SDG, Fırat’ın doğusu için ‘toplum sözleşmesi’ taslağı hazırladı

Suriye Demokratik Konseyi Rakka kentinde istişare toplantısı gerçekleştirdi. (Şarku'l Avsat)
Suriye Demokratik Konseyi Rakka kentinde istişare toplantısı gerçekleştirdi. (Şarku'l Avsat)
TT

SDG, Fırat’ın doğusu için ‘toplum sözleşmesi’ taslağı hazırladı

Suriye Demokratik Konseyi Rakka kentinde istişare toplantısı gerçekleştirdi. (Şarku'l Avsat)
Suriye Demokratik Konseyi Rakka kentinde istişare toplantısı gerçekleştirdi. (Şarku'l Avsat)

ABD liderliğindeki ulusal koalisyon tarafından desteklenen Suriye Demokratik Konseyi (SDG), Rakka’da yıllık istişare toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, ‘özerk yönetim bölgelerindeki’ eğitim ve güvenlik alanlarının geliştirilmesinin yanı sıra enerji ve tarım sektörlerinin kalkındırılmasına odaklanıldı. Çiftçilere verilecek desteklere dair ve enerjinin doğru kullanımı ile ilgili kararlar alındı. Siyasi, askeri ve ekonomik kalkınmayla ilgili ‘2022 eylem planı’ hazırlandı.  
Özerk Yönetime bağlı bir komisyon, geçici ‘toplum sözleşmesi’ taslağı hazırladı. Söz konusu sözleşme, bölgedeki sivil ve askeri idare mekanizmalarını düzenleyen ‘geçici anayasa’ olarak kabul ediliyor.  
Fırat’ın doğusundaki özerk bölgelerdeki idari faaliyetleri düzenleyen ‘toplum sözleşmesi komitesi’ 2022 yılı için hazırladıkları ‘toplum sözleşmesi’ taslağında ilerleme kaydettiklerini ve önümüzdeki günlerde nihai taslağı açıklayacaklarını belirtti. Öte yandan, İlerici Kürt Demokrat Partisi ve Kürt Ulusal Meclisi grubu, dışlandıkları gerekçesiyle ‘toplum sözleşmesi’ istişare toplantılarını boykot etti.  
Kürt Ulusal Meclisi yönetim kurulu üyesi Muhammed İsmail şunları söyledi:  
‘’Biz tek yönlü atılmış adımları ve hazırlanan eylem planını kabul etmiyoruz. ‘Toplum sözleşmesi taslağının’ Suriye anayasası ile çelişmeyecek bir şekilde, bölgedeki bileşenlerin geniş katılımıyla yenide düzenlenmesini talep ediyoruz. Kürt partiler arasındaki diyalog kararlarından biri, idari seçimler için yüksek bir komitenin oluşturulması yönündeydi. Böyle bir komite oluşturulmadı, dolayısıyla tek bir partinin ve belirli bir ideolojinin temsilcileri tarafından alınan kararlar bizi bağlamamaktadır.’’ 
Ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu SDG’nin siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi'nin eş başkanı İlham Ahmed, ‘’Özerk yönetim ve askeri kanadı, koalisyonun desteğiyle Sanayi Hapishanesi’nde yeniden güvenliği sağlayarak büyük başarı elde etti. Bu süreçte DEAŞ’ın tekrar canlandırılmak istediğini gördük ve bölge istikrarına yönelik terör tehdidinin devam ettiğine şahit olduk’’ dedi.  
Özerk yönetimin varlığının 2022 yılında üç temel tehditle karşı karşıya olduğunu belirten İlham Ahmed: ‘’Bu tehditlerin başında DEAŞ unsurlarının yeniden canlanması, Türkiye yönetiminin varlığımıza yönelik müdahaleleri ve Suriye merkezi otoritesinin resmi söylemlerinde kendini açığa çıkaran bölge istikrarına yönelik faaliyetleri gelmektedir. Suriye’de siyasi çözümün sağlanması için, uluslararası standartlara uyumlu bir şekilde somut adımların atılması zorunludur. Demokratik dönüşümün sağlanması ve diyalog tek çözüm yoludur’’ diye konuştu.  
Yönetimin kontrol alanlarında hizmet aksaklığının varlığını kabul eden Ahmed: ‘’Bunun başlıca nedenleri, Suriye rejimi ve Türkiye'nin uyguladığı kuşatmayla bağlantılıdır. Kısıtlı imkanlarımıza rağmen, karşılaştığımız zorlukların ve engellerin üstesinden gelebildik. Eylem planımızda, halkların ve yönetim bölgelerindeki bileşenlerin özlemlerini gerçekleştirmek, hizmet ve güvenlikten maksimum seviyede yararlanmak için ciddiyetle çalışma kararı aldık’’ ifadelerini kullandı. 



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.