Sincar’da Ezidilere ait 6 toplu mezar açıldı

DEAŞ’ın vahşiliğini göstermesi için tüm kurbanlar için birleşik bir toplu mezar yapılması talep ediliyor.

2019’da DEAŞ tarafından öldürülen onlarca Ezidinin cenazeleri taşınıyor (AFP)
2019’da DEAŞ tarafından öldürülen onlarca Ezidinin cenazeleri taşınıyor (AFP)
TT

Sincar’da Ezidilere ait 6 toplu mezar açıldı

2019’da DEAŞ tarafından öldürülen onlarca Ezidinin cenazeleri taşınıyor (AFP)
2019’da DEAŞ tarafından öldürülen onlarca Ezidinin cenazeleri taşınıyor (AFP)

Irak’ın kuzeyindeki Ninova vilayetine bağlı Ezidi nüfusun ağırlıkta olduğu Sincar ilçesini Ağustos 2014’te işgal eden ve yüzlerce Ezidi erkek ve kadın vatandaşı öldüren DEAŞ’ın elinden ilçenin alınmasının üzerinden 6 yıldan uzun bir zaman geçmesine rağmen Ezidilerin yaraları halen kapanmadı. Kayıp kız çocuklarının toplu mezarlardan çıkarılması bu trajedinin devam etmesine neden oluyor. Geçtiğimiz hafta Suriye’nin Deyrizor kentinden bir grup Ezidi genç kadın DEAŞ’ın elinden kurtularak akrabalarının yaşadığı Sincar’a döndü. Bu arada, bazı Ezidi çevreler, “kalıntıları ayrı mezarlıklara dağıtarak gömmenin Ezidilere yapılan soykırımın öneminin ve davalarının sembolünü kaybetmesine sebep olacağı” gerekçesiyle Sincar'daki tüm kurbanlar için birleşik bir toplu mezar yapma çağrısı yaptı. Dolaşıma koyulan bazı istatistiklere göre DEAŞ yaşları birbirinden farklı 8 binden fazla kadın, erkek ve çocuğu ya öldürdü ya da esir aldı. Yüzlerce vatandaşın akıbeti halen bilinmiyor.
Yaklaşık 3 yıldır devam eden kurbanların cesetlerini arama çalışmaları kapsamında dün (salı) Sincar’a bağlı Herdan köyünde 6 toplu mezar açıldı. Mezarlardan terör örgütünün öldürdüğü Ezidilerin kalıntıları çıktı. Köydeki toplu mezarlar Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı uluslararası ekipler, merkezi hükümete bağlı Toplu Mezarlıklar Genel Müdürlüğü ekipleri ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) temsilcileri arasındaki işbirliğiyle açıldı. Herdan köyünde açılan mezarlar, şu ana kadar Sincar bölgelerinde ve köylerinde açılan üçüncü toplu mezar olarak biliniyor. Nitekim 2019’da Koco köyünde bir toplu mezar, 2020’de de Sulah köyünde başka bir toplu mezar daha açılmıştı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Şehit ve Enfal İşleri Bakanlığı’ndan bir temsilciye göre “şu ana kadar 21 toplu mezardan 360 kalıntı çıkarıldı ve DNA testi yapılarak kurbanlarının kimliklerinin öğrenilmesi için Bağdat’taki Adli Tıp’a gönderildi.”
Ezidi mezarlarının bulunmasıyla ilgilenenler bu trajedik dosyanın ne zaman son bulacağını bilmediklerini söylüyor. Kaçırılan Ezidileri Kurtarma Ofisi’ne göre dün Sincar ilçesinde kaçırılan ve kurtulan Ezidilerin gerçek sayısına ilişkin yaptığı açıklamada, “Irak’ta yaşayan Ezidilerin sayısı yaklaşık 550 bin kişiye ulaşıyordu. DEAŞ savaşı sebebiyle ülke içindeki ve yurtdışındaki yerinden edilenlerin sayısı yaklaşık 360 bine ulaşıyor” ifadelerini kullandı.

Kurtarma Ofisi, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Sincar’a dönen kişilerin sayısının yaklaşık 150 bin olduğu ve saldırının ilk günlerinde kurbanların sayısının bin 293’e ulaştığı tahmin ediliyor. Sincar’da şu ana kadar onlarca bireysel mezarın yanı sıra ortaya çıkarılan toplu mezarların sayısı 82’ye ulaştı. 100 binden fazla Ezidi yurtdışına göç etti. 3 bin 548’i kadın ve 2 bin 869’u erkek olmak üzere toplamda 6 bin 417 kişi kaçırıldı. Bin 207’si kadın, 339’u erkek, bin 50’si kız çocuğu ve 956’sı erkek çocuğu olmak üzere DEAŞ’ın elinden kurtulanların sayısı 3 bin 552’ye ulaştı.”
Şarku’l Avsat’a konuşan Eski Ezidi Milletvekili Saib Hadar, “Herdan’daki mezarların aranması ve kalıntıların çıkarılması kurbanların aileleri için önemli bir adım” dedi.
Hadar, “Sincar’da geri kalan toplu mezarlar açılmaya devam etmeli. Bu mezarlar, halkımıza yapılan soykırım suçunun hukuki delilleri ve tanıklarıdır ve uluslararası ile yerel düzeyde soykırım dosyasını destekliyor” ifadesini kullandı.
Hadar ilgili mercilere Sincar’daki tüm toplu mezarların açılması gerektiği çağrısında bulunarak, bu mezarların sayısının 84’ün üzerinde olduğunu ve bu toplu mezarların açılmasına katkıda bulunmak için Toplu Mezarlar Dairesi’ne 2 milyar dinar bağışladıklarını belirtti.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.