İran’a bağlı yüzlerce milis Suriye’den Irak’a geçti

Suriye’deki Afgan Fatimiyyun Tugayı milisleri.
Suriye’deki Afgan Fatimiyyun Tugayı milisleri.
TT

İran’a bağlı yüzlerce milis Suriye’den Irak’a geçti

Suriye’deki Afgan Fatimiyyun Tugayı milisleri.
Suriye’deki Afgan Fatimiyyun Tugayı milisleri.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Afgan kökenli Fatimiyyun Tugayı’nın 250 unsuru Suriye’den Irak’a geçti. Milislerin Tedmür’den Bukemal’a gittiği, ardından Irak’a yasa dışı yollarla geçiş yaptığı bildirildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi kaynakları da çok sayıda Fatimiyyun unsurunun Suriye’yi terk ettiğini doğruladı.
Diğer yandan Rus askeri delegasyonunun Humus bölgesindeki Tayfur Askeri Havaalanı’nda İran heyeti ve Hizbullah temsilcilerinin katılımıyla toplantı gerçekleştiği kaydedildi. Toplantının içeriği hakkında ise herhangi bir bilgi edinilemedi.  
İnsan Hakları Gözlemevi, 3 Mart’ta İran yanlısı Afgan Fatimiyyun milislerinin Tedmür’ün (Palmira) doğusunda Deyrizor il sınırları yakınındaki Hamima bölgesine 7 araçlık bir konvoyla takviye güçler gönderdiğini aktardı. Hamima bölgesinde tarihi eserler ve artezyen kuyular bulunuyor. Bölge İran milislerinin kontrolü altında. Gözlemevi kaynakları, İran’a bağlı milis güçlerinin Hamima bölgesinde Tedmür’e kırk kilometre mesafede yeni bir askeri eğitim kampı inşa ettiğini bildirdi. Bölgede çok sayıda iş makinesinin tünel ve siper kazdığı, mühimmat depoları, eğitim alanları ve yatakhaneler inşa edildiği öğrenildi.  
Yapılan açıklamalar İran’ın ekonomik durumu kötü olan gençleri ücret karşılığında Suriye’de savaşmaları için milis güçlerine çektiği yönünde. Güvenlik kaynakları, Lübnan Hizbullah’ı ve İran Devrim Muhafızları’nın, eğitim kampının yönetimini müşterek olarak üstleneceğini belirttiler.  
Suriyeli muhalif aktivistler, İran’ın kendisine bağlı Şii milis güçlerinin bir kısmını Tedmür ve Humus bölgesinden Irak içlerine doğru çektiğini aktardı. Fatimiyyun milislerinin, Humus kırsalındaki askeri noktaları ve teçhizatlarını Devrim Muhafızları’na teslim ettiği ve önce Tedmür’e, ardından da Irak’a doğru çekildikleri ifade edildi. Terör örgütü DEAŞ’ın Deyrizor ve Humus kırsalında, Suriye rejimi ve İran milislerine yönelik saldırılarını artırdığı bilgisi paylaşıldı. Örgütün kayıplar verdiği süreçte bu hamlenin gelmesi dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirildi.  
Humus kırsalından bir kaynak Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada, son günlerde Fatimiyyun Tugayı’ndan 400 üyenin ve onlarca Iraklı Şii milisin Tedmür’ün Sukne bölgesi ile Humus kırsalından çekilerek yasa dışı yollarla Irak’a geçiş yaptığını aktardı. Kaynak ayrıca 200’ü aşkın Fatimiyyun milisinin son 24 saat içinde, bazılarının yanlarına ailelerini de alarak Humus’un doğusundaki Sukne, Sahna ve Tayba bölgelerinden çekildiğini kaydetti. Hamime’de inşa edilen askeri eğitim kampına geldikleri belirtildi. Askeri araçların ve çok sayıda mühimmat taşıyan kamyonetin de kamp alanına getirildiği öğrenildi.  
Suriye'nin güneydoğusundaki Tenef'te bulunan tampon bölgeyi ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon’un da desteğiyle denetim altında tutan Mahavir el-Sevre örgütü yetkilisi, Humus ve Tedmür’den hareket eden İran milis güçlerine bağlı askeri konvoyların son üç gün içinde Irak’a yoğun geçiş yaptığını gözlemlediklerini söyledi. Örgüt yetkilisi, İran milislerinin Irak sınırındaki varlığını artırmasının sebebini ‘Tedmür’ün doğusundan yasa dışı olarak çıkarılan fosfat kaynaklarını taşıyan kamyonlara koruma sağlanması’ olarak gösterdi.  
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 13 Şubat’ta, İran’a bağlı 25 Afgan savaşçının Tedmür’den ayrılarak aileleriyle birlikte şehrin doğusunda inşa edilmekte olan askeri eğitim alanına gittiğini bildirmişti. Afgan Fatimiyyun Tugayı’nın Suriye’de savaşan 3 bin üyesi olduğu tahmin ediliyor. Söz konusu milis birliği 2014 yılında İran Devrim Muhafızları’nın desteğiyle Ebu Hamid lakaplı Ali Rıza Tevessüli tarafından oluşturuldu. Üyelerinin büyük çoğunluğu Afganistan’daki Şii Hazar kabilesine mensup. Fatimiyyun milisleri Suriye rejimiyle birlikte Halep, Hama ve Dera’daki çatışmalara iştirak etti. Şimdilerde Tedmür ve Humus’un doğusundaki bölgelerde faaliyet gösteriyorlar.  



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.