Libya Temsilciler Meclisi, Başağa hükümetine güvenoyu verdi  

Devrimci Liderler oluşumu, Ulusal Birlik Hükümetini korumak için silah kullanmakla tehdit etti  

Libya’da ‘istikrar hükümeti’ Başbakanı Fethi Başağa. (AP)
Libya’da ‘istikrar hükümeti’ Başbakanı Fethi Başağa. (AP)
TT

Libya Temsilciler Meclisi, Başağa hükümetine güvenoyu verdi  

Libya’da ‘istikrar hükümeti’ Başbakanı Fethi Başağa. (AP)
Libya’da ‘istikrar hükümeti’ Başbakanı Fethi Başağa. (AP)

Libya Temsilciler Meclisi dün, Fethi Başağa tarafından kurulan ‘istikrar hükümetine’ güvenoyu verdi.  
Meclis’ten yapılan açıklamada, oylama öncesinde, üyelerinin çoğunun ‘ölüm tehdidi’ aldığı belirtildi.  
Meclis Başkanı Akile Salih, dün gerçekleşen güvenoyu oylamasına katılan 101 vekilden 92'sinin ‘evet’ oyu kullandığını açıkladı.  
Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin ertelenmiş güvenoyu oturumu öğleden sonra başladı. Meclis Başkanı Akile Salih’in başkanlık ettiği oturuma, 10’u telefon aracılığıyla olmak üzere 101 milletvekili katıldı. Meclis kaynakları, oylamaya telefon üzerinden katılan milletvekillerinin, koronavirüse maruz kaldıkları için böylesi bir yöntemi tercih ettiğini bildirdi. Oturum başladığında meclis başkanı, kabinede yer alan 29 bakan, 6 devlet bakanı ve üç başbakan yardımcısının isimlerini okudu ve Fethi Başağa hükümeti için güven oylaması gerçekleştirildi.  
Meclis sözcüsü, yaptığı açıklamada, çok sayıda meclis üyesinin son iki gün içinde kendilerine ve ailelerine yönelik ölüm tehditleri aldığını, oylamaya katılırlarsa evlerine dönemeyecekleri yönünde tehdit edildiklerini belirterek, bu durumu şiddetle kınadıklarını kaydetti.  
Bu tür tehditlerin ‘teröristçe davranma biçimini’ gösterdiğini ifade eden sözcü, meclisin, siyasi yönelimi ne olursa olsun, tüm milletvekilleriyle dayanışma içinde olduğunu vurguladı. Milletvekillerinin siyasi duruşlarını değiştirmeye yönelik her türlü girişimi şiddetle reddettiklerini ve düşünce özgürlüğünü kısıtlama girişimleri karşısında taviz verilmeyeceğini belirtti. Söz konusu tehditlerden mevcut yürütme erkinin (Dibeybe hükümeti) sorumlu olduğunu, zira yürütme erkinin, meclisin her bir üyesinin güvenliğini korumakla mükellef olduğunu ifade etti. Sözcü ayrıca Cumhuriyet Savcısı’ndan ‘tehditlerle’ ilgili acil soruşturma açması ve suçluları adalete teslim etmesini istedi.
Fethi Başağa hükümetinin kabine dağılımıyla ilgili ihtilaflar nedeniyle güvenoyu oylaması daha önce ertelenmişti. Meclis kaynakları, kabine oluşumuna dair ihtilafların giderildiğini ve oylamanın ‘kabine restorasyonun’ ardından yapılabildiğini bildirdi. Yeni hükümetin dışişleri bakanı görevine Libya'nın eski İtalya ve Avrupa Birliği büyükelçisi Hafız Kaddur getirildi. Ahmid Huma savunma bakanı, İsam Ebu Zeribe ise içişleri bakanı oldu.
Öte yandan ‘Ulusal Birlik Hükümetine’ yakın medya kuruluşları, Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter’in, Libya’nın batısından bazı milletvekillerinin Tobruk Havaalanından ayrılmasına engel olduğunu iddia etti.  
Batı Libya temsilcileri, Başağa hükümetindeki içişleri ve dışişleri bakanlarının değişmesini istediklerini, bunun üzerine ölüm tehditleri aldıklarını söyledi. Bu arada Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, oylama öncesinde, yeni kabinede içişleri bakanı görevine getirilen İsam Ebu Zeribe’yi istisnai olarak tümgeneral rütbesine terfi ettirdi.
Öte yandan, Libya Devrimci Liderler Oluşumu, Dibeybe hükümetine desteğini açıklayarak, kendisinden hükümetin yetkilerini teslim etmemesini istedi. Oluşumdan yapılan açıklamada, ‘’Birlik Hükümetinin Haziran’da seçimlerin düzenlenmesi kararını önce parlamento seçimlerinin yapılması şartıyla destekliyoruz. Anayasanın referanduma sunulmasının ardından cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmalıdır. Parmaklarımız tetikte, devrimi ve şehitlerimizin kanlarını savunmaya hazırız” denildi.  
Devrimci Liderler ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) misyonunu ülkenin içişlerine kışkırtıcı müdahalelerde bulunmaması yönünde uyarırken, mevcut hükümetin Cenevre Konferansı’nın bir sonucu olarak oluşturulduğunu ve meşru olduğunu hatırlattı. Oluşum ayrıca, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’nin feshedilmesi çağrısında bulundu.  
BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Trablus’ta Libya Amazig Yüksek Konseyi temsilcileriyle bir araya geldi. Williams, Libya’daki karmaşık siyasi ortamda, tarafların uzlaşmasının acil bir öncelik olduğunu belirtti. En iyi çözüm yolunun, seçimlere katılım iradesi gösteren Libya halkının arzusuna kulak vererek, bir an önce anayasal temele dayalı, şeffaf ve adil seçimlerin düzenlenmesi olduğunu söyledi. Amaziglerin (Berberi) devlet kurumlarından dışlandıkları ve siyasi sürece dahil edilmedikleri yönünde şikayetlerinin olduğunu belirten Williams, bunun kabul edilemeyeceğini, Amaziglerin Libya toplumunun önemli bir bileşeni olduğunu ifade etti.  

İskân Bakanlığı’nda görevli 4 yetkili gözaltına alındı
Cumhuriyet Savcılığı, eski Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin İskân Bakanlığı’nda görevli 4 yetkiliyi, mali ve idari yolsuzluk davası kapsamında gözaltına alındığını açıkladı. Savcılıktan yapılan açıklamada, söz konusu kişilerin kara para aklamak, rüşvet, yolsuzluk yapmak ve görevi kötüye kullanmakla suçlandığı kaydedildi.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.