Mısır ve Tacikistan’dan terörle mücadele anlaşması

Sisi ve Rahman, Kahire'deki uluslararası ve bölgesel gelişmeleri görüştü.

Sisi, Tacikistan lideri Rahman’ı törenle karşıladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Tacikistan lideri Rahman’ı törenle karşıladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve Tacikistan’dan terörle mücadele anlaşması

Sisi, Tacikistan lideri Rahman’ı törenle karşıladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Tacikistan lideri Rahman’ı törenle karşıladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Tacik mevkidaşı İmamali Rahman, ekonomik ve ticari iş birliğini geliştirmeye yönelik Kahire ve Duşanbe’nin sahip olduğu potansiyellere yatırım yapmanın yanı sıra güvenlik iş birliğini güçlendirme ve ‘terörle mücadele’ konusunda anlaştılar.
Sisi ve Rahman arasında dün Kahire’deki İttihadiye Sarayı’nda gerçekleştirilen görüşmenin gündeminde ‘Mısır'ın Tacik kadrolara sağladığı eğitim ve teknik destek programları alanında iş birliğinin yanı sıra Tacikistan'dan el-Ezher ve Mısır üniversitelerinde öğrenci kabulü’ de vardı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Sisi dün ülkesinin ‘Tacikistan ile ikili ilişkileri geliştirmeye ve iki ülkenin ortak çıkarlarını sağlayacak şekilde çeşitli alanlarda deneyim alışverişinde bulunmaya verdiği önemi vurguladı. Tacikistan Cumhurbaşkanı da ülkesinin Mısır ile seçkin ikili ilişkilerden duyduğu gurura, Tacikistan'ın ulusal projelerden yararlanma konusundaki ilgisine ve Mısır'ın Cumhurbaşkanı Sisi liderliğinde tanık olduğu, bölgesel düzeyde bir istikrar ve güvenlik ayağı olarak konumunu güçlendiren kalkınma deneyimine dikkat çekti.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi dün yaptığı açıklamada, görüşmelerde özellikle Ukrayna ve Afganistan'daki bölgesel ve uluslararası düzeydeki gelişmelerin ele alındığını aktardı. Ayrıca güvenlik ve istihbarat alanında iki ülke arasındaki iş birliğini ve koordinasyonu geliştirmenin, uluslararası çabaları güçlendirmenin yanı sıra özellikle de terörle mücadele, radikal ideoloji ve organize suçla ilgili bilgi ve deneyim alışverişinde bulunmanın yolları üzerinde duruldu. Askeri ve güvenlik çatışması ile birlikte söz konusu tehlikeye karşı kültürel ve entelektüel yönlerin ele alınmasının önemi vurgulandı.
Tacik Cumhurbaşkanı görüşmenin ardından Sisi'yi ülkesine davet etti. Görüşmeler, iki ülke arasında tarım, gençlik, spor ve yüksek öğrenim alanlarında birçok mutabakat ve iş birliği anlaşmasının yanı sıra Güney Sina Valiliği ile Tacikistan'daki Hatlon bölgesi arasında bir dostluk ve iş birliği anlaşmasının imzalanmasına tanık oldu.
Diğer yandan Sisi, sulama geliştirme ve su kaynaklarının, hidroelektrik, madencilik, tarım, turizm, sağlık ve ilaç imalatının kullanımını en üst düzeye çıkarma alanlarında iki ülke arasındaki iş birliğini geliştirme olasılığını gündeme getirdi. Ayrıca güvenlik alanındaki koordinasyonu geliştirmek ve iki ülke arasında terörle mücadele, ülkeleri tehdit eden küresel organize suç ağlarına ilişkin bilgi ve deneyim alışverişinde bulunmak için Tacikistan Cumhurbaşkanı ile anlaştıklarını vurguladı. Sisi, Tacikistan Cumhurbaşkanı ile dünkü görüşmesinden sonra düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“Tacikistan Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda ikili iş birliğini geliştirme konusundaki isteğinden ve geçmişte büyümeye tanık olan Mısır-Tacik ilişkilerinin derinliğinden duyduğu gururu bildirdi. Mevcut iş birliği çerçevelerini iki ülkenin yetenekleriyle orantılı bir şekilde etkinleştirmek için çalışmak önemlidir. Bu durum halkların çıkarlarına hizmet eder.”
Ortak çıkarlar doğrultusundaki uluslararası ve bölgesel meselelere ek olarak Kasım 2019’da Kahire'de düzenlenen Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İş birliği Ortak Komitesi'nin ikinci oturumunun olumlu sonuçlarının uygulanmasının takip edilmesi konusunda mutabık kalındığına işaret etti. Mısır Cumhurbaşkanı, tartışmaların Mısır'ın bu yılki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP27) Taraflar Konferansı'nın yirmi yedinci oturumuna ev sahipliği yapması ve başkanlığı ile ilgili olduğunu belirtti. Uluslararası kuruluşların çabalarını, iklim konusunda uluslararası çapta başarıya dönüştürmek için harekete geçirilmesinin önemini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Sisi ile imzaladığı anlaşmaların iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda iyileştirilmesine zemin hazırlayacağına dikkat çeken Tacikistan Cumhurbaşkanı şu açıklamada bulundu:
“Genişletilmiş görüşmelerde Mısır ve Tacikistan arasındaki ikili ve çok taraflı ilişkilerin başlıca gündem maddeleri ele alındı. Yapıcı ve verimli ikili iş birliğinin her iki ülkenin uzun vadeli çıkarlarına hizmet edeceği vurgulandı."
Tacik Cumhurbaşkanı, ‘mevcut fırsatlardan yararlanarak ticaret alışverişi hacmini artırmak için de bir uzlaşı olduğuna’ dikkat çektiği dünkü basın toplantısında "Cumhurbaşkanı Sisi ile bölgesel ve uluslararası nitelikteki acil meseleler hakkında görüş alışverişinde bulundum" dedi.
Tacikistan ve Mısır tarafları bölgesel güvenlik, (tehditlerle mücadele) ve küresel zorluklarla ilgili konularda iş birliği yapmaya hazır olduklarını vurguladılar. İki ülke arasında radikalizmle mücadele, silah kaçakçılığı, siber suçlar ve ulus ötesi organize suç alanlarında iş birliğinin güçlendirilmesi gereğinin gündeme geldiği görüşmelerde güvenlik sorunları ile Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Afganistan'daki çatışmaları mümkün olan en kısa sürede sona erdirmenin yolları hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.



