Tunus yargısı 'seçim usulsüzlükleri' ile ilgili kararlarını açıkladı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (DPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (DPA)
TT

Tunus yargısı 'seçim usulsüzlükleri' ile ilgili kararlarını açıkladı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (DPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (DPA)

Tunus'ta son yıllarda yaşanan seçim usulsüzlüklerine ilişkin soruşturmalar sürüyor. Ülkedeki seçim usulsüzlüklerini inceleyen Sayıştay Hakimi Fazilet el-Karkuri şunları söyledi: “Mahkeme, 2019'da yapılan milletvekili seçimlerinde bazı adayların seçim ihlalleri yaptıklarının kanıtlanmasının ardından temyize tabi 370'den fazla ön karar verdi. Aynı bağlamda, mahkeme bu davalarda herhangi bir temyiz kararı çıkarmayı reddetmiştir.”
Sayıştay'ın iki veya daha fazla partinin kapatılmasına hükmedeceği yönünde çıkan söylentilere ilişkin olarak Karkuri, mahkemenin herhangi bir partiyi kapatma yetkisinin olmadığını, ihlalleri soruşturmanın yetkileri dahilinde olduğunu açıkça belirtti.
 Parlamento seçimlerinde seçim kampanyası sırasında yaşanan ihlallerle ilgili davaları gündeme getiren Karkuri, izlenen seçim ihlallerinin hukuki sonuçlarının düzenlenmesini geciktirmekle ilgili olarak mahkemeye yöneltilen suçlamalara ilişkin şunları söyledi: “Seçim ihlallerinin yargısal takibi, konuyla ilgili soruşturmalarla birlikte Ekim 2020 tarihinden itibaren başlatıldı, daha sonra soruşturma hakimleri, çalışmalarının sonuçlarına ilişkin raporlar hazırlayıp seçim listelerinin temsilcilerine ve ilgili adaylara gönderdi. Tunus yasalarının öngördüğü şekilde, onlara yanıtlarını sunmaları için iki aylık yasal süre verildi. Prosedürlerin basitleştirilmesi ve dava sürelerinin kısaltılması amacıyla seçimin niteliğine uygun olarak seçim yasası gözden geçirilmeli. Yargının etkin olabilmesi için etkin bir ceza sistemi kurulmalı.”
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, geçen Perşembe günü yargıyı 2019'da işlenen seçim suçlarının yasal sonuçlarının düzenlenmesini hızlandırmaya çağırdı. Yurtdışından elde ettikleri fonların mahkemede ortaya çıkmasından sonra Said, önceki yasama seçimlerinde yarışan bir dizi seçim listesinin düşürülmesi gereğini vurguladı.
Öte yandan, "dış güçlerin uzantısı" iddiasıyla derneklerin yurt dışından finanse edilmesini yasaklayan bir yasa çıkarılması yönünde Cumhurbaşkanı'nın talebi bulunuyor. Bu talep bazı derneklerin tepkisini çekti.
Tunus'taki bazı aktif derneklerin başkanları bir dizi açıklama yayınlayarak bu talebin “örgütlenme özgürlüğü ve toplu eylem özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaları yansıttığını ve hükümetteki köklü bir şekilde yetkileri tekelinde toplama ve karşıt güçlerin varlığını tanımayan bir sistem arzusunu açığa çıkardığını” iddia ettiler.
Bu yeni yasayı reddeden dernekler listesinde "Tunus Demokratik Kadınlar Derneği", "Tunuslu Kadınlar Derneği" ve çok sayıda başka dernek bulunuyor. Bu dernekler genellikle yabancı kuruluşlarla sözleşmeler yapar ve yoksul grupların yararına bir dizi kalkınma projesini uygulamak için yüklü miktarda fon alırlar.
Bu dernekler, bu yasanın “onaylandığı takdirde örgütlenme özgürlüğü için bir gerilemeyi temsil edeceğini ileri sürüyor. Bahse konu dernekler yasanın tek taraflı bir yönetimin yanı sıra karşıt güçlerin ve siyasi toplum ve sivil toplumun aracı organlarının varlığını tanımayan bir sistem arzusunu taşıdığını söylüyorlar.
Cumhurbaşkanı Said geçen hafta yaptığı açıklamalarda, bu fonun "Tunus devletini tahrif etmek veya seçim kampanyaları yürütmek için" derneklere aktarılmasına izin verilmeyeceğini belirtmişti.
Yeni yasa tasarısı “yönetimin yegane takdir yetkisini” içeriyor. Bunlar arasında dernek yöneticilerinin başkanlık, yasama veya yerel meclis seçimlerine aday olmasının yasaklanması da yer alıyor. Gözlemcilere göre bu, 2014 Anayasası'nın 34. maddesinde yer alan adaylık özgürlüğüne ilişkin anayasal ilkenin açık bir ihlalidir.



Tunus’tan Libya çölüne sınır dışı edilen yüzlerce göçmen yaşadıkları zorlu süreci anlattı

Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
TT

Tunus’tan Libya çölüne sınır dışı edilen yüzlerce göçmen yaşadıkları zorlu süreci anlattı

Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)

Geniş çaplı uluslararası eleştirilerin ardından bir grup düzensiz göçmen, yüzlerce göçmenin Libya çölüne sınır dışı edilmesi sürecinin ayrıntılarını anlattı. Göçmenler, Libyalı güvenlik güçleri kendilerini kurtarmaya çalışmadan önce Tunuslu yetkililerden ‘sert muamele’ gördüklerini belirtti.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı, Pazartesi sabahı erken saatlerde, Sınır Muhafızlarına bağlı güvenlik devriyelerinin ‘Tunuslu yetkililer tarafından Libya sınır bölgelerine doğru sınır dışı edilen onlarca düzensiz göçmeni kurtardığını’ bildirdi. Bu kişilerin ‘haklarında gerekli tedbirler alınıncaya kadar geçici olarak barındırılacakları’ da açıklandı.

