Libya’da iki hükümete bağlı milis grupların Trablus’taki askeri hareketliliği üzerine BM’den provokasyonları durdurma çağrısı

Washington askeri gerginliğin tırmanmasını engelleme çağrısını yineledi.

Trablus’taki askeri hareketlilik Libyalıların endişelerini artırıyor (AP)
Trablus’taki askeri hareketlilik Libyalıların endişelerini artırıyor (AP)
TT

Libya’da iki hükümete bağlı milis grupların Trablus’taki askeri hareketliliği üzerine BM’den provokasyonları durdurma çağrısı

Trablus’taki askeri hareketlilik Libyalıların endişelerini artırıyor (AP)
Trablus’taki askeri hareketlilik Libyalıların endişelerini artırıyor (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) ve ABD, Libya’da sükuneti koruma ve askeri gerginliğin tırmanmasını engelleme çağrılarını sürekli yinelerken, başkent Trablus’ta iki hükümete bağlı silahlı milislerin dün Trablus’ta askeri hareketlilik içinde oldukları gözlemlendi.
Başağa hükümetinin Savunma ve İçişleri Bakanlıklarına bağlı askeri konvoy ve sürpriz bir biçimde konvoya eşlik eden Başkanlık Konseyi güçleri dün Trablus’a ulaştı ve kentin batı tarafına güvenlik ablukası uyguladı. Söz konusu bakanlıklara bağlı başka güçler ise Trablus’a yakın birkaç kentten harekete geçti. Görünüşe göre hükümet binalarını teslim almaya hazırlanıyorlardı. Yerel medyada yer alan haberlerde, Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Savunma Bakanlığı’na bağlı Anayasa ve Seçimleri Destekleme Gücü Komutanı Mahmud ez-Zakal’ın beklenmedik bir şekilde Trablus’tan ayrılarak Misrata kentine döndüğü iddia edildi. Bu iddia, bazı silahlı unsurların Trablus’un doğusundaki En-Nakaza-Msallata girişini toprak bariyerle kapatmasından kısa süre sonra gündeme geldi.
Trablus’ta askeri gerginliğin tırmanmasıyla birlikte BM Libya’yı Destekleme Misyonu (UNSMIL) dün yaptığı açıklamada, tüm tarafları silahlı çatışmalara yol açabilecek her türlü eylemden kaçınma çağrısında bulundu. UNSMIL, BM Genel Sekreteri’nin Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams’ın müzakere yoluyla ülkedeki siyasi tıkanıklığı açmak için bir yol bulma çabalarını desteklemeye teşvik etti.
UNSMIL yaptığı açıklamada, “Trablus ve çevresinde gerilimi arttıran büyük silahlı askeri konvoyların hareketlerine ve güçlerin toplanmasına dair haberleri endişe ile yakından takip ediyoruz” ifadesini kullandı ve ülkede sükunet ve istikrarı koruma çağrısında bulundu. Williams ise istisnasız herkesi sağduyulu olma, silahlı güçlerin hareketleri de dahil olmak üzere sözlü ve fiili olarak her türlü provokatif eylemlerden kaçınma, BM’nin iyi niyetli arabuluculuk çabalarından faydalanma ve Libyalıların uzlaşıya dayalı bir yol bulmasına yardımcı olmaya davet etti.
Williams önceki gün Reuters’a verdiği röportajda, BM’nin şu anda Libya’da hangi hükümeti tanıdığını açıklamaktan kaçınarak, “Hükümetleri destekleme veya tanımamakla ilgilenmiyoruz” dedi. Seçimlerin düzenlenmesi için baskı yapmaya odaklandığını belirten Williams, bu ay içinde seçim yasaları ve anayasal düzenlemelerle ilgili bir anlaşmaya varmak için çabaladığını söyledi.
ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norald, Libyalı taraflara gerginliği tırmandırma riski yerine siyasi bir çözüm bulma fırsatını değerlendirme çağrısında bulundu.
