Libya’da iç savaş bitse de mayınlar sivilleri tehdit ediyor

Libya’da art arda gelen hükümetler, bu meseleyi ihmal etmekle suçlanıyor.

Trablus’un güneyindeki Hadba Tarım Projesi bölgesinde bulunan bir mayın (Trablus merkezli Öfke Fırtınası Operasyon Birimi)
Trablus’un güneyindeki Hadba Tarım Projesi bölgesinde bulunan bir mayın (Trablus merkezli Öfke Fırtınası Operasyon Birimi)
TT

Libya’da iç savaş bitse de mayınlar sivilleri tehdit ediyor

Trablus’un güneyindeki Hadba Tarım Projesi bölgesinde bulunan bir mayın (Trablus merkezli Öfke Fırtınası Operasyon Birimi)
Trablus’un güneyindeki Hadba Tarım Projesi bölgesinde bulunan bir mayın (Trablus merkezli Öfke Fırtınası Operasyon Birimi)

Libya’da iç savaş bitmesinde rağmen saatli bomba niteliğindeki mayınlar, başkent Trablus’ta yaklaşık 14 ay boyunca askeri operasyona tanık olan ülkenin batısı başta olmak üzere vatandaşların canını yakmaya devam ediyor.
Libya’nın batısındaki güvenlik yetkilileri, geçen hafta başkentin güneybatısında bulunan Ayn Zara bölgesindeki evlerinin yakınında bir mayının infilak etmesi sonucu iki kardeşin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Konuyla ilgili olarak Temsilciler Meclisi üyesi Caballah eş-Şeybani, “Birleşmiş Milletler’in (BM) ilgisine ve ülke genelindeki mayın ve savaş kalıntılarıyla kirlenmiş alanların temizlenmesi ve araştırılmasına yardım etmesine rağmen Libya’da yaşanan siyasi ve silahlı çatışmalar, çalkantılar ve krizler sonucunda 2011 yılından bu yana art arda gelen hükümetlerin birçoğu bu önemli dosyayı istemeden ihmal ettiler” değerlendirmesinde bulundu.
Şeybani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, çatışan güçlerin ilk etapta pozisyonlarını güvence altına almaya çalıştıklarını, ancak fonların mevcudiyetine rağmen Libyalıların mayınlar gibi mustarip oldukları herhangi bir hassas sorunu ele almadıklarını söyledi.
Gözlemciler, mayın sorununu İkinci Dünya Savaşı’na kadar uzanıyor olması nedeniyle ‘ağır bir miras’ olarak nitelendiriyor. Öyle ki Libya toprakları, askeri operasyonlar için önemli bir sahneydi ve BM, bu savaşın Libya’da bıraktığı mayın sayısını yaklaşık 3 milyon olarak tahmin ediyor.
Şeybani, mayın ve savaş kalıntılarının temizlenmesi konusunda yurtiçinde ve yurtdışında eğitim alan Libya’nın sivil ve askeri unsurlarının, Libya’nın yaşadığı kurumsal bölünme nedeniyle yeniden sınıflandırılması ve yeteneklerinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Şeybani, mayın kurbanlarına yardım etmekle ilgili derneklerin sınırlı kapasitelerinin desteklenmesi gerektiğini söylerken, “Bu meselenin, özellikle de zaman içerisinden birbirlerinden farklı vakitlerde yaşanan kazaların tehlikesi görmezden gelindiği için ciddi ve sürekli bir odaklanmaya ihtiyacı var” dedi.
Öte yandan Ulusal Komite, Bingazi, Sirte, Derne, Tavarga, Beni Velid ve Trablus’un güneybatısı gibi bazı şehir ve bölgelerde hala büyük düzeyde mayın bulunduğunu bildirdi. Komite, 2019’da savaşın başlamasıyla birlikte çatışmalar patlak verdiğinde vatandaşların yerlerinden edildikleri evlerine geri dönmelerinin önündeki en büyük engelin bu olduğunu belirtti.
Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Abdulmunim el-Arabi, başkent Trablus’un eteklerinin, son zamanlarda savaşın bir sonucu olarak mayın ve patlayıcıların yayılmasından en çok etkilenen bölgeler arasında olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Arabi, “Genellikle ellerine geçen şeyle oynayan çocukların kurban düşmesi, çoğu aileyi bu tehlikeden haberdar etti ve ailelerin çoğunluğu, bu durumla oldukça olumlu bir şekilde ilgilendi. Aileler, uzman ekiplere sahip ve en yeni ekipmanlarla donatılmış olması sayesinde bu konuyla ilgilenecek yetkili makam olduğu için Bakanlığın Suç Soruşturma Kurumu’na hızlı şekilde başvuruda bulundu” dedi.
Arabi, haritaların bulunmadığını, bu nedenle tespit etme görevinin vatandaşların raporlarına ve alanların taranması ve genel temizlik açısından cihazın periyodik faaliyetlerine bağlı olduğunu dile getirdi.
Bakanlığın son bir yıldaki verilerine göre 23 adet 155 milimetrelik mermi, 9 adet roketatar ve 13 adet ‘C’ roketinin yanı sıra 62 havan mermisi ve 35 savaş kalıntısı toplandı.
Bakanlığın, Ortak Askeri Komite üyeliği aracılığıyla başkente giden tüm yolları ve Hayşa bölgesi ile Bin Cevad kasabasının birbirine bağlayan 400 kilometrelik yolu taradığı belirtildi.
Ulusal Ordu liderleri, daha önce 2020 ortalarında geri çekilmeye başladığında Trablus’taki patlayıcı ve mayınlardan sorumlu oldukları yönünde askerlere yöneltilen suçlamaları yalanlamıştı. Ordu, o dönemde ortaya koyulan suçlamaların ‘kötü niyetli ve ordunun imajını bozmaya yönelik’ olduğunu savunmuştu.



Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)

Hamas Hareketi’nin 60 günlük ateşkes önerisini kabul etmesi ve dolaylı müzakerelere hazır olduğunu duyurmasıyla Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmeleri yeni bir aşamaya girdi. Öte yandan İsrail'in, şimdiye kadar Gazze Şeridi'nin yüzde 65'ini kontrol altına aldığı bölgelerden çekilme konusunda engeller çıkaracağına dair bazı endişeler hakim.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ABD’nin Gazze’deki savaş konusunda gösterdiği gayret ve krizin iki tarafının da olumlu tepkisinin ‘olası engelleri aşabileceğini, bunların en önemlilerinin ise geri çekilme ve savaşın sona erdirilmesine dair garantiler olduğunu’ düşünüyor. Uzmanlar, ateşkes anlaşmasının yakında, belki de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü Beyaz Saray'ı ziyaret edip Başkan Donald Trump ile görüşmesinden sonra veya kısa bir süre sonra sonuçlanacağını tahmin ediyorlar.

AlQahera News haber kanalının cuma akşamı kimliğini açıklamadığı Mısırlı kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Mısır, tüm taraflar arasında mutabakat sağlayacak nihai bir formüle ulaşmak için çeşitli taraflarla yoğun temaslara başlarken taraflar arasında dolaylı müzakereler yeniden başladı. Hamas arabuluculara son tekliflerine cevabını iletti ve cevabında, kabul edilmesi halinde 60 günlük ateşkes sağlanması için dolaylı müzakerelere kapıyı aralayacağını belirtti.

Müzakerelerin gidişatını yakından takip eden Filistinli bir kaynak, dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Hamas'ın öneriyi kabul ettiğini, ancak bazı değişiklikler talep ettiğini söyledi. Bu değişikliklerin başında savaşın sona erdirilmesi, insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişiyle ilgili mekanizmanın yeniden düzenlenmesi ve İsrail'in 2 Mart öncesindeki mevzilerine geri çekilmesi geldiğini söyleyen kaynağa göre bu değişikliklerin sebebi ocak ayında varılan ateşkes anlaşmanın çökmesinin ardından İsrail’in daha fazla bölgeye genişlemesi. Kaynak, yeni müzakerelerin Doha ve Kahire arasında yapılacağını, çünkü iki ülke arasında anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin ortak dosyalar olduğunu belirtti.

cdfgrtyu
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında öldürülen Filistinliler (AFP)

Hamas tarafından cuma günü yapılan açıklamada, arabuluculara öneriye ilişkin ‘olumlu’ yanıt verildiği ifade edildi. Önerinin içeriğine değinilmeyen açıklamada, ‘önerinin uygulama mekanizması hakkında müzakerelere derhal başlamaya ciddiyetle hazır olduğu’ vurgulandı.

