Avn: İsrail’in Lübnan’ın egemenliğini ihlal etmesi güney bölgesindeki istikrarı tehdit ediyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, UNIFIL Komutanı Tümgeneral Aroldo Lazaro Saenz ve beraberindeki heyet ile (NNA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, UNIFIL Komutanı Tümgeneral Aroldo Lazaro Saenz ve beraberindeki heyet ile (NNA)
TT

Avn: İsrail’in Lübnan’ın egemenliğini ihlal etmesi güney bölgesindeki istikrarı tehdit ediyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, UNIFIL Komutanı Tümgeneral Aroldo Lazaro Saenz ve beraberindeki heyet ile (NNA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, UNIFIL Komutanı Tümgeneral Aroldo Lazaro Saenz ve beraberindeki heyet ile (NNA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İsrail’in Lübnan’ın egemenliğini ihlal etmeye devam etmesinin güney bölgesindeki istikrarı tehdit ettiğini vurguladı.
Avn, Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) Komutanı Tümgeneral Aroldo Lazaro Saenz ve beraberindeki heyet ile dün yaptığı görüşmede, Lübnan’ın BM’nin 1701 sayılı kararına bağlılığının altını çizdi.
Lübnan Cumhurbaşkanı, bölgedeki sükuneti ve istikrarı korumak için UNIFIL ve Lübnan Ordusu arasındaki işbirliğinin sürdürülmesinin önemini vurguladı.
Lübnan’ın güneyindeki bazı sakinlerin UNIFIL güçlerine yönelik saldırılarını ‘basit ve önemsiz’ olarak nitelendiren Avn, konunun hızlı bir şekilde ele alındığını dile getirdi.
Tümgeneral Aroldo Lazaro Saenz ise, UNIFIL ile Lübnan makamları arasındaki işbirliğini sürdürme ve güçlendirme konusundaki kararlılığını ifade etti.
Lübnan Silahlı Kuvvetleri ile stratejik ortaklığı pekiştirmek istediğini söyleyen Tümgeneral UNIFIL’in Lübnan ve bölgede istikrarı sağlamak ve barışı teşvik etmek için çalışma taahhüdünü vurguladı.
UNIFIL Komutanı, “Önceliklerimden biri, ilgili taraflarla iletişim ve koordinasyon kanallarının pekiştirilmesi, Mavi Hat’ın çizilmesinin tamamlanması, bu hat konusundaki özel görüşmelerin yeniden başlatılması ve bu doğrultuda tartışmalı konulara çözüm bulunması da dahil olmak üzere üçlü mekanizmanın kullanımının artırılması” dedi.
Tümgeneral, “Bu adımlar gerilimi azaltacak, güven inşa edecek ve İsrail ile Lübnan arasında bir ateşkese ve kalıcı bir barışa ulaşmak için müzakereler için bir alan sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24