Kambur balinaların çiftleşmek için katettiği mesafe, araştırmacıları şaşırttı

Kambur balinalar 15 metre uzunluğa ve 41 ton ağırlığa ulaşabilir (Unsplash)
Kambur balinalar 15 metre uzunluğa ve 41 ton ağırlığa ulaşabilir (Unsplash)
TT

Kambur balinaların çiftleşmek için katettiği mesafe, araştırmacıları şaşırttı

Kambur balinalar 15 metre uzunluğa ve 41 ton ağırlığa ulaşabilir (Unsplash)
Kambur balinalar 15 metre uzunluğa ve 41 ton ağırlığa ulaşabilir (Unsplash)

Yeni bir araştırma kambur balinaların çiftleşmek için çok uzak mesafelere seyahat edebildiğini ortaya koydu.
Hawaii'deki balina araştırmaları merkezi Whale Trust Maui'den James Darling ve meslektaşları, bazı kambur balinaların eş bulmak için 6 bin kilometre kadar yol aldığını tespit etti.
Bu mesafe Türkiye ve Bangladeş arasındaki uzaklığa denk geliyor.
Latince adı Megaptera novaeangliae olan kambur balinalara her okyanusta rastlanabilir.
Kuzey Pasifik'tekiler yazlarını genelde Alaska ve Kanada çevresinde beslenerek geçiriyor ve kışın üremek için Meksika ve Hawaii yakınlarındaki sulara göç ediyor.
Yeni araştırmada doğal ortamda çekilmiş 450 binden fazla balina fotoğrafından oluşan bir veritabanı analiz edildi. 
Hakemli bilimsel dergi Biology Letters'ta yayımlanan analiz, kuyruklarındaki işaretlerden tanınabilen iki erkeğe odaklandı. 
Bu hayvanların fotoğraflarından bazıları Meksika'nın batı kıyısı açıklarında, bazılarıysa yaklaşık 6 bin kilometre ötedeki Hawaii yakınlarında, yaklaşık iki ay arayla kaydedilmişti.
Fotoğraflara göre erkeklerden biri, 23 Şubat ve 17 Nisan 2006 ​​arasında Hawaii'nin Maui adasından Meksika'nın Revillagigedo takımadalarına, 4 bin 500 kilometre yol gitmişti.
Diğeriyse 16 Şubat ve 5 Nisan 2018 ​​arasında, Meksika'nın Guerrero eyaleti açıklarından Maui'ye giderek 6 bin kilometrelik mesafeyi kat etmişti. Bu balina, bölgede tek bir dişiyi takip eden 7 erkekten biri olmuştu.
Fotoğraflar, balinaların kısa sürede bu mesafeyi almak için tipik seyir hızlarının epey üstüne çıktığını da gösterdi.

Balinaların aldığı mesafe harita üzerinde gösterildi (Google Haritalar)
Araştırmacılar dişilerin de erkekler gibi, çiftleşme döneminde uzak mesafelere yolculuk edebildiğini düşünüyor. Dişi kambur balinaların her üreme mevsiminde yeni bir eş aradığı biliniyor.
New Scientist’e konuşan Darling, "Keşfin ilk anında, 'Şaka olmalı!' diye düşündük" ifadelerini kullandı:
"Okyanusu kendi arka bahçeleriymiş gibi geziyorlar."
Independent Türkçe, New Scientist, Business Insider



Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

TT

Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Her gün çay, kırmızı orman meyveleri, elma, portakal veya üzümlere yer veren bir beslenme biçimi, erken ölüm riskini azaltabilir ve uzun yaşamı destekleyebilir.

Hakemli dergi Nature Food'da yayımlanan yeni bir araştırmada, flavonoid moleküller açısından zengin olan çeşitli gıdalar tüketen kişilerde kronik sağlık sorunları görülme riskinin daha düşük, uzun yaşama potansiyelininse daha yüksek olabileceği sonucuna varıldı.

Queen's Belfast Üniversitesi'nden isimlerin de aralarında olduğu bilim insanları çay, kırmızı orman meyveleri, bitter çikolata ve elma gibi flavonoid içeren gıdaları tüketmenin tip 2 diyabet, kanser, kalp ve nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önleyebileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Aedín Cassidy, "Birçok yiyecek ve içecekte doğal şekilde yer alan güçlü biyoaktif maddeler olan flavonoidlerin beslenme yoluyla alınmasının kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların görülme riskini azaltabileceğini uzun zamandır biliyoruz" diye açıklıyor.

Ayrıca laboratuvar verileri ve klinik çalışmalardan farklı flavonoidlerin farklı şekillerde etki ettiğini, bazılarının tansiyonu iyileştirdiğini, diğerlerinin kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve iltihaplanmayı azalttığını da biliyoruz.

Flavonoid molekülleri yaban mersini, çilek, portakal, elma, üzümün yanı sıra çay, kırmızı şarap ve bitter çikolatada dahi bol miktarda bulunuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Benjamin Parmenter, "Günde yaklaşık 500 mg flavonoid alımı, herhangi bir nedenden ölüm riskinde yüzde 16, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve solunum yolu hastalıkları riskinde yüzde 10 azalmayla ilişkilendirildi" diyor.

Bu, aşağı yukarı iki fincan çay içerek tüketilen flavonoid miktarına eşit.

40 ila 70 yaşındaki en az 120 bin kişiyi 10 yıldan uzun süre boyunca izleyen bu çalışma, sadece yüksek miktarda flavonoid tüketmenin ötesinde, flavonoidlerin çeşitli kaynaklardan alınmasının faydalarını vurgulayan ilk çalışma.

Bulgular, daha fazla flavonoid içeren gıdaları bunları daha da çeşitlendirerek tüketmenin, tek bir kaynaktan tüketmeye kıyasla sağlık sorunlarını azaltmakta daha iyi olabileceğini gösteriyor.

Araştırma, renk çeşitliliğine sahip gıdalar tüketmenin sağlığı korumada paha biçilmez olduğu yönündeki yaygın inanışla da örtüşüyor.

Çalışmanın yazarı Tilman Kuhn, "Flavonoid açısından zengin olanlar da dahil çeşitli renklerde meyve ve sebze tüketmek, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için ihtiyaç duyulan vitamin ve besinleri alma ihtimalini artırıyor" diyor.

Dr. Cassidy, "Sonuçlar, net bir halk sağlığı mesajı veriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Örneğin daha fazla çay içmek ve daha fazla çilek ve elma yemek gibi basit ve uygulanabilir beslenme değişikliklerinin, flavonoid açısından zengin gıdaların çeşitliliğini ve tüketimini artırmaya katkı sağlayarak uzun vadede sağlığı iyileştirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news