Nevaf Selam, parlamento seçimlerine aday olmayacağını açıkladı

Nevaf Selam
Nevaf Selam
TT

Nevaf Selam, parlamento seçimlerine aday olmayacağını açıkladı

Nevaf Selam
Nevaf Selam

Lübnan'ın eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nevaf Selam, ‘Lübnan'ı kurtarmak ve Arap rolünü yeniden güçlendirmek için çalışmanın mevcut seçimlerle durdurulamayacağını’ vurgulayarak parlamento seçimlerine katılmama kararı aldı.
Son günlerde Selam’ın parlamento seçimlerine aday olma olasılığı hakkında bilgiler dolaşırken, adaylığının Lübnan siyasi sahnesinde bir değişiklik isteyen egemen seçmenleri çekebileceğine dair bir inanış hakim. Nevaf Selam’ın adı daha önce başbakanlık için de geçmişti.
Uluslararası Adalet Divanı yargıcı Nevaf Selam dün bazı kişilerin kendisinin parlamento seçimlerinde aday olma olasılığını tartışmasının ardından bir açıklama yaptı. Nevaf açıklamasında son dönemlerde sosyal medyada çıkan haberlere değinerek, “Bazıları ilkelerimden ve konumlarımdan ödün verme olasılığını düşündürecek kadar ileri giderek söylentiler ve yanlış şeyler yaydı” ifadelerini kullandı.
Selam açıklamasında, “Gençliğimden beri, daha eşit, özgür ve adil bir Lübnan kurmak için çeşitli yol ve araçlarla değişim için çabalamayı bırakmadım. Tabi ki bugün de durmayacağım. Parlamento seçimlerine katılmama kararım, mecliste bir koltuk arayışında olanlar arasında olmadığımdan kaynaklı. Aksine, benim buradaki endişem bundan daha fazlası. Küçük anlaşmazlıklar veya büyük iştahların ortak bir eylemde buluşup işbirliği yapması olması gerekenleri engelliyor. Böylece, mevcut koşullarda en iyi sonuçları elde etmek için devleti reforme etme ve egemenliğini geri kazanma davasındaki adaylara destek gerek” ifadelerini kullandı.
Reform ve egemenliğin yeniden sağlanması meselesinin tek başına bir sonraki seçim konusuna indirgenmeyeceğini ve bir yol bulunmasının vurgulanması gerektiğine dikkati çeken Selam, “Bu bir son veya başlangıç değil” diyerek, seçim sonuçlarının yalnızca halk iradesiyle mümkün olabileceğini bildirdi. Selam, parlamento seçimlerinde en kötü şeyin parçalanma olduğunu ifade ederek, aynı listedeki müttefiklerin tek tercihli oy için kaçınılmaz rekabetine vurgu yaptı.
Lübnan’ın siyasi, ekonomik, mali ve sosyal boyutuyla tehdit eden ciddi yapısal krize atıfta bulunan Selam, seçim sonrası devleti reforme etmek, kurumları yolsuzluk ve israftan korumak, hesap verilebilirlik, mezhepçilik ve ayrımcılığa karşı mücadeleye devam etmekten başka kurtuluşun olmadığını söyledi. Selam ayrıca, devletin yetkisini tüm toprakları üzerinde genişletmenin yanı sıra silah kullanma hakkını, halkının güvenliğini ve vatandaşlarının haklarını sağlamaktan sorumlu olan askeri ve güvenlik birimleriyle sınırlamada başarılı olunması gerektiğini bildirdi.
Selam açıklamasında, “Lübnan’ı kurtarmak ve Arap rolünü yeniden kurmak için çalışma seçimlerle durmayacak. Daha da önemlisi, genel başlıkların ötesine geçen kapsamlı bir ulusal proje ile ilerleme hedefi. Lübnanlı gençlerin özlemlerini ve değişim umutlarını karşılayarak, güçlü tarihi bir blok inşa etmek, ülke ekonomisinin ilerlemesini sağlamak, sivil devletin ve hukukun üstünlüğünün yanı sıra eşit ve sosyal adaletin kurulması amaçlanmalı” şeklinde konuştu.



Cezayir ve Türkiye arasında ekonomi, eğitim ve enerji alanlarındaki ortaklık güçleniyor

Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Cezayir ve Türkiye arasında ekonomi, eğitim ve enerji alanlarındaki ortaklık güçleniyor

Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Dün Cezayir'de gerçekleşen Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’nda iki ülke arasında demir-çelik, tekstil, enerji, bayındırlık işleri ve çöl tarımı alanlarında devam eden iş birliği projeleri ele alındı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cezayirli mevkidaşı Ahmed Attaf’ın başkanlığında yapılan toplantıda konuşan Attaf, ülkesinin Türkiye ile olan ticaret hacminden duyduğu memnuniyeti dile getirerek iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihinde görülmemiş seviyelere ulaşıldığını söyledi.

Attaf, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz yıl karşılıklı ticaret hacmimiz 6 milyar dolara ulaşarak benzeri görülmemiş seviyelere ulaştı ve iki ülke liderinin talimatı doğrultusunda bu rakamı 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz."

Bunun yanında kültür, yüksek öğrenim, bilimsel araştırma, sağlık ve diğer alanlarda ikili ilişkilerin ‘insani boyutlarının güçlendirilmesinden’ övgüyle söz eden Cezayirli Bakan, “Ancak hala daha fazlasını başarma arzusundayız” diye ekledi.

Ülkesinin bugün Türkiye'nin Afrika kıtasındaki birinci ticaret ortağı olduğunun altını çizen Cezayir Dışişleri Bakanı, “Türkiye ise Cezayir'de hidrokarbon sektörü dışındaki başlıca yabancı yatırımcı olarak kendine haklı bir yer edinmiştir” ifadelerini kullandı.

Özellikle enerji ve çöl tarımı alanlarında birçok ortak yatırım projesinin yanı sıra demir-çelik ve tekstil alanlarında Türk yatırımlarının arttığına işaret eden Attaf, “Bu bağlamda kaydedilen rakamlar yakın ve yakın gelecekte artmaya ve büyümeye uygun” şeklinde konuştu.

Fidan ve Attaf arasındaki son ikili görüşme geçtiğimiz şubat ayında Johannesburg'da düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları toplantısı çerçevesinde gerçekleşmişti. Attaf ayrıca 11-13 Nisan tarihleri arasında Türkiye tarafından düzenlenen Antalya Diplomatik Forumu'na katıldı.

dfrgthy
Cezayir ve Türkiye cumhurbaşkanları İstanbul'da bir araya geldiler, Mayıs 2022 (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat 2018 ve Ocak 2020'de Cezayir'e yaptığı iki ziyaret, ‘iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir ivme’ kazandırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2020 yılında Cezayir'e yaptığı ziyaret sırasında iki ülke arasında üst düzey bir iş birliği konseyi kurulması kararlaştırılmıştı. Konseyin ilk toplantısı 16 Mayıs 2022 tarihinde Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Türkiye ziyareti vesilesiyle 9 bakandan oluşan geniş bir heyetin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda iki ülke arasında 15 anlaşma imzalanıp ortak bir bildiri yayınlandı.