Putin kadınlara ve eşcinsellere nasıl bakıyor?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Kötü bir günüm yok, çünkü kadın değilim

Putin, uçuş görevlileri ile birlikte (Reuters)
Putin, uçuş görevlileri ile birlikte (Reuters)
TT

Putin kadınlara ve eşcinsellere nasıl bakıyor?

Putin, uçuş görevlileri ile birlikte (Reuters)
Putin, uçuş görevlileri ile birlikte (Reuters)

Fidel Sbeity
Dünya Kadınlar Günü öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen cumartesi günü Rus havayolu şirketi ‘Aeroflot’un eğitim merkezine yaptığı ziyarette bir konuşma gerçekleştirdi. Dünya genelinde birkaç medya organı tarafından yayınlanan bir videoda Rusya Devlet Başkanı’nın, şirkette ve devlet idarelerinin çeşitli sektörlerinde çalışan ve faklı kıyafetli ve üniformalı bir grup kadınla çevrili geniş bir yuvarlak masada oturduğu görülüyor. Öyle ki, sanki onları neyin beklediğini anlatmak üzere kadın temsilcileri bir araya getirmiş gibiydi.
Şaşırtıcı olan, birkaç metre uzaklıkta oturan cumhurbaşkanları, uluslararası heyetlerden bakanlar, generaller ve konuklarla olan fotoğraflarının aksine, kadınlarla yakın oturmasıydı. Zira son olarak askeri işgalin başlamasını önleme girişimlerine ilişkin tekrarlı ziyaretlerinde Fransa Cumhurbaşkanı ile arasında metrelerce mesafe bulunuyordu.
Putin, beraberinde oturan kadınlara, devam eden savaş hakkında bilmek istedikleri her şeyi ona sorma özgürlüğü tanıdı. Her soruyu bıkmadan ve homurdanmadan cevapladı. Sanki, milletin anaları ve emekçileriyle olan bu samimi görüşmede onları rahat ettirebileceğini söylüyor gibiydi. 
40 dakikalık bu basın toplantısı aracılığıyla Putin, işgalden günler sonra birçok siyasi mesaj gönderdi. Ancak belki de Rusya Devlet Başkanı birkaç saatte bir yeni bir basın toplantısı düzenlediği için Batı medyası, bu toplantıya haber olarak herhangi bir önem vermedi. Rus kadınlara yaşananlara ilişkin merkezi bir konum vermek isteyen açık Rus medyası propagandası karşısında ne demişti? Bir erkeğin kadınlarla toplantısından ne gibi bir haber çıkacaktı? Medyada kadınlarla ilgili tüm komik yorumları, kadınların erkeklerden daha zayıf olduğuna dair geri bir geleneksel inancı, onun bayağı görüşünü gösteriyor.

Kadın kadındır ve erkek de erkek
Ancak bu muhafazakâr ve geleneksel saygı, televizyonda basın toplantılarını takip eden Rus halkının önünde komik bulduğu şakalarla, kadınları kadın oldukları için alaya almasına rağmen geliyor. Putin’in kadınlara yaptığı şakalar, onları küçük duruma düşürmüyor, ancak onları fiziksel açıdan daha zayıf olarak sınıflandırıyor. Bu ise, daha küçük ve ince yapılı oldukları için doğal bir durumdan kaynaklanıyor. Kadınlar, karar verme hususunda da zayıflar. Zira bu durum da annelik duygusuna sahip oldukları için doğal bir şey. 
Reuters 
Bu gerekçeler, Rebecca Tan’ın 2017 yılında ‘Vox’ dergisinde yayınladığı ‘Kelimelerden daha fazlası: Putin’in kadın düşmanlığının geniş kapsamlı sonuçları bulunuyor’ başlıklı araştırmasında yer alıyor. Tan, Putin’in ABD’li yönetmen Oliver Stone ile bir belgesel çekimi sırasında sarfettiği ifadelerini ‘barbarca, aptalca ve geri zekalı’ olarak nitelendirdi. Kremlin’de yatak odaları arasında dolaşırken Putin, ‘ay içerisinde hiçbir kötü günü olmadığını’ söylemiş, “Çünkü ben kadın değilim” demişti. Sanki kadınların adet döngüsünün bir zayıf nokta olduğuna atıfta bulunmuş gibiydi. 
Yorumları, kadınlarla sınırlı değildi. Aksine 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakına yönelik eleştiriler sonrasında Hillary Clinton da dahil olmak üzere Avrupalı ​​ve Amerikalı politikacılarla da ilgiliydi. “İnsanlar çizgiyi geçiyorsa bu güçlü olduklarından değil, zayıf olduklarındandır. Ama belki bir kadının en kötü yanı zayıflık değildir” ifadesiyle Clinton’a atıf yapmıştı. 

