Diş implantlarında kullanılabilecek kemikten daha güçlü bitki bazlı bir bileşen geliştirildi

Yeni bitki kaynaklı kompozit, kemik kadar sağlam ve alüminyum kadar sert

Kemik kadar güçlü yeni bileşen (Araştırma ekibi)
Kemik kadar güçlü yeni bileşen (Araştırma ekibi)
TT

Diş implantlarında kullanılabilecek kemikten daha güçlü bitki bazlı bir bileşen geliştirildi

Kemik kadar güçlü yeni bileşen (Araştırma ekibi)
Kemik kadar güçlü yeni bileşen (Araştırma ekibi)

ABD’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), biraz sentetik polimerle karıştırılmış selüloz nanokristallerden (CNC) oluşan bir bileşen geliştirdiğini duyurdu.
Araştırmacılar, selüloz bileşeninin bazı kemik türlerinden daha güçlü ve alüminyum kadar sert olduğunu kanıtladı.
MIT ekibi, hem 3D baskı, hem de geleneksel döküm kullanarak üretebilecekleri, güçlendirilmiş selüloz nanokristallere dayalı bir bileşik için reçete geliştirdi.
Malzemenin gücü ve sertliğini test etmek için kullandıkları madeni para büyüklüğündeki parçalara döken araştırmacılar, ayrıca malzemenin selüloz bazlı diş implantları yapmak amacıyla kullanılabileceğini göstermek için bileşiği bir dişe dönüştürdü.
Tek bir ahşap hücre duvarı, tüm bitkilerin ana yapısal bileşeni olan selüloz liflerinden oluşuyor. Her bir fiberin içinde organik polimer zincirleri olan takviye edici selüloz nanokristalleri bulunuyor.
Nano ölçekte, CNC’ler Kevlar’dan (çok hafif karbon kökenli çok sağlam liflerden oluşan bir malzeme) daha güçlü ve daha serttir.
Bunların büyük bölümleri kullanılarak kristaller yapılabilirse, CNC’ler daha güçlü, daha sürdürülebilir, doğal olarak türetilmiş plastiklere giden bir yol olabilir.
Araştırmacılar, malzemenin çatlaklara karşı direncini de test etti ve birçok ölçümde, selüloz tanelerinin kompozit düzeninin malzemeye direnç kazandırdığını buldu.
Bileşiğin yapısını mikroskop altında inceleyen araştırmacılar, selüloz tanelerinin sedef yapısına benzer bir düzende yerleştiğini ve bu yapının çatlakların doğrudan malzemeden geçmesini engellediğini gördü.
Araştırmacılar, bu benzersiz niteliklerin, selüloza mevcut kullanımlardan ziyade benzersiz kullanımlar sağladığını bildirdi.
Her yıl bitkilerin kabuğu, ağaçlar veya yapraklardan 10 milyar tondan fazla selüloz yapılıyor. Bu selülozun çoğu kağıt ve tekstil endüstrisinde kullanılırken, bir kısmı gıda ve kozmetik koyulaştırıcılarda kullanılmak üzere toz halinde işleniyor.



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe