldır devam eden gerçek bir dönüşüm. Ülke, sadece futbolda değil, sürekli olarak farklı spor etkinliklerine ev sahipliği yapıyor; bunlar arasında boks, tenis ve çok sayıda diğer organizasyonlar yer alıyor. Bu etkinlikler yalnızca Suudiler, Ortadoğu veya Arap dünyası tarafından değil, tüm dünya tarafından takip ediliyor.
Bu durum, Suudi Arabistan gibi büyük bir ülkenin sadece bölgesel değil, küresel çapta ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, Suudi Arabistan’ın tarihi bir adım attığını düşünüyorum. Bu vizyon, elbette Kral Selman, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve onların ekibi tarafından şekillendirildi. Amaç, ülkeyi dünyaya açmak ve Suudi Arabistan’ı sadece politik ve ekonomik alanda değil, spor alanında da istikrarlı ve etkili bir konuma taşımak.
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan'da kadın futbolunun gelişimini övdü. (AFP)
* Suudi Arabistan kadın futbolunun son dönemde elde ettiği başarıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu durumdan gerçekten çok mutluyum ve bence insanlar bu konuyu yeterince konuşmuyor. Suudi Arabistan’ın kadınlar futbol ligi kurma kararı çok önemli bir adım. İki yıl önce Suudi Arabistan Kadınlar Ligi maçlarından birine bizzat katıldım; maçta 4 bin kişi vardı. Maç çok iyiydi ve milli takım artık uluslararası maçlara katılabilecek düzeyde. Takım, sadece birkaç yıl önce dördüncü maçını oynuyordu ve o zamandan bu yana 40’tan fazla karşılaşma yaptı. Şu anda, sanırım, FIFA sıralamasında 161. sırada yer alıyor ve sürekli yükseliyor.
Dünyanın, Suudi Arabistan gibi bir ülkenin kadın futboluna ev sahipliği yapmasının ne kadar büyük bir etki yarattığını fark edip etmediğini bilmiyorum. Bu çok önemli, cesur bir adım ve Suudi Arabistan Futbol Federasyonu ile ülke için büyük bir kazanım. Kadın futbolu Suudi Arabistan’da daha da büyüme potansiyeline sahip. FIFA olarak biz de bu ülkede kadın futbolu turnuvaları ve etkinlikleri düzenlemeyi arzu ediyoruz.
* Suudi Arabistan Milli Takımı’nın maçlarını izlediniz; taraftarlar ve stadyum atmosferi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Muhteşem. Gerçekten muhteşem ve olağanüstü bir atmosfer vardı. Suudi Arabistan, köklü bir futbol kültürüne sahip ve bu yeni bir durum değil; yılların birikimi sonucu oluşmuş bir gelişim. Milli takım ve kulüp maçlarında taraftarları izlediğinizde, 90 dakika boyunca tezahürat yaptıklarını ve coşkuyla maçı takip ettiklerini görüyorsunuz.
* Suudi Arabistan Kalkınma Fonu, FIFA aracılığıyla stadyumların geliştirilmesi için 1 milyar dolara kadar kredi sağlayacak. Hangi ülkeler bu girişimden yararlanacak ve koşullar neler olacak?
Elbette birçok ülke bu destekten faydalanacak. Lübnan, senin bir Lübnanlı gazeteci olman vesilesiyle özel bir örnek; kesinlikle modern, gelişmiş ve yüksek standartlarda yeni bir stadyuma sahip olmalı. Bu, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’a verdiğim bir söz. Bu destek, Suudi Arabistan Kalkınma Fonu veya başka bir proje aracılığıyla olabilir, detayları daha sonra göreceğiz.
Dünya genelinde birçok ülke, bir stadyuma bile sahip değil. Sadece Afrika’da 20’den fazla ülke milli takım maçlarını kendi topraklarında oynayamıyor. Lübnan, Asya’da kendi sahasında maç oynayamayan ülkelerden biri; başka ülkeler de benzer sorunlar yaşıyor.
FIFA Başkanı olarak benim hedefim, her ülkede en az bir stadyumun uluslararası maçlara ev sahipliği yapabilmesini sağlamak. İşte bunu başarmak istiyoruz ve Suudi Arabistan Kalkınma Fonu ile doğru ortaklığı bulduk. Bu bir kredi; yani geri ödeyeceğiz, ancak bu, stadyum inşasına yatırım yapmamıza imkân tanıyor. Toplamda 1 milyar dolara kadar yatırım yapılacak ve düzenlemeler ile rehberler gelecek yıl başında ilan edilecek.
FIFA’nın önceliği, maçlarını kendi sahasında oynayamayan ülkelere yönelmek olacak. Bu sayede her ülkenin çocukları ve halkı, kahramanlarını kendi ülkelerinde futbol oynarken izleyebilecek. Bu çok özel bir durum ve futbolun gelişimi üzerinde büyük bir etki yaratacak.
FIFA Başkanı Gianni Infantino, dünyanın Suudi Arabistan'da düzenlenecek 2034 Dünya Kupası'nı keyifle izleyeceğine inanıyor. (Reuters)
* Bu projeden yararlanacak ülkelerin yerine getirmesi gereken koşullar neler? FIFA’ya araziyi mi tahsis etmeleri gerekiyor?
