Dörtlü İttifak... Namı diğer QUAD nedir?

ABD Başkanı Joe Biden, Avustralya, Hindistan ve Japonya liderleriyle dörtlü zirve sırasında (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden, Avustralya, Hindistan ve Japonya liderleriyle dörtlü zirve sırasında (Reuters)
TT

Dörtlü İttifak... Namı diğer QUAD nedir?

ABD Başkanı Joe Biden, Avustralya, Hindistan ve Japonya liderleriyle dörtlü zirve sırasında (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden, Avustralya, Hindistan ve Japonya liderleriyle dörtlü zirve sırasında (Reuters)

ABD, Japonya, Avustralya ve Hindistan dışişleri bakanları, Asya-Pasifik bölgesinde Çin etkisini kontrol altına almayı amaçlayan ‘QUAD’ diğer adıyla Dörtlü İttifak toplantısı için Melbourne’de bir araya geliyor.
Bahsi geçen dört ülke ilk olarak 26 Ocak 2004’te Endonezya'da meydana gelen bir depremin Hindistan'ın doğu kıyılarında tsunamiyi tetikleyerek yaklaşık 230 bin kişinin ölümüne yol açmasının ardından yardım operasyonlarını birleştirmek için bir araya  geldi. AFP’nin haberine göre, bu tarihten üç yıl sonra ise Dörtlü Güvenlik Diyaloğu kuruldu.
Dörtlü İttifak’ın ana görevi, ABD ve Hindistan arasında devam eden ikili Malabar tatbikatlarının bir parçası olarak ortak bir deniz tatbikatı yapmaktı.
Ancak ertesi yıl, Avustralya Başbakanı Kevin Rudd, ülkesinin Avustralya için önemli bir ekonomik ortak haline gelen Çin'e meydan okuyan bir grubun parçası olmasını istemediği için ittifaktan çekildi. Ancak daha sonra Çin-Hindistan sınırındaki şiddetli çatışmalar, bu sefer Canberra'nın daha güçlü bir taahhütle ittifakın yeniden canlanmasına yol açtı.
Dört ülke Malabar 2020 tatbikatlarına katılarak grubun askeri ittifak imajını güçlendirdi. ­ABD eski Başkanı Donald Trump yönetimi Dörtlü İttifak’ı korumak için bazı çabalar gösterirken, Joe Biden daha da ileri giderek göreve başladıktan haftalar sonra Mart 2021'de ilk sanal liderler zirvesini gerçekleştirdi.
Eylül 2021’de ise dört ülke liderleri Washington’da bir araya gelerek, ittifakı güçlendirdi.
Bu, Washington'un geleneksel askeri ittifaklar yerine belirli ortak hedefler etrafında devletler ve kurumlarla koalisyonlar kurma stratejisinin bir örneği.
ABD, Avustralya ve Japonya için Dörtlü İttifak, geleneksel olarak büyük güç savaşlarında tarafsız bir güç olarak öne çıkan Hindistan'ı kazanmak için bir araç. Ancak 2019'da Çin sınırındaki kanlı çatışma bunu değiştirmiş olabilir.
Asya-Pasifik bölgesinde ulusal güvenlikten sorumlu olan Kurt Campbell’ın geçtiğimiz Kasım ayında açıkladığı gibi, Hindistan Dörtlü İttifak'ın hayati ve kritik bir üyesi konumunda.
ABD, bölgeye yönelik stratejik planında “Asya ve Pasifik” ifadesini kullanmayı bırakıp yerine “Hint-Pasifik” ifadesini koydu.
Bahsi geçen dört ülke, Dörtlü İttifak’ın sadece bir savunma meselesinden çok daha fazlası olduğunu teyit ediyor. İttifak üyeleri, bölgenin büyük bir kısmına hakım olan Çin’e karşı ‘yumuşak güç’ önlemleri geliştirmek istiyor.
Yeni tip koronavirüs salgını toplantıya Çin'i kontrol altına almaya çalışma amacının ötesinde daha fazla anlam kazandırdı. Dört ülke, bugüne kadar 485 milyonu teslim edilen koronavirüs karşıtı 1,3 milyar aşı sözü verdi.
Toplantıda, nakliye, iklim değişikliğiyle mücadele ve daha güvenli bir teknoloji ve güvenli internet altyapısı oluşturma gibi diğer konular da ele alınacak.
Melbourne toplantısında, önümüzdeki Mayıs ayında Japonya'da gerçekleştirilebilecek bir sonraki Dörtlü İttifak zirvesinin gündeminin belirlenmesi bekleniyor.



Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile yarın (Pazartesi) yapacağı görüşmelerin, İsrailli müzakerecilerin Pazar günü Katar'da yeniden başlattığı rehine serbest bırakma ve Gazze'de ateşkes görüşmelerinin ilerlemesine yardımcı olacağına inandığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Netanyahu bugün Washington'a gitmek üzere uçağına binmeden önce yaptığı açıklamada, ateşkes görüşmelerine katılan İsrailli müzakerecilerin İsrail tarafından kabul edilen şartlar üzerinde bir anlaşmaya varmak için açık talimatları olduğunu söyledi.

“Başkan Trump ile yapacağım görüşmenin bu sonuçların elde edilmesine kesinlikle katkıda bulunacağına inanıyorum” diyen Netanyahu, Gazze'de tutulan rehinelerin geri dönmesini sağlamaya ve Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) İsrail'e yönelik tehdidini ortadan kaldırmaya kararlı olduğunu vurguladı.

Bu, Trump'ın yaklaşık altı ay önce iktidara gelmesinden bu yana Netanyahu'nun Beyaz Saray'a yaptığı üçüncü ziyaret olacak.

Netanyahu'nun kalıcı bir ateşkesi kabul etmesi ve Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için kamuoyu baskısı artarken, iktidardaki sağcı koalisyonun bazı sertlik yanlısı üyeleri buna karşı çıkıyor, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar da dahil olmak üzere bir kesimde kalıcı atşkesi destekliyor.

Hamas Cuma günü yaptığı açıklamada, Trump'ın İsrail'in 60 günlük bir ateşkesi sonuçlandırmak için gerekli koşulları kabul ettiğini söylemesinden birkaç gün sonra, ABD destekli Gazze ateşkes önerisine verdiği yanıtın olumlu olduğunu söyledi.

Hamas resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Hamas, arabulucuların Gazze'deki halkımıza yönelik saldırganlığı durdurmaya yönelik son önerisi üzerine Filistinli gruplar ve güçlerle iç istişarelerini tamamladı ve hareket, arabuluculara olumlu olan yanıtı iletti ve hareket, bu çerçeveyi uygulama mekanizması üzerinde derhal bir müzakere turuna girmeye tüm ciddiyetiyle hazırdır.”

Ancak Hamas'ın müttefiki olan silahlı bir gruptan Filistinli bir yetkili, iki tarafın hala karşı karşıya olduğu potansiyel zorlukların bir işareti olarak, insani yardım, Mısır sınırındaki Refah sınır kapısından geçiş ve İsrail güçlerinin geri çekilme takviminin netleştirilmesi konularında endişelerin devam ettiğini söyledi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada Hamas'ın ateşkes önerisinde yapmak istediği değişikliklerin “İsrail için kabul edilemez” olduğu belirtildi. Bununla birlikte ofis, heyetin İsrail'in kabul ettiği Katar önerisi temelinde rehinelerimizin geri dönüşünü güvence altına alma çabalarını sürdürmek üzere Katar'a gideceğini söyledi.

Netanyahu defalarca Hamas'ın silahsızlandırılması gerektiğini ifade etmiş, Hamas ise bu talebi tartışmayı reddetmişti.

Trump ile birlikte geçen ay İran'a karşı 12 gün süren hava savaşının sonuçlarını geliştireceklerine ve Tahran'ın nükleer silah edinmemesini sağlamaya çalışacaklarına inandığını ifade eden  Netanyahu Ortadoğu'daki son gelişmelerin barış çemberini genişletmek için bir fırsat sunduğunu da sözlerine ekledi.

Rehineler

Cumartesi akşamı Tel Aviv'de Savunma Bakanlığı merkezinin yakınındaki meydanda toplanan kalabalık ateşkes ve Gazze'de halen alıkonulan 50 kadar rehinenin iadesini talep etti.  İsrail bayrakları sallayan protestocular sloganlar attarak rehinelerin resimlerinin bulunduğu pankartlar taşıdı.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü ve 251 kişinin rehin alındığı saldırıyla patlak vermişti.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in o tarihten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik askeri harekâtının 57 binden fazla Filistinlinin ölümüne, açlık krizine, Gazze nüfusunun tamamının yerinden edilmesine ve Şerit genelinde yıkıma yol açtığını söylüyor.

Kalan rehinelerden yaklaşık 20'sinin hala hayatta olduğuna inanılıyor. Rehinelerin çoğu diplomatik müzakereler yoluyla serbest bırakıldı ve İsrail ordusu da bazılarını Gazze'den çıkarmayı başardı.