İsrail gazetesi Hayom, müzakerelerin devam etmesindeki en büyük zorluğun İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilme haritası olacağını bildirdi. Hamas tam çekilme talep ederken, İsrail ‘Morag Koridoru’ adı verilen hattı ve onun güneyindeki tüm bölgeleri elinde tutmak istiyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee cuma günü X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 65'ini operasyonel olarak kontrol altına aldığını söyledi.

İsrail Yayın Kurumu’nun kaynaklardan aktardığına göre ‘Hamas’ın yanıtında önerilen değişikliklerin İsrail karar vericileri için bir zorluk oluşturacağı’ düşünülüyor. İsrail hükümeti Bakanlar Kurulu, anlaşmayı görüşmek üzere cumartesi akşamı toplanacağını açıkladı.

İsrail ve Filistin meselelerinde uzman olan siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, İsraillilerin geri çekilme konusunda biraz oyalanacağını, ancak Hamas'ın anlaşmaya varmaya yönelik esnek tutumunu göz önünde bulunduracağını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeden önce bir miktar uzlaşma göstermeye mecbur kalacağını ve savaşan tarafların ABD Başkanı’nı kazanmak ve ona olumlu mesajlar vermek için çaba göstereceğini tahmin ediyor.

Her iki tarafın da çekinceleri nedeniyle Kahire ve Doha'da düzenlenen müzakerelerde tam çekilme konusunun gündeme gelmeyeceğini düşünen Dr. Fehmi’ye göre buna karşın İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve nüfuslu bölgelerin dışına ve bazı koridorlardan çekilmesi söz konusu olabilir.

Ana çekilme noktalarının mevcut müzakereleri engellemesini beklemeyen Dr. Fehmi, savaşan tarafların önerilen çerçeve anlaşmasına onay verdiğini ve ayrıntıların taktiksel noktalar içerdiğini, gerçek anlamda radikal olmadığını, özellikle de Hamas'ın insani yardımların girişini öncelikli gördüğünü ve ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) dışında uluslararası kuruluşların da insani yardım çalışmalarına dahil edilmesi için baskı yapacağını belirtti.

frgtyhu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, anlaşmanın şu anki en önemli engelinin Hamas'ın işgalcilerin 2 Mart öncesindeki durumuna geri dönmesini talep etmesi olduğunu düşünüyor. İsrail, bu konudaki anlaşmayı kabul ederse, özellikle de Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan Refah'ta kalma niyetinde olduğu için, büyük bir taviz vermiş olacak. Nihai durum ve tam çekilme konusundaki tartışmaların, yaklaşan ateşkes dönemine ertelenmesi bekleniyor. Bu ateşkes, ilerleyen aşamalarda İsrail'in uluslararası ve Arap güçlerinin varlığı karşılığında tam çekilmeyi kabul etmesini içerebilir.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, kimliği açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde Trump'ın Netanyahu ile görüşmesi sırasında Gazze'de ateşkes anlaşması yapıldığını açıklayabileceğini yazdı.

ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz cuma günü, Hamas'ın Gazze'deki ateşkes önerisine ‘olumlu’ yanıt vermesinin ‘iyi’ olduğunu söyledi. Başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, Gazze konusunda ‘birkaç gün içinde’ bir anlaşma sağlanabileceğini belirtti.

ABD merkezli televizyon ağı CNN’nin cuma günü aktardığına göre İsrailli 10 rehine canlı olarak, 18 rehine ise ölü olarak tam zamanında serbest bırakılacak ve herhangi bir tören veya kutlama yapılmayacak. Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze'ye insani yardım akışı hemen başlayacak.

Dr. Fehmi’ye göre Beyaz Saray’a gitmek isteyen Netanyahu, Trump’ı ziyaret etmeden önce ateşkes anlaşmasının ilan edilmesini engelleyen ve formalitede kalan tüm anlaşmazlıkları, tüm sorunları ve önemli fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak siyasi çıkarlarına, İran dosyasına ve yeni Ortadoğu düzenlemelerine odaklanıyor.

Dr. Rakab ise önümüzdeki günlerde özellikle Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti sırasında, 60 günlük ateşkesin yakında yürürlüğe girmesinden sonra ABD'nin savaşı kesin olarak durdurma arzusunun gerçek olup olmadığının daha net bir şekilde anlaşılacağına dikkati çekti.