Çin, Pekin Kış Olimpiyatları'na konuk olacak yabancı liderlerin listesini açıkladı

Pekin 2022 Kış Olimpiyatları ambleminin önünde bir kadın duruyor (Reuters)
Pekin 2022 Kış Olimpiyatları ambleminin önünde bir kadın duruyor (Reuters)
TT

Çin, Pekin Kış Olimpiyatları'na konuk olacak yabancı liderlerin listesini açıkladı

Pekin 2022 Kış Olimpiyatları ambleminin önünde bir kadın duruyor (Reuters)
Pekin 2022 Kış Olimpiyatları ambleminin önünde bir kadın duruyor (Reuters)

Çin, Pekin'de düzenlenecek Kış Olimpiyatları'nda konuk olacak devlet ve hükümet başkanları, kraliyet mensupları ve uluslararası örgüt başkanlarının listesini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying yaptığı yazılı açıklamada, Devlet Başkanı Şi Cinping'in 4-6 Şubat'ta Olimpiyatların açılış töreni katılacağı, liderlere hoş geldin yemeği vereceği ve onlarla ikili temaslarda bulunacağını belirtti.
Açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Güneydoğu Asya'dan Kamboçya Kralı Norodom Sihamoni ile Singapur Cumhurbaşkanı Halime Yakup'un, Orta Asya'dan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ile Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in, Orta Doğu'dan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayid Al Nahyan'ın, Avrupa'dan Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Lüksemburg Büyük Dükü Henri ile Monaco Prensi 2. Albert'in ve Güney Amerika'dan Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez'in katılacağı kaydedildi.
Moğolistan Başkanı L. Oyun-Erdene, Pakistan Başbakanı Imran Han, Papua Yeni Gine Başbakanı James Marape ve Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Zoran Tegeltija'nın oyunlara hükümet başkanı sıfatıyla konuk olacağının aktarıldığı açıklamada, Güney Kore Meclis Başkanı Park Byeong-Seug, Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Ali Ahmedov ve Tayland Prensesi Maha Chakri Sirindhorn'un da ülkelerini temsilen Çin'e geleceği aktarıldı.
Açıklamada Olimpiyatlara katılacak uluslararası örgütlerin başkanları ve yetkilileri arasında şu isimlerin yer alacağı ifade edildi:
"Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Kurulu Başkanı Abdulla Şahid, Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Thomas Bach, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü Genel Direktörü Daren Tang, Yeni Kalkınma Bankası Başkanı Marcos Troyjo ve Şanghay İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Cang Ming."
Konuk listesinde Kuzey Amerika, Batı Avrupa ülkelerinden, Avustralya ile Yeni Zelanda'dan ve Çin'in Pasifik bölgesinde denizlerde egemenlik ihtilafları yaşadığı Japonya, Malezya, Filipinler, Vietnam, Endonezya ve Brunei Sultanlığı gibi ülkelerden katılım olmaması dikkati çekti.
ABD, İngiltere ve Avustralya, daha önce Çin'in Uygur Türklerine yönelik uygulamaları ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Pekin'deki 2022 Kış Olimpiyatları'na diplomatik boykot uygulayacağını açıklamış; Japonya da hükümeti temsilen kabine delegasyonu ve üyesi göndermeyeceğini bildirmişti.
4-20 Şubat 2022'de düzenlenecek Pekin Kış Olimpiyatlarına 90'dan fazla ülkeden 3 bini aşkın sporcu katılacak.



İran-İsrail çatışması ne gösterdi?

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
TT

İran-İsrail çatışması ne gösterdi?

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)

Siyaset ve güvenlik uzmanları, Tahran'ın açıklamalarına bağlı kalması ve bölgedeki silahlı örgütlere müdahale ve destekten uzak durması halinde Körfez-İran ilişkilerinin daha güçlü hale gelebileceğini, büyüyebileceğini ve gelişebileceğini belirtti.

Uzmanlar, İran-İsrail çatışmasının, Körfez ülkelerinin bölgesel güvenlik üzerine düşünmeleri, bölgesel güvenlik vizyonlarını istikrar ve güvenliği koruyacak net mekanizmalara dönüştürmeleri ve İran ile Irak başta olmak üzere komşu ülkelerle ortak bir çerçeveye ulaşmaları gerektiğini gösterdiğini söyledi.

