Dubai Emiri: Türkiye ile ekonomik ve kalkınma ilişkilerinde büyük ufuklar görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed Bin Raşid Al Maktum Dubai Expo 2020’de (Şarku’l Avsat)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed Bin Raşid Al Maktum Dubai Expo 2020’de (Şarku’l Avsat)
TT

Dubai Emiri: Türkiye ile ekonomik ve kalkınma ilişkilerinde büyük ufuklar görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed Bin Raşid Al Maktum Dubai Expo 2020’de (Şarku’l Avsat)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed Bin Raşid Al Maktum Dubai Expo 2020’de (Şarku’l Avsat)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretinin ikinci gününde, Abu Dabi’deki temaslarını tamamlamasının ardından Dubai’ye gitti.
Erdoğan, BAE Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed Bin Raşid Al Maktum ile Dubai Expo 2020’deki liderlik sergi alanında bir görüşme gerçekleştirdi.
Şeyh Muhammed bin Raşid, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin BAE ile Türkiye arasında yeni bir işbirliği ve stratejik ortaklık sayfası açtığını vurguladı.
Dubai Emiri, Türkiye ile ekonomik ve kalkınma ilişkilerinde büyük ufuklar gördüklerini, bölgedeki iki ülkenin öncülük ettiği istikrar ve refah konusunda iyimser olduğunu da ekledi.

Erdoğan: Türkiye-BAE ilişkisinde yeni bir dönemi başlattık
Erdoğan ayrıca Abu Dabi’de iş insanları ve yatırımcılarla da bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı burada yaptığı konuşmada, “Türkiye-BAE ilişkisinde yeni bir dönemi başlattık. Ortak hedefimiz, ikili ilişkilerimizi her alanda çok daha üst seviyelere taşımak. BAE ileri teknoloji şirketlerine uygun yatırım ortamı sağlıyor. Türkiye ise dinamik nüfus ile yeni gelişmelere öncülük ediyor. Ekonomik açıdan birbirini tamamlayan ülkeler olarak kısa sürede önemli mesafe alacağımıza inanıyorum” dedi.
Erdoğan, iki ülkenin köklü bir geçmişe sahip olan ve güçlü bir altyapıya dayanan ilişkileri her alanda daha üst seviyelere çıkarmayı amaçladığını vurgulayarak, “Türkiye 85 milyonluk nüfusu, yükselen sanayi üretimi nitelikli istihdam tam kapasitesi, fiziki alt yapısı ve coğrafi konumuyla öne çıkan bir ülkedir” diye konuştu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınının, üretim kapasitesi yüksek Türk ekonomisinin gücünü gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Türkiye özellikle Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışında olan yatırımcılar için çok önemli avantajlar sunuyor. Biz 2003 yılından bu yana 239 milyar dolardan fazla doğrudan uluslararası yatırım çekmeyi başarmış bir ülkeyiz.”

