Moritanya-Mali diplomatik gerilim devam ediyor

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani (EPA)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani (EPA)
TT

Moritanya-Mali diplomatik gerilim devam ediyor

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani (EPA)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani (EPA)

Moritanya Dışişleri Bakanlığı, dün Mali'nin Nuakşot'taki büyükelçisinin dışişlerine çağrıldığını açıkladı. Bunun üzerine Nuakşot ile Bamako arasındaki diplomatik gerilim devam etti.
Moritanya, Mali ordusu tarafından Mali topraklarındaki Moritanya vatandaşlarına karşı işlenen suç eylemlerine karşı tepkisine büyükelçisine bildirdi.
Bakanlığın açıklamasında iki ülke arasındaki sınırı kapatma olasılığına değinildi. Bunun gerçekleşmesi halinde, askerlerin yönetimi ele geçirmesi nedeniyle geçen Ocak ayından bu yana Batı Afrika ülkeleri tarafından ablukaya alınan Afrika ülkesinin izolasyonu daha da artıracak.
İki ülke arasındaki sınır şeridinde yaşayan vatandaşların aktardığına göre, Rus helikopterinin eşlik ettiği bir Mali ordusu birimi, geçen Cumartesi, hayvanlarını sulamak için bir kuyuya giden 31 Moritanyalıyı tutukladı. Tutuklanan kişiler saatler sonra ölü bulundu.
Tanıklar, çok sayıda ölünün bulunduğu toplu bir mezar bulduklarını ve cesetlerinin ateşe verildiğini söylediler. Tanıkların aktardığına göre yangının cesetleri tamamen yok etmemesi nedeniyle bazı akrabaları onları tanıdı.
Bu olay, Moritanya sokağında bir öfke dalgasına yol açarken, Moritanya veya Mali tarafından olayı doğrulayan resmi bir açıklama yapılmadı.
Moritanya İçişleri Bakanlığı, “Ülkenin üst makamları, Mali'deki bazı vatandaşlarımızla iletişimin kesildiği duyumlarını büyük bir ilgiyle takip ediyor. Kayıp vatandaşların akıbetinin tespiti ve haklarında doğru bilgilere ulaşılması için gerekli tüm tedbirler süratle alındı. Mali sınırına bitişik bölgelerdeki vatandaşlar dikkatli ve temkinli olmalı. Vatandaşlarımızı sınırlarımız dışındaki bölgelere ve şu anda özel bir durumdan geçen ülkeye (Mali) gitmemeye çağırıyoruz” açıklamasında bulundu.
Mali ordusu tarafından Moritanya sınır şeridinde El-Kaide'ye karşı, Rus Wagner birimlerinin desteğiyle tarama operasyonları gerçekleştiriliyor. Geçen hafta, bir Rus helikopteri sınır şeridinde altı Moritanyalıyı taşıyan bir araca ateş açtı.
 Moritanya İçişleri Bakanı Muhammed Salim Veled Marzuk, başkent Nuakşot'taki bir hastanede yaralıları ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, olayda iki kişinin yaralandığını ve faillerden muhakkak hesap sorulacağını söyledi.
Moritanya Dışişleri Bakanlığı, dün Mali'nin Nuakşot'taki büyükelçisinin ülkeye çağrıldığını açıkladı. Moritanya, Mali ordusu tarafından Mali topraklarındaki Moritanya vatandaşlarına karşı işlenen "suç eylemlerine" karşı "protestosunu" büyükelçisine bildirdi. Bakanlık, Moritanyalıların Mali'de maruz kaldığı durumu "düşmanca davranış" olarak nitelendirdi.
Moritanyalı bir hükümet ve güvenlik heyeti, birkaç hafta önce Mali'de birkaç Moritanyalının öldürülmesinin ardından Bamako'ya gitti. Moritanya bir soruşturma komisyonu oluşturdu. Moritanya Dışişleri Bakanlığı, mali makamları tarafından verilen güvencelere rağmen, Mali yetkililerin Moritanya'daki muadillerine karşı tepki düzeyinin düşük olduğunu bildirdi.
Moritanya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamanın sonunda, Nuakşot’un kardeşlik ve insani düşüncelere dayanan, kardeş Mali halkının aç bırakılmasını reddeden ve tarihi ve coğrafi bağları dikkate alan konumu hatırlatıldı. Açıklamada masum vatandaşların canlarının ve mallarının güvenliğinin her şeyin üstünde olduğu dile getirildi.
Diplomatik bir kaynağın ifadesine göre, iki ülke arasındaki sınırların kapatılması ihtimali bulunuyor. Mali'deki yetkililer tarafından son yaşananlar hakkında herhangi bir yorum yapılmadı. Mali ordusu kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında yorum yapmadı. Mali ordusu ülke topraklarının farklı bölgelerinde sivillere karşı katliamlar yapmakla ilgili haftalardır suçlamalarla karşı karşıya. Mali ordusu, terör örgütlerine karşı bir savaş yürüttüğünü ve sivilleri hedef almadığını yaptığı basın açıklamalarıyla bildiriyor.



Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
TT

Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)

Hamas, dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesiminde büyük bir aşiretin üyelerini, diğer suçlamaların yanı sıra anarşi ve yardım tırlarının yağmalanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla öldürdü. Olay, İsrail'in, Hamas ile El Fetih'e bağlı bazı aktivistler ya da bazı Filistinli aileler arasındaki farklılıkları istismar etmeye ve onları Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak için ordusuyla koordineli çalışan silahlı milisler haline gelmiş gibi göstererek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 20 aydır sürdürdüğü savaşın başından bu yana, El Fetih aktivistlerinin ya da Gazze Şeridi'ndeki bazı aşiret üyelerinin Hamas'a yönelik düşmanlıklarını istismar ederek, Hamas'a karşı silahlı gruplar oluşturmaya çalıştı. Ekim 2023'ten bu yana savaşta yaşadığı gerilemelere rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam eden Hamas ise bu yaklaşıma, İsrail'le bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir dizi kişiyi infaz ederek karşılık verdi.

Hamas'ın son operasyonunda dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta büyük bir aşirete mensup yaklaşık 12 Filistinli öldürüldü. Söz konusu aşiretin üyeleri, Deyr el-Balah'ın doğusunda İsrail güçlerinin konuşlandığı bölgelerde ya da yakınlarında bulunuyordu.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, öldürülenlerin bir kısmının son zamanlarda yaşanan anarşinin ve yardım tırlarını yağmalama girişimlerinin arkasında olduklarından şüphelenildiğini bildirdi. Bazılarının ise İsrail için casusluk faaliyeti yürüttüklerini iddia eden kaynaklar, bunun da Hamas kaynakları tarafından doğrulandığını söyledi.

İsrail'in Hamas'la mücadele etmek için desteklemeye çalıştığı, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın bazı bölgelerinde, İsrail'in tamamen işgal ettiği ve sakinlerini yerinden ettiği bölgelerde bulunan Yaser Ebu Şebab silahlı grubu gibi pek çok benzer vaka olduğu açık. Filistin Yönetimi, Ebu Şebab'ın kendisiyle olan ilişkisini reddetmiş olsa da Ebu Şebab, Filistin Yönetimi'ne atıfta bulunarak defalarca ‘Filistin meşruiyeti’ altında faaliyet gösterdiğini iddia etti.

Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze ve Han Yunus'ta faaliyet gösteren ve üyeleri El Fetih üyesi ya da Filistin Yönetimi güvenlik servisleri mensubu olan iki silahlı grupla koordinasyon kurmaya başladı. Bu gruplar Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak amacıyla mali destek alıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)

Haberde Rami Halas adlı bir kişinin liderliğindeki silahlı grubun, Gazze şehrinin Şucaiye mahallesinde faaliyet gösterdiği ve mahalle içindeki Hamas mensuplarına karşı operasyonlar düzenlediği, ikinci grubun ise Yaser Hanidek tarafından yönetildiği ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta faaliyet gösterdiği belirtildi.

Haberde bu iki grubun İsrail'den silah ve insani yardım desteği aldığı, üyelerinin ise Filistin Yönetimi'nden maaş aldığı iddia edildi.

Söz konusu haber üzerine Yaser Hanidek bir video yayınlayarak, İsrail'in iddialarını yalanladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini vurgulayarak halen Han Yunus'ta olduğunu, normal bir şekilde çalıştığını, anarşiyi reddettiğini, direnişin yanında yer aldığını ve direnişin sırtında bir hançer olmayacağını söyledi. Bununla birlikte, iki kardeşinin ölümüne neden olan ailevi anlaşmazlıkların kendisini silahlanmaya ittiğini belirterek, İsrail, El Fetih ya da Filistin Yönetimi'nin herhangi bir kurumuyla hiçbir bağı olmadığını açıkladı.

Öte yandan, tanınmış Halas ailesi vatanseverlik dışı her türlü eylemi reddeden bir açıklama yayınlayarak, Filistinlilerin genel tutumunun dışındaki her türlü davranışı reddettiklerini vurguladı.

Bu ailenin mensuplarınn çoğu El Fetih'e mensup, ancak aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi üyeleri de var.

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı Ebu Şebab'a teslim olması için 10 gün süre vermiş, ‘vatana ihanet’, ‘casusluk’, ‘silahlı hücre kurmak’ ve ‘silahlı isyan’ ile suçlamış, teslim olmaması halinde gıyabında yargılamakla tehdit etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir aydan uzun bir süre önce İsrail'in Hamas'a muhalif silahlı grupları desteklediğini itiraf etmişti.

Hamas sık sık kamuoyu önünde İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki kaosun arkasında olmakla suçluyor ve daha önceki açıklamalarına göre ‘vatandaşların güvenliğine müdahale etmeye cesaret eden herkese karşı demir yumrukla saldıracağını’ vurguluyor.

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki büyük kaos ortamında güvenlik durumunun kontrolünü yeniden ele geçirmek için ateşkesten faydalanıyor ki bunu, iki aydan fazla süren bir önceki ateşkes sırasında da yapmıştı. Hareket son zamanlarda silahlı adamlara, tüccarlara, çetelere, hırsızlara ve İsrail'le iş birliği yapanlara karşı daha kapsamlı güvenlik operasyonları düzenlemeye ve bu kişileri infaz etmeye ya da yaralamaya başladı.