Suriye rejimi ülkenin kuzeyini bombaladı:  10 ölü, 5 yaralı

Türkiye destekli iki grup arasında Afrin'de çatışma yaşandı

Suriye rejiminin Halep'in batısındaki Maarat en-Naasan'ı hedef alan bombardımanının ardından bir evde inceleme yapan bir Beyaz Baretliler üyesi (Şarku’l Avsat)
Suriye rejiminin Halep'in batısındaki Maarat en-Naasan'ı hedef alan bombardımanının ardından bir evde inceleme yapan bir Beyaz Baretliler üyesi (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye rejimi ülkenin kuzeyini bombaladı:  10 ölü, 5 yaralı

Suriye rejiminin Halep'in batısındaki Maarat en-Naasan'ı hedef alan bombardımanının ardından bir evde inceleme yapan bir Beyaz Baretliler üyesi (Şarku’l Avsat)
Suriye rejiminin Halep'in batısındaki Maarat en-Naasan'ı hedef alan bombardımanının ardından bir evde inceleme yapan bir Beyaz Baretliler üyesi (Şarku’l Avsat)

Suriye rejimi güçlerinin, Cumartesi günü, ülkenin kuzeybatısında top ve füzelerle gerçekleştirdiği bombardımanlarda, ikisi çocuk 10 sivil öldü, 5 sivil yaralandı.
Sahadaki aktivistler, Suriye rejim güçleri ve İran destekli milislerin, Halep'in batı kırsalındaki Maarat en-Naasan bölgesinde bir evi havan toplarıyla bombaladıklarını belirterek, ‘korkunç bir katliam’ olarak niteledikleri bombardıman sonucunda, aynı aileden ikisi çocuk, ikisi kadın olmak üzere altı sivil öldüğünü, 5 sivilin ise ağır yaralandığını bildirdiler.
Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) ekipleri ve sağlık görevlileri, Rus keşif uçaklarının havada yoğun olarak uçuşlar gerçekleştirdikleri sırada yaralıların ve cenazelerin olay yerinden tahliyesi için çalıştılar. Maarat en-Naasan’daki saldırı, Halep'in batı kırsalındaki Tekad bölgesini hedef alan yoğun topçu ve füze bombardımanlarıyla eş zamanlı olarak gerçekleşti. Tekad’ı hedef alan bombardıman sonucunda bir kişi öldü, bir kişi ağır yaralandı. Bombardıman bölge sakinleri arasında paniğe neden oldu.
Halep kırsalındaki saha aktivistlerinden İbrahim el-Ahmed, Suriye rejimi güçleri ve İran destekli milislerin havan topu ve füzelerle Halep'in batı kırsalındaki Maarat en-Naasan, Tekad, Kefer Amme ve el-Etarib kenti çevresini hedef alan bombardımanlar gerçekleştirdiklerini ve bu bombardımanlar sonucunda Maarat en-Naasan beldesinde aynı aileden ikisi çocuk, ikisi kadın 6 kişinin öldüğünü, aralarında çocukların da bulunduğu 5 kişinin ağır yaralandığını aktardı. Tekad bölgesinde Rus keşif uçaklarının bölge üzerinde yoğun uçuşlarının eşlik ettiği milislerin top ve füzeli bombardımanları sonucunda bir kişi daha hayatını kaybetti.
Birkaç saat önce Halep’in batı kırsalındaki Kefer Nuran köyü çevresinde Rus güçlerine ait bir intihar uçağının muhalif gruplara ait askeri noktaları hedef aldığını da sözlerine ekleyen İbrahim el-Ahmed’in aktadığı bilgilere göre hava saldırısı sonucunda bir kişini yaralandığını aktardı. Halep'in batı kırsalındaki Tekad bölgesi ve Kefer Amme köyü, İdlib'in güney kırsalında yer alan Cebel ez-Zaviye'ninel-Bera, Kansafra, el-Fatira, Fuleyfil ve Beyneyn bölgeleri, Hama'nın kuzeybatısındaki el-Gab Ovası'ndaki Duveyr el-Ekrad, el-Ankavi ve Kuleydin bölgeleri ve Lazkiye'nin kuzey kırsalındaki Cebel el-Ekrad’daki Kebane bölgesi rejim güçleri ve İran destekli milisler tarafından eş zamanlı olarak karadan bombalandı. Bombardımanlar sonucunda üç sivil (çiftçi) ağır yaralandı. Ahmed,  Suriye'nin kuzeyindeki İdlib kentine bağlı Taftanaz ilçesinde savaş kalıntısı bir mayının patlaması sonucu bir kişinin hayatını kaybettiğini, eşinin ise ağır yaralandığını belirtti.
Öte yandan muhalif grupların liderlerinden biri yaptığı açıklamada, Fethu'l-Mubin Operasyon Odası’na bağlı muhalif grupların Halep'in batısındaki Miznaz ve Cidraya bölgeleri çevresinde Suriye rejimi güçlerine ait askeri mevzileri hedef aldıklarını, bunun sonucunda rejim güçlerinden bir unsurun öldüğünü, diğerlerinin ise yaralandığını söyledi. Ayrıca Halep'in batısındaki Şeyh Süleyman ilçesi çevresinde muhalif gruplar ile rejim güçleri arasında orta ve ağır makineli tüfeklerle yaşanan çatışmalarda rejim güçlerine maddi kayıplar verdirildiğini de sözlerine ekledi.
Diğer taraftan, Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Türk güçlerinin kontrolü altındaki Afrin bölgesinde Türkiye destekli SMO’ya bağlı Hamza Tümeni ve Ahraru’ş- Şam grubu arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Çatışmalar, her iki gruptan da ölüm ve yaralanmalara neden olurken alarm durumuna geçilen bölgeye askeri yığınak yapıldı, ana yollar muhalif gruplar tarafından kapatıldı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Afrin kırsalındaki Cindires ilçesine bağlı Çolakan ve Fukeyran köylerinde, Ahraru’ş-Şam ve Hamza Tümeni arasında henüz nedeni öğrenilemeyen şiddetli çatışmaların çıktığını, çatışmalar sonucunda her iki gruptan birer üyenin öldüğünü, çok sayıda unsurun ise yaralandığını bildirdi.
SOHR ayrıca, 10 Ocak’ta Türkiye destekli SMO gruplarının kırsal kesimdeki Kefer Cennet kavşağı yakınlarında Sultan Murad Tümeni ve Sairun Hareket liderliğindeki Şam Cephesi (Ec-Cephe eş-Şamiye) üyelerinin henüz öğrenilemeyen bir nedenden ötürü tutuklanması çerçevesinde Afrin ve çevresindeki köylerde askeri hareketlilik başlattığını aktardı.
Bu arada saha aktivistleri, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Halep'in doğu kırsalındaki Cerablus’un eteklerinde gerçekleştirdiği bombardımanlarda biri çocuk 3 sivilin yaralandığını bildirdiler.
Bir diğer gelişmede ise Suriye rejimi güçleri, Ebu Zandin Sınır Kapısı’nın güneyinde muhalif gruplara ait 9. Bayrakdad Noktası’nı füzeyle hedef aldı. Saldırının can kaybına neden olup olmadığı bildirilmedi.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.