Öte yandan Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el-Lafi’nin, Başsavcı Sıddık es-Sur’dan, bazı milletvekillerinin Başağa hükümetini destekledikleri için aldıkları tehditleri incelemesini talep etmesi dikkati çekti. Lafi, açıklamasında, Başkanlık Konseyi’nin bu tehditleri ‘düşünce özgürlüğüne zarar verilmesi’ şeklinde nitelendirdiğini belirterek, Konsey’in bu durumdan rahatsız olduğunu dile getirdi. Lafi ülkedeki iç barışı tehdit etmekten uzak durma çağrısı yaptı.
Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi dün İngiltere’nin Trablus Büyükelçisi Caroline Hurndall ve Hollanda’nın Trablus Büyükelçisi Dolf Hogewoning ile bir araya geldi. Görüşmede seçim Komisyonu’nda seçmen kütüğüne adını yazdıran 2 milyon 800 binden fazla Libyalının arzusunu gerçekleştirerek seçimlerin yapılmasının önemi ve gerekliliği dile getirildi. Görüşmede ayrıca Williams’ın seçim için anayasal bir zemin hazırlama konusundaki girişiminin seçimin başarılı olması amacıyla uzlaşı yolunda atılmış önemli bir adım olduğu ifade edildi.
Menfi, iki büyükelçinin, ülkelerinin Başkanlık Konseyi’nin istikrarı destekleme çabalarını desteklemeye devam edeceğini ifade ettiklerini aktardı. Menfi, büyükelçilerin, Konseyin devlet kurumlarını birleştirme ve siyasi sürecin tarafları arasında bakış açılarını yakınlaştırmada oynadığı rolden övgüyle söz ettiklerini ifade etti.
Stephanie Williams, önceki gün Menfi ile yaptığı toplantıda, sükunetin korunmasının ve seçimlerin bir an önce yapılması amacıyla oy verme işlemi için kayıt yaptıran 2.8 milyon Libyalının beklentilerine saygı duymanın önemi konusunda anlaştıklarını bildirdi. Williams ayrıca seçimlerin anayasal zeminin hazırlanması noktasında BM’nin Libya Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi üyelerinin katılımıyla ortak bir komite kurma girişimi hakkında Menfi’ye bilgi verdiğini kaydetti.
Ramazan ayından önce Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi ile görüşmek istediğini söyleyen Williams, “Her iki meclisin de önümüzdeki birkaç gün içinde komiteye katılmaları için altı isim sunması gerekiyor. Ramazan ayından önce bu görüşmelerin sürdürülmesine ihtiyacımız var. Anayasa’nın temelini oluşturmak için iki hafta ayırdık. Bu süre zarfında Seçim Yasası üzerinde çalışmayı umuyoruz” dedi. Williams ayrıca Libya hava sahasının yeniden açılması çağrısında bulundu. Başağa’nın ekibi daha önce Dibeybe hükümetini hava sahasını kapatmakla suçlamıştı. Libya iç hat uçuşları beş gündür askıya alınmış durumda.
UBH’nin Sivil Hizmet Bakanı ve Yasadışı Göç İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı önceki gün Temsilciler Meclisi’nin Başağa hükümetine güvenoyu vermesine saygı duyduklarını ve ülkedeki siyasi bölünmüşlüğün tekrarlanmamasını önlemek için çalışma yetkilerini devretmeye hazır olduklarını dile getirdiler. Bu açıklamalar, yeni İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa’nın UBH bakanlarını kendi safına çekme girişimi olarak değerlendiriliyor.
UBH, Dışişleri Bakanı Necla Menguş’un istifa ettiği haberini yalanlayarak, Menguş’un görevine devam ettiğini belirtti. Başağa hükümetinin Dışişleri Bakanı Hafız Kadur da istifa ettiği yönündeki söylentileri yalanlayarak, önümüzdeki hafta salı günü Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in huzurunda Anayasa’daki yemin metnini okuyarak görevine başlayacağını söyledi.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.