Barrack, Lübnan'ın ilerlemesini engellemek için İran'ın “veto hakkını” reddetti

ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack pazartesi günü Beyrut'u ziyaret ederek yetkililerle görüştü (AFP)
ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack pazartesi günü Beyrut'u ziyaret ederek yetkililerle görüştü (AFP)
TT

Barrack, Lübnan'ın ilerlemesini engellemek için İran'ın “veto hakkını” reddetti

ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack pazartesi günü Beyrut'u ziyaret ederek yetkililerle görüştü (AFP)
ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack pazartesi günü Beyrut'u ziyaret ederek yetkililerle görüştü (AFP)

Lübnanlı siyasi kaynaklar, ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın başkanlık sarayları arasında yaptığı gezilerde ‘Lübnan'da diğer mezheplerle birlikte istikrar faktörü ve siyasi hayattaki rolleri göz ardı edilemez olan’ Şiileri hedef almayacakları veya tehdit etmeyecekleri konusunda güvence vermesine dikkati çektiler. Şiileri rahatlatan en önemli gelişme, Barrack’ın Meclis Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmede, özelde Hizbullah'ın ve genel olarak Şiilerin, silahların ‘sadece devletin elinde olması’ konusunda çıkarları olduğunu belirtmesiydi. Bu durum ABD’nin İran'a yönelik tutumuyla ilk kez ortaya çıkarken Barrack, Washington'ın komşularıyla daha sakin bir ilişki kurmak istediğini söyledi.

