Fas’ta yayınlanan rapor, insan kaçakçılığıyla mücadelenin zorluklarını ele alıyor

Fas yönetimine bağlı İnsan Kaçakçığıyla Mücadele Çabaları Koordinasyonu Ulusal Komitesi’nin raporu insan kaçakçılığı ile mücadelenin karşılaştığı zorlukları ortaya koydu.

Adalet Bakanı dün Rabat’ta raporu sunarken (Şarku’l Avsat)
Adalet Bakanı dün Rabat’ta raporu sunarken (Şarku’l Avsat)
TT

Fas’ta yayınlanan rapor, insan kaçakçılığıyla mücadelenin zorluklarını ele alıyor

Adalet Bakanı dün Rabat’ta raporu sunarken (Şarku’l Avsat)
Adalet Bakanı dün Rabat’ta raporu sunarken (Şarku’l Avsat)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi dün insan kaçakçılığı suçu hakkında ulusal bir raporun sunulduğu bir toplantı sırasında, Fas Krallığı tarafından 2018 yılından kurulan İnsan Kaçakçığıyla Mücadele Çabaları Koordinasyonu Ulusal Komitesi’nin, insan kaçakçılığı ile mücadele konusunda bir rapor hazırladığını ve raporun Fas yasa belirleyici güçlerinin hedefleri gereğince bu durumla mücadele etmek üzere, yasaların doğru yorumlanması noktasında engel oluşturan birçok sorun olduğunu ortaya çıkardı.
Adalet Bakan Vehbi, insan kaçakçılığı ile mücadele ile ilgili olarak ortak yasal gerekliliklerin bulunmadığına dikkat çekti. Aynı zamanda bu suçun ciddiyeti ve bunun nasıl önlenip rapor edileceği konusunda, duyarlılık oluşturmaya ve kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik çalışmaların bulunmadığını da vurgulandı.
Fas Adalet Bakanı, insan kaçakçılığı suçuna ilişkin ulusal istatistiklerin bulunmadığını açıklarken, insan kaçakçılığı mağdurlarına yönelik daha etkili koruma sağlama konusu ele alacak ulusal bir mekanizmanın da olmadığını açıkladı. İnsan kaçakçılığı mağduru olan vakaların 2017’de 17, 2018’de 80 ve 2019’da 151’e çıktığına dikkat çekildi.
Fas’ta bu türde ilk olan rapor, insan kaçakçılığı vakalarında adli takibe ilişkin verileri içeriyordu. Raporda, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında bu suç sebebiyle takibe alınan kişi sayısı 585’e ulaştığını, bu kişinin 84’ünün yabancı olduğu ayrıca 144’nün kadınlardan oluştuğu belirtildi. Söz konusu raporda, insan kaçakçılığı vakalarının 2018’de yüzde 200, 2019’da yüzde 96 artış gösterdiği belirtildi.
Bu suç sebebiyle adli takibe alınan reşit olmayan kişi sayısı 2018’de 75 ve 2020’de 73, 2019’da 108 olarak kaydedildi. Fas mahkemeleri, 2019’da bu kişilerin yüzde 19’u için 5 yıldan az, yüzde 17’si için bir yıldan az, yüzde 17’si için 10 yıldan az ve yüzde 7’si için 40 yıldan az olmak üzere hapis cezası verdi. Söz konusu cezalar, insan kaçakçılığı suçuna karşı cezanın bireyselleştirilmesi ilkesi çerçevesinde uygulandı. İnsan kaçakçılığı mağdurlarının sayısı çoğu yetişkin olmak üzere 719’a ulaştı, bununla birlikte bu mağdurların yüzde 47’sini reşit olmayanlar oluşturuyordu.
Rapora göre, Fas’ta 2017-2019 yılları arasında insan kaçakçılığındaki en yaygın sebep cinsel istismardı ve 283 vaka kaydedilmişti, ikinci sebep ise dilencilikti ve 56 vaka kaydedilmişti.



WFP: Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım ulaştırılması ‘yetersiz ve riskli’

Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
TT

WFP: Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım ulaştırılması ‘yetersiz ve riskli’

Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım gönderilmesinin kesinlikle yetersiz olduğunu belirtti.

WFP Almanya, Avusturya ve Lihtenştayn Bölge Temsilcisi Martin Frick, Berlin'de Alman haber ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Bu durumda hava yoluyla yardım malzemesi atmak, açık yaralara bandaj sarmaya benziyor; pahalı, riskli ve kontrol edilmesi zor” dedi.

Frick sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, hava yardım malzemelerinin düzenli bir şekilde dağıtılması zordur; yaralanma riski yüksektir ve nakliye maliyetleri kara nakliye maliyetlerinin 34 katıdır.”

Alman ordusu bugün Gazze Şeridi'ne tekrar hava yardımı atmayı planlıyor. Diğer ülkeler de şu anda ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için aynı yöntemi kullanıyor.

Frick, “Gazze Şeridi'ndeki insani kriz yeni bir boyuta ulaştı. Savaşın başlangıcından bu yana en kötü açlık krizini yaşıyoruz: Her üç kişiden biri günlerdir hiçbir şey yemedi ve yarım milyon kişi açlıktan ölmek üzere. Çocuklar zaten yetersiz beslenme nedeniyle ölüyor” ifadelerini kullandı.

Frick'e göre, Gazze Şeridi'ndeki WFP depoları haftalar süren abluka sonrasında boşaldı. WFP’nin kamyonları, izinlerin yavaş verilmesi nedeniyle kontrol noktalarında saatlerce bekliyor ya da çatışmaların sürdüğü bölgelerden geçmek zorunda kalıyor.

“Çalışmamıza izin verilirse, karayolu üzerinden Gazze Şeridi'ne geniş çaplı insani yardım ulaştırmanın mümkün olduğunu kanıtladık” diyen Frick, ateşkes sırasında, WFP'nin her gün 700 kamyonu Gazze Şeridi'ne soktuğunu ve 400'den fazla dağıtım noktasına yardım dağıttığını belirtti.

Frick, “WFP, yardımların en çok ihtiyaç duyanlara (çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar ve engelliler) ulaşmasını sağlıyor” dedi. Frick, sınırın yakınında veya sınır yolunda 170 bin tondan fazla gıda maddesi olduğunu ve bunun Gazze Şeridi'nin tüm nüfusunu üç ay boyunca beslemeye yetecek miktar olduğunu ifade etti.

Frick, “İhtiyacımız olan şey açık sınır geçişleri, hızlı izinler ve silahlı kişilerin bulunmadığı güvenli yollar. Tüm mevcut yollardan, açık bir koordinasyonla günde en az 100 kamyon girebilir... Bu, insanların güvenini geri kazanmamız, mutfakları ve fırınları yeniden açmamız ve kıtlığı önlememiz için tek yol” diyerek sözlerini noktaladı.