Putin kadınlara ve eşcinsellere nasıl bakıyor?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Kötü bir günüm yok, çünkü kadın değilim

Putin, uçuş görevlileri ile birlikte (Reuters)
Putin, uçuş görevlileri ile birlikte (Reuters)
TT

Putin kadınlara ve eşcinsellere nasıl bakıyor?

Putin, uçuş görevlileri ile birlikte (Reuters)
Putin, uçuş görevlileri ile birlikte (Reuters)

Fidel Sbeity
Dünya Kadınlar Günü öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen cumartesi günü Rus havayolu şirketi ‘Aeroflot’un eğitim merkezine yaptığı ziyarette bir konuşma gerçekleştirdi. Dünya genelinde birkaç medya organı tarafından yayınlanan bir videoda Rusya Devlet Başkanı’nın, şirkette ve devlet idarelerinin çeşitli sektörlerinde çalışan ve faklı kıyafetli ve üniformalı bir grup kadınla çevrili geniş bir yuvarlak masada oturduğu görülüyor. Öyle ki, sanki onları neyin beklediğini anlatmak üzere kadın temsilcileri bir araya getirmiş gibiydi.
Şaşırtıcı olan, birkaç metre uzaklıkta oturan cumhurbaşkanları, uluslararası heyetlerden bakanlar, generaller ve konuklarla olan fotoğraflarının aksine, kadınlarla yakın oturmasıydı. Zira son olarak askeri işgalin başlamasını önleme girişimlerine ilişkin tekrarlı ziyaretlerinde Fransa Cumhurbaşkanı ile arasında metrelerce mesafe bulunuyordu.
Putin, beraberinde oturan kadınlara, devam eden savaş hakkında bilmek istedikleri her şeyi ona sorma özgürlüğü tanıdı. Her soruyu bıkmadan ve homurdanmadan cevapladı. Sanki, milletin anaları ve emekçileriyle olan bu samimi görüşmede onları rahat ettirebileceğini söylüyor gibiydi. 
40 dakikalık bu basın toplantısı aracılığıyla Putin, işgalden günler sonra birçok siyasi mesaj gönderdi. Ancak belki de Rusya Devlet Başkanı birkaç saatte bir yeni bir basın toplantısı düzenlediği için Batı medyası, bu toplantıya haber olarak herhangi bir önem vermedi. Rus kadınlara yaşananlara ilişkin merkezi bir konum vermek isteyen açık Rus medyası propagandası karşısında ne demişti? Bir erkeğin kadınlarla toplantısından ne gibi bir haber çıkacaktı? Medyada kadınlarla ilgili tüm komik yorumları, kadınların erkeklerden daha zayıf olduğuna dair geri bir geleneksel inancı, onun bayağı görüşünü gösteriyor.

Kadın kadındır ve erkek de erkek
Ancak bu muhafazakâr ve geleneksel saygı, televizyonda basın toplantılarını takip eden Rus halkının önünde komik bulduğu şakalarla, kadınları kadın oldukları için alaya almasına rağmen geliyor. Putin’in kadınlara yaptığı şakalar, onları küçük duruma düşürmüyor, ancak onları fiziksel açıdan daha zayıf olarak sınıflandırıyor. Bu ise, daha küçük ve ince yapılı oldukları için doğal bir durumdan kaynaklanıyor. Kadınlar, karar verme hususunda da zayıflar. Zira bu durum da annelik duygusuna sahip oldukları için doğal bir şey. 
Reuters 
Bu gerekçeler, Rebecca Tan’ın 2017 yılında ‘Vox’ dergisinde yayınladığı ‘Kelimelerden daha fazlası: Putin’in kadın düşmanlığının geniş kapsamlı sonuçları bulunuyor’ başlıklı araştırmasında yer alıyor. Tan, Putin’in ABD’li yönetmen Oliver Stone ile bir belgesel çekimi sırasında sarfettiği ifadelerini ‘barbarca, aptalca ve geri zekalı’ olarak nitelendirdi. Kremlin’de yatak odaları arasında dolaşırken Putin, ‘ay içerisinde hiçbir kötü günü olmadığını’ söylemiş, “Çünkü ben kadın değilim” demişti. Sanki kadınların adet döngüsünün bir zayıf nokta olduğuna atıfta bulunmuş gibiydi. 
Yorumları, kadınlarla sınırlı değildi. Aksine 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakına yönelik eleştiriler sonrasında Hillary Clinton da dahil olmak üzere Avrupalı ​​ve Amerikalı politikacılarla da ilgiliydi. “İnsanlar çizgiyi geçiyorsa bu güçlü olduklarından değil, zayıf olduklarındandır. Ama belki bir kadının en kötü yanı zayıflık değildir” ifadesiyle Clinton’a atıf yapmıştı. 

