Fas-Moritanya Yüksek Komitesi toplantılarında siyasi uzlaşı

Fas-Moritanya Ortak Yüksek Komitesi dün Rabat'ta, üst düzey yetkililer düzeyinde sekizinci oturumunu düzenledi. (Şarku'l Avsat)
Fas-Moritanya Ortak Yüksek Komitesi dün Rabat'ta, üst düzey yetkililer düzeyinde sekizinci oturumunu düzenledi. (Şarku'l Avsat)
TT

Fas-Moritanya Yüksek Komitesi toplantılarında siyasi uzlaşı

Fas-Moritanya Ortak Yüksek Komitesi dün Rabat'ta, üst düzey yetkililer düzeyinde sekizinci oturumunu düzenledi. (Şarku'l Avsat)
Fas-Moritanya Ortak Yüksek Komitesi dün Rabat'ta, üst düzey yetkililer düzeyinde sekizinci oturumunu düzenledi. (Şarku'l Avsat)

Fas Başbakanı Aziz Ahnuş ve Moritanya Başbakanı Muhammed Vild Bilal Mesud başkanlığındaki Fas-Moritanya Ortak Yüksek Komitesi'nin sekizinci oturumu, 13 yasal metin üzerinde anlaşmaya varılarak sona erdi. Ticaret ve yatırım, sanayi ve turizm, konut, çevre ve sürdürülebilir kalkınma, güvenlik ve sağlık, kültür, tarım ve balıkçılık, mevduat ve yönetim ve mesleki eğitim sektörlerini kapsayan sekizinci oturumda anlaşmalar, mutabakat zaptı, yürütme programları ve protokoller de yer aldı. Siyasi istişare düzeyindeki toplantılarda, iki tarafın ortak çıkarlarını ilgilendiren birçok bölgesel ve uluslararası konuda fikir birliği içinde olduğu kaydedildi. Mağrip alanı, ortak Arap eylemi, Filistin davası, Libya, Yemen ve Suriye çatışmalarının yanı sıra Sahel ve Sahra bölgesi ve Afrika Kıtası’ndaki kalkınma ile ilgili konularda esas olarak görüş birliğine varıldı.
Fas Başbakanı, ekonomik iş birliğini etkinleştirmek ve iki ülke arasındaki ticaret alışverişini geliştirmek için Fas ve Moritanya'daki ekonomi alanında çalışmalar yürütenlere ve özel sektöre daha fazla katılım çağrısında bulundu.
Ahnuş, oturumun çalışmasına başkanlık ederken iki ülkedeki ekonomi alanında görevli aktörlerin katılımının, ‘her iki tarafa da fayda sağlayacak ortak yatırım projelerine erişime ve Güney-Güney iş birliği için bir model olarak, stratejik boyutu olan kârlı üretken projeler ve ortaklıkların kurulmasına olanak sağlayacağını söyledi. Toplantının, derin bölgesel değişimler, büyük uluslararası dönüşümler, şu an bölge ülkelerine dayatılan güvenlik sorunları, meşruiyet, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı ile terörizm sorunlarının gölgesinde gerçekleştiğine dikkat çekti.
Diğer yandan Moritanya Başbakanı, Fas ve Moritanya'nın iki kardeş halkın refah ve kapsamlı büyüme umutlarını ve isteklerini gerçekleştirmek için ilişkilerini en geniş ufuklara taşımaya kararlı olduklarını belirtti. Muhammed Vild Bilal Mesud, “İki kardeş ülkeyi ve halklarımızı birleştiren kardeşlik bağları, sağlam manevi temellere ve her alanda uzun dayanışma ve ikili iş birliği yürüyüşlerine dayalı, samimi ve güçlüdür” dedi.
Mesud ayrıca oturumda imzalanan anlaşmaların, mutabakat zaptı ve yürütme programlarının ‘ikili iş birliği için istenilen dinamiği ileriye taşıyabileceğini, zira çoğunun gelişme alanını ve iki ülkenin iş adamları arasındaki ortaklığın güçlendirilmesini’ kapsadığını vurguladı.
Fas hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre, Fas ve Moritanya'nın liderler düzeyinde ‘ayrıcalıklı ve kardeş’ ilişkilere sahip olduğu göz önüne alındığında zirvenin, ‘iki ülkenin ortaklığını yansıttığı’ ifade edildi. Bu bağlamda Moritanya tarafı, Kudüs Komitesi Başkanı Fas Kralı 6. Muhammed tarafından Kudüs’ü korumak için sarf edilen çabalara ve Komite’nin yürütme kolu olan Bayt Mal Al-Quds Al-Sharif Agency tarafından gerçekleştirilen insani ve sosyal projelere de övgüde bulundu. Ayrıca Kral 6. Muhammed’in beş Sahel ülkesinin Afrika’da sürdürülebilir kalkınma ve Kıta’da barış, güvenlik ve istikrarın temellerini sağlamlaştırma konusundaki rolüne de övgüde bulundu. Fas tarafı da Moritanya Devlet Başkanı Muhammed Vild Şeyh el-Gazvani'nin kalkınma sürecinde tüm grupların entegrasyonunu sağlayan kapsamlı bir sosyal koruma sistemi kurmayı amaçlayan politikasını ve bu kardeş ülkenin Sahel'deki rolünü takdir etti. Oturumun gündeminde sektörel alanda iş birliği de vardı. Fas-Moritanya Yüksek Komitesi, bir dizi ekonomik, kültürel, eğitimsel ve teknik alandaki iş birliğini gözden geçirdi ve bu bağlamda kaydedilen sonuca dikkat çekti. Ayrıca iki ülke için öncelikli sektörlerde ikili iş birliği mekanizmalarını geliştirmenin yolları da incelendi.
Moritanya Başbakanı önceki gün Rabat'ı bakanlar, üst düzey yetkililer ve iş insanlarından oluşan bir heyet eşliğinde ziyaret etti. Ortak Yüksek Komite'nin sekizinci oturumunun çalışmaları, geçtiğimiz çarşamba ve perşembe günü iki ülkeden çeşitli bakanlık temsilcilerin de katılımıyla, üst düzey yetkililer düzeyinde gerçekleştirildi.



