KKTC'deki Halil Falyalı cinayetinde kullanılan silahlar bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

KKTC'deki Halil Falyalı cinayetinde kullanılan silahlar bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Polis Genel Müdürlüğü, iş adamı Halil Falyalı cinayetinde kullanılan silahların olay yerinin yaklaşık bir kilometre batısındaki bir dere yatağında bulunduğunu duyurdu.
Polis Basın Subaylığından yapılan açıklamada, 8 Şubat'ta Falyalı ve şoförünün öldürülmesiyle ilgili soruşturmanın, ilk andan itibaren Polis Genel Müdürlüğünün tüm unsurları ile büyük bir titizlikle sürdürüldüğü belirtildi.
Meselenin aydınlatılması ve suç faillerinin yakalanarak adalete teslim edilmesi için gece gündüz çalışmaların devam ettiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"KKTC Polis Genel Müdürlüğü, cinayetin işlenmesinin ardından her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak suç faillerinin Türkiye’deki bazı şahıslarla bağlantısı olabileceğini de değerlendirerek elde ettiği bulgu ve bilgileri Türkiye Cumhuriyeti Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri ile paylaşmış ve olayla bağlantısı olduğu düşünülen toplamda 6 kişinin İstanbul’da tespit edilerek tutuklanması sağlanmıştır."
Yürütülen geniş çaplı soruşturma kapsamında, olayda zanlı olarak tespit edilen iki kişinin, cinayetin işlenmesinin hemen ardından 9 Şubat'ta Girne'de tespit edilerek tutuklandığı aktarılan açıklamada, soruşturma kapsamında, 12 Şubat'ta Girne Alsancak’ta bir ikametgahta gerçekleştirilen operasyon sonucunda, olayda zanlı olarak tespit edilen 2 kişinin daha tutuklandığı, burada yapılan aramada 9 milimetre çapında tabanca ve 15 merminin ele geçirildiği belirtildi.
Açıklamada, "Büyük bir titizlikle çalışmalarına devam eden Polis Genel Müdürlüğü ekipleri, 13 Şubat 2022 tarihinde, cinayet mahalli olan, Çatalköy 20 Temmuz Caddesi'nin yaklaşık bir kilometrelik batı kısmında, dere yatağı içerisinde atılı vaziyette, iki kalaşnikof marka otomatik silah, bu silahlara ait 4 şarjör ve 39 mermi ile 9 mm çapında tabanca ve tabancaya ait şarjör ve toplam 13 mermi bulmuştur. Yapılan balistik incelemeler sonucu söz konusu silahların olayda kullanılan silahlar olduğu saptanmıştır" ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, ülke gündeminde geniş yankı uyandıran cinayetin en kısa sürede aydınlatılması için KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti polis teşkilatlarının tüm imkanlarını seferber ettiğine vurgu yapılarak, iki ülke polisi tarafından müştereken yürütülen soruşturmanın, hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şeklide büyük bir titizlikte devam ettiği kaydedildi.

Olay
8 Şubat'ta Girne bölgesi Çatalköy mevkisinde arabasındayken silahlı saldırıya uğrayan Falyalı, ağır yaralı olarak Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesine kaldırılmıştı. Daha sonra Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesine nakledilen Falyalı, müdahalelere karşın kurtarılamamıştı. Saldırıda, Falyalı'nın şoförü Murat Demirtaş olay yerinde yaşamını yitirmişti.
Olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında KKTC'de 4 kişi tutuklanırken, Türkiye'de ise 6 kişi gözaltına alınmıştı, bu şüphelilerin emniyetteki sorgusu devam ediyor.
Falyalı'nın cenazesi ise 10 Şubat'ta İskele bölgesinde bulunan Kumyalı köyünde toprağa verilmişti.

Aralık 2021'de serbest bırakılmıştı
KKTC'de 2010'da bir davada "tehdit" gerekçesiyle yargılanan ve tutuklanan Falyalı, daha sonra serbest bırakılmıştı. Falyalı, Ekim 2021'de "darp", "soygun," ve "zorla alıkoyma" suçlarıyla ilgili bir davada tutuklu olarak yargılanmıştı. Girne Kaza Mahkemesinde görülen dava, takipsizlik nedeniyle geri çekilmiş, Falyalı Aralık 2021'de serbest bırakılmıştı.
Falyalı hakkında bir davanın da ABD'de devam ettiği belirtiliyor.