Birkaç Afrika ülkesinden bir grup göçmen, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir videoda tanıdıklarının durumlarını anlattı. Göçmenler ayrıca, Libya sınırındaki çöle zorla sınır dışı edilmeden önce Tunuslu güvenlik görevlileri tarafından darp edildiklerini de bildirdi.

Libya’daki Uluslararası Göç Örgütü dün (Pazartesi), ‘Tunus sınırında kurtarılan göçmenlere acil insani yardım sağlandığını’ bildirdi. Ayrıca 191 göçmene hijyen kiti, giysi, şilte sağlanırken, tıbbi, koruma ve psikososyal yardım sağlandığı da aktarıldı.

strh
Bir Uluslararası Göç Örgütü personeli, başkalarıyla birlikte Trablus’ta sınır muhafızları tarafından çöl bölgesine sınır dışı edilen bir göçmenle konuşuyor (Uluslararası Göç Örgütü)

Göçmenlerden biri, Tunus güvenlik güçlerinin kendisini eşiyle birlikte Libya sınırına yakın bir bölgeye sınır dışı ettiğini, Libya güvenlik makamlarının kendilerine ulaştıktan sonra yiyecek, giyecek ve ayakkabı verdiğini anlattı.

Tunus İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre en az 450 göçmen, Ras Ejder bölgesi yakınlarındaki Tunus ile Libya arasındaki askeri tampon bölgede toplandı.

Libya’daki Arap İnsan Hakları Örgütü, ‘geçtiğimiz dönemde Tunus sınırları içinde zorlu insani koşullardan mustarip olan çöl (Al-Assa) bölgesindeki göçmenleri kurtarma’ operasyonunu memnuniyetle karşıladı. Libya Sınır Muhafızları güçlerine bağlı kaynaklar, göçmen sayısının kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 360’a ulaştığını ve ‘hepsinin özel bakıma ihtiyacı olduğunu’ aktardı.

Örgüt, onlara acilen insani ve tıbbi yardım sağlanması çağrısında bulunurken, yetkili kuruluşlara, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütü’nün onları ziyaret etmesi ayrıca göçmen veya sığınmacı olarak sınıflandırma süreçlerinden sonra yasal ve insani yardım da dahil olmak üzere yardım sağlamasına izin verilmesi çağrısında bulundu.

Libya Sınır Muhafızları daha önce, personelinin son birkaç gün içinde güneşte ve 40 santigrat dereceyi aşan sıcaklıklarda, kaderine terk edilen en az 50 göçmeni kurtardığını açıkladı.

Başka bir göçmen, ‘Tunuslu yetkililer onları Tunus’un Zarzis şehrine ve ardından çöle sınır dışı ettiğinden bu yana çektikleri acıdan’ bahsetti. Tunus makamlarının ‘35 göçmenin pasaportunu Libya sınırına sürmeden önce yaktığına’ işaret edildi.

Yasal kınama

Libya’daki Ulusal İnsan Hakları Komitesi yaptığı açıklamada, Afrika Birliği Örgütü’nün 1969 yılında imzalanan Afrika’daki Mülteci Krizlerine İlişkin Sözleşme’nin “Hiç kimse, üye bir devlet tarafından sınırlardan girişin reddedilmesi, geri gönderme veya sınır dışı etme gibi, onu hayatının, fiziksel sağlığının veya özgürlüğünün tehdit altında olacağı bir bölgeye dönmesini veya orada kalmasını zorunlu kılamaz” ifadelerini içerdiğini belirtti.

Komite, İçişleri Bakanlığı’nın ve Sınır Muhafızları liderliğinin göçmenlerin nakline ilişkin anlatıları hakkında şüphelerini dile getirdi ve onları ‘bu göçmenleri ve sığınmacıları Libya’ya sınır dışı etmede Tunus güvenlik makamlarıyla gizli anlaşma yapmakla’ itham etti.

Heyet, ulaştığı ön bilgilerin, ‘Al-Assa’ bölgesine sürülen göçmen sayısının kadın, çocuk ve ailelerin de içinde bulunduğu 360 göçmene ulaştığını da teyit ettiğini belirtti. Söz konusu bölge başkent Trablus’un 150 km güneybatısında ve Libya-Tunus sınırına 15 km uzaklıkta yer alıyor.

xsadwefr
Bingazi makamları, düzensiz göçmenleri Avrupa’ya taşıması amaçlanan bir tekneye el koydu (Bingazi Emniyet Müdürlüğü)

Bingazi Emniyet Müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Sidi Khalifa polis karakolunun ‘kişi başına 18 bin Libya dinarı (Bir dolar 5 Libya dinarı) ödedikten sonra Libya kıyıları üzerinden İtalya’ya kaçmayı planlayan Bangladeşli düzensiz göçmenleri yakalamayı başardığını’ duyurdu.

Bingazi’deki güvenlik yetkilileri, sayısını vermedikleri göçmenleri soruşturmaya tabi tuttuklarını ve kendilerinin deniz yoluyla İtalya’ya götürmeleri karşılığında kaçakçılara para ödediklerini itiraf ettiklerini açıkladı.