Haşin
Ev hanımı olan muhafazakâr kadın, Putin’e göre kocası kendisine şiddet uyguladığında şikâyet etmeyen kadındır. Kendisi, BBC’nin Rus polis raporlarından aktardığına göre her ay 600’den fazla Rus kadının evlerinde öldürüldüğü aile içi şiddeti suç olmaktan çıkaran bir yasaya imza attı. Tabi ki resmiyette her zaman sayı aşağı çekilir. Yasa, toplum tarafından kınanma ve kocalarını kızdırma korkusuyla polise şikâyette bulunmaktan kaçınan istismara uğrayan kadınları da içeriyor. 
Aynı yeni yasaya göre ilk kez aile içi şiddet uygulayanlar, ancak kurbanları hastaneye kaldırılacak kadar yaralanmışsa hapis cezasıyla cezalandırılabilir. İstismara uğrayan, suçlamada bulunmamayı seçerse de istismarcı suçlamalarla karşı karşıya kalmayacak. 

LGBT topluluğuna karşı amansız bir mücadele
Öte yandan eşcinsel bireyler, Putin’in ahlaki düşmanları listesinde ilk sırada yer alıyor. Putin, bu kişileri mutasyona uğramış ‘Kovid-19’ virüsleri olarak nitelendiriyor. Bunların Rus toplumunu yok etmek için Batı ve Avrupa tarafından gönderilen virüsler olduğunu ve yok edilmeleri gerektiğini savunuyor. 
Söz konusu Vox araştırmasında, yönetmen Oliver Stone’a Rusya’nın eşcinsellere karşı şiddet uyguladığını yalanlarken, “Ama eşcinsellerin yanında duş almaktan nefret ediyorum. Çünkü onları tahrik etmekten korkuyorum” demişti. Maite Fernandez-Simon da ‘Kadın kadındır ve erkek de erkek’ başlığıyla Washington Post için yazdığı bir yazısında, “Soçi’deki Valday Kulübü’nün yıllık toplantılarından birinde ‘Batıdaki çocuklara bir erkeğin kız olabileceği ve bunun tam tersinin öğretildiği doğru. Bana göre bu, insanlık suçudur’ dedi” ifadelerine yer verdi.

Eşcinsellik
Ortodoks Kilisesi’nin desteğiyle Putin, tüm devlet çalışanlarını sosyal medya aracılığıyla takip etmek üzere katı inananlardan oluşan bir elektronik gönüllüler ordusu kurdu. Rusya Devlet Başkanı’nın tüm mal ve yetkilerini yeniden kazandırdığı Ortodoks Kilisesi ile olan gizli ilişkisi hakkında birkaç yıl önce Alman televizyonu ‘DW’ tarafından bir belgesel yayınlandı Belgeselde, bir grup kilise mensubunun güvenlik yetkilileri koruması altında ‘sosyal medya organları üzerinden yayınladıkları fotoğraf veya videolar hususunda’ meslekleri ne olursa olsun öğretmenler, doktorlar ve farklı devlet kurumlarında görev yapan personelleri takip ettiği belirtildi. Bu çerçevede eşcinsellik belirtileri gösteren herkes halka ifşa edilerek, kovulmaları için çalıştıkları kurumların yönetimine şikâyet ediliyordu.
Bu zulümler, çalıştıkları şirketlerin tamamı Putin’e, çevresine ve kiliseye ait olduğu sürece, özel sektördeki çalışanları da etkileyebilir. Fanatik ortodoks toplumundan biri, yüzden fazla erkek ve kadın çalışanı tek başına işlerinden kovduğunu belirtirken, bu eylemiyle de övündü. Ayrıca bunların çoğunun, toplum tarafından dışlanmaları sonucunda Avrupa’ya kaçtıklarını belirtti.
Putin'e göre muhafazakar kadınlar evin hanımıdır (Reuters)
Büyük bir kitle, özgürlüklerini kısıtlayan her türlü suçlamayla göç etmek zorunda kaldı. 
Putin, bu bölgede yalnızca dindar ya da kiliseye yakın olmaya çalışmıyor, aynı zamanda kendi tanımladığı bir ahlak ve ahlaksızlık kavramı etrafında sıkı bir Rus toplumu inşa etmek için çabalıyor. Putin’in tüm uzun televizyon röportajlarındaki propagandasına göre kendisi, Batı’ya, yani ifsat olmuş toplumlardan hoşlanan Avrupa’ya karşı duruyor. Bu toplumlar, eşcinsellere evlenme hakkının tanınması ve kadınların hak ve görevlerde erkeklerle eşit sayılması dolayısıyla ifsat olmuş durumda. Şarku'l Avsat'ın İndepent Arabia kaynaklı haberine göre Putin’in kendisi, kilise tarafından desteklenen devasa bir medya aracının yardımıyla Batı’yı şeytanlaştırmaya ve onu kötü ve ahlaki olarak yozlaşmış olarak göstermeye çabalıyor.
Her zaman ve doğrudan Rus toplumunun benzersizliğinin ve gücünün varlığına dikkati çekerken Putin, “Birbirimize saygı duymayı öğrendik. Peki bu ne anlama geliyor? Aynı zamanda bu, geleneksel manevi kültürümüzün temellerine, saygıyla yaklaşmak anlamına geliyor. Rusya Federasyonu’nun tüm halklarının, az önce bahsettiğim karaltıya karşı içsel ahlaki korumaya sahip olduğundan emin olmak isterim” ifadelerini kullandı. Ayrıca Putin, bir gazetecinin ‘Batı toplumunun geleneksel toplumsal cinsiyet kavramlarını yeniden ele alan yeni değer sistemi’ hakkındaki sorusuna da bu ifadelerle yanıt verdi.



