Fas, 56 milyon yaşındaki timsah kafatasını geri aldı

Çalındıktan sonra ABD’ye götürülen timsah kafatası Fas’a geri getirilmesi nedeniyle düzenlenen törende sergilendi.
Çalındıktan sonra ABD’ye götürülen timsah kafatası Fas’a geri getirilmesi nedeniyle düzenlenen törende sergilendi.
TT

Fas, 56 milyon yaşındaki timsah kafatasını geri aldı

Çalındıktan sonra ABD’ye götürülen timsah kafatası Fas’a geri getirilmesi nedeniyle düzenlenen törende sergilendi.
Çalındıktan sonra ABD’ye götürülen timsah kafatası Fas’a geri getirilmesi nedeniyle düzenlenen törende sergilendi.

Fas Kültür, Gençlik ve İletişim Bakanı Muhammed Mehdi bin Said, ABD’ye kaçırılmasının ardından geri alınan 7 bin eser arasında yer alan timsah kafatası için Rabat Hayvanat Bahçesi’nde düzenlenen törene katıldı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada törenin 56 milyon yaşındaki timsah fosilinin kurtarılmasının önemini vurgulamak için düzenlendiği kaydedildi.
Timsah kafatasının Fas’a geri getirilmesinin, 1970 tarihli Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) Kültür Varlıklarının Yasadışı İthalat, İhracat ve Mülkiyet Transferinin Yasaklanması ve Önlenmesine Sözleşmesi kapsamında gerçekleştiği kaydedildi.
Bakanlık açıklamasında, Fas’ın kültürel mirasını korumak için çalışmalar yürütüldüğü ve geçtiğimiz yıl Fas’ın güneyindeki bölgelerde tarih öncesi 25 bin parçanın kurtarıldığı ifade edildi. Arkeolojik parçaların tarih öncesi çağlara dayandığı bilgisi verildi.
Fas, dünya üzerindeki yaşamın geçmişine ışık tutan, çeşitli dönemlere tarihlenen birçok katmanın bulunduğu ender ülkeler arasında yer alıyor. Fas’taki fosfat tortuları, bilim insanlarının tarih öncesi biyolojik çeşitliliği ve canlıların evrimsel tarihi hakkında önemli çalışmalar yapmasına yardımcı oluyor. Kalıntılar, bölgede bulunan fosiller açısından oldukça zengin olarak kabul ediliyor.



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından akıllardaki soru: Cep telefonlarımız güvenli mi?

Cep telefonları hacklenerek patlatılmaz (Sosyal medya)
Cep telefonları hacklenerek patlatılmaz (Sosyal medya)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından akıllardaki soru: Cep telefonlarımız güvenli mi?

Cep telefonları hacklenerek patlatılmaz (Sosyal medya)
Cep telefonları hacklenerek patlatılmaz (Sosyal medya)

Abdullah es-Seb’a

Lübnan'da çağrı cihazı patlamaları akıllara “Bu bir hack mi, başka türlü bir saldırı mı, yoksa cihazlara hedeflerine ulaşmadan önce üretim aşamalarında yapılan bir müdahale mi?” sorusunu akıllara getirdi. Ancak konuyu teknik açıdan ele aldığımızda akıllı cihazlarda kullanılan pillerin lityum olması nedeniyle Lübnan’daki olayla ilgili görüntülerde görülen türden bir hasara yol açamayacağını bilmekte fayda var.

Cihazlarımızdaki piller lityum teknolojisini kullanıyor ve yüksek sıcaklıklara maruz kaldıklarında şişebiliyor. Örneğin, bir güvenlik açığından sızarak bir kullanıcının cihazı aşırı ısıtılarak patlatılmaya çalışılsa bile -ki bu pek olası değil- en fazla cihazın alev alması ve alev almadan önce aşırı ısınması sağlanabilir. Böylece kullanıcı sorun ortaya çıkmadan uyarılmış olacak ve Lübnan'daki olayla ilgili görüntülerde olduğu gibi cihazda patlamalar olamayacak.

İngiltere merkezli Kraliyet Kimya Topluluğu’na (RSC) göre yumuşak, gümüş renkli bir metal olan lityumun adı Yunanca kaya anlamına gelen lithos kelimesinden türetilmiştir. Bu metal 1817 yılında Johann Augustus tarafından keşfedildi. Lityum, cep telefonlarında, dizüstü bilgisayarlarda, kameralarda, elektrikli araçlarda kullanılan şarj edilebilir pillerde ve örneğin çocuk oyuncaklarında kullanılan şarj edilemeyen pillerde yaygın olarak kullanılır. Ayrıca kurşun geçirmez yeleklerde kullanılan plaka, lityumun alüminyum ve magnezyum ile birlikte kullanıldığı kapmalarla kaplıdır.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre şu an piyasada silikon/karbon piller ve ısı ve şişmenin dikkate alındığı diğer teknolojiler gibi farklı malzemelerden üretilen başka pil teknolojileri de var. Pile kasıtlı olarak keskin bir cisimle vurulsa bile pil patlamaz yahut tutuşmaz.

Teknik açıdan bakıldığında Lübnan'da yaşanan olayda çağrı cihazlarının son kullanıcıya ulaşmadan önce manipüle edildiği ve kullanıcı cihazları aldıktan sonra bu tür patlamalara neden olan bazı kodların etkinleştirildiği ortada. Dolayısıyla elimizdeki cihazlar bu tür bir saldırı sonucu patlamaz. Çünkü şimdiye kadar bildiğimiz kadarıyla bu teknik olarak mümkün değil.