Tunus Cumhurbaşkanı Said, baskıcı grupları fiyatları yükseltmekle suçladı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (DPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (DPA)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said, baskıcı grupları fiyatları yükseltmekle suçladı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (DPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (DPA)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said dün Başbakan Necla Buden ile yaptığı görüşmede, Bakanlar Kurulu'nun ‘yüksek fiyat krizine’ karşı bir dizi kararname ile önlem alacağını açıkladı. Bazı temel maddelerdeki büyük fiyat artışının ‘baskıcı gruplar’ tarafından kasten yapıldığını ileri süren Said, bu çevrelerin emellerine ulaşamayacaklarını, zira bu koşulları hafifletecek yasal düzenlemeler yapmaya hazırlandıklarını belirtti.  
Ülkedeki sosyal ve ekonomik koşullara ilişkin değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Said, ‘’Yaşam koşulları her geçen gün daha da kötüleşiyor, temel maddelerdeki fiyatların astronomik artışına şahit oluyoruz. Durumun daha da vahimleşmesine fiilen son verecek yasal metinler devreye girecek’’ dedi.
Safakes kentindeki ‘atık krizini’ de ele alacaklarını belirten Said, ‘’Devlet bu kentteki atık sorununa çözüm bulmak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Vatandaşlarımız temiz bir çevrede yaşamayı hak ediyor’’ diye konuştu. Safakes şehrindeki ‘atık alanlarının’ şehre yakın bir mevkide yer alması ve bu alanlarda aşırı çöp birikmesi, yerel halkın tepkisini çekmişti.  
Öte yandan, askeri mahkemenin, Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı Nureddin el-Buhayri'nin avukatı Abdurrezzak el-Kiylani hakkında hapis cezası vermesinin ardından, Kiylani’nin avukatları, ‘siyasi güdümlü’ olmakla suçladıkları hakimi reddetmek için başvurdu. Kiylani ‘kamu güvenliğini tehlikeye atmak ve devlete karşı isyana teşvik etmek’ suçlamasıyla yargılanmaktaydı. Kiylani’nin savunma ekibinden Avukat Semir Dilu, ‘’Hapis kararı tüm Tunuslu avukatlar için şok edicidir. Avukatlar Birliği’nin konuyu değerlendirmek üzere olağanüstü toplanması talep edildi’’ dedi.  
Bu arada, Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Kurumu çalışanları, Tunus Kartaca’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde protesto eyleminde bulundu. Kurumun genel merkezinin yeniden açılması ve çalışanların göreve iade edilmesini talep eden göstericiler, talepleri dikkate alınana kadar eylemlerini sürdüreceklerini ve cumhurbaşkanlığı sarayının önünden ayrılmayacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Said 20 Ağustos 2021’de Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun tahliye edilmesi talimatını vermişti. Akıbetlerinin netleştirilmesini isteyen kurum çalışanları daha önce de çok sayıda protesto gösterisi düzenlemişti.  



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24