Kremlin: Rus askerlerinin Ukrayna sınırlarından çekilmesi zaman alacak bir süreç

Rus ve Belarus silahlı kuvvetlerinin ortak tatbikatlarında kullanılan hava savunma sistemi (AFP)
Rus ve Belarus silahlı kuvvetlerinin ortak tatbikatlarında kullanılan hava savunma sistemi (AFP)
TT

Kremlin: Rus askerlerinin Ukrayna sınırlarından çekilmesi zaman alacak bir süreç

Rus ve Belarus silahlı kuvvetlerinin ortak tatbikatlarında kullanılan hava savunma sistemi (AFP)
Rus ve Belarus silahlı kuvvetlerinin ortak tatbikatlarında kullanılan hava savunma sistemi (AFP)

Kremlin, ABD ve NATO’nun, Rus askerlerinin Ukrayna sınırına yakın bölgelerden çekilmediğine dair suçlamalarını reddederek, Ukrayna sınırında tatbikatlara katılan Rus askerlerinin üslere geri dönmesinin zaman alacağını duyurdu.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, bugün gazetecilere verdiği demeçte, Ukrayna sınırına ilave asker konuşlandırdıklarına dair iddiaları reddederek, “Rus askerleri kalıcı üslerine dönüyorlar ancak bu zaman alacak bir süreç” dedi.
Peskov, Savunma Bakanlığı’nın, tatbikatların bazı etaplarının sona erdiğini ve askerlerin art arda üslerine döneceklerini içeren açıklamasını da hatırlattı.
ABD’li üst düzey bir yetkili, Rusya’nın Ukrayna sınırındaki bazı askerleri geri çektiği yönündeki açıklamasının gerçeği yansıtmadığını öne sürerek, Moskova’nın sınıra 7 bin civarında asker daha gönderdiğini bildirdi.
CNN’in haberine göre isminin açıklanmasını istemeyen yetkili, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin diplomasiye açık olduğunu söylese de, gizli olarak savaş için hazırlık yaptıklarını iddia etti.
NATO da, Rus güçlerinin Ukrayna sınır bölgesinden çekildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bugün yaptığı açıklamada, “Görünüşe göre Rusya ordusunu güçlendirmeye devam ediyor. Gördüğümüz şey asker sayısını artırdıkları ve daha fazla kuvvetin yolda olduğu” dedi.
 



Gazze'deki suçlar Netanyahu'yu "uluslararası alanda aranan" biri haline getirdi

 "Kemal Advan Hastanesi"nde bir Filistinli, dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'yı vuran İsrail saldırısında yaralanan olan çocuğu taşıyor (AFP)
 "Kemal Advan Hastanesi"nde bir Filistinli, dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'yı vuran İsrail saldırısında yaralanan olan çocuğu taşıyor (AFP)
TT

Gazze'deki suçlar Netanyahu'yu "uluslararası alanda aranan" biri haline getirdi

 "Kemal Advan Hastanesi"nde bir Filistinli, dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'yı vuran İsrail saldırısında yaralanan olan çocuğu taşıyor (AFP)
 "Kemal Advan Hastanesi"nde bir Filistinli, dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'yı vuran İsrail saldırısında yaralanan olan çocuğu taşıyor (AFP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından dün çıkarılan tutuklama emri, tarihi bir emsal teşkil ederek İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu “uluslararası alanda aranan kişi” olarak kabul etti Netanyahu ve Galant, dün ölü sayısının 44,000'i aştığı Gazze'de “savaş suçu” işlemekle suçlanıyor.

Mahkemenin kararı Netanyahu, eski savunma bakanı Yoav Galant ve El Kassam Tugayları komutanı Muhammed El Dayf'ı kapsıyor. Mahkeme bu kişileri “insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları” ile itham etmek için geçerli nedenler bulduğunu belirtti.

Netanyahu kararı reddettiğini açıklamasının ardından UCM’yi "Yahudi karşıtlığı" ile suçladı. Mahkeme Savcısı Karim Khan ise Mahkemenin 124 üye ülkesine tutuklama emirlerinin uygulanması için harekete geçme çağrısında bulundu.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nin bir sözcüsü, Washington'un İsrailli yetkililere karşı alınan kararı kategorik olarak reddettiğini ifade etti.

Ancak Avrupa ülkeleri genel olarak uluslararası hukuka bağlılıklarını teyit ederken, bazıları tutuklama emrinin uygulanmasının onaylanması veya reddedilmesi konusunda çekincelerini dile getirdi. Avrupa Birliği dış politika temsilcisi Josep Borrell, "Birliğe üye ülkeler de dahil olmak üzere UCM’ye üye tüm devletlerin, mahkemenin kararlarını uygulamakla yükümlü olduğunu" vurguladı.

Filistin Ulusal Yönetimi kararı memnuniyetle karşılayarak “uluslararası hukuka ve kurumlarına olan umut ve güveni yeniden tesis ettiğini” belirtti. Hamas da kararı destekleyerek el-Dayf hakkındaki yakalama kararına atıfta bulunmadan “önemli bir tarihi emsal” olarak nitelendirdi.