‘Başlangıç Yürüyüşü’nde 3 bin 500 sanatçıyla Suudi Arabistan’ın kuruluş hikayesi anlatıldı

Yürüyüş, Diriye’nin kuruluşundan bu yana devletin hikayesini anlattı (Fotoğraf: Saad ed-Dusari)
Yürüyüş, Diriye’nin kuruluşundan bu yana devletin hikayesini anlattı (Fotoğraf: Saad ed-Dusari)
TT

‘Başlangıç Yürüyüşü’nde 3 bin 500 sanatçıyla Suudi Arabistan’ın kuruluş hikayesi anlatıldı

Yürüyüş, Diriye’nin kuruluşundan bu yana devletin hikayesini anlattı (Fotoğraf: Saad ed-Dusari)
Yürüyüş, Diriye’nin kuruluşundan bu yana devletin hikayesini anlattı (Fotoğraf: Saad ed-Dusari)

Suudi Arabistan’da yaklaşık 300 yıl önce 1727’de İmam Muhammed bin Suud tarafından devletin kurulmasının yıldönümü ilk kez dün 22 Şubat tarihinde kutlandı.
Kral Selman bin Abdulaziz tarafından geçtiğimiz ay imzalanan Kraliyet emri ile 22 Şubat tarihinin her yıl ülkenin ‘Kuruluş Günü’ olarak anılması ve aynı günün resmi tatil olmasına karar verilmişti.

İlk etkinlikler, başkent Riyad’ın güneyinde Vadi Namar’da düzenlenen yaklaşık 3 bin 500 sanatçının ve çok sayıda safkan at ve devenin katıldığı ‘Başlangıç Yürüyüşü’ gerçekleşti.
Yürüyüşte, ilk Suudi devletinin kurucusu İmam Muhammed bin Suud’dan başlanarak, Diriye’nin kuruluşundan bu yana devletin hikayesi ve devlet tarihinden olaylar anlatıldı.
Devletin gelişmesine ve kurulmasına yardımcı olan çiftçiler, öğretmenler ve askerler gibi kişiler de hikayede yer aldı.

Yürüyüşte, devletin kuruluşundan bu yana tanık olduğu pek çok destan, hikaye ve kadının devleti kurmadaki büyük rolü vurgu yapıldı.
Yürüyüşün hikayesi, Fahd el-Mased ve Halad el -Halaf tarafından yazılan, Sarham tarafından bestelenen ve sanatçı Muhammed Abdo tarafından yönetilen bir operette önde gelen Suudi sesler tarafından anlatıldı.
Tören, Suudi Arabistan’ın sahip olduğu mirası ve uzun tarihi kutlamak için orada bulunan vatandaşların yoğun katılımına tanık oldu.
Vatandaşlar da, ülkenin tüm bölgelerinden geleneksel kostümler giyerek, ülkelerinin Kuruluş Günü’nü kutladı.



Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
TT

Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı açıklamada Hamas liderlerinin Doha'dan ayrıldığını doğrularken, ‘Hamas’ın Katar'ın başkentindeki siyasi bürosunun kalıcı olarak kapatılmadığını’ da bildirdi.

El-Ensari Doha'da düzenlediği basın toplantısında, “Hamas müzakere ekibinin bir parçası olan liderler şu anda Doha'da değiller ve bildiğiniz gibi çeşitli başkentler arasında hareket ediyorlar (...) Doha'daki Hamas ofisi arabuluculuk süreci için kuruldu. Arabuluculuk süreci olmadığında, ofisin kendisinin de bir işlevi olmadığı açıktır. Şayet Hamas ofisini kapatma kararı alınırsa, bunu bu platformdan duyacaksınız” ifadelerini kullandı.

(foto altı) Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı Filistinli savaşçılar, 19 Temmuz 2023. (Reuters)

Daha önce Doha, Hamas ve İsrail arasındaki arabuluculuk faaliyetlerinin askıya alındığını duyurmuş, Katar Dışişleri Bakanlığı da bu kararı ‘ciddiyetsizlik ve şantajın reddedilmesi sonucunda’ aldıklarını açıklamıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından o dönemde yapılan resmî açıklamalara göre, bu çabalar müzakerelerin son turunda bir anlaşmaya varılamaması üzerine askıya alındı.

El-Ensari, Katar'ın arabuluculuk çabalarına ancak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve insani acılara son vermek için gerekli ciddiyet gösterildiğinde yeniden başlayacağını açıkladı. El-Ensari ayrıca, Katar'ın arabuluculuğunun şantaja maruz kalmasını kabul etmeyeceğini de vurguladı.

Mısır, Katar ve ABD aylardır İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması ve iki taraf arasında esir ve mahkûmların takas edilmesi için dolaylı müzakereler yürütüyordu. Son anlaşmaya varma çabaları, İsrail'in kendi koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle anlaşmayı reddetmesi, 6 Mayıs'ta Refah'a askeri bir operasyon başlatması ve ertesi gün Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından durdu.