Ukrayna savaşı Suriye’deki Rus güçlerinin faaliyetlerini etkiledi

Suriye’nin kuzeydoğusunda devriye gezen Rus güçleri (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda devriye gezen Rus güçleri (AFP)
TT

Ukrayna savaşı Suriye’deki Rus güçlerinin faaliyetlerini etkiledi

Suriye’nin kuzeydoğusunda devriye gezen Rus güçleri (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda devriye gezen Rus güçleri (AFP)

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş, Suriye’de Rus savaş uçaklarının uçuşlarının ve buna bağlı olarak devriyelerle birlikte baskın ve keşif uçuşlarının yoğunluğunun azalması gibi Suriye’de konuşlu Rus güçlerinin faaliyetlerini etkiledi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye’de konuşlu Rus güçlerinin Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle Suriye topraklarındaki faaliyetlerinde gözle görülür bir düşüş olduğunu aktardı. Rus güçleri, alışılmadık bir şekilde, savaş jetlerinin uçuşları ve bununla birlikte Suriye'nin el-Badiye (Çöl) Bölgesi’ndeki DEAŞ mevzilerine yönelik hava saldırılarının sayısını azalttı. Aynı şekilde Suriye'nin kuzeydoğusundaki bölgelerde yürütülen askeri devriyelerin sayısında da bir düşüş gözlemlenirken, Cuma günü el-Badiye Bölgesi üzerindeki keşif uçuşlarının yoğunluğunda da bir azalma olduğu görüldü. SOHR aktivistleri, günlük olarak düzenlenen devriyeler ve helikopterlerin uçuşları gibi Rus güçlerinin önceki rutin faaliyetlerinin yoğunluğunun azaldığını gözlemlediler.
Rusya ve Türkiye’nin düzenledikleri ortak askeri devriyeler, son olarak 24 Şubat Perşembe günü Haseke'nin kuzey kırsalındaki ed-Derbesiye’ ilçesinin batı kırsalında gerçekleşti. Rus askeri araçları yaklaşık bir aylık bir aranın ardından geçtiğimiz Perşembe günü, Türk güçlerine ait dört askeri aracın eşliğinde ed-Derbesiye’nin batısındaki Şeyrik köyünden yola çıktı. Duleyk, Melik, Abbas, el-Aliye, Zahru’l-Arab ve el-Kesra köylerini dolaşan devriye, iki Rus helikopterinin hava korumasında aynı rota üzerinden başlangıç ​​noktasına geri döndü.
SOHR, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından ve Suriye’deki hava saldırılarının yoğunluğunun azalmasından önce, Suriye kıyı kenti Hmeymim’de yer alan Hmeymim Hava Üssü’nden havalanan Rus savaş uçaklarının yoğun hava saldırıları düzenlediğini belgeledi. SOHR’a göre Rus savaş uçakları, el-Badiye Bölgesi’nin farklı noktalarını hedef alan 850 hava saldırısı düzenlendi.

Rusya’nın Suriye'deki saldırılarında bugüne kadar 8 bin 683 sivil öldü
Rusya’nın 30 Eylül 2015 tarihinde Suriye'ye askeri müdahalesi sonrası geçen yaklaşık 6 buçuk yıllık zaman zarfında Rus ordusunun düzenlediği tüm bombardımanlar ve saldırılarda bugüne kadar aralarında 18 yaş altı 2 bin 108 çocuk, 18 yaş üstü 1 bin 321 kadın ve 5 bin 254 erkek olmak üzere toplam 8 bin 683 Suriyeli sivilin öldürüldüğü bildiriliyor.
SOHR, uluslararası toplumdan 10 yılı aşkın süredir devam eden Suriye trajedisine son verecek siyasi bir çözüme ulaşmak için çok çalışmanın yanı sıra, Rusya'ya, Suriyeli sivillere yönelik saldırganlığını durdurması için baskı yapması talebini bir kez daha yineledi.



Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
TT

Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes anlaşmasına varıldığının duyurulmasının ardından dün, Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce buradaki İsrail güçlerinin çekileceğini açıkladı.

