Erdoğan’ın BAE ziyareti, iki ülke arasındaki işbirliğinde verimli bir ekonomik döneme kapı açacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan
TT

Erdoğan’ın BAE ziyareti, iki ülke arasındaki işbirliğinde verimli bir ekonomik döneme kapı açacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan

Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki güçlü ilişkileri, aynı ekonomik ilişkilerde olduğu gibi daha güçlü ve verimli bir gelecek bekliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki Pazartesi günü BAE’ye yapacağı iki günlük resmi ziyaret ile bu ilişkiler tarihi bir dönüşüme sahne olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Abu Dabi Veliaht Prensi ve BAE Silahlı Kuvvetleri Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın davetine üzerine gerçekleşecek olan ziyaretinde iki ülke arasında ilişki ve işbirliğini çeşitli alanlarda geliştirmenin yolları ele alınacak.
İki lider ayrıca tüm bölgesel ve uluslararası meselelerin yanı sıra iki ülkeyi ilgilendiren gelişmeleri de görüşecek.

Türkiye ve BAE arasında Swap anlaşması: İkili ticarete güçlü destek
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Erdoğan’ın BAE ziyareti öncesi düzenlenen ‘Geleceğe Bakış: Türkiye-BAE İş Birliği’ isimli panelde bir konuşma yaptı.
Altun, Erdoğan’ın BAE ziyaretinin iki ülke arasındaki işbirliğinin gelişmesi için faydalı olacağını dile getirerek, Türkiye ile BAE arasındaki ilişkilerin bölgesel barış ve istikrarın tesis edilmesi açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Altun, Türkiye ve BAE’nin bölgede siyasi ve ekonomik birer güç olarak önemli aktörler olduklarını da söyledi.

İlişkilerde büyük gelişme
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabet eden Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın 2021 sonunda gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti ile  Türkiye-BAE ilişkilerinde büyük bir sıçrama yaşandı.
Bu ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve ortak çıkarlarına odaklanan yeni bir sayfanın açılması yolunda önemli bir durak oldu.
Söz konusu ziyarette, özellikle yatırım, ekonomi ve kalkınma başta olmak üzere iki ülke arasındaki işbirliği fırsatları gözden geçirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Şeyh Muhammed bin Zayid, görüşmeler sırasında ayrıca Ortadoğu bölgesindeki bir dizi konu ve gelişme hakkında görüş alışverişinde de bulundu.
İki lider, bölge halklarının arzu ettiği müreffeh geleceğe doğru ilerlemenin temelini oluşturan güvenlik, barış ve istikrarın güçlendirilmesinin önemi konusunda da mutabık kaldı.
Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Türkiye ziyaretinde BAE’nin dış politikasına yön veren pusulanın bölgede barış, istikrar ve kalkınmayı desteklemek olduğunu ifade ederek, bölgedeki tüm ülkelerle işbirliği, ortaklık ve olumlu ilişkiler içerisinde olmayı istediklerini belirtti.

BAE ile Türkiye arasında 12 anlaşma imzalandı
Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın ifade ettiği gibi, BAE ile Türkiye arasındaki özellikle petrol dışı ticaret olmak üzere ekonomik, ticari ve yatırım konusundaki büyük bağlantılar, çeşitli alanlarda yatırım yapılabilecek ve yararlanılabilecek umut verici fırsatlar sunuyor.
Görüşmelerin ardından BAE, Türkiye’deki yatırımları desteklemek, Türk ekonomisine desteği artırmak ve iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirmek için 10 milyar dolarlık bir fon ayrıldığını duyurdu.
Fon, başta enerji, sağlık, gıda ve lojistik sektörler olmak üzere stratejik yatırımlara odaklanacak.
İki ülke arasında özellikle güvenlik, ekonomi ve teknoloji konularında işbirliğini geliştirmek için 12 anlaşma ve mutabakat zaptı da imzalandı.

Geniş iş beklentileri
BAE, Türkiye’nin Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerindeki en büyük ticaret ortağı ve 2020 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 8 milyar doları buldu.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, BAE resmi haber ajansı WAM’a verdiği özel demeçte, iki ülke arasında 2021’in ilk 10 ayındaki ticaretin 6,4 milyar doları bulduğunu bildirdi.
Türkiye, Expo 2020 Dubai’ye ‘Medeniyetlerin Başlangıç Noktasından Geleceği Yaratmak’ teması ile katılıyor.
Şentop, “BAE, aynı zamanda Türkiye’de önemli bir yatırımcı konumunda ve KİK ülkeleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Türkiye’de turizm, bankacılık, liman ve perakende şirketleri gibi önemli yatırımları var” dedi.
BAE’nin Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Sani ez-Zuyudi, Ocak ayında Bloomberg’e verdiği röportajda, ülkesinin Türkiye ile ticaret hacmini iki veya üç katına çıkarmak istediğini söyledi.
Şentop bunun hakkında yorum yaparak, mevcut ikili ticaret hacminin hala aralarındaki potansiyeli yansıtmaktan uza kolduğunu söyledi.
Türk müteahhitlerin bugüne kadar BAE’de 13 milyar dolar değerinde 141 proje hayata geçirdiğini açıklayan Şentop, “Şirketlerimiz 10 yılı aşkın bir süredir BAE pazarına yatırım yapıyor ve bu pazarın bir parçası. Türk yatırımları 720 milyon doları buluyor” diye konuştu.
BAE ve Türkiye merkez bankaları arasında geçtiğimiz ay 5 milyar dolarlık ikili para takası (swap) anlaşması imzalandı.
 



Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kesin bir dille reddettiğini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a ve topraklarının korunmasına verdiği desteği yineledi. Muhammed bin Selman ayrıca, ülkesinin, İsrail'in Lübnan topraklarını hedef alan askeri operasyonlarını şiddetle kınadığını ve Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının tehdit edilmesini, toprak bütünlüğünün ihlal edilmesini ve vatandaşlarının yerlerinden edilmesini reddettiğini ifade etti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bugün başkent Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu zirve, İsrail'in kardeş Filistin halkına yönelik hukuksuz saldırılarının devam etmesi ve bu saldırıların kardeş Lübnan'a karşı genişlemesi ışığında bir önceki ortak zirvenin devamı olarak düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

Nsnnsn
 Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ülkesinin İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 150 binden fazla şehit, yaralı ve kayıp verilmesine neden olan soykırımı kınadığını ve kategorik olarak reddettiğini yineledi.

İsrail'in masum insanlara karşı işlediği suçları sürdürmesinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmeye devam etmesinin ve Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki önemli rolünü baltalamasının, Filistin halkının meşru haklarının elde edilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları boşa çıkaracağını vurguladı.

Veliaht Prens ayrıca, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistin topraklarında yardım çalışmaları yürütmesinin ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım sağlamasının engellenmesini de kınadı.

Nxmmxj
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne başkanlık ediyor. (SPA)

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, devam eden İsrail saldırganlığının feci insani sonuçlarının üstesinden gelmeleri için Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerine verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Uluslararası toplumu, İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki insanlara yönelik saldırganlığını derhal durdurarak ve İsrail'i İran’ın egemenliğine saygı göstermeye mecbur bırakarak uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, İsrail'in haksız saldırganlığını kınamak ve Filistin davasının merkeziliğini teyit etmek üzere uluslararası düzeyde ortak hareket ederek önemli adımlar atmışlardır. Daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya teşvik etmeyi başardık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında ifade edildiği üzere Filistin halkının haklarını desteklemek ve Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail işgaline son verilmesini talep etmek üzere uluslararası arenayı harekete geçirdik. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’u başlattık ve kısa bir süre önce Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını gerçekleştirdik. Diğer ülkeleri de bu koalisyona katılmaya çağırıyoruz.”

Jsjsjj
Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nden (SPA)

Muhammed bin Selman, “Bul perspektiften hareketle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak çabalarımızı sürdürmenin önemini ve Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğini koruma ihtiyacını teyit ediyor ve bu zirvenin hepimizin arzuladığı hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunmasını dört gözle bekliyoruz” dedi.

50'den fazla ülkenin lider ve temsilcilerinin katılımıyla bugün Riyad'da başlayan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek üzere bir yıl önce Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin devamı niteliğinde.

İsrail'in Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de ele alacak olan liderlerin Sudan krizinin insani yansımaları ve Kızıldeniz'deki Husi tırmanışı gibi diğer konulara da dikkat çekmesi bekleniyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin halkının, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ‘Filistin halkına adaletli davranan ve bağımsız devletlerini kurma haklarını veren ciddi bir barış sürecine girmesi için’ elini uzattığını söyledi.

Filistin’in Başbakanlık görevinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Mustafa, dün Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette verdiği röportajda, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm dosyasında Suudilerin üstlendiği önemli role övgüde bulundu. Mustafa, iki devletli çözümün ilk toplantısına 90 ülke ve BM’nin katılmasının, ‘Suudilerin Filistin halkını desteklemek için üstlendiği liderlik rolünün öneminin bir göstergesi’ olduğunu vurguladı.

Geçtiğimiz yıl gerçekleşen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde alınan kararla oluşturulan bakanlar komitesini, İİT-Arap Birliği zirveleri tarihindeki en başarılı komite olarak nitelendiren Filistin Başbakanı, bazı kararların alındığını ve bazı kararlardan ise vazgeçildiğini, ancak bu komitenin göreve geldiğinden beri sürekli hareket ve faaliyet içinde olduğunu, bölgesel ve uluslararası alanda olumlu etkileşim yakaladığını açıkladı.

Diğer yandan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.