Lockheed Martin, Suudi Arabistan askeri sanayine 1 milyar dolar yatırım yapacak

Lockheed Martin'in Suudi Arabistan ve Afrika'daki CEO’su Joseph Rank (Şarku’l Avsat)
Lockheed Martin'in Suudi Arabistan ve Afrika'daki CEO’su Joseph Rank (Şarku’l Avsat)
TT

Lockheed Martin, Suudi Arabistan askeri sanayine 1 milyar dolar yatırım yapacak

Lockheed Martin'in Suudi Arabistan ve Afrika'daki CEO’su Joseph Rank (Şarku’l Avsat)
Lockheed Martin'in Suudi Arabistan ve Afrika'daki CEO’su Joseph Rank (Şarku’l Avsat)

ABD merkezli küresel savunma-teknoloji şirketi Lockheed Martin, beş yıl içerisinde Suudi Arabistan'daki askeri endüstrilerin yerelleştirilmesini desteklemek için bir milyar dolar yatırım yapmayı planladığını açıklayarak söz konusu adımın, Suudi Arabistan’daki yerel endüstrileri destekleme çabalarının bir parçası olarak geldiğini bildirdi.
Lockheed Martin’in Uluslararası İşletme Başkan Yardımcısı Ray Beasley, askeri endüstrisinin bir kısmını Suudi Arabistan'da kurmak için yerel şirketler ve devlet kurumlarına yatırım yapmak istediğini belirterek, Lockheed Martin’in Suudi Arabistan ile büyük sözleşmelerinin olduğunu dile getirdi.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad’ın ev sahipliği yaptığı küresel savunma ve güvenlik alanındaki Dünya Savunma Fuarı’nda (WDS) konuşan Beasley, “Parça imalatında işbirliğine ek olarak, Suudi Arabistan'ı küresel tedarik zincirlerine dahil etmek ve bir ihracat pazarı oluşturmak istiyoruz. Arap Körfezi ülkelerinden elde edilen gelir 2020'de 4 milyar doları buldu” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Genel Otoritesi (GAMI), Lockheed Martin-Suudi Arabistan ile işbirliği içinde THAAD hava savunma sistemlerini yerelleştirme projeleri çerçevesinde önleyici füze fırlatıcılarının ve füze konteynırlarının Suudi Arabistan’da üretilmesi projelerinin onayladığını duyurdu. GAMI, Suudi Arabistan’ın askeri alanda yaptığı harcamaların yüzde 50'sinden fazlasını yerelleştirmeye ve 2030 yılına kadar bu alandaki mevcut yeteneklerin geliştirilmesine yönelik ilk stratejik hedefine ulaşma yolundaki kararlılığının bir teyidi olduğunu kaydetti.

Fuarın önemi
Lockheed Martin'in Suudi Arabistan ve Afrika'daki CEO’su Joseph Rank, “WDS, ortaklarımızı desteklemek, ilişkileri güçlendirmek, en son teknolojileri gözden geçirmek ve ulusal öneme sahip konularda kilit karar vericilerle etkileşim kurmak için mükemmel bir platform olması sebebiyle katılım ve fırsatlar açısından beklentilerimizi aştı. İleride, küresel havacılık paydaşlarının katılmaya istekli olması gereken etkinliklerden biri olacağına inanıyoruz” dedi.
Rank Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Öngörülemeyen tehditler ve sürekli zorluklarla karakterize edilen karmaşık, belirsiz ve hızla değişen bir dünyada, daha güvenli bir dünya yaratmak için devletler ve güvenlik ortaklarıyla birlikte çalışmak önemli. Hepimizin stratejik vizyonumuzda geleceğe bakma, savunma ve güvenlik yeteneklerini geliştirmek için ileri teknoloji geliştirme sorumluluğu var. Buna Suudi Arabistan ve 55 yılı aşkın bir süredir var olduğumuz Ortadoğu'daki ortaklarımız da dahil” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan şirketleri
Rank, “Suudi Arabistan'ın tüm gereksinimlerini karşılamak için stratejik savunma teknolojilerine odaklanarak ilişkileri güçlendirmeye kararlıyız” dedi. Yetkili ayrıca, “Sektörümüz, inovasyon ve uyumlu çabalar gerektiren yeni ve karmaşık zorlukların üstesinden gelmek için test ediliyor. Bu fuarda, ortakların kara, hava, deniz ve uzayda hızla gelişen tehditleri caydırmasına yardımcı olmak için savunma yeteneklerimizi ve sınıfının en iyisi güvenlik anlayışını da sergiliyoruz. Bu katılım, (Lockheed Martin) Suudi Arabistan ile 55 yıldan daha eskiye dayanan uzun bir ortaklığı teyit edecek” diye konuştu.
Lockheed Martin'in Suudi Arabistan ve Afrika CEO’su, “Ayrıca, savunma ve caydırıcı yeteneklerimizi artırmak için donanımı gelişmiş dijital teknolojilerle entegre ederek tüm ortaklar için birlikte çalışabilirliği nasıl sağlayabileceğimizi vurguluyoruz. Bölgesel tehditler geliştikçe, Ortadoğu ülkeleri jeopolitik belirsizliğe rağmen savunma hırslarında kararlı kaldı” dedi.