ABD elçisi Witkoff yarın Umman'da İranlılarla buluşuyor

Witkoff ve Arakçi (AP)
Witkoff ve Arakçi (AP)
TT

ABD elçisi Witkoff yarın Umman'da İranlılarla buluşuyor

Witkoff ve Arakçi (AP)
Witkoff ve Arakçi (AP)

ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff, ABD'nin hala diplomatik çözümden yana olduğu bir dönemde, İran'ın nükleer programı konusunda üç hafta içinde üçüncü kez yarın Umman'da İran ile görüşmelere katılacak.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce gazetecilere yaptığı açıklamada “Görüşmelerin bir sonraki turu cumartesi günü Umman'da yapılacak ve bu teknik ekipler arasındaki ilk toplantı olacak” dedi. Bruce, görüşmelerin teknik boyutunun ABD tarafında Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi planlama şefi Michael Anton tarafından yürütüleceğini söyledi. “Özel Elçi Witkoff da hazır bulunacak” dedi.

Witkoff ve İran tarafı arasındaki son toplantı cumartesi günü Roma'da yapıldı ve toplantı sonunda her iki taraf da ayrıntılara girmeden iyimserliklerini dile getirdi. Nükleer programı nedeniyle 2018 yılında ülkesini İran'la yapılan uluslararası anlaşmadan çeken ABD Başkanı Donald Trump, bu çetrefilli meseleye diplomatik bir çözüm bulmayı umuyor ve İsrail'i İran'a askeri bir saldırı düzenlememeye çağırdı.

Ancak Trump, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek için askeri seçeneğe başvurmayı göz ardı etmedi, Tahran ise nükleer silahlar elde etmeye çalıştığı iddiasını her zaman reddetti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ülkesinin nükleer programına ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Almanya, Fransa ve İngiltere'yi ziyaret etmeye hazır olduğunu söyledi. X platformunda konuşan Arakçi, “Moskova ve Pekin'de yaptığım son istişarelerin ardından Paris, Berlin ve Londra'yı ziyaret ederek ilk adımı atmaya hazırım” dedi. Arakçi, “Sadece nükleer konuda değil, ortak ilgi ve endişe duyulan diğer tüm alanlarda” görüşmelere açık olduğunu vurguladı.

Arakçi, İran'ın nükleer programını denetlemek üzere 2015 yılında imzalanan ve ABD'nin Donald Trump'ın ilk döneminde 2018 yılında tek taraflı olarak çekildiği uluslararası anlaşmanın tarafları olan İngiltere, Fransa ve Almanya'yı ifade etmek için kullanılan bir kısaltma olan “topun artık E3'ün sahasında olduğunu” ifade etti.

Donald Trump'ın ilk döneminde 2018 yılında tek taraflı bir adım atmıştı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Christophe Le Moyne Paris'in “İranlı bakanın açıklamasına eylemlerin eşlik edip etmeyeceğini görmek için durumu yakından takip edeceğini” söyledi. Le Moyne, Fransa'nın nükleer konuda “İranlılarla diyaloğu memnuniyetle sürdüreceğini” vurguladı.

Berlin ya da Londra'dan henüz resmi bir yorum gelmedi.

Abbas Arakçi, yarın yapılacak üçüncü tur müzakereler öncesinde Çinli mevkidaşı Wang Yi ile istişarelerde bulunmak üzere çarşamba günü Çin'i ziyaret etti. Geçen hafta da Moskova'yı ziyaret ederek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmüştü. Tahran'ın Çinli ve Rus müttefikleriyle iş birliğini öven Arakçi, Berlin, Londra ve Paris ile ilişkilerin “şu anda en düşük seviyelerde” olduğunu kaydetti. Arakçi, çarşamba günü İsrail'in “diplomatik yolu torpilleme” ve devam eden görüşmeleri baltalama “girişimlerini” kınadı.

Çin'in Xinhua haber ajansında dün yer alan habere göre Çin, Rusya ve İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) temsilcileri, İran'ın nükleer programını görüşmek üzere ajansın direktörü ile bir paraya geldi. Perşembe günü yapılan ortak toplantı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin bu hafta Pekin'e yaptığı ziyareti takip etti. Şarku’l Avsat’ın Xinhua’dan aktardığına göre toplantıda İran'ın nükleer programına ilişkin siyasi ve diplomatik çözüm sürecinde UAEA'nın rolü konusunda derinlemesine görüş alışverişinde bulunuldu ve Çin'in İran'ın ABD dahil tüm taraflarla diyaloğunu desteklediğini ifade ettiği belirtildi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu çarşamba günü yaptığı açıklamada, İran'ın varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu belirterek Tahran'ın nükleer silah geliştirmesi halinde “tüm insanlığın kaderinin” tehlikeye gireceğini iddia etti. İslam Cumhuriyeti her zaman nükleer silah arayışını reddetti ve programının sivil niteliğini vurguladı.

İran'ın nükleer programının denetlenmesi karşılığında İran'a yönelik uluslararası yaptırımların hafifletilmesini öngören 2015 tarihli anlaşma, ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin ardından geçerliliğini yitirmişti.