Fransız haber ajansı Çıldır'da: "Tek atlı kızak, donmuş Türk gölünü geçiyor"

"Kültürümüzü ve geleneklerimizi yaşatıyoruz"

Çıldır Gölü, Kars ve Ardahan'ın il sınırları içerisinde kalıyor (AFP)
Çıldır Gölü, Kars ve Ardahan'ın il sınırları içerisinde kalıyor (AFP)
TT

Fransız haber ajansı Çıldır'da: "Tek atlı kızak, donmuş Türk gölünü geçiyor"

Çıldır Gölü, Kars ve Ardahan'ın il sınırları içerisinde kalıyor (AFP)
Çıldır Gölü, Kars ve Ardahan'ın il sınırları içerisinde kalıyor (AFP)

Türkiye'nin en büyük göllerinden biri olan Çıldır, yerli ve yabancı turistleri ağırlamayı sürdürüyor.
Fransız haber ajansı AFP buz tutmuş haldeki göle giderek turistik faaliyetleri mercek altına aldı.
Orhan Göller
19 yaşındaki Orhan Göller, üniversitede okuduğunu söyledi (AFP)
123 kilometre karelik bir alanı kaplayan gölün martı, kuğu ve kaz gibi kuşlar için yazın "cennet" olduğu yazıldı:
"Uzun ve sert geçen kışınsa nadiren hareketlilik var. Dolayısıyla enflasyonun ocakta yüzde 50'ye ulaştığı bir ülkede turistleri atlı kızaklara bindirmek, bölge sakinlerine küçük de olsa maddi destek sağlıyor."
Haberde Doğu Ekspresi sayesinde bölgeye daha zengin turistlerin gitmeye başladığı vurgulanırken, aralık ve mart arasında göldeki buzun kalınlığının arttığına dikkat çekildi.
Gölde atıyla kızakçılık yapan Orhan Göller de "Şu an buzun kalınlığı 25 santimetre ancak 40 santimetreye ulaşabiliyor" dedi.
Kızak
Gölün olduğu bölgenin yüksekliği 2 bin metre civarında (AFP)
Göller, gölün çevresinde büyüdüğünü ve hafta sonlarında rehberlik yaptığını söyledi:
"Kültürümüzü ve geleneklerimizi yaşatıyoruz. Bu kızaklar normalde bizim ulaşımız aracımız. Dedelerimiz önceden bunları hastaneye gitmek ya da köyleri dolaşmak için kullanıyordu. Artık insanlar merak ediyor biz de onları alıyoruz."
Gölde yapılan aktiviteler arasında at yarışı, cirit atma ve balık tutma var. Göller, bu sayede turistlere yaşamlarını gösterdiklerini belirtti.
Çıldır Gölü
Göller, bölgede sıcaklıkların eksi 30 ila 40 santigrat dereceye kadar düştüğünü söyledi (AFP)
AFP, göl boyunca üç ziyaretçi noktası oluşturulduğunu bildirdi.
 Çıldır Gölü
Çıldır Gölü, Gürcistan sınırında yer alıyor (AFP)
Buralarda restoranlar, çaycılar ve sıcak şarap satılan kulübeler var.
 
Independent Türkçe, AFP, AA



Uzayda miso yapan bilim insanları, ilginç bir tatla karşılaştı

Bilim insanları uzay misosu (ortada) daha uzun bir yol kat ettiği için renginin koyu olduğunu söylüyor (Maggie Coblentz)
Bilim insanları uzay misosu (ortada) daha uzun bir yol kat ettiği için renginin koyu olduğunu söylüyor (Maggie Coblentz)
TT

Uzayda miso yapan bilim insanları, ilginç bir tatla karşılaştı

Bilim insanları uzay misosu (ortada) daha uzun bir yol kat ettiği için renginin koyu olduğunu söylüyor (Maggie Coblentz)
Bilim insanları uzay misosu (ortada) daha uzun bir yol kat ettiği için renginin koyu olduğunu söylüyor (Maggie Coblentz)

Uzayda miso yapan bilim insanları, bu yiyeceğin tadının Dünya'dakinden farklı olduğunu keşfetti. Yeni çalışma, astronotların yemek seçeneklerini genişletmenin yanı sıra uzayda yaşam ihtimaline de ışık tutuyor.

Japon mutfağının vazgeçilmezlerinden miso; haşlanmış soya fasulyesi, tuz, pirinç veya arpa gibi tahıllar ve koji mantarıyla yapılıyor. Koji, misonun fermantasyonunu sağlıyor. 

ABD ve Danimarka'dan araştırmacılar, ilk kez yapıldığı tahmin edilen bir deneyle bu yiyecek uzayda hazırlanınca neler olduğunu analiz etti. 

Bilim insanları üç ayrı miso karışımı hazırlayarak birini Massachusetts eyaletinin Cambridge kentine, diğerini Danimarka'nın başkenti Kopenhag'a ve sonuncuyu da alçak Dünya yörüngesindeki Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderdi.

UUİ ve Cambridge'deki karışımlar sıcaklık, nem, basınç, ışık ve radyasyonu takip eden özel bir kapta 30 gün boyunca fermantasyona bırakıldı. Kopenhag'taki fermantasyon ise sıradan bir kapta gerçekleşti.

30 günün ardından "uzay misosu" Dünya'ya gönderildi ve bilim insanları üç yiyeceği test etti.

Bulguları hakemli dergi iScience'ta 2 Nisan'da yayımlanan çalışmaya göre uzayda yapılan miso daha cevizimsi ve kavruk bir tada sahipti. Bu yiyecekte ayrıca bazı bakteri türleri daha fazlaydı ve bir bakteri sadece bu misoda saptandı.

Bilim insanları uzaydaki mikro yerçekimi ve yüksek radyasyon gibi koşulların, mikroorganizmaların büyümesini, metabolizmasını ve böylece fermantasyon sürecini etkileyebileceğini söylüyor.

Tat farklılığının da muhtemelen UUİ'deki yüksek sıcaklıklar sonucu ortaya çıkan ve fermantasyon sürecini hızlandıran pirazin bileşikleriyle ilişkili olduğu tahmin ediliyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) Maggie Coblentz, yazarları arasında yer aldığı çalışma hakkında "UUİ'deki fermantasyon, mikrobiyal ölçekte yaşayan bir sistemin mikrobiyal topluluğunun çeşitliliği sayesinde nasıl gelişebileceğini gösteriyor ve uzayda yaşamın var olma potansiyelini vurguluyor" diyor:

UUİ genellikle steril bir ortam olarak görülse de araştırmamız, mikropların ve insan dışı yaşamın uzayda da var olabileceğini göstererek bitkileri ve mikropları kendi gezegenlerinden çıkarıp dünya dışı ortamlara taşımakla ilgili önemli biyoetik soruları gündeme getiriyor.

Çalışma, organizmaların uzayın farklı yerlerinde nasıl değişebileceğini göstermenin yanı sıra astronotların menüsünü zenginleştirme imkanı sunuyor.

Danimarka Teknik Üniversitesi'nden makalenin bir diğer yazarı Joshua Evans "Özellikle gelecekteki uzun süreli uzay görevlerinde astronotların refahını ve performansını artırabilir" diye açıklıyor:

Daha geniş anlamda, yeni aşçılık biçimlerini teşvik edebilir ve alan büyüdükçe uzay araştırmalarında aşçılık ve kültürel temsili genişletip çeşitlendirebilir.

Independent Türkçe, Science Alert, CNN, iScience