Daha fazla plan
Riyad’ın Suudi Arabistan’daki Lockheed Martin’in çalışmaları için elverişli ve iddialı ekonomik büyüme planları olduğunu söyleyen Rank, “Ülke dönüşmeye devam ederken, gelecek planlarımız, (2030 Vizyonu ) ile uyumlu olarak havacılık ve savunma uygulamaları için katmanlı üretim teknolojilerini teşvik etmeyi içeriyor. Suudi Arabistan'da bir dizi stratejik ortakla yerel üretim yeteneklerini geliştirmek için şimdiden çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Yetkili, Lockheed Martin'in katkısının, ileri teknolojiler sağlayarak gelişmiş savunma sistemleri üretmenin ve tedarik etmenin ötesine geçtiğini vurgularken, “Platformlarımızı ve programlarımızı işletmek için bilgi transferini ve yerel mühendisleri eğitmeyi teşvik ediyoruz. Çeşitli girişimler yoluyla ortaklarımızın silahlı kuvvetlerinin performans ve yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında kapasite geliştirerek gençleri destekliyor ve ortaklarımızın savunma ve güvenliğin temel taşı olan en iyi yetenekleri çekmesine ve elinde tutmasına yardımcı oluyoruz” dedi.
Savunma teknolojilerini ve istihdamı hakkında 2030 Vizyonu planlarına katılarak şirketin Suudi Arabistan'daki planları hakkında da açıklama yapan Rank, “GAMI ile WDS ile iki ortak proje duyurduk. İki projeden biri füze rampalarının üretimini yerelleştirmeyi, diğeri ise önleme füzesi paketlerini yerel olarak üretmeyi hedefliyor. Lockheed Martin ile işbirliği içinde yapılacak bu projeler, THAAD füzesavar sisteminin yerelleştirilmesine katkı sağlayacak. Bu projeler, Suudi Arabistan'ın 2030 yılına kadar savunma teçhizatının %50'sinden fazlasını yerelleştirme ve maliyetlerden tasarruf etme hedefiyle uyumlu” ifadelerini kullandı.

Genişleme
Yetkili açıklamasında, “Ayrıca, Suudi Arabistan’ın gelişmiş savunma sistemlerinin üretimini yerelleştirme çabalarını desteklemek için yerel ortakların yardımıyla önümüzdeki beş yıl içinde Suudi Arabistan'a 1 milyar dolar yatırım yapmayı hedefliyoruz. Lockheed Martin, Kamu Yatırım Fonu şirketleri, GAMI ve Suudi Arabistan Askeri Endüstrileri Şirketi (SAMI) dahil olmak üzere kilit paydaşlar ve ortaklarla havacılık ve savunma alanlarında da egemen yetenekler oluşturmaya yardımcı olacak projelerde yakın çalışmaktan gurur duyuyor” dedi.
Suudi Arabistan’daki endüstriyel üssü genişletmek amacıyla ortaklarıyla iletişim halinde olduklarına dikkati çeken Rank, yerel üreticilerin küresel tedarik zincirinde nasıl rekabet edebileceğini ve küresel savunma sektörüne nasıl katkıda bulunabileceğini anlamak için pazarı dikkatle incelediklerine atıfta bulundu.



Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.