Hamas: Tutukluların serbest bırakılması "mücadelemizde ulusal bir başarıdır"

 İsrail tarafından serbest bırakılan Filistinlileri karşılamak üzere Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde kalabalık toplandı... 13 Ekim 2025 (Reuters)
İsrail tarafından serbest bırakılan Filistinlileri karşılamak üzere Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde kalabalık toplandı... 13 Ekim 2025 (Reuters)
TT

Hamas: Tutukluların serbest bırakılması "mücadelemizde ulusal bir başarıdır"

 İsrail tarafından serbest bırakılan Filistinlileri karşılamak üzere Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde kalabalık toplandı... 13 Ekim 2025 (Reuters)
İsrail tarafından serbest bırakılan Filistinlileri karşılamak üzere Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde kalabalık toplandı... 13 Ekim 2025 (Reuters)

Hamas, dün Gazze'deki İsrailli rehineler karşılığında yaklaşık 2 bin Filistinli tutuklunun İsrail hapishanelerinden serbest bırakılmasını Filistin halkının tarihinde "ulusal bir başarı" olarak değerlendirdi.

Hareket yaptığı açıklamada, “Hamas, serbest bırakılan tutuklularımızı, sabırlı ailelerini ve gururlu Filistin halkımızı, işgalcilerin hapishanelerinden serbest bırakılmalarından dolayı tebrik eder. Bu, özgürlük ve kurtuluş için sürdürdüğümüz mücadelede parlak bir ulusal dönüm noktasıdır” ifadelerini kullandı.


Trump ve Ortadoğu: İmkânsız emeklilik

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump ve Ortadoğu: İmkânsız emeklilik

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

İbrahim Hamidi

Donald Trump, Ortadoğu'dan emekli olduğunu defalarca duyurdu. Bu bölgedeki savaşların bitmek bilmediğini ve Washington'un yeterince kan ve servet harcadığını söyleyerek, ABD içine çekilmeyi seçti. Ancak Ortadoğu, her zamanki gibi, Beyaz Saray’ın efendisinin ruh hali nasıl olursa olsun kolayca ayrılmasına izin vermiyor. Emeklilik yasak. Kendisine gelmezseniz, bu inatçı bölge size gelecektir.