İsrail'in anlaşmazlıkları Hamas üyelerinin tahliyesini engelliyor

Pazar günü Gazze Şeridi'nin doğusunda İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları devam ederken görülen Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları üyesi (EPA)
Pazar günü Gazze Şeridi'nin doğusunda İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları devam ederken görülen Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları üyesi (EPA)
TT

İsrail'in anlaşmazlıkları Hamas üyelerinin tahliyesini engelliyor

Pazar günü Gazze Şeridi'nin doğusunda İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları devam ederken görülen Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları üyesi (EPA)
Pazar günü Gazze Şeridi'nin doğusunda İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları devam ederken görülen Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları üyesi (EPA)

İsrail'in iç anlaşmazlıkları, işgal altındaki ‘Sarı Hat’ bölgesindeki Refah'ta tünellerde mahsur kalan silahlı Hamas üyelerinin tahliyesini engelliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in tahminlerine göre yaklaşık 200 kişinin Gazze Şeridi'nden çıkarılması şartıyla güvenli bir şekilde ayrılmasına izin vermeyi kabul etmişti. Bu karar, İsrail’in bakanları ve iktidar koalisyonu ile muhalefet tarafından oybirliğiyle reddedildi. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, böyle bir kararı ‘güvenlik açısından aptallık’ olarak değerlendirdi.

Öte yandan arabulucular ABD, Mısır ve Katar Netanyahu’yu geri adım atmaktan vazgeçirmeye çalışıyor ve Hamas üyelerinin serbest bırakılmasının ABD Başkanı Donald Trump’ın ateşkes planının başarısı için önemli bir adım olacağını vurguluyorlar.

Diğer bir gelişmede dün İstanbul'da bir araya gelen Arap ve İslam ülkelerinin dışişleri bakanları, Gazze Şeridi’ndeki ateşkesin sürdürülmesi ve insani yardımın Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerine ulaştırılması için gerekli tüm çabaların gösterilmesi çağrısında bulundu.

Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen Gazze konulu bakanlar düzeyindeki koordinasyon toplantısına Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan’ın yanı sıra Ürdün, Endonezya, Pakistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) de bakanlar katıldı.

Suudi Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, “Toplantıda Gazze Şeridi'ndeki durum ve bölgeye barış getirme çabaları ele alındı” denildi.