Haşin
Ev hanımı olan muhafazakâr kadın, Putin’e göre kocası kendisine şiddet uyguladığında şikâyet etmeyen kadındır. Kendisi, BBC’nin Rus polis raporlarından aktardığına göre her ay 600’den fazla Rus kadının evlerinde öldürüldüğü aile içi şiddeti suç olmaktan çıkaran bir yasaya imza attı. Tabi ki resmiyette her zaman sayı aşağı çekilir. Yasa, toplum tarafından kınanma ve kocalarını kızdırma korkusuyla polise şikâyette bulunmaktan kaçınan istismara uğrayan kadınları da içeriyor. 
Aynı yeni yasaya göre ilk kez aile içi şiddet uygulayanlar, ancak kurbanları hastaneye kaldırılacak kadar yaralanmışsa hapis cezasıyla cezalandırılabilir. İstismara uğrayan, suçlamada bulunmamayı seçerse de istismarcı suçlamalarla karşı karşıya kalmayacak. 

LGBT topluluğuna karşı amansız bir mücadele
Öte yandan eşcinsel bireyler, Putin’in ahlaki düşmanları listesinde ilk sırada yer alıyor. Putin, bu kişileri mutasyona uğramış ‘Kovid-19’ virüsleri olarak nitelendiriyor. Bunların Rus toplumunu yok etmek için Batı ve Avrupa tarafından gönderilen virüsler olduğunu ve yok edilmeleri gerektiğini savunuyor. 
Söz konusu Vox araştırmasında, yönetmen Oliver Stone’a Rusya’nın eşcinsellere karşı şiddet uyguladığını yalanlarken, “Ama eşcinsellerin yanında duş almaktan nefret ediyorum. Çünkü onları tahrik etmekten korkuyorum” demişti. Maite Fernandez-Simon da ‘Kadın kadındır ve erkek de erkek’ başlığıyla Washington Post için yazdığı bir yazısında, “Soçi’deki Valday Kulübü’nün yıllık toplantılarından birinde ‘Batıdaki çocuklara bir erkeğin kız olabileceği ve bunun tam tersinin öğretildiği doğru. Bana göre bu, insanlık suçudur’ dedi” ifadelerine yer verdi.

Eşcinsellik
Ortodoks Kilisesi’nin desteğiyle Putin, tüm devlet çalışanlarını sosyal medya aracılığıyla takip etmek üzere katı inananlardan oluşan bir elektronik gönüllüler ordusu kurdu. Rusya Devlet Başkanı’nın tüm mal ve yetkilerini yeniden kazandırdığı Ortodoks Kilisesi ile olan gizli ilişkisi hakkında birkaç yıl önce Alman televizyonu ‘DW’ tarafından bir belgesel yayınlandı Belgeselde, bir grup kilise mensubunun güvenlik yetkilileri koruması altında ‘sosyal medya organları üzerinden yayınladıkları fotoğraf veya videolar hususunda’ meslekleri ne olursa olsun öğretmenler, doktorlar ve farklı devlet kurumlarında görev yapan personelleri takip ettiği belirtildi. Bu çerçevede eşcinsellik belirtileri gösteren herkes halka ifşa edilerek, kovulmaları için çalıştıkları kurumların yönetimine şikâyet ediliyordu.
Bu zulümler, çalıştıkları şirketlerin tamamı Putin’e, çevresine ve kiliseye ait olduğu sürece, özel sektördeki çalışanları da etkileyebilir. Fanatik ortodoks toplumundan biri, yüzden fazla erkek ve kadın çalışanı tek başına işlerinden kovduğunu belirtirken, bu eylemiyle de övündü. Ayrıca bunların çoğunun, toplum tarafından dışlanmaları sonucunda Avrupa’ya kaçtıklarını belirtti.
Putin'e göre muhafazakar kadınlar evin hanımıdır (Reuters)
Büyük bir kitle, özgürlüklerini kısıtlayan her türlü suçlamayla göç etmek zorunda kaldı. 
Putin, bu bölgede yalnızca dindar ya da kiliseye yakın olmaya çalışmıyor, aynı zamanda kendi tanımladığı bir ahlak ve ahlaksızlık kavramı etrafında sıkı bir Rus toplumu inşa etmek için çabalıyor. Putin’in tüm uzun televizyon röportajlarındaki propagandasına göre kendisi, Batı’ya, yani ifsat olmuş toplumlardan hoşlanan Avrupa’ya karşı duruyor. Bu toplumlar, eşcinsellere evlenme hakkının tanınması ve kadınların hak ve görevlerde erkeklerle eşit sayılması dolayısıyla ifsat olmuş durumda. Şarku'l Avsat'ın İndepent Arabia kaynaklı haberine göre Putin’in kendisi, kilise tarafından desteklenen devasa bir medya aracının yardımıyla Batı’yı şeytanlaştırmaya ve onu kötü ve ahlaki olarak yozlaşmış olarak göstermeye çabalıyor.
Her zaman ve doğrudan Rus toplumunun benzersizliğinin ve gücünün varlığına dikkati çekerken Putin, “Birbirimize saygı duymayı öğrendik. Peki bu ne anlama geliyor? Aynı zamanda bu, geleneksel manevi kültürümüzün temellerine, saygıyla yaklaşmak anlamına geliyor. Rusya Federasyonu’nun tüm halklarının, az önce bahsettiğim karaltıya karşı içsel ahlaki korumaya sahip olduğundan emin olmak isterim” ifadelerini kullandı. Ayrıca Putin, bir gazetecinin ‘Batı toplumunun geleneksel toplumsal cinsiyet kavramlarını yeniden ele alan yeni değer sistemi’ hakkındaki sorusuna da bu ifadelerle yanıt verdi.



