Rus ordusu Harkiv’de çocukları vuruyor

Harkiv’deki Ukraynalı çocuklar yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

Kharkiv Çocuk Hastanesi’nin bombalanması sonucu yaralanan oğluna bakan bir baba (AFP)
Kharkiv Çocuk Hastanesi’nin bombalanması sonucu yaralanan oğluna bakan bir baba (AFP)
TT

Rus ordusu Harkiv’de çocukları vuruyor

Kharkiv Çocuk Hastanesi’nin bombalanması sonucu yaralanan oğluna bakan bir baba (AFP)
Kharkiv Çocuk Hastanesi’nin bombalanması sonucu yaralanan oğluna bakan bir baba (AFP)

Ukrayna’nın Harkiv (Harkov) kentinde bir Rus füzesi sekiz yaşındaki Dima Kasyanov’un evini yıktı. Füzeden saçılan bir şarapnel parçasının isabet ettiği küçük kız, bir hastane yatağında baygın şekilde yatıyor.
Harkiv Pediatrik Beyin Cerrahisi Merkezi müdürü Oleksandr Dukhovsky, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Çocuk, bombalama sırasında, şehrin kuzeydoğusundaki Saltivka yerleşim bölgesinde on katlı bir binadaki dairesindeydi” ifadelerini kullandı.
Rus kuvvetleri Rus nüfusun ağırlıkta olduğu ve Ukrayna’nın en büyük ikinci şehri Harkiv’i bombalamaya devam ederken 7 Mart’ta, Rus sınırından yaklaşık 40 kilometre uzakta, bir Rus füzesi Sovyet döneminden kalma binayı vurdu ve Dima’nın dairesini yerle bir etti.
Patlamada yaralanan 52 yaşındaki bir adamı ameliyat eden Dukhovsky, şarapnelin, “kafatasının tabanı ile omurları arasında” durmadan önce çocuk Dima’nın “üst çenesini deldiğini” açıkladı. Doktor açıklamalarına şöyle devam etti: “İki gün boyunca midesindeki külleri çıkardık. Ciğerlerinde hala kül var. Dima’nın durumu stabil. Tedavide yavaş yavaş yol alıyoruz.
Verkhovna Rada’nın insan haklarından sorumlu yetkilisi Ludmila Denisova cuma günü yaptığı açıklamada, “Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal girişiminin başlamasından bu yana en az 78 çocuğun öldüğünü ve yüzden fazla kişinin yaralandığını” söyledi.
UNICEF kısa süre önce “Ukrayna’daki savaşın ülkedeki 7,5 milyon çocuğun yaşamı ve refahı için doğrudan ve artan bir tehdit oluşturduğunu” ve “bir milyondan fazla çocuğun komşu ülkelere kaçtığını” belirtti.
Dima’nın yatağının yanında, bir hemşire durumunu kontrol ederken bir monitör hayati belirtilerini gösteriyor.
Dima’nın tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinin girişinde bekleyen ailesi Sergey ve Olena, ülkede ender bulunan bir meta haline gelen ilaçları temin etti.
Annesi Olena, “Hastanede yaşıyoruz. Dairemiz artık yok. Dima’yı ne zaman taşıyabileceğimizi öğrenmek için doktorla konuşmak istiyoruz. Gönüllüler, tedaviye devam etmesi için onu Almanya’ya götürmeyi teklif etti” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın saldırısı, Krasnodarska Caddesi’nde bulunan aynı binadaki birkaç daireyi yerle bir etti.
Dima’nın dairesinde, zeminin bir kısmı çökmüş durumda, geri kalanı ise moloz haline gelmiş.
Aynı hastanede 26 Şubat’ta kafasından vurulan Vova (7 yaşında) adlı bir çocuk da yoğun bakım ünitesinden normal odaya alındı.
Bir ebeveyn, başı bandajlı olan çocuğuna şırıngayla içecek bir şeyler vermek için eğiliyor.
Adam alçak sesle, “Arabamız bir kontrol noktasından ateş altına alındı. Karım öldürüldü ve oğlum (büyüğü) yaralandı. Üç yaşındaki çocuğum ise iyi ve burada. Harkiv’in bombalanması durmuyor” dedi.
Dukhovsky, “Vova’nın açık bir beyin hasarı vardı ve hemen ameliyat edildi. İlk başta çok ciddi bir durumdaydı, ancak daha sonra konuşmaya ve yemek yemeye başladı ve yavaş yavaş iyileşti” dedi.



Esed rejimi “nesebi bilinmeyen” çocukların bakımı için yasa çıkarıyor

Türkiye sınırına yakın bir bölgede yerinden edilmiş Suriyeliler için kurulmuş bir kamp, 27 Kasım 2022 (AFP)
Türkiye sınırına yakın bir bölgede yerinden edilmiş Suriyeliler için kurulmuş bir kamp, 27 Kasım 2022 (AFP)
TT

Esed rejimi “nesebi bilinmeyen” çocukların bakımı için yasa çıkarıyor

Türkiye sınırına yakın bir bölgede yerinden edilmiş Suriyeliler için kurulmuş bir kamp, 27 Kasım 2022 (AFP)
Türkiye sınırına yakın bir bölgede yerinden edilmiş Suriyeliler için kurulmuş bir kamp, 27 Kasım 2022 (AFP)

