Jolly CEO'su Vardar: İç turizmde bu yıl ortalamada yüzde 50 fiyat artışı olacak, ana sezonda artış yüzde 100'ü bulabilir

Vardar, çeşitli kalemlerdeki zamlar nedeniyle otellerde fiyat artışlarının çok daha yüksek gerçekleşeceğini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Jolly CEO'su Vardar: İç turizmde bu yıl ortalamada yüzde 50 fiyat artışı olacak, ana sezonda artış yüzde 100'ü bulabilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünyanın önde gelen turizm fuarlarından EMITT'te düzenlenen basın toplantısında konuşan Jolly CEO'su Mert Vardar, turizm sektöründe de fiyat artışlarının yaşanacağını söyledi.
Reuters'ın haberine göre, Kasım ayında başlayan erken rezervasyon döneminde öngördüklerinin üzerinde bir talep aldıklarını belirten Vardar, "Kasım, aralık ve ocakta kişi sayısı olarak bütçemizin üzerinde talep var, çok ciddi satış alıyoruz. Kontenjan sıkıntısı oluşacağı için fiyatların daha da artacağı bir sezon olabilir" dedi.
Vardar, erken rezervasyon dönemi öncesinde fiyat artışlarının yüzde 25-30 seviyesinde olacağını öngördüklerini ancak enerji başta olmak üzere çeşitli kalemlerdeki zamların ardından otellerin alım gücünde yaşanan düşüş nedeniyle fiyat artışlarının da çok daha yüksek gerçekleşeceğini söyledi.
Vardar şunları kaydetti:
"2022 ortalaması olarak yüzde 40-50 arası sepet artışı söz konusu olacak. Bizim yüzde 46 ortalama sepet artışı hedefimiz var. Ama erken erzervasyon döneminin bitiminde şu anki fiyatlardan yüzde 100 artış olabilir. En az yüzde 40 ama bazı otellerde yüzde 100'lere varan artış bekliyoruz. Sezonda en az yüzde 60-100 arası daha pahalıya satış olacak."
Vardar, Jolly olarak iç turizmde kişi sayısı olarak yüzde 40 büyüme hedeflediklerini söyledi.
Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ise, artan fiyatlar ve düşen alım gücünün iç turizmi nasıl etkileyeceği ile ilgili bir soru üzerine, bu yıl iç pazarda daralma beklemediğini belirterek, seyahat acentaları vasıtasıyla 10 milyon kişinin seyahat etmesini beklediklerini söyledi.



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe