Google, Android uygulamalarının Mac ve Windows'ta kullanılması üzerine çalışıyor

Microsoft ve Apple'a karşı bir hamle yapan Google, Android uygulamalarının bu şirketlere ait tarayıcılar aracılığıyla senkronize olmasını sağlayacak

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Google, Android uygulamalarının Mac ve Windows'ta kullanılması üzerine çalışıyor

(Unsplash)
(Unsplash)

Google, yeni Android 13 işletim sisteminin bir parçası olarak Android telefonlardaki uygulama ve bildirimlerin bilgisayarlarda görüntülenmesine imkan tanıyacak.
The Independent'ın haberine göre, bu özellik, Google'ın Pixel telefonlarıyla Chromebook masaüstü ve dizüstü bilgisayarları arasında daha yüksek entegrasyon imkanı sağlayabilir ve Google'a ait olmayan işletim sistemlerinde de internet aracılığıyla kullanılabilir.
İlk olarak 9to5Google'ın haberleştirdiği özellik telefonda bir uygulama açıp bunu tarayıcı üzerinden "canlı yayımlamayı" kolaylaştırıyor: Kullanıcılar tıpkı bir native uygulamada (belirli bir platform için üretilmiş uygulama -ed.n.) olduğu gibi tıklıyor, dokunuyor ve yazıyor.
Telefon dikey ekranı yansıtmak yerine farklı bir sanal ekran oluşturuyor ve mesajlar gibi uygulamalar bu ayrı ekranda görünüyor. Bu da kullanıcılara telefondaki uygulamaları kesintiye uğratmadan dizüstü bilgisayarlarında uygulama çalıştırma imkanı sağlıyor.
Pencerenin etrafında ekranı yeniden boyutlandırmak, geri gitmek ve yayını durdurmak için kontroller mevcut. Google daha büyük bir kullanıcı arayüzü sağlamak için telefon şeklindeki ekran yerine "tablet" ekran seçeneğini de dahil etti.
Sol alttaki bir buton telefonda yüklü olan uygulamaların bir listesini göstererek kullanıcılara istedikleri uygulamayı açma olanağı verirken sağ tarafta bildirim akışı yer alıyor.
Bildirimler Google'ın mevcut Phone Hub uygulaması tarafından yönetilecek ve ChromeOS kullanıcılarına diğer işletim sistemlerindekilerden daha derin entegrasyon sağlanacak.
Mac, Linux ve Windows kullanılan bilgisayarlar için entegrasyona internet tabanlı bir uygulama aracılığıyla erişilebilecek ve Google'ın daha fazla ekosistem entegrasyonu sağlayabilmesi için sistemin bu şekilde kalması muhtemel. Bununla birlikte ChromeOS uygulaması internet tabanlı sürümden daha az özelliğe sahip gibi görünüyor fakat bunun sistemin hâlâ ön aşamada olmasından kaynaklanma ihtimali de var. 
Uygulamaları bilgisayarlara, özellikle de kişisel bilgisayarlara yansıtma özelliği daha önce de hizmete sunulmuştu. Huawei'nin akıllı telefonları ve bilgisayarları 2019'dan beri Share özelliğine sahipken, Microsoft'un Your Phone uygulaması 2015'ten beri kullanılıyor.
Bununla birlikte Microsoft dahil birçok şirket, doğrudan uygulama entegrasyonuna daha fazla odaklanmış durumda. Yazılım devi Windows 11'i tanıtırken, en çok kullanılan Google Play Store yerine Amazon'un App Store'u aracılığıyla da olsa, kişisel bilgisayarlarda Android uygulamalarını çalıştırma imkanı sağlamasını önemli bir özellik olarak sunmuştu.
Şirketten Panos Panay, lansman sırasında The Independent'a  "Microsoft Store'un tüm mağazalar [ve] tüm uygulamalara açık olduğunu" söylese de Google'ın böyle bir özellik geliştirmesinin Microsoft'la olası bir anlaşmayı bozmuş olması muhtemel.
Apple ise telefonu etkileşimler için bir merkez olarak kullanmak yerine ekosistemi bir bütün olarak kullanarak kullanıcıların bir imleci ve klavyeyi cihazlar arasında hareket ettirmesine olanak tanıyan bir "handoff" özelliği sunuyor.



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news