Peru, eski başbakana sığınma hakkı vermesi nedeniyle Meksika ile ilişkilerini kesti

Geçtiğimiz haziran ayında eski Başbakan Betsy Chavez yargılanmak üzere götürülüyor (Arşiv - AFP)
Geçtiğimiz haziran ayında eski Başbakan Betsy Chavez yargılanmak üzere götürülüyor (Arşiv - AFP)
TT

Peru, eski başbakana sığınma hakkı vermesi nedeniyle Meksika ile ilişkilerini kesti

Geçtiğimiz haziran ayında eski Başbakan Betsy Chavez yargılanmak üzere götürülüyor (Arşiv - AFP)
Geçtiğimiz haziran ayında eski Başbakan Betsy Chavez yargılanmak üzere götürülüyor (Arşiv - AFP)

Peru hükümeti dün, Meksika'nın 2012'de dönemin Devlet Başkanı Pedro Castillo liderliğindeki darbe girişimiyle ilgili soruşturma altındaki eski bir başbakana sığınma hakkı vermesinin ardından Meksika ile diplomatik ilişkilerini kestiğini duyurdu.

Peru Dışişleri Bakanı Hugo de Zela düzenlediği basın toplantısında, "Bugün, eski Devlet Başkanı Pedro Castillo liderliğindeki darbe girişimine karıştığından şüphelenilen eski Başbakan Betsy Chávez'e Peru'daki Meksika büyükelçiliğinde sığınma hakkı verildiğini şaşkınlık ve derin bir üzüntüyle öğrendik." dedi.

Açıklamada, "Bu dostça olmayan eylem ve ülkenin mevcut ve eski cumhurbaşkanlarının Peru'nun içişlerine tekrar tekrar müdahaleleri göz önüne alındığında, Peru hükümeti bugün Meksika ile diplomatik ilişkilerini kesmeye karar vermiştir" ifadesi yer aldı. Kongre, aylarca süren bir çıkmazın ardından sendikayı dağıtmaya çalışan eski öğretmen ve sendika lideri Castillo'yu Aralık 2022'de görevden aldı.

Lima ve Meksiko arasındaki ilişkiler, Castillo'nun görevden alınmasının ardından önemli ölçüde kötüleşti. Meksika, Castillo'nun eşine ve çocuklarına sığınma hakkı verdikten sonra Peru, Meksika büyükelçisini sınır dışı etti. Castillo'nun halefi eski Cumhurbaşkanı Dina Boluarte de Peru'nun Meksiko büyükelçisini geçici olarak geri çağırdı ve dönemin sol görüşlü Cumhurbaşkanı Andrés Manuel López Obrador'u Castillo'ya verdiği destek nedeniyle ülkesinin işlerine karışmakla suçladı.

Castillo, ailesiyle birlikte Lima'daki Meksika büyükelçiliğine sığınma başvurusunda bulunmak üzere giderken, isyan ve görevi kötüye kullanma suçlamasıyla tutuklandı. Chávez de isyan suçlamasıyla yargılandı ve davaları mart ayında başladı. Castillo, yargılanmasından bu yana tutukluluk hali devam ederken, Chávez kefaletle serbest bırakıldı.

Savcılar, Chávez'in Castillo'nun Kongre'yi feshetme planına karıştığı iddiasıyla 25 yıl, görevden alınan Başkan Chávez için ise 34 yıl hapis cezası talep etti. Castillo ise kendisine yöneltilen suçlamaları reddediyor.


Rusya'nın Başkurdistan kentindeki bir petrokimya tesisinde patlama meydana geldi

Ukrayna'nın İHA saldırısının ardından Rusya'daki bir petrol depolama tesisinde yangın çıktı (Arşiv- Reuters)
Ukrayna'nın İHA saldırısının ardından Rusya'daki bir petrol depolama tesisinde yangın çıktı (Arşiv- Reuters)
TT

Rusya'nın Başkurdistan kentindeki bir petrokimya tesisinde patlama meydana geldi

Ukrayna'nın İHA saldırısının ardından Rusya'daki bir petrol depolama tesisinde yangın çıktı (Arşiv- Reuters)
Ukrayna'nın İHA saldırısının ardından Rusya'daki bir petrol depolama tesisinde yangın çıktı (Arşiv- Reuters)

Yerel yetkililer bugün, Rusya'nın Başkurdistan Cumhuriyeti'ndeki Sterlitamak petrokimya tesisinde meydana gelen patlama sonucu bir su arıtma tesisinin kısmen çöktüğünü bildirdi.

Ural Dağları'nda bulunan Sterlitamak şehir yönetimi, Telegram aracılığıyla yaptığı açıklamada, şu anda herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti. Patlamanın nedeni henüz belirlenemedi.