Dünya'nın iç çekirdeği canlandırıldı: Ne katı ne de sıvı

Dünyanın iç yapısı bilim camiasında uzun süredir tartışma konusu (Argonne Ulusal Laboratuvarı)
Dünyanın iç yapısı bilim camiasında uzun süredir tartışma konusu (Argonne Ulusal Laboratuvarı)
TT

Dünya'nın iç çekirdeği canlandırıldı: Ne katı ne de sıvı

Dünyanın iç yapısı bilim camiasında uzun süredir tartışma konusu (Argonne Ulusal Laboratuvarı)
Dünyanın iç yapısı bilim camiasında uzun süredir tartışma konusu (Argonne Ulusal Laboratuvarı)

Çin Bilimler Akademisi'nden araştırmacılar, Dünya'nın iç çekirdeğinin katı veya sıvı değil, tuhaf bir ara durumda olduğunu tespit etti.
Bilim insanları maddenin bu haline "süperiyonik hal" adını veriyor. Bu durum, maddenin katı ve sıvı arasında bulunduğu, yoğunluğunun saf katı maddelerden daha az olduğu anlamına geliyor.
Dünya'nın çekirdeği, son derece yüksek basınç ve sıcaklıkla karakterize olduğu için burada sıvı bir dış çekirdeğin demir içerikli katı iç çekirdeği çevrelediği düşünülüyor.
Şimdiye dek bilim insanları gezegenin merkezinde neyin gizlediğini tam olarak çözemedi. Zira iç çekirdeğin yoğunluğunun saf demirden daha az olduğu ve burada hafif elementlerin yer aldığına inanılıyor.
Şimdiyse fizikçi Yu He ve meslektaşları, iç çekirdeğin sıradan katı bir malzeme olarak tanımlanamayacağını ortaya koydu.
Bilgisayar simülasyonlarıyla gezegenin iç yapısını canlandıran ekip, katı demirden oluşan bir alt kafes içinde süperiyonik durumdaki sıvı elementlerin yüzdüğü sonucuna vardı.
Buna göre iç çekirdekte oksijen iyonları katılaşırken, hidrojen iyonları bir tür sıvı madde oluşturuyor. Demir atomları kristal bir yapıda.
Hakemli bilimsel dergi Nature'da yayımlanan makalede açıklanan bu model, Dünya'nın iç çekirdeğine ilişkin önceki araştırmalara meydan okuyor.
Bulgular, iç çekirdeğin beklenenden daha yumuşak olabileceği anlamına geliyor.
Çin Bilimler Akademisi'nden yapılan açıklamada, "Bu epey anormal bir durum" ifadeleri yer aldı:
"Demir, iç çekirdeğin sınırında katılaşmış ve bu hafif elementlerin hareketliliğini değiştirmiyor. Hafif elementler iç çekirdekte daima akış halinde."
Independent Türkçe, EurekAlert, Futurism



Cep telefonu deneyinin sonuçları bilim insanlarını şaşırttı

Fotoğraf: Unplash
Fotoğraf: Unplash
TT

Cep telefonu deneyinin sonuçları bilim insanlarını şaşırttı

Fotoğraf: Unplash
Fotoğraf: Unplash

Araştırmacılar, işyerinde akıllı telefonunuzu kenara koymanın ertelemeyi durdurmak için yeterince iyi bir strateji olmayabileceğini söyledi.

Akıllı telefon erişiminin sınırlandırılması kullanımın azalmasına sağlasa da yakın zamanda yapılan çalışmada, katılımcıların sadece odaklarını farklı bir cihaza kaydırdığı tespit edildi.

Londra Ekonomi Okulu'ndan araştırmacı Dr. Maxi Heitmayer yaptığı açıklamada, "Bu çalışma, akıllı telefonu bir kenara bırakmanın işin bölünmesini ve ertelemeyi azaltmak ya da odaklanmayı artırmak için yeterli olmayabileceğini gösteriyor" dedi.

Sorun cihazın kendisinden değil, cihazlarımızla geliştirdiğimiz alışkanlık ve rutinlerden kaynaklanıyor.

Heitmayer, Frontiers in Computer Science adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın yazarı.

Bu küçük deneyde Londra'da yaşayan, çalışan ya da okuyan 22 katılımcı yer aldı. Çoğunluğu kendini kadın olarak tanımlıyordu ve yaşları 22'yle 31 arasındaydı.

Katılımcılardan iki gün boyunca özel, ses geçirmez odada çalışmaları ve normalde iş için yanlarında bulundurdukları cihazları getirmeleri istendi. Özellikle, bildirim ayarlarında herhangi bir değişiklik yapmadılar.

Deneylerden birinde telefonlar doğrudan katılımcıların masasına yerleştirildi. Bir diğerindeyse telefon, yaklaşık 1,5 metre uzaklıktaki ayrı bir masaya yerleştirildi. Telefon daha uzakta olduğunda, araştırmacılar daha az kullanıldığını ancak dikkatin daha yakındaki dizüstü bilgisayara kaydığını tespit etti.

Heitmayer, "Bu sizin sevdiklerinizle ve işinizle olan bağlantınız. Navigasyon sisteminiz, çalar saatiniz, müzik çalarınız ve bilgi kaynağınız. Beklendiği üzere kişiler, her şeyi yapan araca yöneliyor" dedi.

Net amacınız olmasa bile, sosyal medya hesaplarınızı içerdiğini ve eğlence sağlayabileceğini biliyorsunuz.

Kişilerin işin bölünmesinin önüne geçmek için yapabileceği şeyler var. Bildirimlerini belirli zamanlarda gelecek şekilde ayarlayabilirler. Telefonlarını sessize alabilirler.

Ancak özellikle sosyal medya uygulamalarının cazibesinden ötürü çekim gücü epey yüksek. Reviews.org'un 2023'teki araştırmasına göre, Amerikalıların yüzde 40'ından fazlası telefonlarına bağımlı olduğunu kabul ediyor.

Heitmayer, "Telefonlarımızı kullanırken her birimizin verdiği ve hiç adil olmayan bir savaş var" diye açıkladı.

Telefonların içinde bulunan ve en çok dikkat çeken şeyler, onları kullanma isteğimize karşı koyamamamızdan büyük kazanç sağlayan büyük şirketler tarafından geliştiriliyor. Tüm bunlar kelimenin tam anlamıyla bile bile yapılıyor.

Independent Türkçe