Ukrayna'ya yardım toplamak için kripto para topluluğu kuruldu

"DAO'lar tam da bunun için var"

Rusya 2012'de Pussy Riot punk grubunun üç üyesine iki yıl hapis cezası vermiş ve grubun destekçileri kararı protesto etmişti (AFP)
Rusya 2012'de Pussy Riot punk grubunun üç üyesine iki yıl hapis cezası vermiş ve grubun destekçileri kararı protesto etmişti (AFP)
TT

Ukrayna'ya yardım toplamak için kripto para topluluğu kuruldu

Rusya 2012'de Pussy Riot punk grubunun üç üyesine iki yıl hapis cezası vermiş ve grubun destekçileri kararı protesto etmişti (AFP)
Rusya 2012'de Pussy Riot punk grubunun üç üyesine iki yıl hapis cezası vermiş ve grubun destekçileri kararı protesto etmişti (AFP)

Rus aktivist müzik grubu Pussy Riot'un kurucusu Nadya Tolokonnikova, Ukraynalı yardım gruplarına göndermek üzere para toplamak için kripto paraya başvurdu.
Aynı zamanda bir protesto sanatçısı olan Tolokonnikova, Rus birliklerin işgali altındaki Ukraynalı gruplara para toplamak için NFT üreticisi Trippy Labs ve merkeziyetsiz otonom organizasyon PleasrDAO'yla ortak oldu.
Ortaklık sonucunda UkraineDAO adı verilen yeni bir merkeziyetsiz organizasyon kuruldu. 
Merkeziyetsiz otonom organizasyonlar (DAO) blok zinciri üzerinde belirli kurallar ve akılı sözleşmeler aracılığıyla, bir amaç doğrultusunda kurulan özerk yapılar.
Yeni kurulan organizasyonun amacı da Ukrayna bayrağının yer aldığı 10 bin NFT'yi satışa çıkarmak.
Elde edilen gelir, Kiev'de faaliyet yürüten Return Alive Foundation ve Donbas'ta faaliyet gösteren Proliska adlı derneklere gidecek.
Kripto para sitesi Decrypt'e göre fikir, Pussy Riot ve Tolokonnikova'ya ulaşan bir Web3 meraklısından geldi. Bu kişi Ukraynalı aktivist Alona Shevchenko'ydu.
Shevchenko, "Bir DAO kurmak, uluslararası toplumun ve Web3 topluluğunun dikkatini çekmenin ve Ukrayna halkına ses vermenin iyi bir yolu" diyerek, şu ifadeleri kullandı:
"DAO'lar tam da bunun için var. Gerçek dünyada blok zincirinin gücünden yararlanarak çevrimdışı değişiklik yapmak için…"
Tolokonnikova da DAO kurmayı mantıklı bulduğunu söylüyor. Aktivist, "kriptonun sınırsız, izinsiz çalışabildiğini ve itibari paradan çok daha kolay ve hızlı olduğunu" ifade ediyor.
Ukrayna son çatışmalardan önce de kripto para dünyasında adından söz ettirmişti. Zira Ukraynalı yetkililer, ülkeyi kripto para kullanımında dünyanın ilk 5 ülkesinden biri olarak görüyor. 
Londra merkezli blok zinciri analiz firması Elliptic'e göre ülkede, çatışmaların başlamasından bu yana kripto para üzerinden milyonlarca dolar toplandı.
Firmanın internet sitesinde yayımlanan analizde şu ifadeler yer aldı:
"Ukrayna hükümetine ve orduya destek sağlayan sivil toplum kuruluşları, işgalin başlamasından bu yana kripto para bağışlarıyla 15,5 milyon dolar topladı."

NFT nedir?
Açılımıyla "non-fungible token", Türkçede genellikle "değişimi mümkün olmayan para ya da çip" diye niteleniyor.
NFT'nin özgün ve biricik olması, taklit edilmesi ve kopyalanmasının önüne geçiyor. Bu nedenle dijital varlıkların ve sanat eserlerinin satışında sıklıkla kullanılıyor.
Twitter'daki bir paylaşım, bir sanat eseri ya da bir dijital oyundaki araç gereçler gibi çok farklı türden varlıkların NFT'si üretilip satışa sunulabiliyor.
Bunların sergilendiği ve açık artırmayla satılabidiği dijital pazarlar arasında OpenSea, Decentraland, Rarible ve Nifty Gateway gibi sanal platformlar yer alıyor.
 Independent Türkçe, Futurism, Decrypt



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe