Cezayir’de radikalizm yanlısı gruplara ağır darbe

Cezayir ordusu radikalizm yanlısı unsurları ele geçirdi. (Savunma Bakanlığı)
Cezayir ordusu radikalizm yanlısı unsurları ele geçirdi. (Savunma Bakanlığı)
TT

Cezayir’de radikalizm yanlısı gruplara ağır darbe

Cezayir ordusu radikalizm yanlısı unsurları ele geçirdi. (Savunma Bakanlığı)
Cezayir ordusu radikalizm yanlısı unsurları ele geçirdi. (Savunma Bakanlığı)

Cezayir ordusu, 1990’lı yılların başlarında silahlı eyleme katılan bir örgütün 7 üyesini tutuklayarak, radikalizm yanlısı gruplardan geri kalan oluşumlara ağır bir darbe indirdi. Söz konusu unsurlar arasında güvenlik güçlerinin yıllardır izini sürdüğü grubun müftüsü Asım İbn Hayyan lakaplı Medeni Laslus’un da bulunduğu bildirildi.
Savunma Bakanlığı, 17 Mart’ta sosyal medya hesabından radikalizm yanlılarını tutuklama sürecinin bazı ayrıntılarını ve ordu mensuplarıyla çekilmiş fotoğraflarını yayınladı. Bakanlık, 19 Şubat’ta başlatılan operasyon kapsamında geçen çarşamba günü suçluları başkent Cezayir’in 600 km doğusundaki bir ormanda kuşattığını açıkladı. Son operasyonda, yaralanan ‘Mikdad’ lakaplı Muhammed Zavin adlı bir teröristin cesedine ulaşıldığını belirten bakanlık, ordunun olay yerinde 8 kalaşnikof silahı, büyük miktarda mühimmat ve birçok teçhizat ele geçirdiğini bildirdi. Savunma Bakanlığı, eskimiş kıyafetler içinde elleri kelepçeli 7 militanın, ayrıca önlerindeki silahların, mühimmatların ve cep telefonlarının fotoğraflarını da yayınladı. Bakanlık aralarında Laslus’un yanı sıra 7 teröristin de mensubu olduğu, örgütün emiri olan ve 2007 yılında terör örgütlerine katılan ‘Usame Ebu Sufyan en-Nigassi’ lakaplı Batayeb Yusuf adlı militanın, 2005 yılında örgüte katılan ‘Ebu Enes’ lakaplı Zarruk Belkasem’in ve 2007’de örgüte katılan ‘Zarkavi Ebu Ubeyde’ lakaplı Bilavi Muhammed’in olduğunu da bildirdi.
Aynı zamanda 2003 yılında dağlarda silahlanan ‘El-Hac’ lakaplı Zemmuri Abdulhak, 1996’da örgüte katılan ‘Huzeyfe’ olarak tanınan Ben Hamida Reşid ve 2015’de terörist olan ‘Musa’ lakaplı Cilali Abdul Kadir de tutuklular arasında yer alıyor.
Adli kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, söz konusu 7 tutuklunun gıyabında son yıllarda ‘terörizm’ ve ‘sivillere ve askerlere suikast düzenlemek’ suçlamalarıyla idam cezasına çarptırıldığını aktardı. Militanların tutuklandığına dair haberlerde Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha’nın da bir grup askerle birlikte bölgede bulunduğu gösterildi. Savunma Bakanlığı, Şangariha’nın Cumhurbaşkanı, Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanı ve Milli Savunma Bakanı Abdulmecid Tebbun’un selam ve tebriklerini ilettiği ordu mensuplarının kahramanca çalışmalarına övgüde bulunduğunu belirtti.
Şangariha, askerlere ‘vatanın ve vatandaşların güvenliğini korumak için daha fazla çaba gösterme, bu kutsal görevde kararlılıkla ve gururla terör kalıntılarıyla savaşmaya devam etme’ çağrısında bulundu.
Genel Kurmay Başkanına, Beşinci Askeri Bölge (Doğu) komutanı Tümgeneral Hambali Nureddin de eşlik etti.
Savunma Bakanlığı, militanların tutuklanmasıyla ilgili başka ayrıntı vermedi. Ancak 19 Şubat’taki son operasyonda 7 teröristin ortadan kaldırıldığı ve 6 kalaşnikof silahı, 1 dürbünlü tüfek ve önemli miktarda mühimmatın ele geçirildiğine dikkat çekti. Örgütün uzun yıllardır bölgede terör estirdiğini vurgulayan bakanlık, terörle mücadele eden askeri birliklerin, ‘vatanı terör gruplarının kalıntılarından temizlemeye ve ülkeden silmeye kararlı olduğunu’ kaydetti.