İşte İkinci Trump, dayattığı Gazze anlaşmasını kutlamak için bugün ABD'nin geçmişine ait olduğunu düşündüğü bir arenaya geri dönüyor. Anlaşmanın, dökülen kanı durdurması ve herkesi tüketen bir savaşı sona erdirmesi, ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasının ardından Gazze'de daha karmaşık bir aşamaya ve bölgede daha fazla fırsata kapı açması bekleniyor. Siyasi ve insani bir sahnenin birleşimi, Trump'ı defalarca terk etmeye çalıştığı oyunun kalbine geri döndürüyor.

İronik olan şu ki, “Önce ABD” sloganını benimseyen Başkan, bir kez daha kendini uzaktan yönetmeye çalıştığı bölgenin kalbinde buluyor ama kendi tercihiyle değil, bölge gerçekte kendisini ona dayattığı için. Şu anda ikinci yılına giren Gazze'deki son savaş patlak verdiğinde Beyaz Saray'da olmadığı doğru, ancak İsrail'e açık destek, İran'a yönelik azami yaptırımlar ve İbrahim Anlaşmaları'nın İsrail ile kademeli normalleşmenin temeline dönüştürülmesi gibi politikalarının mirası güçlü kalmaya devam etti.

Trump, ikinci döneminin ilk yılında, Binyamin Netanyahu'ya verdiği siyasi ve askeri desteğe geri döndü ve İran nükleer tesislerinin hedef alınmasına katkıda bulundu.

Tüm bunlar, Gazze'nin enkazına dönüşünü yeni bir başlangıç değil, henüz kapanmamış bir yolun uzantısı yapıyor. Bu sahnenin arkasında, Ortadoğu'nun yeni bir haritası şekilleniyor: İsrail ve Suriye arasında güvenlik düzenlemeleri, Körfez'de İran'a karşı yatıştırma eğilimi ve İsrail'in iç dengeleri yeniden sağlama girişimleri.

Direniş ekseninin yenilgileri, özellikle “iki devletli çözüm” ve Filistin'in 150'den fazla ülke tarafından tanınmasıyla kazanılan ivme ile barış sürecine ilerleme şansı veriyor

Bu bağlamda, Gazze anlaşması daha geniş barış yolları açmak için bir fırsat olabilir. Onlarca yıldır bölge, Madrid'den Oslo'ya, Şarm el-Şeyh'ten Camp David'e kadar çok sayıda konferans ve anlaşmaya tanık oldu, ancak barış tamamlanmadı veya ertelendi. Bu sefer farklı olabilir, çünkü güç dengesi gerçekten değişti. İran ve direniş ekseni en zayıf anlarını yaşıyor; Hizbullah çok sayıda baskı altında, Esed rejimi çöktü ve Hamas savaştan bitkin ve bölünmüş bir şekilde çıktı.

İran Hilali’nin yenilgileri, özellikle “iki devletli çözüm” ve Filistin'in 150'den fazla ülke tarafından tanınmasıyla kazanılan ivme ile barış sürecine ilerleme şansı veriyor.

Gazze'de ateşkes ilan etmek, rehine takası ve İsrail'in çekilmesi barışı sağlamak için yeterli değil. Sonraki aşamalar en zorlu aşamalar olmaya devam ediyor: Hamas nasıl silahsızlandırılacak ve hangi silahını teslim edecek? Gazze'yi kim yönetecek? Yönetim ve temsil yeteneğine sahip bir Filistin otoritesi nasıl inşa edilecek?

Bunlar teknik detaylar değil, anlaşmanın gerçek bir barış anlaşması mı yoksa yeni bir ateşkes mi olduğunu, Gazze anlaşmasının Ortadoğu'da bir başka “kaçırılmış fırsat” olup olmadığını ve Trump'ın gezisinin, barış ve yeniden inşa zirvelerinin, inatçı bölgenin tarihini kasıp kavuran diğer girişimler gibi olup olmadığını belirleyecek temel sorular.

Ortadoğu kaybolanları affetmez ve kimsenin emekli olmasına izin vermez. Ortadoğu'nun yaraları derin ve sabırlı bir doktor, sabırlı bir Amerikan başkanı gerektiriyor

Ortadoğu, Washington ile ilişkilerini bazen savaşlarla, bazen de anlaşmalarla yeniden şekillendiriyor, ancak Washington'un ortadan kaybolmasına izin vermiyor. Şarku’l Avsat’ın al Majalla’dan aktardığı analize göre geri çekilenler tekrar çağrılıyor ve emekliliğini açıklayanlar bir kez daha kendilerini olayların tam kalbinde buluyor.