“İlişkilerinin güçlenmesinde devlet adamlarının sergilediği irade çok önemli”
Erdoğan, iş insanlarına hitaben yaptığı konuşmasında, “Türkiye ile BAE ilişkilerinin hak ettiği seviyeye ulaşmasında devlet adamlarının sergilediği irade çok önemlidir. Liderlerin görevi ticaretten savunmaya, turizmden enerji ve ulaşıma kadar her alanda işbirliğinin üzerinde yükseleceği zemini tesis etmektir. Ancak iki ülkenin gerçek potansiyelini bilhassa ticaret ve yatırımlarda hayata geçirecek olan iş dünyamızın siz kıymetli mensuplarıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesindeki ilgili kurumların BAE yatırımcılarına Türkiye’de yatırım yapma konusunda istedikleri tüm bilgileri sağlamaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Erdoğan, Şeyh Hamed bin Zayed Al Nahyan ile de görüştü
Abu Dabi’deki temasları kapsamında Erdoğan, Abu Dabi Yürütme Konseyi Üyesi Majesteleri Şeyh Hamed bin Zayed Al Nahyan ile de bir görüşme gerçekleştirdi.
Toplantıya BAE merkezli 25 şirketin temsilcileri de katıldı.
Toplantıda, BAE ile Türkiye arasındaki işbirliği ve ortak yatırım fırsatlarına ek olarak, iki ülkede ekonomik büyümeyi teşvik etmeye katkıda bulunacak ortaklık alanlarını genişletme ile ticaret ve yatırım akış hacmini artırma yolları tartışıldı.
Şeyh Hamed bin Zayed Al Nahyan burada yaptığı konuşmada, “BAE ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler ticaret, yatırım ve diğer sektörlerde sürekli gelişme ve büyümeye tanık oluyor. Bu daha geniş ufuklara ve işbirliği ortaklıklarına doğru ilerleyebilir” dedi.
BAE ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım hacminin büyümeye tanık olduğunu söyleyen Şeyh Hamed, iki ülke arasındaki petrol dışı ticaretin 2021’de rekor bir sıçrama yaparak, 2020’ye kıyasla yüzde 54’lük bir büyüme ile 13,7 milyar dolara yükseldiğini kaydetti.
Türkiye’nin, ülkenin petrol dışı dış ticaretinde yüzde 3’lük payla BAE’nin yedinci küresel ticaret ortağı olduğuna işaret eden Şeyh Hamed, “BAE aynı zamanda Türkiye'nin dünya çapındaki en önemli 12 ticaret ortağı arasında yer alıyor” diye konuştu.
Şeyh Hamed, BAE’nin 2020 sonunda toplam 5 milyar dolarlık yatırımla Türkiye’nin en önemli 15 yatırımcı ülkesi arasında yer aldığını da söyledi.
Devlet fonları ve BAE şirketlerinin Türk pazarlarında birçok hayati sektöre yatırım yaptığını bildiren Şeyh Hamed, “BAE’deki Türk yatırımlarının değeri de 2019 sonunda 310 milyon doları buldu” dedi.
Karşılıklı yatırımların yanı sıra bölge içi ticaretin de önümüzdeki yıllarda kayda değer bir büyümeye tanık olmasının beklendiğini söyleyen Şeyh Hamed, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve BAE’nin büyük şirketleri ile yapılan bu toplantı, BAE liderliğinin, iki ülke arasındaki işbirliği ve ekonomik ortaklık ufkunu genişletmek, onları iki halkın yararına daha geniş seviyelere getirme yönündeki istekliliğini teyit ediyor” ifadelerini kullandı.
Şeyh Hamed, sadece her iki pazardaki yatırım ve ticaret fırsatlarından yararlanarak değil, entegrasyon ve ortaklık yoluyla da iki ülkede ekonomik büyüme ve refah için umut verici beklentiler olduğunu vurguladı.
Ayrıca, her iki ülkenin stratejik konumunun komşu bölgesel pazarlara girmek için ticaret ve yatırım için bir geçit olarak kullanılabileceğine dikkat çekti.

Karkaş’tan ziyaret yorumu
BAE Devlet Başkanı’nın Diplomasi Danışmanı Dr. Enver Karkaş ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söz konusu ziyaretinin, BAE’nin istikrar ve refah gündemini ilerletmek için yaptığı sıkı çalışmanın meyvelerinden biri olduğunu belirtti.
Karkaş Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ülkesinin Türkiye’ye yönelik yaklaşımının net olduğuna vurgu yaparak, “Yaklaşımımız ortak paydaları en üst düzeye çıkarmak, ekonomi ve yatırım işbirliği ilişkilerini güçlendirmekle kendini gösteriyor” ifadelerini kullandı.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kesin bir dille reddettiğini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a ve topraklarının korunmasına verdiği desteği yineledi. Muhammed bin Selman ayrıca, ülkesinin, İsrail'in Lübnan topraklarını hedef alan askeri operasyonlarını şiddetle kınadığını ve Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının tehdit edilmesini, toprak bütünlüğünün ihlal edilmesini ve vatandaşlarının yerlerinden edilmesini reddettiğini ifade etti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bugün başkent Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu zirve, İsrail'in kardeş Filistin halkına yönelik hukuksuz saldırılarının devam etmesi ve bu saldırıların kardeş Lübnan'a karşı genişlemesi ışığında bir önceki ortak zirvenin devamı olarak düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