Cezayir-İran ilişkilerinin son 20 yılı: Terör nedeniyle yabancılaşmadan tutumlarda yakınlaşmaya ve uyum noktasına

Cezayir ve İran Dışişleri Bakanları (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir ve İran Dışişleri Bakanları (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Cezayir-İran ilişkilerinin son 20 yılı: Terör nedeniyle yabancılaşmadan tutumlarda yakınlaşmaya ve uyum noktasına

Cezayir ve İran Dışişleri Bakanları (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir ve İran Dışişleri Bakanları (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf’ın cuma ve cumartesi günleri olmak üzere İran'a gerçekleştirdiği iki günlük ziyaret, Cezayir-İran ilişkilerinin istikrara kavuştuğunun bir göstergesiydi. Cezayir-İran ilişkileri 23 yıl önce yeniden başlamış, ancak özellikle Cezayir’in tartışmalı dosyalarda Tahran’ınkilerle uyumlu tutumları nedeniyle birkaç kez ‘Arap ülkelerinin kınamaları’ ile karşı karşıya kaldığı bu süre zarfında birçok darbe almıştı.

Cezayir, 1993 yılında İran'la ilişkilerini kestiğinde, terör örgütleriyle yoğun bir mücadeleye girmiş ve böylece Tahran'ın Cezayir iç krizine müdahalesini kararlı bir şekilde reddetmesi için bir gerekçe sunmuştu... Dönemin Cezayir Başbakanı merhum Rıza Malik'in hükümeti, İran’ı (terörizm suçlamasıyla 1992'de feshedilen) İslami Selamet Cephesi'ne siyasi ve medya desteği sağlamakla suçladı. Ardından Cezayir, İran ile diplomatik ilişkileri kopardı. İran’ın Cezayir Büyükelçisi’nden ülkeyi ‘derhal’ terk etmesini istedi. Daha sonra İran'ın ABD’deki çıkarları için arabuluculuk yapmaktan vazgeçtiğini duyurdu.

fer
Cezayir Dışişleri Bakanı Attar, Tahran’da İranlı mevkidaşı Abdullahiyan tarafından karşılandı (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Cezayir'in eski cumhurbaşkanları Ali Kafi ve Liamin Zerval dönemlerinden bu yana İran ile Cezayir arasında uzlaşının sinyalleri görülmeye başlandı. Bu sinyaller, 1999 yılında iktidara gelen eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika döneminde de sürdü. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 2000 yılının eylül ayında yeniden kuruldu. 2001’in ekim ayında ise iki ülke yeniden büyükelçilerini gönderdiler.

Cezayirli siyasi ilişkiler uzmanı İdris Rubuh, İran’ın demokratik geçişin başlangıcında (1989) Cezayir’deki siyasi durumu yanlış değerlendirdiğini ve Cezayir yönetiminin tepkisini kolaylaştırdığını söylüyor. 26 Aralık 1991 tarihindeki genel seçimleri kazanan İslami Selamet Cephesi'nin feshedilmesinin ardından Cezayir kurtuluş devriminin sembol isimlerinden biri olan Muhammed Budiaf'ın cumhurbaşkanlığı görevini üstlendi. Ancak Tahran'daki Anayasa Koruma Konseyi ve Uzmanlar Meclisi'nin başkanı ve Tahran Geçici Cuma İmamı Ahmed Cenneti, yangını daha da körükledi. Cenneti, Cumhurbaşkanı Budiaf'ın öldürülmesinden (29 Haziran 1992) büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirdi. Bunun üzerine Cezayir, Cenneti’nin sözlerini ‘İslami ve insani değerlerle çelişen aşağılık, medeni olmayan, kaba ve sorumsuz bir açıklama’ olarak nitelendirdi.

Ancak 2003 ekiminde Cezayir eski Cumhurbaşkanı Buteflika’nın İran’a yaptığı ziyaret ve böylece 1979 yılında İran İslam devrimden bu yana Cezayir'i ziyaret eden ilk İran cumhurbaşkanı oldu. Bu ziyaret, ikili ilişkilerde dönemin İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin 2004 ekiminde Cezayir'e yaptığı ziyaretle pekiştirilen yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüldü. İran, Buteflika'nın ‘ulusal uzlaşı’ politikasına desteğini ilan etti ve teröristlerin kendilerini ve silahlarını teslim etmeleri halinde af ilan ederek ‘kara on yılı’ sonlandırdı.

erg
İran Cumhurbaşkanı ile Cezayir Dışişleri Bakanı (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Cumhurbaşkanlığı düzeyinde karşılıklı ziyaretler, iki hükümet üyeleri ile ekonomiyle ilgili çeşitli kurum ve kuruluşların yetkilileri arasında kapsamlı ziyaretlere kapı araladı. Sağlık, finans, yüksek öğrenim, küçük sanayiler, adli iş birliği, sanayi bölgelerinde ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi ve petrokimya sektöründe ortak yatırım alanlarında mutabakat anlaşmalarını kapsayan bir ortak ekonomi komitesi kuruldu.

İki ülkenin yetkilileri tarafından açıklamalarda son 20 yılda yapılan iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin yoğunlaştığı görülürken Suriye’deki ve Yemen'deki savaş durumu gibi Arap dünyası, bölgesel ve uluslararası alandaki birçok konuda, Hizbullah’ın terör örgütü olarak sınıflandırılması konusunda ve aynı şekilde Filistin meselesi konusunda uzlaştılar. Cezayir ile İran’ın bazı konulardaki tutumlarındaki bu uyum, kamuoyuna yansımasa da Cezayir'in Arap ülkeleriyle başını belaya soktu. Ayrıca, Cezayir komşusu Fas’ın kendisini Hizbullah’a topraklarında eğitim için olanak sağlamakla’ suçlaması nedeniyle ağır bir baskıyla karşı karşıya kaldı. Fas, iki ülke arasındaki bu uyumu, Batı Sahra'nın Fas'tan bağımsızlığını isteyen ve Cezayir'in Fas sınırına yakınlarındaki Tinduf Mülteci Kampı’na sığınan Polisario Cephesi ile yoğun mücadeleyle ilişkilendirdi.

sde
İran Cumhurbaşkanı Reisi, Cezayir Dışişleri Bakanı Attar’ı kabul etti (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Cezayir-İran ilişkilerine ilişkin bir haber, Tahran’ın ekonomik krizinden kurtulmak ve uluslararası yaptırımları atlatmak için daha geniş ticaret alanları açmaya ve kuzeybatı Afrika (Mağrip) bölgesine, özellikle de Cezayir’e açılan kapıdan İsrail'e karşı bir dış cephe oluşturmaya çalıştığına, bunun da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve daha sonra Sudan ile imzaladığı anlaşmaların bir parçası olarak 2020 yılında Rabat ile ilişkiler kurmasına bir yanıt niteliğinde olduğuna işaret etti.

İki ülke arasındaki ilişkilerin geçmişine değinilen bir başka habere göre öne çıkan iki olayı gözden kaçırmak mümkün değil. Bunlardan ilki, 1975 yılında Cezayir'in İran ile Irak arasındaki sınır anlaşmazlığını sona erdirmek için arabuluculuk yapması, ikincisi ise 1980 yılında İran-ABD diplomatik ilişkilerinin kesilmesinin ardından Cezayir'in Washington'daki İran çıkarlarını desteklemesi.