Lübnan basınına konuşan Hochstein, ‘Hizbullah’ın yirmi yılı aşkın bir süredir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını ihlal ettiğini ve eğer tekrar ihlal ederse gerekli mekanizmaları devreye sokacaklarını’ söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden dün sabah, İsrail ile Hizbullah’ın yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek olan ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini duyurmuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ateşkes anlaşmasının, Lübnan'da ‘hareket özgürlüğünü’ koruyacağını söylediği ülkesinin ‘İran tehdidine odaklanmasına’ ve Gazze Şeridi'nde Hamas'ı izole etmesine olanak sağlayacağını vurguladı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan'daki ateşkesin Gazze'de ‘uzun zamandır beklenen ateşkesin önünü açması’ gerektiğini söyledi.

Lübnan ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail ile saatler önce yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile koordineli bir şekilde güneye takviye olarak askeri birliklerini Litani Nehri’nin güneyine kaydırmaya başladığını duyurdu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu karar, Lübnan hükümetinin 1701 sayılı BMGK kararının ve ilgili taahhütlerinin, özellikle Litani Nehri’nin güneyine ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasının güçlendirilmesi bağlamında tüm yönleriyle uygulanmasına dayanıyor.”

Açıklamada söz konusu askeri birliklerin ‘çeşitli bölgelerden Litani Nehri’nin güneyine taşınma sürecinde oldukları ve belirlenen yerlerde konuşlandırılacakları ifade edildi.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati daha önce yaptığı bir açıklamada ateşkes anlaşmasının uygulanması kapsamında ülkenin güneyindeki Litani Nehri'nin güneyine orduyu göndermeye hazır olduklarını söylemişti.

Mikati, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulu, Lübnan hükümetinin BMGK’nın 1701 sayılı kararının tüm yönleriyle uygulanmasına, özellikle de Litani Nehri'nin güneyinde konuşlu ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin takviye gönderilmesine yönelik taahhüdüne ilişkin 11 Ekim 2014 tarihli ve 1 sayılı kararına bağlılığını teyit etti. Aynı zamanda, düşman İsrail'in ateşkes kararına uymasını ve 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanması için işgal ettiği tüm bölgelerden ve mevzilerden çekilmesini talep etti.”

BMGK’nın 1701 sayılı kararı, 2006 yazında yaşanan yıkıcı savaşın ardından İsrail ve Hizbullah arasında çatışmaların durdurulmasını sağladı.

Karar ayrıca İsrail'in Lübnan'dan tamamen çekilmesini, UNIFIL'in konuşlanmasının güçlendirilmesini ve sınır bölgesindeki askeri varlığın Lübnan ordusu ve uluslararası güçle sınırlandırılmasını öngörüyor.

Mikati ateşkesin, ‘Lübnan'da yeni bir sayfa açmasını ve bir cumhurbaşkanının seçilmesini sağlamasını umduğunu söyledi. Lübnan’da cumhurbaşkanlığı koltuğu, İran'ın müttefiki Hizbullah ile siyasi muhalifleri arasındaki siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle iki yıldır boş.

Lübnan Meclis Başkanı ve Emel Hareketi lideri Nebih Berri, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş nedeniyle yerlerinden edilenlere ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte bölgelerine dönmeleri çağrısında bulundu. Berri, televizyon ekranlarından yayınlanan konuşmasında “Sizi gurur duyduğunuz memleketlerinize dönmeye çağırıyorum. Sadece sizin varlığınızla daha gururlu ve güçlü hale gelebilecek olan topraklarınıza geri dönün!” ifadelerini kullandı. Berri ayrıca iki yıldır boş olan cumhurbaşkanlığı makamı için seçimlerin bir an önce yapılması çağrısında bulundu.

ABD ve Fransa'nın yanı sıra UNIFIL'in de ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemesi bekleniyor. Ülkesinin bölgede konuşlanacak olan Lübnan ordusunu destekleyeceğini söyleyen Hochstein, “Lübnan ordusunu daha geniş anlamda destekleyeceğiz, ABD en büyük destekçisi olacak ve uluslararası toplumla omuz omuza çalışacağız” diye konuştu.