Dibeybe, Libya’yı seçim bölgelerine ayırdı

Bölge düzenlenmesinin hedefinde seçimlerin aşamalı olarak gerçekleştirilmesi var.

ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ile görüştü. (ABD Büyükelçiliği)
ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ile görüştü. (ABD Büyükelçiliği)
TT

Dibeybe, Libya’yı seçim bölgelerine ayırdı

ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ile görüştü. (ABD Büyükelçiliği)
ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ile görüştü. (ABD Büyükelçiliği)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ülkeyi idari olarak 18 eyalete bölmeye karar verdi. Ülkedeki muhalifler ise bu durum şaşkınlıklarını dile getirdiler. Bu prosedürün önümüzdeki haziran ayındaki parlamento seçimlerinin aşamalı bir şekilde yapılmasını kolaylaştıracağı öngörülüyor.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Yerel Yönetim Bakanı Bedreddin et-Tevmi düzenlediği basın toplantısında, söz konusu idari bölgelerin etkinleştirme prosedğrlerinin tamamlanmasının ardından  kurulduğunu açıkladı.
Söz konusu eyaletlerin bakanlık görevlerini yürüten 11 müdürlüğe bağlı olduğuna işaret eden Tevmi, vatandaşların artık bakanlıkların genel merkezlerine gitmesine gerek olmadığını çünkü eyaletlerdeki müdürlüklerin her türlü hizmeti sağlayacağını bildirdi.
Kararın Mart 2021'deki kabine toplantısında görüşüldüğü bilgisini paylaşan Bakan, “Kararın uygulaması belediyeler devreye girene kadar ertelendi. Ayrıca eyalet sistemi marjinalleşmeyi önlemek için mevcut sahnenin doğasına uygun” diye konuştu.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin aldığı kararlar muhalifler tarafından ise itirazla karşılandı. Muhalifler, Dibeybe hükümetinin görev süresinin sona ermesini göz önünde bulundurarak aldığı tüm kararların ‘yok hükmünde’ olduğunu savunuyor.

Norland’dan yeni hükümet açıklaması
Diğer yandan ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, Libya Temsilciler Meclisi’nin Fethi Başağa tarafından kurulan ‘istikrar hükümetine’ güvenoyu vermesinin ardından bölünmelerin meydana gelebileceği konusunda uyardı.  
‘Egemen kurumların bağımsızlığı’ ihtiyacını vurgulayan Norland, Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ile yaptığı görüşmede maaşların ödenmesi ve temel masrafların düzenli olarak karşılanmasını talep etti.  
ABD’nin Trablus Büyükelçiliği, Trablus Büyükelçisi Richard Norland ve Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir'in görüşmesinin ardından Twitter hesabından bir açıklama yayınladı. Büyükelçilik tarafından yapılan açıklamaya göre Norland, Kebir ile Libya Merkez Bankası'nın yeniden birleşmesinde kaydedilen ilerlemeyi görüştü. Merkez Bankası Başkanı’nın bankanın yeniden birleşmesini tamamlama taahhüdünü memnuniyetle karşılayan ABD Büyükelçisi, halihazırdaki kritik süreçte birleşik bir pozisyonu benimsediği için Kebir’e övgüde bulundu.  Merkez Bankası Başkanı’nın üst düzey ABD yetkilileriyle önemli ve zamanında istişareler için mart ayı başlarında ABD'yi ziyaret etme planını desteklediğini belirten Norland ayrıca Milletvekili Halife Salah ed-Dagari ile de görüştüğünü açıkladı.
ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland ve Dagari’nin ‘Temsilciler Meclisi'ndeki gelişmeleri ve meclis ve siyasi sahnenin tüm partileriyle Libya'yı halkın hak ettiği seçimlere doğru ilerletmesine yardımcı olmak için ABD'nin ortaya koyduğu çabaları’ görüştüğü kaydedildi.
Libya’da basın ve medya kurum ve kuruluşları, Fethi Başağa tarafından kurulan ‘istikrar hükümetinde’ Enformasyon Bakanlığı kurulmasına karşı çıkıyor. Basın kuruluşları bunu ‘basın özgürlüğünün ve medya sektörünün baskı altına alınması’ olarak değerlendiriyorlar.
Basın kuruluşları önceki gün yaptıkları açıklamalarında Fethi Başağa tarafından kurulan ‘istikrar hükümetinde’ Enformasyon Bakanlığı kurulmasını ‘hükümetin veya siyasi partilerin Libya'daki medya yönetimine tek taraflı vizyonunu dayatma niyeti’ olarak değerlendirdiler.
Basın kuruluşlarının açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Kamu ve özel medya üzerinde kısıtlamaları ve bir bakanlık aracılığıyla medya sektörü üzerindeki baskıyı kabul etmiyoruz. Bu, demokratik toplumlarda medya düzenleme standartlarının ve uluslararası basın özgürlüğü standartlarının açık bir ihlalidir. Herhangi bir yürütme veya yasama mercii tarafından bir Enformasyon Bakanlığı'nın kurulması ‘geri adım ve basın özgürlüğünü bastırmaya adanmışlık’ anlamına gelir. Bu durum Libya'da 2014'ten bu yana zaten kötüleşen basın özgürlüğü endeksini olumsuz etkileyecektir.”
Basın kuruluşları yetkilileri söz konusu yaklaşımın ‘gazetecilerin ve medya çalışanlarının Libya'da hükümet (ulusal birlik) aracılığıyla elde ettikleri kazanımlarla çeliştiği’ konusunda uyardılar.
Ulusal Birlik Hükümeti bir süre önce, gazetecilerin, basın çalışanlarının ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının medya düzenlemesi için daha yüksek bir konsey kurma talebine yanıt vermişti.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.