Suudi Dışişleri Bakanı Yemen’deki gerilimden Husileri sorumlu tuttu

Suudi  Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (AP)
Suudi  Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (AP)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Yemen’deki gerilimden Husileri sorumlu tuttu

Suudi  Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (AP)
Suudi  Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (AP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, 1 milyon yerinden edilmiş insanın yaşadığı Marib bölgesi gibi Yemen hükümetinin kontrolündeki bölgelere saldırma girişimlerini sürdüren İran destekli Husi milislerin Yemen'deki gerilimi arttırmaktan sorumlu tuttu. Ferhan açıklamasında, “Bu, Yemen hükümetinin kontrolündeki bölgeleri korumak için elimizden gelen her şeyi yaparken, barış kararı almadıkları anlamına geliyor. İşgal edilmemesi için daha güçlü bir şekilde Marib'e müdahale ettik. Ayrıca Husilere şiddet yolunun bir faydası olmayacağına ve diyalogdan başka bir yol olmadığına dair açık bir işaret verdik” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, Husilerin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) havaalanı ve tesislere yönelik düzenlediği saldırılara atıfta bulunan Prens Faysal, tüm bu olanların Husi milislerin Yemen’in çıkarına olanı yapmaya karar veremedikleri anlamına geldiğini söyledi.
Husilerin ateşkesi kabul etmesi ve ardından siyasi bir diyaloga girmesi için daha fazla baskı uygulayarak uluslararası toplumdaki ortaklarla işbirliği yapma umuduna işaret eden Suudi bakan, bunun gerçekleşmemesi halinde sonuçların olacağını söyledi.
Almanya'nın silah ihracatını Suudi Arabistan da dahil olmak üzere askeri misyonlara katılmayan bölgelere sınırlama konusundaki yaklaşımını eleştiren Faysal, bu yöntemin Husi teröristlerine, uluslararası toplumun Suudi Arabistan ve bölgedeki ortaklarının liderliğindeki Arap Koalisyonu’nu desteklemeyebileceği izlenimini verdiğine dikkat çekti.
Suudi bakan, Alman tarafının silah ambargosuyla “çok yanlış bir sinyal gönderdiğini” belirterek, silah yasağının İran destekli Husi milislere uluslararası toplumun Suudi Arabistan ve bölgedeki ortalarını desteklemediği izlenimi verdiğini ifade etti. Bakan ayrıca, bu durumun kendilerine veya başkalarına karşı şiddet kullanarak Husilerin hedeflerine kolay ulaşabileceğine vurgu yaparak, kendilerini savunmak için kaynaklara sahip olmanın önemli olduğunu söyledi.
Bu pozisyonun silah üretimi alanında Almanya’da güven konusunda şüphe uyandırdığını dile getiren Prens Faysal, Almanya'nın üretimine dahil olduğu silah sistemlerini satın alma konusunda kararlar alırken, özellikle ülkesi saldırı altındayken Riyad’ın çok uluslu silah programlarını dikkate aldığını belirtti.
Prens Faysal, “Sadece Husilere karşı kullanmak için silahlara ihtiyacımız yok. Saldırılara maruz kalıyoruz ve bölgedeki durum istikrarlı değil. Tehditlere maruz kalma olasılıkları mevcut, bu tehditleri savuşturmanın tek yolu caydırıcı bir silah sitemine sahip olmak. Umudumuz şiddet kullanılmaması.  Düşman olmak için değil, kendimizi koruyabilmemiz için silahlara ihtiyaç duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Husi milislerin güç kullanarak iktidarı ele geçirmesinin ürünü olan Yemen'deki iç savaşı Suudi Arabistan’ın başlatmadığına vurgu yapan Prens Faysal, “Yemen hükümetine yardım etmek ve onu korumak için ortaklarımızla birlikte müdahale ettik. Ancak bunun uzun sürmemesini umduk ama ne yazık ki umduğumuzdan daha uzun sürdü. Krizi çözmek için siyasi bir yol bulma çabalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Prens Faysal, Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz Mart ayında ateşkes, ardından siyasi bir süreç önerdiğine atıfta bulunarak, ülkesinin bu teklifi ikinci kez sunduğunu ancak Husi milislerin şimdiye dek bunu kabul etmediklerini ve herhangi bir olumlu diyalog kurmayı reddettiklerini söyledi.



Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
TT

Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)

Suudi Arabistan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Filistin Ürdün Vadisi'ne pervasızca girmesini şiddetle kınadığını ve reddettiğini belirterek, bu provokatif girişimin uluslararası meşruiyete sahip tüm yasa ve kararları ihlal ederek yerleşimi genişletmeyi amaçladığını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu ihlallerin tüm Filistin topraklarındaki durumu sakinleştirme ve sivilleri koruma çabalarına hizmet etmediğini belirterek, Gazze'ye yönelik saldırının durdurulmasının, işgal güçlerinin geri çekilmesinin, yerlerinden edilenlerin geri dönmesinin ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için insani yardım girişinin önemini yineledi.

Suudi Arabistan, bölgedeki barış çabalarına zarar veren İsrail'in Filistin toprakları ve Filistin halkına yönelik tüm bariz tecavüzlerine son vererek, uluslararası topluma karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısını yeniledi ve işgalin güvenliği tehdit eden ihlallerinin durdurulmasına katkıda bulunan uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmenin önemini vurguladı.