Kazakistan'da iktidar partisi Nur Otan'ın yeni genel başkanı Cumhurbaşkanı Tokayev oldu

Kasım Cömert Tokayev (AA)
Kasım Cömert Tokayev (AA)
TT

Kazakistan'da iktidar partisi Nur Otan'ın yeni genel başkanı Cumhurbaşkanı Tokayev oldu

Kasım Cömert Tokayev (AA)
Kasım Cömert Tokayev (AA)

Kazakistan’da Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Meclis'te çoğunluğa sahip iktidar partisi Nur Otan'ın genel başkanlığına seçildi.
Tokayev, Nur Otan'ın çevrim içi düzenlenen 21. Olağanüstü Genel Kurulunda oy birliğiyle partinin yeni genel başkanı oldu.
Bu görevi eski Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'den devralan Tokayev, kurulda parti üyelerine yaptığı konuşmada, Kazakistan'ın Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev'e ilişkin kamuoyunda çeşitli söylemlerin yayıldığını söyledi.
Tokayev, ülkesinin güçlü bir zemine sahip devlete dönüşmesinde Nazarbayev'in büyük emeği olduğunu belirterek, "Geçmişte elde ettiğimiz başarıları kaybetmemeliyiz" dedi.
Bağımsızlıklarını yeni kazandıkları 90'lı yılların başında dünyaca tanınmış politikacıların ülkesindeki demografik sorun ve devlet sınırlarına ilişkin kararsızlıktan dolayı Kazakistan'ın yakın bir tarihte çökeceğine dair tahminlerini hatırlatan Tokayev, "Nursultan Nazarbayev, ülkemiz için tarihi ve zor bir dönemde bu zor görevi üstlendi. Devlet sınırlarımız yasal olarak tescillendi. Bu ülkemizin güvenli işleyişi açısından stratejik öneme sahip bir başarıydı" değerlendirmesinde bulundu.
Tokayev, özellikle Nazarbayev'in ülkenin başkentini güneyden kuzeye taşıma kararının Kazakistan'ın güvenliği ve jeopolitik tutumu için büyük rol oynadığını kaydederek, şöyle devam etti:
"Birinci Cumhurbaşkanı’nın tarihi görevlerini unutmayalım. Olası yanlış hesaplamaları ülkemizin gelecekteki liderlerine bir uyarı olarak bırakalım. Sonuçta, objektif ve dürüst olmalıyız. Geçmişini karalayan bir milletin geleceği olmaz."
Tokayev, ocak ayının ilk günlerinde Kazakistan'ın iyi planlanmış saldırıyla karşı karşıya kaldığına işaret ederek, "Barışçıl protestolar, radikal güçlerin hedefi haline geldi. İktidarı ele geçirme teşebbüsünde bulundular. Ama acil kararlarla hareket ederek, ülke bütünlüğünü koruyabildik" dedi.
Bundan sonra bu gibi olaylara izin verilmeyeceğini ve ülkede toplumsal değerler sistemi başta olmak üzere siyasi ve sosyoekonomik alanlarda köklü değişimlere gidileceğinin altını çizen Tokayev, Kazakistan'ın kapsamlı yenilenmesi için belirlediği görevlerde Nur Otan'ın aktif olarak yer alması gerektiğini vurguladı.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP