İsrail Başbakanı Bennett’in Bahreyn ziyaretinde güvenlik alarmı verildi

ABD ordusuna bağlı Beşinci Filo, diplomatik ziyaret trafiğini güvence altına almak için İsrail insansız hava araçlarını devreye soktu

Kral Hamad bin İsa, 15 Şubat’ta Manama’da İsrail Başbakanı Naftali Bennett’i kabul etti (Reuters)
Kral Hamad bin İsa, 15 Şubat’ta Manama’da İsrail Başbakanı Naftali Bennett’i kabul etti (Reuters)
TT

İsrail Başbakanı Bennett’in Bahreyn ziyaretinde güvenlik alarmı verildi

Kral Hamad bin İsa, 15 Şubat’ta Manama’da İsrail Başbakanı Naftali Bennett’i kabul etti (Reuters)
Kral Hamad bin İsa, 15 Şubat’ta Manama’da İsrail Başbakanı Naftali Bennett’i kabul etti (Reuters)

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife, İsrail Başbakanı Naftali Bennett ile ‘iki ülke arasındaki ikili iş birliğini ve ‘Barışa Destek Bildirisi’nde ve iki taraf arasında imzalanan İbrahim İlkeler Anlaşması’nda yer alanlar kapsamında daha geniş işbirliği ve verimli ortak eylem ufuklarını gerçekleştirmek için’ ortak öneme sahip sektörlerde bu işbirliğini geliştirme fırsatlarını’ ele aldı.
Kral Hamad, 15 Şubat’ta Manama’da Bennett’i karşılarken, Bahreyn’in vizyon ve yaklaşımının iyi komşuluk, karşılıklı saygı ve karşılıklı anlayış, diyalog, işbirliği, barış içinde bir arada yaşama, hoşgörü ve halklar arası yakınlaşma değerlerinin desteklenmesine dayalı olduğunu vurguladı. Bahreyn Kralı, Ortadoğu bölgesinde, ülkelerine, halklarına ve genel olarak dünyaya iyilik ve refah getirecek güvenlik, barış ve istikrarın hâkim olmasını umduğunu ifade etti.
Kral Hamad, “İsrail Başbakanının ziyareti, iki halk için en iyisini elde etme yolunda entegre bir ortak çabaya yönelik kararlılığı ve liderliği nedeniyle verimli ve başarılı bir ziyaret olacaktır” dedi.
İsrail Başbakanı, Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Selman bin Hamad Al Halife ile de bir araya geldi. Bahreyn Haber Ajansı, Veliaht Prens’in İsrail Başbakanı ile yaptığı görüşmelerin ‘ortak çıkara sahip konulara, bölgesel ve uluslararası arenadaki en önemli meselelere ve iki ülke arasında her düzeyde işbirliği yollarını geliştirme yollarına’ odaklandığını belirtti. Ajansa göre Veliaht Prens, Bennett ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada Bahreyn’in ‘ülkeler ve vatandaşlar için istenen kalkınma hedeflerini gerçekleştirmeye devam ederek, bölgede barış ve istikrarın temellerini güçlendirmek amacıyla kardeş ve dost ülkelerle işbirliği yapmaya istekli olduğunu’ vurguladı. Prens, bölgede ve dünyada istikrar ve sürdürülebilir kalkınma çabalarını teşvik etmek için tüm uluslararası çabaları desteklemeye önem verdiklerini söyledi.
Bahreyn Veliaht Prensi, Barışa Destek Bildirisi’nin imzalanması ve ortak çıkarlara ve arzu edilen hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunan İbrahim İlkeler Anlaşması ortasında, ortak eylemi güçlendirmeye ve işbirliği alanlarını geliştirmeye devam etmenin, ikili ilişkilerin büyümesi ve gelişmesi için daha geniş ufuklar açmanın ve her iki ülkeye de refah getirmenin önemli olduğunu ifade etti.
Bunların yanı sıra Bennett, Körfez bölgesinde artan güvenlik sorunlarını Bahreynli yetkililerle görüşürken, İsrail ve Bahreyn’in İran’dan kaynaklanan büyük güvenlik sorunlarıyla uğraştığına dikkati çekti.
ABD’li bir yetkili, İsrail’in bölgedeki askeri düzenlemelerde artan rolünü derinleştirebilecek bir hareketle ABD Donanmasının, Ortadoğu’daki ortak operasyonlarına İsrail insansız hava araçlarını dahil etmeyi düşündüğünü söyledi. Yetkili, Bennett’in ayrıca dün Manama’da Beşinci Filo Komutan Yardımcısı, Amiral Brad Cooper ile de bir araya geldi.
Yetkililer, İsrail’in Manama’daki Beşinci Filo karargahına askeri ataşe olarak atanan 29. ülke olmaya hazır olduğunu belirtirken, adı henüz açıklanmayan askeri ataşenin yüzbaşı veya komutan rütbesine sahip olma ihtimalinin yüksek olduğunu da sözlerine ekledi.
İsrail Başbakanı, uluslararası toplum ile İran arasında İran nükleer programı konusunda beklenen bir anlaşma konusunda da uyardı. Bennett, Manama ziyareti vesilesiyle Bahreyn gazetesi ‘Al-Ayyam’ gazetesine verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullandı; “İran ile anlaşma yapmanın stratejik bir hata olduğuna inanıyoruz. Çünkü bu anlaşma İran’in nükleer yeteneklerini korumasını sağlayacaktır. Ayrıca bölgedeki ve dünyadaki birçok ülkeye zarar veren terör makinesini güçlendirecek yüz milyarlarca dolar elde etmesine olanak tanıyacaktır.”
Bennett ayrıca, Savunma Bakanı da dahil olmak üzere bir dizi Bahreynli bakanla bir araya geldi. Başbakanlık ofisi, yaptığı açıklamada “İki taraf, Asya ve Avrupa arasındaki mal hareketliliğini kolaylaştırmak için diğer meselelerin yanı sıra, İsrail ve Bahreyn’in coğrafi avantajlarından yararlanma yollarını görüştü” dedi.
ABD Merkez Komutanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Brad Cooper ile yaptığı görüşmede ise Bennett, Beşinci Filo’nun ‘çeşitli güvenlik tehditleri karşısında bölgesel istikrarın korunmasında önemli bir unsur’ olduğunu dile getirdi.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İsrail’in bir Körfez ülkesiyle ilk imzaladığı güvenlik anlaşmasını imzalamak amacıyla bu ayın başlarında Bahreyn’e ziyarette bulunmuştu. Bennett’in ofisi ayrıca, dün yaptığı açıklamada İsrail ve Bahreyn’in araştırma ve geliştirme için bir anlaşma imzaladığını ve yatırım akışlarını kolaylaştırmak için bir yatırım koruma anlaşmasıyla ilgili müzakereleri hızlandırmayı kabul ettiğini belirtti.

Botlar
İsrail Başbakanı Naftali Bennett’in ofisi, Manama’daki Beşinci Filo Komutan Yardımcısı Amiral Brad Cooper’ın 15 Şubat’ta Bennett ile bir araya geldiğini bildirdi.
Aktarılana göre Bennett, kendisine ‘bölge ülkeleri ve ABD’nin güçlü müttefiki arasındaki işbirliğinin daha da güçlenmesinin’ beklendiğini belirtti.
Aynı şekilde bir ABD’li yetkili, ABD Donanması’nın Ortadoğu’daki ortak operasyonlarına İsrail botlarını da dahil etmeyi düşündüğünü söyledi. Yetkili, bu adımı, iki Körfez ülkesiyle ilişkiler normalleşirken İsrail'in bölgenin askeri düzenlemelerinde artan rolünü derinleştirebilecek bir hareket olarak nitelendirdi.
Yetkili, İsrail temsilcisinin Bahreyn’deki filoya ilhakına atıfla, “İsrail ile filo arasında ikili düzeyde iletişim hatlarını açık tutmak amaçlanıyor” dedi.
ABD’li yetkili, filonun Körfez’deki mevcut tatbikatların bir parası olarak onlarca insansız tekneyi incelediğini ve insansız hava araçlarına ve su altı ekipmanlarına olası bir tamamlayıcı olarak İsrail’de üretilen insansız deniz botlarıyla ilgilendiğini vurguladı.
“Bu teknolojinin sağlanmasından kesinlikle İsrailliler sorumlu” diyen yetkili, filodaki bir subayın konuyu incelemek için geçtiğimiz haftalarda Hayfa’yı ziyaret ettiğine de dikkati çekti.
Kasım ayında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, İsrail ve Bahreyn merkezli ABD Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı kuvvetleri Kızıldeniz’de bir güvenlik tatbikatı gerçekleştirdi. Tatbikat, ABD, İsrail ve iki Körfez ülkesi arasında alenen yapılan ilk deniz tatbikatı oldu.
Bennett, iki günlük Manama ziyaretini ‘İran ve (bu yıl BAE’ye yönelik saldırıları petrol zengini bölgeyi istikrarsızlaştıran) Yemen’deki Husiler gibi müttefiklerine karşı ortak bir tutum oluşturmak için’ bir fırsat olarak nitelendirdi.

Güvenlik işbirliği
İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Manama’da yaptığı açıklamalarda, İran ile nükleer dosyası üzerinde anlaşmaya varılmasının, İran’ın ‘terör makinesinin’ güçlenmesine yol açacak stratejik bir hata olduğunu söyledi.
Bennett, ‘Al-Ayyam’ gazetesine yaptığı açıklamada, “İran ile anlaşma yapmanın stratejik bir hata olduğuna inanıyoruz. Çünkü bu anlaşma İran’ın nükleer yeteneklerini korumasını sağlayacaktır. Ayrıca bölgedeki ve dünyadaki birçok ülkeye zarar veren terör makinesini güçlendirecek yüz milyarlarca dolar elde etmesine olanak tanıyacaktır” ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı, sözlerini ise şu ifadelerle sürdürdü:
“İran, tek bir amaca ulaşmak için bölgenizde ve bölgemizde faaliyet gösteren terör örgütlerini destekliyor. Bu durum, halkının refahını, istikrar ve barışı önemseyen ılımlı ülkelerin yıkımı demektir. Buna izin vermeyeceğiz. Bölgedeki İran ve yandaşlarıyla gece gündüz savaşacağız. Bizden ne zaman istenirse dostlarımıza barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasında yardımcı olacağız”.
Bahreyn ziyareti hakkında ise Bennett, “İsrail ve Bahreyn’i çeşitli düzeylerde yakın ortaklar olarak görün. İşbirliğimiz normaldir. BAE ile aramızdaki ticaret hacminde olduğu gibi, aramızdaki ticaret hacminin önemli ölçüde artmasını bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Aynı şekilde bu ayın başlarında Bahreyn ve İsrail tarafından imzalanan güvenlik anlaşmasından da bahseden Bennett, “İsrail ve Bahreyn, aynı kaynaktan, yani İran İslam Cumhuriyeti’nden kaynaklanan büyük güvenlik sorunlarıyla uğraşıyor” dedi.

Yahudi topluluğuyla görüşme
İsrail Başbakanı Naftali Bennett, 15 Şubat’ta Bahreyn’de Yahudi topluluğunun temsilcileriyle bir araya gelerek bu görüşmeden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Başbakanlık ofisinden belirtilene göre Bennett, görüşme sırasında “Burada Bahreyn’de bulunmaktan çok mutluyum. Bu ziyarete ailemi burada Bahreyn’de görerek başlamaktan daha iyi bir yol düşünemiyorum” dedi.
Bahreyn’deki küçük Yahudi topluluğu, ayrıcalıklı bir siyasi ve ekonomik konuma sahip. Ancak şu anda sayıları 50’ye yakın olan topluluk mensupları, 1947’de Arap-İsrail çatışmasının başlangıcında sinagoglarının yıkılmasından bu yana ve normalleşme anlaşmasının imzalanmasıyla her şey değişene kadar, onlarca yıldır dini ritüellerini evlerinde icra ediyordu.
Görüşmede İsrail’in Manama Büyükelçisi Eitan Na’eh, Yahudi Topluluğu Başkanı İbrahim Nono ve Yahudi topluluğunun bir üyesi ve Bahreyn’in eski ABD Büyükelçisi Huda Nono da yer aldı.
Geçen Eylül ayında Nono, eski Manama’nın merkezindeki restore edilmiş eski bir sinagogda alenen Yahudi duası gerçekleştirdi. Ahşap pencereli beyaz bir bina olan sinagog, halk pazarında bulunuyor ve restore edilme maliyeti, 60 bin Bahreyn dinarı (159 bin dolar) civarındaydı.



Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.