Barrack'ın Şiilere yönelik açık tutumu ve onları kucaklamak ve endişelerini gidermek istemesine rağmen, siyasi kaynaklar onun Şiilere açılma konusundaki ısrarının ve onlar aracılığıyla Hizbullah'a yönelmesine neden olan nedenleri sorguluyor. Kaynaklara göre Lübnan’da silahların devletin elinde toplanması kararını uygulamada başlıca ortak olmak için iş birliği yapma arzusunun ağır bastığı sakin bir tutum sergileyen Barrack, Berri'ye, Washington ile Tahran arasındaki diyalogun uzun süredir devam ettiğini, ancak ‘Tahran'ın buna hakkı olmadığını’ söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Barrack’ın Tahran’ın Lübnan'ı krizlerinden çıkarmaya yönelik çabalarını baltalayarak veya Lübnan'ın kabul ettiği ABD tarafından sunulan öneriye ve İsrail'in desteğini almak için tüm çabalara itiraz ederek bunu engellemeye hakkı olmadığını söylediğini belirttiler.

Barrack’ın ilk kez Hizbullah'a açıldığını ve Berri’ye açıldığı gibi Hizbullah’la da gerçekçi bir şekilde ilişki kurduğunu belirten kaynaklar, Barrack'ın Cumhurbaşkanı General Joseph Avn ve ‘ABD belgesinin’ kabul edilmesinde rol oynayan Başbakan Nevvaf Selam'ın rolünü övdüğünü söyledi. Washington, Lübnan'ı krizden çıkarmak için Meclis Başkanı Berri’nin özel rolüne güveniyor ve onunla iş birliği yaparak ve siyasi koşulları olgunlaştırarak silahların devletle sınırlandırılması kararını uygulamaya koymak için uygun ortamı yaratmaya çalışıyor.

Kaynaklar, “Ateşkesi tek ve İsrail'in benzer adımlar atmasıyla eşzamanlı olarak uygulamanın mümkün olmamasından dolayı Berri’ye İsrail'i ateşkes yapmaya, ihlallerine ve saldırılarına son vermeye ve geri çekilmeye zorlama hakkını veren Barrack tarafından açıklanan Washington'ın açılımına İran ve elbette Hizbullah, nasıl tepki verecek?” diye sordu.

Kaynaklara göre Barrack, Beyrut'tan direkt olarak Tel Aviv'e gittiği ziyaretinde, İsrail hükümetini Lübnan'ın 1701 sayılı BMGK kararı uyarınca devletin tüm topraklarında otoritesini tesis etmek için silahların devletle sınırlandırılmasına yönelik mutabakata olumlu yaklaşması gerektiği konusunda ikna etmeye çalıştığını Lübnanlı yetkililere iletti.

dfrg
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack ve beraberindeki heyeti cumhurbaşkanlığı sarayında kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Kaynaklar, Berri'nin üst düzey siyasi yardımcısı Ali Hassan Halil’in Hizbullah liderleriyle iletişime geçmesi için görevlendirdiğini ve Barrack ile yaptığı görüşmede ortaya çıkan olumlu havayı sürdürmek için Hizbullah'ın görüşlerini öğrenmek istediğini açıkladı. Kaynaklar, Barrack’ın silahların sayımının tamamlanması için belirlenen takvime esnek bir yaklaşım sergilediğini, ancak Şii İkilisi (Emel Hareketi ve Hizbullah) tarafından, Lübnan'a ihlallerin durdurulması ve İsrail'in uluslararası sınırlara çekilmesi konusunda garantiler verilmesi şartıyla kabul edildiğini belirtti. Barrack, kararın aşamalı olarak uygulanmaya başlaması için İsrail hükümetinin onayını almaya çalışıyor. Bu yüzden ilk aşamaya başlanması, uygulamanın engelsiz bir şekilde tamamlanmasının önünü açacak.

