Uluslararası krizlerin odağında Rusya var

Uzmanlar, Rusya’nın BMGK’da veto hakkını kullanmaktan çekinmediğini, dışlanmaktan korkmadığını düşünüyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın küresel nüfuzunu artırmak istiyor (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın küresel nüfuzunu artırmak istiyor (Reuters)
TT

Uluslararası krizlerin odağında Rusya var

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın küresel nüfuzunu artırmak istiyor (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın küresel nüfuzunu artırmak istiyor (Reuters)

Rusya’nın Ukrayna'dakinden Suriye'dekine Libya'dakinden Sudan'dakine, Mali'dekine ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ndekine kadar dünyanın dört bir yanındaki krizlerde rolü var.
Dolayısıyla bu durum, Rusya’nın ABD’nin görünüşteki hareketsizliğinin aksine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) hem büyük hem de küçük konularda üstlendiği aktif role işaret ediyor.
Öte yandan ise Moskova’nın ne küresel ekonomiye ne de mali açıdan BMGK’ya büyük bir katkısı var. Bu yönde Washington, Avrupa Birliği (AB) veya Çin'in çok gerisinde kalıyor.
AFP’ye konuşan New York merkezli Uluslararası Kriz Grubu uzmanı Richard Gowan, “İstediği zaman BM diplomasisini havaya uçurmaktan utanmıyor olması, Rusya'nın en büyük gücü. New York'ta büyük çekişmelere girmekten hala kaçınmaya çalışan Çin'in aksine Rusya ise diğer BM üyelerinin çoğunu küstürse dahi BMGK’daki veto hakkını kullanacak” ifadelerine başvuruyor.
Ruslar geçtiğimiz aylarda bu yaklaşımı pek çok alanda kullanmış, çoğu zaman istedikleri yöne, tartışmalara veya müzakerelere yönlendirmeleri olmuştu.
“Rusları rahatsız etmeyin”
Paris'te Uluslararası İlişkiler uzmanı Prof. Dr. Bertrand Badie ise “Rusya, uluslararası rolünü belirsiz hale getiren hızlı ve zorlu bir güç açığından mustarip. Soğuk Savaş'ın mirası, eskiden hakim olan denge eyleminin kapsamlı bir asimetri lehine ortadan kalkmasıdır” diyor.
Pazartesi günü Moskova, Ukrayna krizine ilişkin BMGK toplantısını engelleyemedi; 15 ülkeden 10’u, oturumun düzenlenmesi lehine oy kullandı. Ancak diğer Konsey üyeleri toplantıda Rusya'ya cephe oluşturmadı. ABD ve Rusya’nın karşılıklı eleştirileri, küresel barış ve güvenlikle görevli organın felcine ışık tutmuş oldu.
Aralık ayında Rusya, uluslararası güvenliği küresel ısınmaya bağlayan bir kararı ilk kez veto etti. Çin ise dikkate değer bir hamleyle oy kullanmaktan kaçınmayı tercih etti. Pazartesi günü ise Rusya’nın Libya'ya yönelik bir veto tehdidi, Rusya’nın BM’nin Trablus’taki ABD’li danışmanını yakında yeni bir elçiyle değiştirme talebini kapsayacak şekilde BM'nin Trablus'taki misyonunu sadece üç ay süreyle uzatmasına neden oldu.
Ancak bir diplomat, dışlanma duygusunun Rusları rahatsız etmediğini, bunu umursamadıklarını söylüyor.

Rusların inkar ediyor ABD ağırdan alıyor
Rusya’nın veto hakkına başvurması yeni değil. Suriye ile ilgili konularda 2011'den bu yana yaklaşık 15 kez veto kullanan Moskova, aynı zamanda Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki silah ambargosunu izleyen uzman grubunu, milliyetlerinin tarafsız olmalarına izin vermediği gerekçesiyle engelledi.
İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşmak isteyen birkaç Batılı büyükelçi, Rusya’nın çeşitli ülkelerdeki diplomatik ve askeri müdahalesinin (paralı Wagner Grubu askerleri ile) ‘ideolojik’, ‘çok politik’ ve kasıtlı olarak ‘yıkıcı’ bir strateji olduğunu söylüyor. Ancak Moskova, uluslararası sahnede veya BMGK’daki diplomatik müzakerelerin perde arkasında çatışma aradığı iddialarını reddediyor.
Rusya'nın BM büyükelçisi Vasiliy Nebenzia, Salı günü düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, “ABD ile çok daha geniş bir alanda işbirliği yapmak istiyoruz. Bu işbirliğini yalnızca ortak çıkarlarımızın olduğu veya ABD'nin kendi çıkarlarının olduğu alanlara daraltmak bizim seçimimiz değildi” ifadelerine başvurdu.
Şubat ayında BMGK dönem başkanlığını yürütecek olması Moskova'nın gündemine katkı sağlayacak olan Rus diplomat, İran ve Afganistan gibi ülkelerin işbirliği yaptığı dosyalara övgüde bulundu.
ABD artık Rus gücüne karşı koymak için BM’de inisiyatif almıyor. Bertrand Badie ise Washington'un, Soğuk Savaş'ın modası geçmiş ve tehlikeli bir versiyonunu çağrıştırsa dahi Rusya'ya karşı durmakta her türlü çıkarı olduğunu savunuyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analiz habere göre Badie, 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılması sonrasında Somali, Irak, Afganistan, Suriye, İran, Venezuela, Çin gibi ülkelerde yaşanan bir dizi büyük aksiliğin ardından ABD'nin kısıtlı imkanlara sahip bir Rusya karşısında süper güç olarak güvenilirliğini yeniden kazanması gerektiğini belirtiyor.



Çin-Rusya işbirliğinin güçlenmesi, ABD'yi endişelendiriyor

Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
TT

Çin-Rusya işbirliğinin güçlenmesi, ABD'yi endişelendiriyor

Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)

Çin ve Rusya'nın ortak askeri tatbikatları artırması ABD'yi endişelendiriyor.

Amerikan medya kuruluşu CNN'in analizinde, Pekin ve Kremlin'in geçen hafta düzenlediği geniş kapsamlı Okyanus-2024 tatbikatı, "ABD'ye yönelik bir gövde gösterisi" diye niteleniyor. 

Pasifik ve Arktik okyanusları başta olmak üzere Akdeniz, Hazar ve Baltık sularında gerçekleştirilen ve pazartesi günü sonlanan 7 günlük tatbikata 90 binden fazla asker, 500'den fazla savaş gemisi ve denizaltının yanı sıra en az 120 helikopter ve jet katıldı. 

Rusya lideri Vladimir Putin, bunun son 30 yıldır düzenlenen en büyük tatbikat olduğunu belirterek şunları söyledi:

Dost ülkelerimizle işbirliğimizi güçlendirmeye özel önem atfediyoruz. Bu, dünya genelinde jeopolitik gerilimin arttığı günümüzde özellikle önemlidir.

Alaska açıklarında temmuzda düzenlenen tatbikatta da Rus ve Çin ordularına ait bombardıman jetleri ilk kez birlikte uçuş yaparken görüntülendi. Diğer yandan Rusya'nın Alaska civarında son dönemde artan faaliyetlerinden rahatsız olan Amerikan ordusu, dün bölgeye asker sevk etti.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nin verilerine göre 2014-2023'te iki ülke orduları her yıl en az 4, en fazla 10 ortak askeri tatbikat ya da devriye gerçekleştirdi. 

Analizde, son dönemde Rusya ve Çin arasında artan askeri işbirliğinin Washington'da tedirginlik yarattığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer veriliyor:

Ortak tatbikatlar, nükleer silaha sahip iki gücün gelecekte olasi bir çatışmada birlikte harekete edip etmeyeceğine dair soruları gündeme getiriyor.

Putin, ABD'nin Ukrayna cephesinde saldırganlığını artırması durumunda birçok kez nükleer silah kullanma tehdidinde bulunmuştu. 

Sidney'deki Yeni Güney Galler Üniversitesi'nden Alexander Korolev, Rusya-Çin işbirliğine dair şu yorumları paylaşıyor: 

NATO müttefikleri kadar etkili biçimde birlikte çalışacak seviyede değiller fakat stratejik ortaklıklarını ve uyumluluklarını geliştirip pekiştiriyorlar.

Analize göre Putin, NATO'nun genişlemesini engellemeyi hedeflerken, Çin lideri Şi Cinping de Tayvan'ın kontrolünü ve Güney Çin Denizi'nin hakimiyetini ele geçirmek istiyor. 

Diğer yandan bazı analistlerse Rusya ve Çin arasındaki işbirliğinin henüz net bir hedefi takip etmediğini savunuyor. ABD merkezli araştırma kuruluşu CNA'den Elizabeth Wishnick, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Örneğin Tayvan'a yönelik bir Çin saldırısını destekleyen Rus uçakları görecek miyiz ya da Filipinler'le bir çatışmada Rus gemileri Çin donanmasını destekleyecek mi? Pek zannetmiyorum. Sırf daha fazla askeri tatbikat yaptıkları için birbirleriyle uyum içinde hareket ettiklerini varsayamayız.

Independent Türkçe, CNN, CBS News, Moscow Times