Nsnnsn
 Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ülkesinin İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 150 binden fazla şehit, yaralı ve kayıp verilmesine neden olan soykırımı kınadığını ve kategorik olarak reddettiğini yineledi.

İsrail'in masum insanlara karşı işlediği suçları sürdürmesinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmeye devam etmesinin ve Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki önemli rolünü baltalamasının, Filistin halkının meşru haklarının elde edilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları boşa çıkaracağını vurguladı.

Veliaht Prens ayrıca, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistin topraklarında yardım çalışmaları yürütmesinin ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım sağlamasının engellenmesini de kınadı.

Nxmmxj
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne başkanlık ediyor. (SPA)

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, devam eden İsrail saldırganlığının feci insani sonuçlarının üstesinden gelmeleri için Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerine verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Uluslararası toplumu, İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki insanlara yönelik saldırganlığını derhal durdurarak ve İsrail'i İran’ın egemenliğine saygı göstermeye mecbur bırakarak uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, İsrail'in haksız saldırganlığını kınamak ve Filistin davasının merkeziliğini teyit etmek üzere uluslararası düzeyde ortak hareket ederek önemli adımlar atmışlardır. Daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya teşvik etmeyi başardık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında ifade edildiği üzere Filistin halkının haklarını desteklemek ve Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail işgaline son verilmesini talep etmek üzere uluslararası arenayı harekete geçirdik. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’u başlattık ve kısa bir süre önce Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını gerçekleştirdik. Diğer ülkeleri de bu koalisyona katılmaya çağırıyoruz.”

Jsjsjj
Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nden (SPA)

Muhammed bin Selman, “Bul perspektiften hareketle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak çabalarımızı sürdürmenin önemini ve Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğini koruma ihtiyacını teyit ediyor ve bu zirvenin hepimizin arzuladığı hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunmasını dört gözle bekliyoruz” dedi.

50'den fazla ülkenin lider ve temsilcilerinin katılımıyla bugün Riyad'da başlayan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek üzere bir yıl önce Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin devamı niteliğinde.

İsrail'in Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de ele alacak olan liderlerin Sudan krizinin insani yansımaları ve Kızıldeniz'deki Husi tırmanışı gibi diğer konulara da dikkat çekmesi bekleniyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin halkının, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ‘Filistin halkına adaletli davranan ve bağımsız devletlerini kurma haklarını veren ciddi bir barış sürecine girmesi için’ elini uzattığını söyledi.

Filistin’in Başbakanlık görevinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Mustafa, dün Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette verdiği röportajda, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm dosyasında Suudilerin üstlendiği önemli role övgüde bulundu. Mustafa, iki devletli çözümün ilk toplantısına 90 ülke ve BM’nin katılmasının, ‘Suudilerin Filistin halkını desteklemek için üstlendiği liderlik rolünün öneminin bir göstergesi’ olduğunu vurguladı.

Geçtiğimiz yıl gerçekleşen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde alınan kararla oluşturulan bakanlar komitesini, İİT-Arap Birliği zirveleri tarihindeki en başarılı komite olarak nitelendiren Filistin Başbakanı, bazı kararların alındığını ve bazı kararlardan ise vazgeçildiğini, ancak bu komitenin göreve geldiğinden beri sürekli hareket ve faaliyet içinde olduğunu, bölgesel ve uluslararası alanda olumlu etkileşim yakaladığını açıkladı.

Diğer yandan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.