Fransa'da Cezayir'in bağımsızlık sembolü Emir Abdülkadir'in heykeline saldırı

Fransa'nın Amboise kasabasında dün tahrip edildikten sonra Emir Abdülkadir'i onurlandıran tablo (AFP)
Fransa'nın Amboise kasabasında dün tahrip edildikten sonra Emir Abdülkadir'i onurlandıran tablo (AFP)
TT

Fransa'da Cezayir'in bağımsızlık sembolü Emir Abdülkadir'in heykeline saldırı

Fransa'nın Amboise kasabasında dün tahrip edildikten sonra Emir Abdülkadir'i onurlandıran tablo (AFP)
Fransa'nın Amboise kasabasında dün tahrip edildikten sonra Emir Abdülkadir'i onurlandıran tablo (AFP)

Fransa'nın Amboise kentinde Cezayir'in bağımsızlık sembolü Emir Abdülkadir'in heykeline saldırı düzenlendi.
Tours Savcısı Gregoire Dulin, yaptığı açıklamada, Emir Abdülkadir'in heykeline dün gece gerçekleştirilen saldırıya ilişkin soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Indre-et-Loire Bölge Meclisi Başkanı Jean-Gerard Paumier, saldırıyı "çirkin ve skandal" olarak nitelendirdi. Paumier, Emir Abdülkadir'in Doğu ile Batı arasında diyaloğu temsil eden bir isim olduğunu söyledi.
Bugün Abdülkadir'in heykeli için açılış töreni yapılması planlanıyordu.
Fransız tarihçi Benjamin Stora, Paris'in sömürge dönemiyle yüzleşmesine ve "iki halk arasında uzlaşıyı" sağlamaya yönelik Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a Ocak 2021'de rapor sunmuştu. Bu raporda Amboise kentine Abdülkadir'in heykelinin yerleştirilmesi istenmişti.
Emir Abdulkadir el-Cezayiri, yazar, şair, filozof, siyasetçi ve Fransa'nın sömürge girişimine karşı savaşçı kimliğiyle Cezayir'in kurucu lideri kabul ediliyor.
Abdulkadir el-Cezayiri, 1847 yılından itibaren 5 yıl Fransa'da tutuklu kaldı. Emir Abdulkadir, bunun ardından bir süre İstanbul'da, ardından 76 yaşında 1883 yılındaki ölümüne kadar Şam kentinde bulundu.
Cezayir'in bağımsızlığını kazanmasının ardından 1965 yılında Emir Abdulkadir'in naaşı ülkesinin başkentine nakledildi.
Cezayir, 8 yıl süren bağımsızlık mücadelesiyle bu uğurda en ağır bedel ödeyen ülkelerden biri kabul edilirken yaşanan büyük acılar, Fransa'nın Afrika'dan çekilirken bıraktığı "kara leke" olarak tarihe yazıldı.
Ülkede yıllar süren insanlık dışı savaşta yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu.



Pakistan'da yargısız infaz: Dine hakaret ettiği öne sürülen bir kişi daha öldürüldü

2010'da ülkedeki Hıristiyanlardan Asia Bibi'nin dine hakaretle suçlanması dünya çapında ses getirirken 2018'de Yüksek Mahkeme beraat kararı vermişti (AFP/Arşiv)
2010'da ülkedeki Hıristiyanlardan Asia Bibi'nin dine hakaretle suçlanması dünya çapında ses getirirken 2018'de Yüksek Mahkeme beraat kararı vermişti (AFP/Arşiv)
TT

Pakistan'da yargısız infaz: Dine hakaret ettiği öne sürülen bir kişi daha öldürüldü

2010'da ülkedeki Hıristiyanlardan Asia Bibi'nin dine hakaretle suçlanması dünya çapında ses getirirken 2018'de Yüksek Mahkeme beraat kararı vermişti (AFP/Arşiv)
2010'da ülkedeki Hıristiyanlardan Asia Bibi'nin dine hakaretle suçlanması dünya çapında ses getirirken 2018'de Yüksek Mahkeme beraat kararı vermişti (AFP/Arşiv)

Pakistan'da kutsal değerlere hakaretle suçlanan bir kişi daha yargısız infazla öldürüldü. 

Ülkenin güneyindeki Sind eyaletine bağlı Umerkot bölgesinde çarşamba akşamı yaşanan olayda doktor Şah Navaz silahla öldürüldü. 

Polis komiseri Niyaz Koso, meslektaşlarının motosikletle giden iki erkeğe "dur" dediğini ancak bu kişilerin silahla ateş açarak kaçmaya çalıştığını dün yaptığı açıklamayla savundu. 

Koso, karşılık veren polislerin "tesadüf eseri" Navaz'ı öldürdüğünü, diğer kişininse kaçmayı başardığını iddia etti. 

Komiser, memurların Navaz'ı öldürdükten sonra onun kutsal değerlere hakaret suçlamasıyla aradıkları kişi olduğunu fark ettiğini de öne sürdü.  

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki din insanlarının bu yargısız infazdan dolayı polisi överek memurlara gül yaprakları attığını gösteriyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle Hazreti Muhammed'e hakaret etmekle suçlanan Navaz, iki gündür saklanıyordu. 

Salı günü tutuklanması talebiyle bir gösteri düzenlenmiş, çarşambaysa kliniği ateşe verilmişti. 

İnsan hakları örgütleri, bir haftada ikinci kez benzer bir cinayetin yaşandığını vurgulayarak resmi makamların açıklamalarını sorguluyor. 

Pakistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu (HRCP), kutsal değerlere hakaretle suçlanan iki kişinin yargısız infazla öldürülmesinden dolayı çok endişeli olduğunu bildirdi. Güvenlik güçlerinin bu tarz olaylara karışmasının ürkütücü bir eğilime işaret ettiği vurgulandı. 

HRCP bağımsız bir soruşturma başlatmasını ve Navaz'ın ölümden sorumlu kişilerin tespit edilip cezalandırılmasını hükümetten talep etti. 

Geçen hafta da Ketta kentinde yine benzer bir olay yaşanmıştı. Kutsal değerlere hakaretle suçlanarak tutuklanan Seyid Han, tutulduğu polis merkezinde bir memur tarafından vurularak öldürülmüştü. 

Polis memuru Muhammed Kurram tutuklansa da maktulün aşireti ve ailesi, Han'ın Hazreti Muhammed'e hakaret ederek Müslümanların duygularını incittiğini öne sürerek onu affetmişti. 

Kutsal değerlere hakaret gerekçesiyle linçler Pakistan'da ender görülmüyor. Ancak güvenlik güçlerinin bizzat yargısız infaza kalkışması son döneme kadar pek rastlanan bir durum değildi. 

Pakistan'ın kutsal değerlere hakarete verdiği cezalar idama varabiliyor ama henüz ölüm cezası bu suçlarda infaz edilmedi.  

Independent Türkçe, CNN, AP