YSK Başkanı Yener'den iftar açıklaması

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

YSK Başkanı Yener'den iftar açıklaması

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, YSK'yi ziyaret eden Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Seçim Gözlem Misyonu heyetini ağırladıktan sonra, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Mahalli İdareler Genel Seçimleri sürecine ilişkin çalışmaların ne durumda olduğuna dair soru üzerine Yener, "31 Mart 2024'te gerçekleşecek olan seçimlerle ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulu il ve ilçe seçim kurulları son hazırlıklarını yapmış ve şu an itibariyle 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek olan seçimlere hazır vaziyetteyiz." diye konuştu.

Yener, seçimlerin Türk halkına ve demokrasiye hayırlı olmasını dileyerek, "Bugün de Yüksek Seçim Kurulu'nda, ziyarete gelen Avrupa Parlamentosu'ndan heyeti ağırladık. Onlarla karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Şu an için bizler ve tüm ülke seçimlere hazır. Sağlık huzurlu bir seçim ortamı diliyoruz. Sorunsuz bir şekilde seçimlerin tamamlanacağını umuyoruz." ifadelerini kullandı.

YSK Başkanı Yener, 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin YSK tarafından iptal edildiği hatırlatılarak, bu seçimlerde aynı durumun yaşanmaması için alınan güvenlik önlemlerine ilişkin soruyu da şu an itibarıyla il ve ilçe seçim kurullarıyla ülke çapında seçimlerin güvenli, sağlıklı ve huzurlu bir ortamda gerçekleşmesi için tüm tedbirlerin alındığını söyledi.

Yener, "Bundan sonra vatandaşlarımızın da 31 Mart 2024 tarihinde sandığa gidip oylarını kullanmalarını diliyoruz. Şu an için söyleyeceklerimiz bunlardan ibarettir. Biz son iki günde çalışmalarımıza ve kurul toplantımıza devam ediyoruz." dedi.

İftar vaktindeki oy sayım ve döküm çalışmaları

YSK'nin, 31 Mart'taki Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin "oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğini" bildirmesine ilişkin kararı hatırlatılan Yener, 1973'deki seçimlerin de ramazan ayına denk geldiğini hatırlattı.

YSK'nin seçim mevzuatını ve yasaları uygulamakla yükümlü bir kurum olduğunu bildiren Yener, şunları kaydetti:

Yasal düzenleme de 'seçim, iş ve işlemlerinin aralıksız devam edeceğini' düzenlediği için Yüksek Seçim Kurulu da dün almış olduğu kararda, seçimler bittikten sonraki 'oy sayım ve döküm işlemlerine ara vermeksizin devam edilmesi gerektiğini' hüküm altına almış ve bu konuda il ve ilçe seçim kurullarının sandık kurullarının tereddütlerini gidermiştir. Bu durumda ramazan ayında oruçlu sandık görevlilerinin herhangi bir zorlukla karşılaşacağı sonucunun çıkarılmaması gerekir. Biz inanıyoruz ki tüm siyasi partilerimiz sandık görevlilerinin bu konudaki ihtiyaçlarını gidereceklerdir. Aynı zamanda da oy sayım işlemleri aralıksız devam edecektir.

AA 


Erdoğan'dan İmamoğlu'na: Lazım olduğunda ya tatilde ya büyükelçilerle balıkta

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Erdoğan'dan İmamoğlu'na: Lazım olduğunda ya tatilde ya büyükelçilerle balıkta

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Sultanbeyli Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor "tam ileri", sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir zaman sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil.  Bu şehir hiç kimsenin atlama taşı, şahsi ihtirasları, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Yeniden İstanbul diyoruz. Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Ama bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için gereken vakit DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. 

“Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek”

Bilim insanları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı hayatı çekilmez hale getiren trafiktir.  Mevcut yönetim bizden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için şehir adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ nasıl tam ileri? Bir yerden bir yere seyahat etmek, kayak yapmak. İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı? Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Diğer pek çok proje gibi metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız gibi kimsesizlerin kimsesi olacağız.

"İstanbul'u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir"

İstanbul’un diğer anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok eser kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz böyle şu andaki belediye başkanı gibi değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde yeniden kendine değer katan böyle bir iradeye kavuşacaktır. İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul'u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul'a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp kaçağa meydan vermemenizi istiyorum.

Erdoğan: İsrail üzerindeki baskının artırılması için yoğun çaba harcıyoruz, Filistin'in yanında dimdik duruyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra, partisinin Sancaktepe mitingine katıldı. Burada konuşan Erdoğan'ın açıklamalrından satır başları şöyle:

Fakir fukarayı daha fazla kollamamız gereken mübarek günlerden geçiyoruz. Dünyanın birçok yerinde kardeşlerimiz sıkıntı çekiyor. İsrail'in zalim hükümeti Gazze'deki kardeşlerimizi vahşice katlediyor. Ellerimizi semayı Gazeli mazlumlar için de açıyoruz. Şimdiye kadar toplam 40 bin tondan fazla yardım malzemesi gönderdik. Dün de 8. yardım gemimizi Mısır'a sevk ettik. İsrail üzerindeki baskının artırılması için yoğun çaba harcıyoruz. Canilerin hukuk önünde hesap vermesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Biz Filistin'in yanında dimdik duruyoruz. Türkiye, tüm kurumları ile Filistin halkının yanındadır. AFAD ve Kızılay başkanımız ile görüştüm ve yoğun şekilde bu yardımları ulaştırma gayretinde olduklarını öğrendim. Erdoğan'ın her türlü bedeli göze alarak verdiği mücadelenin şahidi Filistinli kardeşlerimizin kendileridir. Türkiye Suriye, Somali, Karabağ imtihanını nasıl alnının akı ile verdi ise Gazze imtihanını da verecektir. Filistinliler özgürlüklerine, bağımsız devletine kavuşana kadar durmayacağız. Gazzeli yiğitlere terörist iftirası atanların bize söyleyecekleri tek kelamı olamaz.

“Bir tarafta taş üstüne taş koymayanlar bir tarafta hayalleri gerçeklere dönüştürenler var”

Önümüzde yine kritik bir seçim var. Vaatleri unutacak değil verdiği sözü tutacak başkanları seçeceğiz. İlimizin ilçemizin hangi zihniyet tarafından yönetileceğine sandıkta karar vereceğiz. Bir tarafta taş üstüne taş koymayanlar bir tarafta hayalleri gerçeklere dönüştürenler var. Bir tarafta temiz siyasetin temsilcileri diğer tarafta kaynağı karanlık deste deste dolarlarla eurolarla para kulesi üretenler var. Bir tarafta gerçek belediyecilik, diğer tarafta algı belediyeciliği var. Neymiş tam gaz ileri. Tam gaz ileri değil tam aksine tam gaz geri. Bir tarafta milletine hizmet edenler diğer tarafta şehrin sorunlarına çözüm geliştirenler var.

“Vatandaşımıza İstanbul'da yaşamanın eziyetini değil mutluluğunu tattırdık”

Kırgınlıkla ve öfke ile değil sağduyu ile meseleye yakalayacağız. Oyumuzun gelecek 5 yılı etkileyeceğini aklımızdan çıkarmayacağız. İstanbul'un bir 5 yıl daha kaybetme lüksünün olmadığını biliyoruz. Sancaktepe metro kuyularını dolduranlara yürüyün demeyecek. Sancaktepeli kardeşlerimiz eser ve hizmet siyaseti ile yola devam edilecek. Biz bu aziz şehrin emanetini 30 yıl önce devraldık. Büyükşehir başkanı olarak 4 buçuk yıl şehrimize hizmet ettik. Dağ gibi birikmiş sorunlara çözüm bulduk. İstanbul'u çöp çamur çukur belasından biz kurtardık. Vatandaşımıza İstanbul'da yaşamanın eziyetini değil mutluluğunu tattırdık. Son 21 yılımız cumhuriyet tarihinin altın devri olarak kayıtlara geçti. Avrasya tünelini, Marmara'yı, Yavuz Selim Köprüsü'nü, Kuzey Marmara'yı kim yaptı.