Evet. Biz stadyumun inşasını finanse edeceğiz. Tek ihtiyacımız olan arazi. Arazi ücretsiz olarak sağlanmalı. Ayrıca stadyuma ulaşım yolları, su ve elektrik bağlantıları da temin edilmeli. Geri kalan her şeyi biz sağlayacağız. Böylece her ülkede bir futbol mücevheri yaratacağız.
* Gianni Infantino’nun kaç pasaportu var ve Lübnan pasaportu sizin için ne ifade ediyor?
(Gülerek) Birkaç pasaportum var; Lübnan, İtalya ve İsviçre. Lübnan pasaportu benim için kalben Lübnanlı olmak demek. En önemli husus bu.
* Bu röportajın sonunda Arap dünyasındaki futbolseverlere bir mesajınız var mı?
Arapçam çok iyi değil… “Ben Lübnanlıyım, biraz Arapça konuşuyorum, mutlu bir yıl dilerim.” Başka ne söylememi istersiniz?
* İngilizce olarak Arap dünyasındaki futbolseverlere bir mesaj verebilir misiniz?
Tabii. Belki Arap taraftarların farkında olmadığı bir konu var: Gelecek yıl Dünya Kupası’na 7 Arap ülkesi katılacak. Bu, şimdiye kadar bir dil açısından en yüksek sayı. Irak’ın da katılma şansı hâlâ var; eğer katılırsa, Arapça konuşan ülke sayısı 8 olacak. Bu da demek oluyor ki, Dünya Kupası’nda Arapça konuşulacak. Arapça, gelecek yıl Kuzey Amerika’da en çok konuşulan dillerden biri olacak. Bunu dört gözle bekliyorum; çünkü Araplar oyuna eşsiz bir tutku getiriyor. Çok teşekkür ederim. Beni takip edin, ben Gianni Infantino.
Faysal bin Ferhan ve Safadi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldılarhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5221970-faysal-bin-ferhan-ve-safadi-b%C3%B6lgesel-ve-uluslararas%C4%B1-geli%C5%9Fmeleri-ele-ald%C4%B1lar
Faysal bin Ferhan ve Safadi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldılar
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Ayman Safadi, resmi bir ziyaret için Riyad'a geldi.
Riyad'daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı'na varışında, kendisini Dışişleri Bakan Yardımcısı Mühendis Velid bin Abdulkerim el-Hureyci karşıladı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Riyad'a gelişi sırasında kendisini karşılarken (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Riyad'a gelişi sırasında kendisini karşılarken (SPA)Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün Riyad'da Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler İşleri Bakanı Ayman Safadi'yi kabul etti.
Görüşmede, iki ülke arasındaki kardeşlik ve tarihi ilişkiler gözden geçirildi ve çeşitli alanlarda ortak iş birliğini geliştirme fırsatları ele alındı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşıyla yaptığı görüşme sırasında (SPA)
Bölgesel ve uluslararası alandaki son gelişmeler ve bunlara ilişkin çabaların koordinasyonu da görüşüldü.
Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Birinci Sınıf Kurucu Nişanı'nı takdim ettihttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5221912-suudi-arabistan-savunma-bakan%C4%B1-pakistan-ordusu-ba%C5%9Fkomutan%C4%B1na-birinci-s%C4%B1n%C4%B1f-kurucu
Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Birinci Sınıf Kurucu Nişanı'nı takdim etti
Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Kurucu Nişanı verdi, (SPA)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bin Abdulaziz, Pakistan Ordusu Başkomutanı Mareşal Asim Munir'e, Kral Selman bin Abdulaziz'in emri doğrultusunda, dostluk ve ortak iş birliği bağlarını pekiştirme ve güçlendirme, ayrıca Suudi Arabistan-Pakistan ilişkilerini geliştirme konusundaki seçkin çabaları nedeniyle Birinci Sınıf Kral Abdulaziz Madalyası'nı takdim etti. Bu tören, Suudi Savunma Bakanı'nın dün Riyad'daki makamında Pakistan Ordusu Başkomutanını kabulü sırasında gerçekleşti.
Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Kurucu Nişanı verdi, (SPA)
Prens Halid bin Selman, Mareşal Asim Munir'i, Pakistan Ordusu Başkomutanlığına atanması nedeniyle tebrik ederek başarılar diledi.
Görüşmede, Suudi Arabistan-Pakistan arasındaki tarihi ilişkiler, iki kardeş ülke arasındaki savunma alanındaki stratejik iş birliği gözden geçirildi ve uluslararası barış ve güvenliğin temellerinin atılması çabalarının yanı sıra ortak ilgi alanlarına giren diğer konular ele alındı.
Toplantıya Savunma Bakan Yardımcısı Prens Abdulrahman bin Muhammed bin Ayyaf, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Feyyad bin Hamid el-Ruveyli, Savunma Bakanı İstihbarat İşleri Danışmanı Hişam bin Abdulaziz bin Saif ve İslamabad'daki Suudi Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğgeneral Bender bin Hamad el-Hakbani katıldı.
Pakistan tarafında ise Pakistan'ın Krallık Büyükelçisi Ahmed Faruk, , Savunma Kuvvetleri Komutanı Sekreteri Tümgeneral Muhammad Javad Tariq ve Pakistan'ın Krallık Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğgeneral Muhsin Javed katıldı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة