Kuveyt kadınların dışarıda yoga yapmasını yasakladı

Kuveyt’te bir yoga eğitmeninin meditasyon için yaptığı çöl kampı daveti tartışmalara yol açtı.

Kuveytli yetkililer, bir milletvekilinin sosyal medyada başlattığı kampanyanın ardından tartışnmalara yol aan yoga dersini askıya aldı. (Reuters)
Kuveytli yetkililer, bir milletvekilinin sosyal medyada başlattığı kampanyanın ardından tartışnmalara yol aan yoga dersini askıya aldı. (Reuters)
TT

Kuveyt kadınların dışarıda yoga yapmasını yasakladı

Kuveytli yetkililer, bir milletvekilinin sosyal medyada başlattığı kampanyanın ardından tartışnmalara yol aan yoga dersini askıya aldı. (Reuters)
Kuveytli yetkililer, bir milletvekilinin sosyal medyada başlattığı kampanyanın ardından tartışnmalara yol aan yoga dersini askıya aldı. (Reuters)

Eymen el-Gabivi
Yoga her ne kadar sağlığa, rahatlamaya, strese ve kaygının kontrolüne yardımcı olsa da bu durum bugün Kuveyt için geçerli değil. Yoga yapmak konusu Kuveyt’de milletvekilleri ve yakın zamanda bu durumu engellemek için müdahale eden İçişleri Bakanlığı arasında tartışmalara neden oldu.
Uzman yoga eğitmeni İman el-Huseynan ile gerçekleştirilmesi planlanan yoga kampı, Instagram'dan yapılan ‘Kuveyt çölünde özel yoga gezisi’ paylaşımıyla tartışmalara yol açtı.
El-Huseynan’ın kadınlara yönelik davetinde kullandığı, ‘Kendini keşfet ve yeni yılı iyimserlikle, sevgi ve güzellikle dolu kalple karşıla’ sözleri sosyal medya platformlarında başlıca tartışma konusu oldu.

Yoga ve muhafazakar toplum
Kuveyt Ulusal Meclisi'nden bir milletvekili, yoga eğitmeninin geziyi duyurmasından saatler sonra Twitter'dan yaptığı paylaşımda söz konusu daveti kınadı. İçişleri Bakanlığı'nı duruma müdahale etmeye ve kampı engellemeye çağırdı. Millekvekili Hamdan el-Azmi’nin paylaşımında şu ifadeler kullanıldı:
“Iraklı birinin sadece 25 dinar için, arazinin ortasında kızlara yoga gezisi düzenlediğine dair söylentiler tehlikelidir. Muhafazakar toplumumuzdaki bu türden gereksiz uygulamaları durdurmak için bir an önce harekete geçilmesi ve lisans verenlerden bir an önce hesap sorulması için İçişleri Bakanı’nı göreve çağırıyoruz.”
Kuveyt İçişleri Bakanlığı da öz konusu talebe yanıt verdi. Yerel medyaya göre Twitter’da yogayı destekleyen ve karşı çıkanlar arasında yaşanan bölünme nedeniyle etkinliği yasakladı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı haberde açıklamalarda bulunan Kuveytli yazar Dr. Sacid el-Abdali, yasakla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hukuk açısından tarafsız bir şekilde konuşalım. Milletvekili Hamdan Al-Azmi'nin durdurulmasını talep ettiği yoga kursunu etkileyen yasal ihlaller neler? İçişleri Bakanlığı buna yanıt verdi mi? Bu, yorumlardan uzak, bilgili birinin yanıt vermesi gereken tarafsız bir soru.”
Kuveytli Twitter kullanıcısı olan Mariam Al-Maraghi ise yoga yasağı kararından sonra Twitter’da popüler olan ‘#Kuveyt’te vesayete karşı’ etiketiyle paylaştığı tweetinde şunları yazdı:
"Dün Noel ağacı kaldırıldı, oryantal dans yasaklandı, sosyal medya platformları kapatıldı, askeri tesislere girmek için peçe zorunlu tutuldu ve sergiler kapatıldı. Bugün ise yoga yasaklanıyor. Vesayetin toplum üzerindeki tehlikesinin çok geç olmadan farkına varmalıyız.”
Buna karşılık bir diğer Twitter kullanıcısı ise söz konusu paylaşıma cevaben Kuveyt anayasasının 2. maddesini paylaşarak “Devletin dini İslam'dır ve İslami Şeriat önemli bir yasama kaynağıdır” dedi. “Bunu beğenmeyen ülkeyi terk eder” ifadesini kullandı.
Bir başka Twitter kullanıcısı da milletvekili El-Azmi’ye yönelik mesajında “Allah mükafatını versin Hamdan kardeşim. Dinine bağlı olmanın elinde kor ateşi tutmak gibi olduğu bir dönemdeyiz. İyiliği emredip kötülükten sakındırmak dinimizin esaslarındandır” dedi.

Netflix'ten sonra bir kurban daha
Kuveyt’te yasaklardan nasibini alan sadece yoga değil. Kuveytli bir avukat birkaç gün önce hükümete çağrıda bulunarak ahlaki çöküntüye sebep olduğu iddiasıyla ‘Friends and Dearest’ filminin gösterildiği ABD’li Netflix film ve dizi platformunun ülkede yasaklanmasını talep etti. Davaya bakan mahkeme karar oturumu için 25 Mayıs tarihini belirledi.
Avukat, ilgili platforma çalışma iznini veren kurumlar olan Bilgi ve İletişim Bakanlıkları ile İletişim ve Bilgi Teknolojileri Düzenleme Kurumu hakkında da dava açtı.
Yabancı İnsanlar filminin Arapça versiyonu olan Sahabeler ve Sevdiklerim filminin farklı dillerde gösterimi de bir süre önce rekor sayıya ulaşmış ve Arapça versiyonu tartışmalara neden olmuştu. Başrollerini Mona Zaki, İyad Nassar, Adel Karam, Nadine Labaki, Diamond Abboud ve George Kabbaz'ın paylaştığı filmin yönetmenliğini Wissam Samira üstlenmişti.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.