Independent Türkçe


Pusulaya başka isimler de eklendiğinde Biden, Trump'a kaybediyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Pusulaya başka isimler de eklendiğinde Biden, Trump'a kaybediyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD çapındaki seçmenler arasında yapılan yeni bir anket, Başkan Joe Biden'ın Donald Trump'la başabaş bir mücadelede önde olduğunu ancak kendi partileri dışındaki adaylar oy pusulasına dahil edildiğinde geçmiş ve gelecekteki rakibinin kıl payı gerisinde kaldığını gösteriyor.

Quinnipiac Üniversitesi'nin çarşamba günü açıkladığı ankete göre Biden, yüzde 45'e karşı yüzde 48'le Trump'ın üç puan önünde yer alırken, bağımsız aday Robert Kennedy Jr. ve Yeşil Parti adayı Dr. Jill Stein da yarışa dahil edildiğinde yüzde 39'a yüzde 38 oranla Trump'ın gerisinde kalıyor.

Trump, Beyaz Saray için aday olduğu iki seferde de diğer rakiplere göre daha az halkoyu almıştı. Ulusal seçmenler arasında kazanacağı zafer, Trump'ın kaderinde büyük bir değişiklik anlamına gelecek.

Eski Başkan bir kez daha partisinin muhtemel adayı ancak bu kez 2020 seçim sonuçlarını tersine çevirme girişimleri, gizli belgeleri elinde tutması ve bir porno yıldızına sus payı ödemesinden kaynaklanan 91 ağır suçun gölgesi altında başkanlık için yarışıyor.

Biden da seçmenlerin yaşı ve göreve uygunluğu konusunda tarihi endişeleriyle ikinci bir dönem için yarışıyor; ayrıca birçok Amerikalının hâlâ markette ve benzinlikte acı çekmesine neden olan enflasyona karşı ağır işleyen bir savaşın yükünü taşıyor.

İki adayın da yanılma payı içinde kaldığı anket sonuçları, 2024 yarışının başabaş gittiğini gösteren ve aynı zamanda bağımsız adayların gücünü ortaya koyan uzun anketler dizisinin sadece sonuncusu.

Quinnipiac'ın verileri, Başkan'ın destekçilerinin Beyaz Saray'da ikinci bir Trump döneminin yol açabileceği gelecek göz önüne alındığında sol kesimi Biden'ın etrafında birleşmeye teşvik etmeye devam ettiği Biden-Harris kampanya merkezinde muhtemelen birkaç alarm zili çaldıracak.

Ancak bu durum aynı zamanda Biden'ın yeniden seçilebilmesi için seçmenlere ilham vermesi ya da bazı durumlarda özellikle onların oylarını kazanmak için daha fazlasını yapması gerektiğini savunan Demokrat Parti'nin ilerici kanadında kendisini eleştiren isimleri de canlandırabilir. 

Anket, 21-25 Mart'ta ABD genelinde 1407 kayıtlı seçmenin yanıtlarını içeriyor. Veriler için yanılma payı yüzde 2,6.

Independent Türkçe


İsrail'in Gazze saldırılarının başlamasından bu yana 171 BM çalışanı hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail'in Gazze saldırılarının başlamasından bu yana 171 BM çalışanı hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ordusunun 6 aydır saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde, 171 çalışanının öldüğünü duyurdu.

BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansından (UNRWA) Gazze'deki duruma ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail'in saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde 171 UNRWA çalışanının yaşamını yitirdiği aktarıldı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre Gazze'deki hastanelerin üçte ikisinin hizmet dışı kaldığı aktarılan açıklamada, Gazze Şeridi'nde yaklaşan kıtlığa rağmen bölgeye ulaştırılan insani yardımların miktarında önemli bir değişim olmadığı kaydedildi.

Gazze'ye Kerem Ebu Salim ve Refah Sınır Kapılarından 1-27 Mart tarihlerinde ortalama 159 insani yardım tırının giriş yaptığı belirtilen açıklamada, bu sayının hem sınır kapılarının kapasitesinin hem günlük 500 yardım tırı hedefinin altında olduğuna dikkat çekildi.

İsrail ordusunun Gazze kentinde Şifa Hastanesi yakınında yer alan Rimal Mahallesi ve güneyde Han Yunus kenti başta olmak üzere Gazze Şeridi genelinde saldırılarını sürdürmesi nedeniyle sivillerin hayatını kaybettiği, yerinden edilmelerin yaşandığı, ev ve sivil altyapının tahrip olduğu ifade edildi.