Şam rejiminin Suriye Meclisi'nde tartışılmasından beş yıl sonra, Şam'da, soyu/nesebi bilinmeyen çocukların bakımı için kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarıldı. Şarku’l Avsat’ın rejim medyasından aktardığı KHK’ya göre anne ve babası belli olmayan çocuklara uygun koşulların oluşturulması, yetiştirilmeleri ve eğitimleri için destekleyici bir ortamın sağlanması ve akranlarından ayrım yapılmaksızın tüm hak ve özgürlüklerden yararlanmalarının sağlanması öngörülüyor. KHK, soyu bilinmeyen çocukları sömürü ve ihmalden koruma ve çıkarlarını savunma gereğini vurguluyor.
Suriye Medeni Kanunu'nda “neseb” ailenin adı veya kişinin mensup olduğu aşiret, geniş aile, “aile” ise nesebe bağlı baba, anne ve çocuklardan oluşan çekirdek topluluk olarak tanımlanıyor. “Soyu bilinmeyen” ifadesi de kanunda bir yerde bulunan veya ebeveynleri bilinmeyen yenidoğan bebek için kullanılıyor. Soyu bilinmeyenler, aynı zamanda, yasal olarak kendilerine bakmakla yükümlü hiç kimsenin bulunmadığı kişiler. Onlar, küçük yaşları, zihinsel, işitsel ya da görsel engelleri nedeniyle kaybolan ve aileleri onları geri almaya çalışmayan çocuklardır.
Kararname, Medeni Kanun uyarınca, ebeveyni bilinmeyen bir çocuğun kaydını sağlıyor. Soyu bilinmeyen bir çocuğun bulunduğu yer, aksi ispatlanmadıkça onun doğum yeri sayılıyor. KHK’ya göre kesin bir mahkeme kararıyla aksi kanıtlanmadıkça, ebeveyni bilinmeyen bir çocuk Suriyeli Arap olarak kabul ediliyor. Ayrıca, aksi ispat edilmedikçe, nesli bilinmeyen bir çocuk Müslüman kabul ediliyor.
Savaş yıllarında, yerinden edilme, cinayet, tecavüz, yabancı militanlarla zorla evlendirilme, geleneksel evlilikler ve birçoğunun iç savaş sırasında kaybolma veya ölümü sonucunda, anne babası bilinmeyen çocukların sayısı ikiye katlandı. Öte yandan zor ekonomik koşullar nedeniyle çocukları terk edip cami, hastane ve bakım evlerinin kapılarına bırakma vakaları da arttı. Anne babası bilinmeyen çocuklar için yeterli sayıda bakım evi bulunmuyor. Başkent Şam'da yalnızca bir bakım evi var ve 2020 yılında Halep şehrinde bir tane daha kuruldu. Bu iki bakım evi, diğer tüm şehirlerden anne babası bilinmeyen çocukları misafir ediyor.
Resmi rakamlar, her yıl ortalama 42 çocuk olmak üzere, iç savaş yıllarında bakım evlerine gelen 500 çocuk olduğunu gösteriyor. Resmi olmayan verilere göre, “ya soyları bilinmediği için ya da kimlik belgelerinin kaybolması nedeniyle”, anne babası bilinmeyen 40 binden fazla çocuk olduğu tahmin ediliyor. Bu çocukların çoğu eğitim hakkından mahrum bırakılıyor ve Suriye'nin birçok bölgesinde yaygın bir olgu haline gelen dilencilik, yankesicilik ve uyuşturucu kaçakçılığı çetelerinin elinde bulunuyorlar. Resmi rakamlara göre, başkent Şam’ın sokaklarında yirmi binden fazla evsiz var ve bunların çoğunu dilenen çocuklar oluşturuyor. Şam'daki sivil kaynaklara göre ise dilencilik amacıyla sömürülen bir bebek üzerinden kazanılan para günlük kırk bin Suriye lirasının üzerinde.
Cumartesi günü yayınlanan kararname, tüzel kişiliğe ve idari ve mali bağımsızlığa sahip, merkezi Şam kırsalında olacak “Buyûtu Lahnu’l Hayat” (Hayat Melodisi Evleri) adı verilen idari nitelikte bir kamu kuruluşunun açılmasını içeriyor. Bu kuruluş tüm Suriye topraklarında soyu bilinmeyen çocuklarla ilgili her konuda yasal olarak yetkilendirilmiş organ olacak.
1970 yılında çıkarılan soyu bilinmeyenlerle ilgili yasa dikkat çekicidir. Bu yasa üzerinde, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'nın Suriye Meclisi'ne soyu bilinmeyen kişilerin bakımını düzenleyen bir yasa tasarısı sunduğu 2018 yılına kadar herhangi bir değişiklik yapılmadı. Yasa tasarısı karışık tepkilere yol açtı. Bir grup, yasanın çıkarılmasının gelecekte kötü sosyal sonuçları olacak bir insani sorunu çözmek için acil bir gerekliliği temsil ettiğini savunurken bir başka grup ise, anne babaları belli olmayan çocukları, rejime karşı olan ve ülkenin yıkımına katkıda bulunan teröristlerin çocukları olarak değerlendirerek yasa tasarısına karşı çıkıyor. Yasa tasarısına karşı çıkan rejim yandaşlarına göre soyu bilinmeyen çocukların çoğu “DEAŞ çocukları” veya “Cihad nikahının çocukları” olduğu iddiasıyla onlara Suriye vatandaşlığı ve tanınma hakkı verilemeyeceğini savunuyor.