Trump kaçtığı sahneye geri dönüyor, ancak roller değişti. Bölge artık güç deneme arenası değil, siyaset ve mantığın test edildiği bir laboratuvar. Barış artık ahlaki bir slogan değil, varoluşsal bir zorunluluk; savaşlar herkesi tüketti, ekonomiler istikrar arıyor ve dünyanın her sabah şaşırtan değil, öngörülebilir bir Ortadoğu'ya ihtiyacı var.

Bu nedenle Trump artık bir seyirci olarak dönmüyor, seleflerinin yaptığı gibi barışı sağlamaya çalışan bir sahne yaratıcısı olarak dönüyor. Onu bitiş çizgisine getiren anlaşma, Washington'u tekrar ön plana çıkardı ve adını bölge için yeni bir sürece bağladı. Zaman değişti ve koşullar değişti, ancak Trump bu dönemin sayfalarını kendisi yazmayı, ya da en azından denemeyi seçti. Ortadoğu'nun geleceğini Amerikalı seleflerinden daha derinden şekillendirecek bir zirveye başkanlık etmek istedi.

Ortadoğu, kaybolanları affetmez ve kimsenin emekli olmasına izin vermez. Ortadoğu'nun yaraları derin ve sabırlı bir doktor, sabırlı bir Amerikan başkanı gerektiriyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarfından Londra merkezli al Majalla dergisinden çevrilmiştir.


Netanyahu, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'ne katılmayı reddetti

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 2017 yılındaki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu oturumları sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 2017 yılındaki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu oturumları sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede (Reuters)
TT

Netanyahu, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'ne katılmayı reddetti

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 2017 yılındaki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu oturumları sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 2017 yılındaki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu oturumları sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, Netanyahu'nun Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’ne katılamayacağını duyurdu.

Netanyahu'nun ofisi tarafından bugün yapılan açıklamada, “Başbakan Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'tan bugün Mısır'da düzenlenen konferansa katılmak üzere davet aldı. Başbakan, Başkan Trump'a daveti için teşekkür etti, ancak bayram nedeniyle zirveye katılamayacağını açıkladı” denildi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dini bayram nedeniyle Şarm eş-Şeyh'teki barış zirvesine katılmayacağını duyurdu.

Bu arada Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, barış zirvesine katılmak üzere bugün Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentine geldi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı bugün erken saatlerde Filistin Devlet Başkanı ve İsrail Başbakanı'nın Şarm eş-Şeyh'teki barış zirvesine katılacağını duyurmuştu.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için yapılan anlaşmayı pekiştirmek ve bu anlaşmaya bağlılıklarını teyit etmek amacıyla barış zirvesine katılacaklar” denildi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ABD Başkanı Donald Trump'tan ‘İsrail Başbakanı’yla birlikte İsrail'deyken bir telefon aldığını ve İsrail Başbakanı’nın da Cumhurbaşkanı’yla görüştüğünü’ belirtti.

Cumhurbaşkanlığı, ‘Netanyahu’nun Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın da katılacağı barış zirvesine katılacağı konusunda anlaşmaya varıldığını’ bildirdi.

İki Filistinli kaynak dün Şarku’l Avsat'a, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'den resmi davet aldıktan sonra bugün Mısır'da düzenlenecek ve ABD Başkanı Donald Trump ile yaklaşık 20 ülkenin liderlerinin katılacağı Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’ne katılacağını doğruladı.

Filistin Devlet Başkanlığı’na yakın bir kaynak, “Mısır, Abbas'ın Filistin halkının meşru ve tek temsilcisi sıfatıyla zirveye katılmasını çok istedi” dedi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi bugün öğleden sonra Şarm eş-Şeyh'te, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve ABD'li mevkidaşı Donald Trump'ın eş başkanlığında, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek amacıyla 20'den fazla ülkenin liderlerinin katılımıyla düzenlenecek” denildi.

Cumhurbaşkanlığı daha sonra yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için imzalanan anlaşmayı kutlamak üzere 31 ülke ile uluslararası ve bölgesel kuruluşların Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’ne katıldığını doğruladı.

Şarm eş-Şeyh, geçen hafta uluslararası arabuluculuk heyetleri ile Hamas ve İsrail heyetleri arasında toplantılara ev sahipliği yaptı. Söz konusu toplantılar, ‘Gazze'de ateşkes anlaşmasının’ açıklanmasıyla sona erdi.