İsrail güçlerinin, çok sayıda yerinden edilmiş Filistinliye ev sahipliği yapan Refah kentine yönelik hava saldırılarını da sürdürdüğü aktarıldı.

Açıklamada ifadelerine yer verilen BM Nüfus Fonu (UNFPA) İcra Direktörü Dr. Natalia Kanem de Gazze'de kıtlığın tetiklediği zayıflık nedeniyle yenidoğan ölümlerinin arttığına dikkati çekti.


Moskova'daki terör saldırısında onlarca hayatı kurtaran Müslüman gence hizmet madalyası

Fotoğraf: Sefa Karacan/AA
Fotoğraf: Sefa Karacan/AA
TT

Moskova'daki terör saldırısında onlarca hayatı kurtaran Müslüman gence hizmet madalyası

Fotoğraf: Sefa Karacan/AA
Fotoğraf: Sefa Karacan/AA

Rusya Federasyonu Müslümanları Dini İdaresi, Moskova’da "Crocus City Hall" konser salonunda düzenlenen terör saldırısında 100'den fazla kişiyi kurtaran 15 yaşındaki Müslüman genç İslam Halilov'u Rusya Müslümanları "Hizmet Madalyası" ile ödüllendirdi.

Moskova Merkez Camisi'nde düzenlenen törene, Rusya Müslümanları Dini İdaresi ve Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdin, Halilov ve ailesi katıldı.

Gaynutdin, camide Cuma namazı öncesinde Halilov’a Rusya Müslümanları "Hizmet Madalyası" takdim etti.

Gaynutdin yaptığı konuşmada, Halilov’a bu madalyayı minnettarlığın simgesi olarak verdiklerini ifade etti.

Saldırıda insanların kurtulmasına yardım eden herkese minnettar olduklarının altını çizen Gaynutdin, tahliyelere yardımcı olan bir diğer genç 14 yaşındaki Artyom Donskov'un da aynı madalyaya layık görüldüğünü bildirdi. Gaynutdin, Donskov'un törene gelemediğini aktardı.

İnsanların öncelikle hayatı tehlikeye girdiğinde genelde kendisini kurtarmaya çalıştığını belirten Gaynutdin, bazı insanların da kritik anlarda kendi hayatlarını değil, etrafındakilerin hayatlarını kurtarmaya gayret ettiğini ifade etti.

Gaynutdin, "Böyle bir genç arkadaşımız (Halilov) çıktı. Orada (terör saldırısının yapıldığı konser salonunda) yol göstererek 100’den fazla kişinin hayatını kurtardı. Elbette ödülümüz sadece bu dünyadadır. Ama asıl mükafatını bizi yaratan yüce Allah’tan alacaktır." diye konuştu.

Crocus City Hall’de yarı zamanlı olarak vestiyerde çalışan 15 yaşındaki Müslüman genç Halilov, teröristler 22 Mart akşamı konser salonuna silahlı saldırı düzenlerken 100’den fazla kişiyi doğru tahliye koridoruna yönlendirerek kontrolü eline almış, insanların binadan çıkmalarını ve güvenli bir yere ulaşmasını sağlamıştı.

Halilov’un tahliyeyi gerçekleştirdiği anlara ilişkin cep telefonu ile çektiği video görüntüleri sosyal medyada yer almıştı.

- Moskova'daki terör saldırısı

Rusya’nın başkenti Moskova'da "Crocus City Hall" adlı konser salonunda 22 Mart akşamı silahlı kişilerce terör saldırısı düzenlenmişti.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, saldırganların otomatik silahlarla salonda rastgele ateş açtıkları görülmüştü.

Terör saldırısında yaşamını yitirenlerin sayısı son olarak 144 olarak güncellenmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırıyı düzenleyen 4 teröristin de içinde olduğu 11 kişinin yakalandığını bildirmişti.

Moskova’daki Basmanniy Bölge Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkarılan şüphelilerden 8’i tutuklanmıştı.


Af Örgütü: UAD'nin ek tedbir kararları Gazze'de koşulların kötüleşmeye devam ettiğini vurguluyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Af Örgütü: UAD'nin ek tedbir kararları Gazze'de koşulların kötüleşmeye devam ettiğini vurguluyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası Af Örgütünden, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) "soykırım davası"nda İsrail aleyhine yeni tedbirlere hükmetmesine yönelik yapılan açıklamada, "Gazze'deki koşulların feci şekilde kötüleşmeye devam ettiğini vurguluyor." yorumu yapıldı.

Divan'ın yeni tedbir kararlarına ilişkin Af Örgütünün X hesabından yapılan açıklamada, "UAD'nin Güney Afrika tarafından başlatılan soykırım davasında aldığı ek tedbir kararları, Divan'ın son kararından bu yana koşulların feci şekilde kötüleşmeye devam ettiğini ve işgal altındaki Gazze'deki Filistinliler için tehdidin arttığını vurguluyor." ifadeleri kullanıldı.