Körfez Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Abdulaziz bin Sakr, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Tahran'ın komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmak istediğine dair son açıklamalarına işaret ederek şöyle dedi: “Bugün İran'dan tek istediğimiz, Körfez'de müdahale ve saldırganlık istemediğine dair söylediklerine uymasıdır. Eğer davranışlarını değiştirir ve müdahaleci olmazlarsa, bu, bölgede daha fazla güvenlik ve istikrara, İran ve komşu ülkelerde büyüme ve refaha yol açacaktır.”

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tahran'ın Körfez bölgesindeki komşu ülkelerle ilişkilerde yeni bir sayfa açmaya hazır olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden aktardığına göre Pezeşkiyan kabine üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, “İslam ülkeleri arasındaki dayanışma ihtiyacı ve kapsamlı iş birliğinin genişletilmesi hedefi göz önüne alındığında, komşuluk politikası ve bölge ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi, hükümetin temel stratejileri arasındadır” dedi.

Dr. Abdulaziz bin Sakr, Körfez Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen ‘Gerilim ve Diplomasi: İsrail-İran Savaşı Üzerine Körfez Perspektifleri’ başlıklı seminerde şu ifadeleri kullandı: “İran'ı son yıllarda desteklediği Hizbullah gibi gruplardan uzak görmek ve bölgede saldırganlık içermeyen bir güvenlik standardı oluşturmak istiyoruz. İran'dan iyi sinyaller geldiği sürece Körfez'den de iyi sinyaller gelecek. İran'daki rejimi değiştirmeye yönelik her türlü saldırıya karşıyız, bu tamamen İran'ın meselesi.”

3 yol

Körfez Araştırmaları Merkezi Kıdemli Danışmanı Dr. Salih el-Haslan ise İran ile İsrail arasındaki son savaştan sonra Körfez ülkelerinin izlemesi gereken 3 yol belirledi:

Birincisi: İran ile daha fazla temas kurmak ve sivil amaçlı barışçıl bir programa sahip olma hakkına sahip olmakla birlikte herhangi bir askeri nükleer programı kabul etmediklerini açıkça belirtmek.

İkincisi: Körfez ülkeleri İran'a, davranışlarını değiştirmesi koşuluyla bölgesel ve uluslararası izolasyondan kurtulmasına yardımcı olacaklarına dair olumlu bir mesaj göndermeli.

Üçüncüsü: İran'daki ılımlı seslerin güçlendirilmesi.

El-Haslan, “Son savaş Körfez ülkelerinin bölgesel güvenlik üzerine düşünmeleri gerektiğini gösterdi. Bir yıl önce Körfez ülkeleri bölgesel güvenlik vizyonlarını ortaya koydular. Artık Körfez ülkelerinde istikrar ve güvenliği korumak ve komşuları İran ve Irak ile sürdürülebilir barış dediğimiz bir güvenlik çerçevesine ulaşmak için bu vizyonu gerçekleştirecek bir mekanizma hakkında konuşmanın zamanı geldi” ifadelerini kullandı.

dfvgyju

Körfez Araştırmaları Merkezi Güvenlik ve Savunma Programı Direktörü Mustafa el-Ani'ye göre ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları programın yaklaşık yüzde 90'ını yok etmiş olabilir.

ABD bu ayın başlarında sığınak delici bombalarla donatılmış bombardıman uçaklarıyla İran'ın kilit nükleer tesislerini hedef alan bir saldırı gerçekleştirmiş, İran da ertesi gün Katar'da ABD güçleri tarafından kullanılan el-Udeyd Üssü’ne füze saldırısıyla karşılık vererek Körfez ülkelerinin kınamalarına yol açmıştı.

El-Ani, İsrail ve ABD'nin harekâtının anlık bir olay olmadığını, en az 10 yıllık bir istihbarat toplama çalışmasının sonucu olduğunu belirtti. El-Ani, “İyi planlanmış bir operasyondan bahsediyoruz… Bu basit bir planlama değildi ve nükleer programın şu ana kadar yaklaşık yüzde 90 oranında yok edildiğinden hiç şüphem yok” şeklinde konuştu.

İran'ın maruz kaldığı saldırıdan sonra toparlanmasının pek mümkün olmadığını ifade eden el-Ani, İranlıların nükleer programa devam etmek istemeleri halinde, bugün konuşulanların ‘çatışmanın sonunun başlangıcı’ olduğunu belirtti. El-Ani, “Şimdi soru şu: İran toparlanabilir mi? Amerikalılar ve İsrailliler her an saldırabilecekleri bir bombanın yapımını engellemek için tekrar geri geleceklerinden ötürü toparlanamayacağından hiç şüphem yok” dedi.