İran’da 17 yaşındaki eşini öldüren cani adam, kadının kesik başıyla poz verdi

Birçok İranlı, yetkilileri kadınları aile içi şiddetten koruyan yasada reform yapmaya çağırıyor (Arşiv - AFP)
Birçok İranlı, yetkilileri kadınları aile içi şiddetten koruyan yasada reform yapmaya çağırıyor (Arşiv - AFP)
TT

İran’da 17 yaşındaki eşini öldüren cani adam, kadının kesik başıyla poz verdi

Birçok İranlı, yetkilileri kadınları aile içi şiddetten koruyan yasada reform yapmaya çağırıyor (Arşiv - AFP)
Birçok İranlı, yetkilileri kadınları aile içi şiddetten koruyan yasada reform yapmaya çağırıyor (Arşiv - AFP)

Elinde eşinin kesik başıyla poz veren adamın görüntüsü sosyal medyada infial yarattı. İran'ın Huzistan eyaletinin başkenti Ahvaz’ın Kasaei Meydanı’nda bir adam, 5 Şubat Cumartesi günü elinde karısının kesik başıyla görüntülendi. Sosyal medyada paylaşılan görüntüde, adamın bir elinde eşinin kafasını diğer elinde bıçak tuttuğu görülüyor.
Cinayete kurban giden 17 yaşındaki kadının, kocasının şiddetinden kurtulmak için Türkiye'ye kaçtığı ancak cani adamın kadını Türkiye’de bularak İran’a geri götürdüğü ve erkek kardeşinin yardımıyla kafasını kestiği öğrenildi. Katil daha sonra elinde karısının kesik başıyla şehri dolaştı.
Hindistan merkezli OpIndia’nın muhalefete yakınlığıyla bilinen İran haber sitesi Rokna’ya dayandırdığı habere göre olaydan sonra katil koca ve suç ortağı kardeşi yerel polis tarafından tutuklandı. Polis öldürülen kadının gövdesini de evinde buldu.
Huzistan Eyaleti Başsavcısılığından olayla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bugün Ahvaz'da bir cinayet işlendi ve ardından katil şehrin sokaklarından birinde cani eylemini sergileyerek halkın psikolojik güvenliğini zedeledi. Polisin çabası ve gerekli adli emirlerin verilmesiyle cinayetin failleri tespit edilerek olaydan saatler sonra tutuklandı. Eyalet yargısı bu olayın sanığıyla kararlı ve hızlı bir şekilde ilgilenecektir."
Bağımsız bir insan hakları grubu olan IranTrue.com ise şoke edici olay gerçekleştikten sonra devlet destekli medya gruplarının kurbanları suçlamaya çalıştığını iddia etti. IranTrue'ya göre, Devrim Muhafızları'nın medya ağı, öldürülen kadını "kışkırtıcı fotoğraflara" sahip olmakla suçladı. 
Dehşet verici cinayeti sosyal medyaya ilk kez taşıyanlardan olan Nilofar Ayuobi'nin tweetinde, "İran'da 14 yaşındaki kızını öldüren babaya 8 yıl ama başörtüsünü çıkartan bir kadına 24 yıl hapis cezası verildi" ifadeleri yer aldı.

Geçen yılın mayıs ayında yine Ahvaz kentinde 20 yaşında bir genç, gay olduğu gerekçesiyle kafası kendi ailesinin üyeleri tarafından kesilerek öldürülmüştü. Basra Körfezi kıyısındaki Huzistan Eyaleti, ülkede Arapça konuşan nüfusun Farsça konuşanlardan fazla olduğu tek eyalet olarak biliniyor. 



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.