İsrail'in Divan'ın açıkladığı hükümlere uymadığı belirtilen açıklamada, "UAD, Gazze'deki Filistinlilerin artık kıtlıkla karşı karşıya olmadığını, kıtlığın başladığının altını çiziyor." değerlendirmesi yer aldı.

Açıklamada UAD'nin hükümlerinin başka ülkelere de mesaj verdiği, tüm ülkelerin UAD kararlarının tamamen uygulandığından emin olması gerektiği vurgulandı.

Tüm ülkelerin Gazze'deki katliamı önlemek için elinden geleni yapması ve İsrail üzerindeki etkisini kullanması gerektiği kaydedilen açıklamada, "Acil ateşkes, Gazzelilerin acılarını dindirecek ve UAD kararlarının uygulanmasına imkan verecek en önemli çözüm olmaya devam etmektedir." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ateşkes çağrısı yapmayan UAD hakimlerinin Divan kararlarının uygulanması için İsrail'in askeri operasyonlarını durdurmasının gerekli olduğu yönünde açıklamalar yaptığına işaret edildi.

- UAD'nin yeni tedbirleri

UAD, "Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı kötüleşen yaşam koşullarını, özellikle de kıtlık ve açlığın yayılmasını göz önünde bulundurarak" üç yeni tedbire hükmetmişti.

Buna göre Divan, İsrail'den "Birleşmiş Milletler ile tam bir işbirliği içinde, Gazze'deki Filistinlilere gıda, su, elektrik, yakıt, barınma, giyim ve hijyen ihtiyaçlarının yanı sıra tıbbi malzeme ve tıbbi bakım da dahil olmak üzere acilen ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımın, kara geçiş noktalarının kapasitesinin ve sayısının artırılması ve gerekli olduğu sürece açık tutulması da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflarca engelsiz bir şekilde sağlanması için gerekli ve etkili tüm tedbirleri gecikmeksizin almasına" hükmetmişti.

Divan ikinci tedbir kararında İsrail ordusunun, Gazze'de ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılmasını engellememek dahil olmak üzere, Soykırım Sözleşmesi kapsamında korunan grup olan Gazze’deki Filistinlilerin haklarını hiçbir şekilde ihlal etmemesini istemişti.

Divan üçüncü tedbir kararında ise, verilen ek tedbirlere ilişkin İsrail'den aldığı önlemleri bir ay içerisinde Divan'a raporlamasına karar vermişti.


İnsan Hakları İzleme Örgütü: Rus güvenlik şirketi Wagner, Mali ordusuyla sivilleri öldürüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İnsan Hakları İzleme Örgütü: Rus güvenlik şirketi Wagner, Mali ordusuyla sivilleri öldürüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Rus güvenlik şirketi Wagner'in Aralık 2023'ten bu yana Mali ordusuyla sivilleri hedef aldığını öne sürdü.

HRW tarafından yayınlanan "Mali: Ordu ve Wagner Grubu'nun Sivillere Karşı Zulümleri" başlıklı raporda, Wagner'in Mali'de sivilleri hedef aldığına dikkat çekildi.

Raporda, Aralık 2023'ten bu yana Rus güvenlik şirketi Wagner ile Mali ordusunun, ülkenin orta ve kuzey bölgelerinde aralarında çocukların da bulunduğu, çok sayıda sivilin ölümüne neden olduğu belirtildi.

Mali'deki sivil ölümlerinin baskınlar ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarında yaşandığına dikkat çekilen raporda, askeri darbe sonrası Rusya ile ilişkilerin geliştirildiği ve sivillerin ölümüne neden olan Rus paralı askerlerinin eşlik ettiği baskınların arttığı kaydedildi.

Raporda, İHA'larla düzenlenen saldırılarda düğün ve cenaze merasimlerinin de hedef alındığına işaret edilerek Wagner tarafından bu araçlarla 16 Ocak'ta düğün, 17 Ocak'ta ise cenaze töreninin hedef alınarak 4'ü çocuk, en az 14 sivilin ölümüne neden olunduğu kaydedildi.

HRW Sahel araştırmacılarından Ilaria Allegrozzi, yaptığı açıklamada, "Mali'nin Rusya destekli geçici askeri hükümeti yalnızca korkunç ihlaller yapmakla kalmıyor, aynı zamanda insan hakları durumuna yönelik incelemeleri de engellemek için çalışıyor." ifadesini kullandı.

