İsrail binlerce Filistinlinin yurtdışına çıkışını engelliyor

İsrail binlerce Filistinlinin yurtdışına çıkışını engelliyor
TT

İsrail binlerce Filistinlinin yurtdışına çıkışını engelliyor

İsrail binlerce Filistinlinin yurtdışına çıkışını engelliyor

Filistinli vatandaşın Batı Şeria dışına seyahat etmesini engelledi. Bu, Kovid-19 salgınının getirdiği kısıtlamalar nedeniyle önceki yıllardaki seyahat engellemelerinden daha küçük bir sayı.
Batı Şeria'daki Filistinlilerin kaderini belirleyen İsrail ordusuna bağlı İsrail Sivil İdaresi’nden bir kaynak, seyahat yasaklarının çoğu durumda bilgisayar üzerinden otomatik olarak gerçekleştirildiğini söyledi.
Söz konusu kaynak Haaretz gazetesine verdiği demeçte, “Seyahat yasağı, terör saldırıları gerçekleştirenler ile aile bağları bulunan veya terör saldırıları gerçekleştirmekle suçlanan kişilere uygulanmaktadır” dedi.
Haaretz gazetesinin elde ettiği verilere göre, 2017'de 13 bin 937 Filistinli, ‘güvenlik nedeniyle’ seyahat etmesi yasaklanan kişiler listesine alındı. Seyahat yasağı uluslararası kuruluşların Filistinli çalışanlarını da kapsıyor.
Batı Şeria dışına seyahat etmek isteyen Filistinliler, Batı ve Doğu Şeria arasında İsrail güçlerinin denetiminde olan tarafından kontrol edilen bir kontrol noktası olan Allenby Köprüsü'nü geçmeli. Filistinliler buraya ilk olarak Filistin Yönetimi'nin kontrolündeki Karama Geçişi’nden geçtikten sonra ulaşıyorlar. Son olarak Ürdün köprüsüne ve ardından gidecekleri yer Ürdün dışındaysa havaalanına geliyorlar.
Yıllar boyunca, Filistinlilerin seyahat yasağı listesinde olduklarından habersiz sınıra geldiği ve seyahat etmelerinin engellendiği birçok vaka belgelendi. Filistinliler genellikle güvenlik yasağının iptali için talepte bulunurlar ve ardından Sivil İdare kendilerine olumlu veya olumsuz bir yanıt verir.
Resmi verilere göre 2019 yılında 838 adet seyahat yasağının iptali talebinde bulunuldu ve bunların 352'si (yüzde 42) onaylandı, 2021'de ise yasağın iptali için 339 talep geldi ve bunların 143'ü (yüzde 49) onaylandı. Bu rakamlara göre sunulan itirazların yaklaşık yarısı onaylanıyor. Prosedürler, itirazların sekiz hafta içinde cevaplanması gerektiğini belirtiyor. Buna göre, son üç yılda bu süre içinde taleplerin yaklaşık yüzde 70'i yanıtlandı. Herhangi bir itiraz veya dilekçenin reddedilmesi hali, yasağın neden olduğu koşulları açıklayan gerekçenin yalnızca bir satırla yeniden ifade edilmesi gerekiyor; örneğin “Sen bir Hamas aktivistisin” gibi.
Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, HaMoked Center, yasağın iptaline yönelik taleplerin sekiz hafta içinde yanıtlanmadığı ve yalnızca bir dilekçe sunulduğunda talebin kabul edildiği ve yasağın iptal edildiği vakaları belgeledi.
2019 yılında bir vakada, Nablus bölgesinden bir öğretim görevlisi yurt dışına seyahatine izin verilmesi için başvuruda bulundu ancak talebi Eylül ayı sonunda kabul edilmedi. Ardından dilekçe veren öğretim görevlisi seyahat yasağının kaldırıldığına dair bir yanıt aldı.
Diğer durumlarda İsrail, yurtdışına seyahat etmeleri yasaklanan Filistinlilerden ‘terörizme katılmaktan kaçınma’ konusunda taahhütname imzalamalarını talep ediyor. Ayrıca sınırı geçtiklerinde farklı bir taahhütname imzalamaları talep ediliyor.
HaMoked'in yönetici direktörü Jessica Montell, 10 binden fazla Filistinlininönceden haber verilmeksizin veya herhangi bir açıklama yapılmaksızın kara listeye alındığını, seyahatlerinin yasaklandığını ve sadece itirazlar yapıldığında bu listeden çıkarıldıklarını söyledi.
Montell, bu davranışın keyfi bir önlem oluşturduğunu ve hareket özgürlüğü hakkını ciddi şekilde ihlal ettiğini kaydetti.
Şin Bet güvenlik servisi, "kararın, ilgili güvenlik risklerinin derecesi göz önünde bulundurularak alındığını" bildirdi.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.