Libya Başkanlık Konseyi, bir yandan seçimlerin yapılması diğer yandan siyasi çıkmazın ele alınmasını tartıştı

Williams, TM’den DYK ile seçimlerin anayasal temeline ilişkin taslağı hazırlamak üzere ortak bir komite kurulması önerisine yanıt vermesini istedi.

Başkanlık Konseyi, Libya'da akredite olan büyükelçiler ile Trablus'ta bir toplantı yaptı (Başkanlık Konseyi)
Başkanlık Konseyi, Libya'da akredite olan büyükelçiler ile Trablus'ta bir toplantı yaptı (Başkanlık Konseyi)
TT

Libya Başkanlık Konseyi, bir yandan seçimlerin yapılması diğer yandan siyasi çıkmazın ele alınmasını tartıştı

Başkanlık Konseyi, Libya'da akredite olan büyükelçiler ile Trablus'ta bir toplantı yaptı (Başkanlık Konseyi)
Başkanlık Konseyi, Libya'da akredite olan büyükelçiler ile Trablus'ta bir toplantı yaptı (Başkanlık Konseyi)

Libya Başkanlık Konseyi dün, bir yandan seçimlerin yapılması diğer yandan siyasi sürecin ilerletilmesi çabalarını tartışırken Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, dün, Temsilciler Meclisi'nden (TM), BM’nin seçimlerin anayasal temeli taslağı üzerinde çalışmak üzere Devlet Yüksek Konseyi (DYK) ile ortak bir komite kurma önerisine olumlu yanıt vermesini istedi.
Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi dün, BM Libya Özel Temsilcisi Williams ve Avrupa Birliği Libya Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Sabadell Jose’un katılımıyla Libya’da akredite olan ve ülkedeki siyasi süreci destekleyen büyükelçiler ile kapsamlı bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda, Başkanlık Konseyi’nin siyasi süreci ilerletme, ulusal uzlaşıyı başarıya ulaştırma ve ülkede istikrarı sağlamak için herkes tarafından kabul edilen bir anayasal temel ortaya koyarak, seçmen kütüğüne isimlerini kaydeden iki buçuk milyondan fazla Libyalının taleplerini karşılayarak ve seçimlere ulaşarak siyasi çıkmazı ele alma çabalarına değinildi.
Başkanlık Konseyi Basın Ofisi tarafından yayınlanan açıklamaya göre toplantıda ayrıca tüm siyasi partilerin, Cenevre’de yapılan Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun (LSDF) yanı sıra Berlin’de yapılan Libya konulu iki konferansın sonuçlarına dayalı olarak, Libya krizini çözme çabalarına katılımı gözden geçirildi ve bu çabaların barışçıl yollarla devam ettirilmesi vurgulandı.
Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi ise, Başkanlık Konseyi'nin BM Özel Temsilcisi Williams’ın girişimini memnuniyetle karşıladığını ve desteklediğini yineleyerek Libya'daki çözümün Suheyrat Anlaşması'ndan Berlin Konferansları ve LSDF’ye kadar siyasi olduğunu vurguladı. Başkanlık Konseyi’nin devlet kurumları arasında bir bölünmenin veya herhangi bir silahlı çatışmanın yeniden ortaya çıkmasına izin vermeyeceğini söyleyen Menfi, Başbakanlık Konseyi’nin Libya'nın birliğini temsil ettiğini ve tüm taraflarla çalışmaya kararlı olduğunu vurguladı.
Öte yandan Williams, Başkanlık Konseyi'nin son dönemdeki çalışmalarını, ülkenin birliğini korumadaki rolünü ve uzlaşı dosyasındaki kesintisiz çalışmalarını överek Başkanlık Konseyi'nin son girişimine verdiği destek için teşekkürlerini ifade etti.
Büyükelçiler ise BM Genel Sekreteri António Guterres’in Özel Danışmanı Williams’ın, yaklaşan seçimlerin gerçekleştirilmesi için bir anayasal temel oluşturmanın gerekliliğine ilişkin girişiminden duydukları memnuniyeti ifade ederek Başkanlık Konseyi’nin göreve gelmesinden sonra devlet kurumlarını birleştirmek ve ulusal uzlaşı dosyası üzerinde çalışmak için attığı adımlara verdikleri desteği bir kez daha dile getirdiler.
Diğer taraftan Williams, dün, Tunus’un başkentinde TM’nin bazı üyeleriyle görüştükten sonra, TM’ye BM’nin seçimlerin anayasal temeli için DYK ile ortak bir komite oluşturulması önerisine olumlu yanıt vermesi çağrısında bulundu.
Williams dün Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “TM üyeleri, mevcut duruma ve ileriye yönelik görüşlerini sundular. BM'nin ortak komisyon kurma önerisini ayrıntılı olarak tartıştılar” yazdı. Williams, seçimlerin bir an önce yapılması için bölünmüş haldeki TM üyeleri arasında uzlaşının yeniden sağlanmasının önemli olduğunu vurguladı.
Bu arada Libya Uluslararası İzleme Komitesi Siyasi Çalışma Grubu Eş Başkanları, sahada sakinliğin ve istikrarın korunmasının önemini ve Libyalı siyasi partiler arasında uzlaşının yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladılar. Cezayir, Almanya, Arap Birliği (AL) ve BM’nin yer aldığı grubun geçtiğimiz Salı günü çevrimiçi olarak gerçekleştirilen toplantısının ardından yapılan açıklamada, Williams’ın, seçimlerin anayasal temeli üzerinde anlaşmaya varmak üzere TM ve DYK ortak komitesi oluşturma girişimi aracılığıyla ve mevcut çıkmazdan diyalog yoluyla çıkma çabalarına tam destek verildiği belirtildi.
ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland ise, DYK’nın iki üyesi ile seçimlerin anayasal temelinin belirlenmesi ve seçim sürecine ivme kazandırılması çabalarını görüştüğünü söyledi. Büyükelçi Norland, tüm tarafların, Libya halkının hak olan seçimlerin yapılmasına yardımcı olmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Almanya'nın Trablus Büyükelçisi Michael Unmacht, TM’nin başbakan adayı Fethi Başağa ile Libya'daki son siyasi gelişmeleri görüştüğünü söyledi. Görüşmede mevcut arabuluculuk çabalarının başarısının ve her türlü şiddetten vazgeçilmesinin önemini vurguladığına işaret eden Büyükelçisi Unmacht, ülkesinin barışçıl bir çözüm için diyaloga verdiği desteğin devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Öte yandan Başağa’nın paralel hükümetinin Dışişleri ve Spor bakanları geçtiğimiz Salı günü ülkenin doğusundaki el-Kubbe kentindeki ofisinde TM Başkanı Akile Salih'in huzurunda yemin ettiler.
DYK Başkanı Halid el-Mişri, İngiltere'nin Trablus Büyükelçisi Caroline Hurndall ile başkent Trablus’ta yaptığı görüşmede, Libyalıların taleplerini karşılayan ve istikrarı sağlayan adil seçimlerin önünü açacak olan seçimlerin anayasal temeli konusunda uzlaşı sağlanması ve tüm taraflarca kabul gören seçim yasalarının çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Diğer taraftan Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, küresel enerji kriziyle başa çıkabilmek için dünya genelinde ortaya çıkan enerji açığında üretim oranlarının yanı sıra depolama ve ihracat kapasitesini artırmak için Ulusal Petrol Şirketi'ne (NOC) gerekli imkanları sağlamayı planladıklarını açıkladı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.