Allegrozzi, Malili yetkililere, insan hakları ihlallerini izlemek ve sorumluların hesap vermesini sağlamak için acilen bağımsız uzmanlarla birlikte çalışması çağrısı yaptı.

Rus güvenlik şirketi Wagner'in paralı askerlerinin, Afrika'da birçok ülkede olduğu tahmin ediliyor. Wagner, yerel güçlere askeri eğitim veriyor, liderlere yakın koruma sağlıyor ve enerji noktalarını koruyor.

ABD Hazine Bakanlığı, Mayıs 2023'te Rus güvenlik şirketi Wagner grubunun Mali'deki liderine yaptırım uygulayacağını açıklamıştı.


İsrail medyası: Mossad Başkanı'nın Gazze'de anlaşma olasılığı önerisini Netanyahu reddetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail medyası: Mossad Başkanı'nın Gazze'de anlaşma olasılığı önerisini Netanyahu reddetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail merkezli Kanal 12 televizyonu, Mossad Başkanı David Barnea'nın Hamas'la esir takası anlaşması yapılması olasılığını önerdiğini ancak Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bunu reddettiğini belirtti.

Kanal, adı açıklanmayan özel kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Barnea'nın anlaşmaya varılma olasılığına inandığını söylediğini aktarırken, Netanyahu'nun sunulan ayrıntılara itiraz ettiğini kaydetti.

Barnea'nın imzalanabileceğine inandığı anlaşmanın ayrıntıları arasında, kanala göre 40 İsrailli esirin serbest bırakılması ve Gazze'nin kuzeydeki sakinlerin başka şartlar olmaksızın evlerine dönmesi yer alıyor.

Kanal, Başbakan'ın anlaşmayı İsrail açısından "zayıf" bulduğunu belirterek, Gazze Şeridi'nin güneyinde Refah'ın işgali için hazırlık yapılması talimatını verdiği bilgisine yer verdi.

Aynı kaynağa göre, İsrail savaş kabinesi üyesi Benny Gantz ve Gadi Eisenkot, Barnea'nın pozisyonunu destekledi ancak bu Netanyahu'nun anlaşmaya karşı çıkmasını ve reddetmesini engellemedi.

- Hamas ile İsrail arasında ateşkes ve esir takası için dolaylı müzakere

Mossad Başkanı David Barnea liderliğindeki İsrail heyeti, Gazze'deki esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin müzakerelerin yeni turu için 18 Mart'ta Katar'ın başkenti Doha'ya gitmişti.

İsrail basını, Mossad Başkanı liderliğindeki İsrail heyetinin Doha'ya ulaşmasıyla birlikte Hamas ile Tel Aviv arasında esir takası müzakerelerinin resmen başladığını duyurmuştu.

Heyette, İsrail ordusunda kaçırılanlar ve kayıp kişiler dosyasının sorumlusu Nitzan Alon'un de yer aldığı belirtilmişti.

İsrail'in Kanal 12 televizyonunun haberinde, müzakerelerin yaklaşık iki hafta sürebileceği kaydedilmişti.


ABD: Nijer'den çekilmeye ilişkin henüz bir kararımız yok

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD: Nijer'den çekilmeye ilişkin henüz bir kararımız yok

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD ordusunun Nijer'den ayrılmasına yönelik bir kararlarının olmadığını bildirdi.

Pentagon Sözcüsü Pat Ryder, gazetecilere Nijer'e ilişkin açıklamada bulundu.

ABD ordusunun Nijer'deki geleceği konusunda Ryder, "Bu aşamada ABD güçlerinin ayrılmasına ilişkin herhangi bir karar alınmamıştır." ifadesini kullandı.

Ryder, Nijer'in, "ABD'nin askerlerini ülkeden çıkarmak için bir plan sunacağı" değerlendirmesine ilişkin yorum yapmayacağını söyleyerek, "Bildiğim kadarıyla şu anda devam etmekte olan müzakereler var." dedi.

Nijer yetkilileri tarafından 17 Mart'ta yapılan açıklamada, ABD Savunma Bakanlığına bağlı askeri ve sivil personelin ülkede görev yapmasına izin veren askeri anlaşmanın derhal yürürlükten kaldırıldığı belirtilmişti.


Yunanistan'da Mora Yarımadası'nın batısında 5,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Yunanistan'da Mora Yarımadası'nın batısında 5,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Yunanistan'da Mora Yarımadası'nın batısında 5,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Atina Jeodinamik Enstitüsü, sarsıntının yerin 18 kilometre derinliğinde olduğunu belirtti.

Yerel saatle 09.12'de gerçekleşen sarsıntıya ilişkin olarak henüz bir hasar bildirimi yapılmadı.