cdfgthy
Meclis Başkanı Nebih Berri, ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack'ı kabul etti (EPA)

Kaynaklara göre Barrack, İran ile diyalog kurmaktan çekinmediklerini, diyalogun halen devam ettiğini, çünkü İran'ın Lübnan'da göz ardı edemeyecekleri bir varlığı olduğunu söyledi. Barrack, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘başkanlık görevinin ilk yılının sonunda, Lübnan da dahil olmak üzere birçok bölgede devam eden savaşları sona erdirmeyi hedeflediğini, ancak ABD-İran diyaloğunun henüz başlangıç aşamasında olduğunu kabul ettiğini’ vurguladı. Barrack'ın şu an İsrail, İran ve Hizbullah'ın ABD'nin önerisine vereceği tepkiyi beklediğini belirten kaynaklar, Lübnan ordusunun muhtemelen iç barışı korumak ve Hizbullah ile çatışmaya girmemek amacıyla silahları sınırlandırma planını tamamladıktan sonra Beyrut'a geri döneceğini söyledi. Kaynaklar ayrıca Barrack’ın Lübnan Silahlı Kuvvetler Komutanı Tuğgeneral Rodolph Haykal tarafından bu konuda bilgilendirildiğini eklediler.

Barrack'ın Lübnan’ı ziyaretinin, Bakanlar Kurulu'nun Genelkurmay Başkanlığı’nın hazırladığı planı görüşmeye hazır olmasıyla aynı zamana denk gelebileceğini belirten kaynaklar, “İsrail, Lübnan ile kararı uygulamaya yönelik adımları paylaşmaya hazır olarak silahların devletle sınırlandırılmasını kolaylaştırmaya öncülük edecek mi? Silahların devletle sınırlandırılmasını öngören Bakanlar Kurulu bildirisine bağlı kalan ve hükümete güvenini veren Hizbullah'ın tutumu ne olacak? Barrack'ın İsrail'den silahlarını elinde tutmak için bahanelerini ortadan kaldıracak ve silahların tekelini reddeden tutumunu, istikrarı köylerine güvenli bir şekilde dönmek için bir koşul olarak gören Şiiler arasındaki genel duyarlılık karşısında haklı gösterecek garantiler alması durumunda, Bakanlar Kurulu'nun taahhüdünü engellemeyi göze alacak mı, yoksa destekleyici bir tutum sergileyecek mi?” diye sordular.

sfrgty
Başbakan Nevvaf Selam, ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack ve beraberindeki heyeti kabul etti (AP)

Peki Hizbullah buna yanıt verecek mi? İran'ın tutumu ne olacak? İran, müttefiki Hizbullah'a, talep ettiği garantiler sağlanırsa silahlarını teslim etmesini ve böylece uzlaşmaya katılmasını tavsiye edecek mi yoksa Barrack'ın dediği gibi, Washington ile diyaloğunu sürdürürken şartlarını iyileştirmek için Lübnan kartını elinde tutmak amacıyla direnişe öncülük etmesini mi isteyecek?

Bakanlar Kurulu'nun toplantılarına 2 Eylül'de yeniden başlaması beklenirken Lübnan muhtemelen İsrail, İran ve Hizbullah'ın silahların devletle sınırlandırılması kararını uygulama taahhüdüne ilişkin tutumlarının netleşmesini beklemek zorunda kalacak. Cumhurbaşkanı Avn'ın bu taahhüdünden geri dönmeyeceğini ve hükümetin, ABD’nin İsrail tarafından feshedilemeyecek garantiler vermesi şartıyla bu kararı uygulamaya devam edeceğini teyit etmesi çerçevesinde hükümet bu taahhüdü temel alarak hareket edebilecek.