Mali’de askeri yönetim Fransız kanallarının yayınlarını askıya aldı

Mali'nin geçici Cumhurbaşkanı Albay Assimi Goita, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) Eylül 2020'de Akra’da (Gana) düzenlenen toplantısına katılmıştı (Reuters)
Mali'nin geçici Cumhurbaşkanı Albay Assimi Goita, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) Eylül 2020'de Akra’da (Gana) düzenlenen toplantısına katılmıştı (Reuters)
TT

Mali’de askeri yönetim Fransız kanallarının yayınlarını askıya aldı

Mali'nin geçici Cumhurbaşkanı Albay Assimi Goita, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) Eylül 2020'de Akra’da (Gana) düzenlenen toplantısına katılmıştı (Reuters)
Mali'nin geçici Cumhurbaşkanı Albay Assimi Goita, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) Eylül 2020'de Akra’da (Gana) düzenlenen toplantısına katılmıştı (Reuters)

Mali'deki askeri yönetim, Radio France Internationale (RFI) ve France 24 kanallarının Mali'deki yayınını durdurma kararı aldı. Kararın ardında, Mali ordusunun sivillere yönelik katliamlara karıştığı yönünde İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi (OHCHR) tarafından hazırlanan rapora konu olan suçlamaların aktarıldığı haberler yer alıyor.
Mali Hükümeti Sözcüsü Albay Abdullah Maiga, konuyla ilgili açıklamasında, Mali silahlı kuvvetlerine yönelik bu asılsız suçlamaları kesin bir dille reddeden geçiş hükümetinin söz konusu kanalların yayınını ‘bir sonraki duyuruya kadar’ askıya alma yönünde yasal prosedürler başlattığını duyurdu.
Söz konusu açıklama dün sabah erken saatlerde kaydedilirken kanalların yayınları ise aynı gün akşam saatlerine dek sürdü. Hükümet Sözcüsü, bu kararın haber sitelerinin, gazetelerinin ve televizyon yayınlarının engellenmesini kapsadığını bildirdi.
RFI ve France 24, Mali ordusunun ve Rus Wagner grubunun işlediği ‘ihlallerden’ kurtulanların ifadelerine değinmişti. Bu iddiaları ‘asılsız suçlamalar’ şeklinde değerlendiren Malili yetkililer ise bu kanalları Ruanda’da iç savaşı ve soykırımı ateşleyen RTLM radyosu (Radio Télévision Libre des Mille Collines) ile bir tuttu.
Ülkede geniş bir takipçi kitlesine sahip RFI ve France 24 yayınlarının askıya alınması, 2020'de Mali'de gerçekleşen, Paris'in şiddetle karşı çıktığı askeri darbeden bu yana Fransa ile Mali arasındaki gerginliği artıyor. Fransız Büyükelçisi’nin Bamako'dan ayrılmasını isteyen darbe liderleri, Mali’de sömürge döneminden kalma bir mantık ile hareket ettiğini iddia ettikleri Fransız güçlerinin ülkeden çekmesini istemişti.
Mali'deki Fransız medyasına yönelik baskı, benzeri görülmemiş tepkilere yol açtı. Bu adımı ‘kabul edilemez bir karar’ olarak nitelendiren Avrupa Birliği Dış İlişkiler Sözcüsü, bu kararın ardındaki gerekçelerin ‘asılsız suçlamalar’ olduğu kanaatine vardı.
HRW’nin bir raporunda, Malili askerlerin geçtiğimiz Aralık ayından bu yana en az 71 sivilin öldürülmesine karıştığı iddiaları yer almıştı. Malili yetkililer ise HRW ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'ı Malili askerlere karşı asılsız suçlamalar üretmekle suçladı.
HRW, bu ayın başlarında, Mali'de bu ay içinde kaydedilen ciddi suiistimalleri araştırdığını, bunlardan en kötüsünün toplu infaz olduğunu duyurmuştu. Aynı zamanda Segou bölgesinde 35 sivilin yanmış cesetlerinin bulunduğunu, bazılarının başlarının arkasında delikler olduğunu kaydetmişti. Mali ordusu, söz konusu bölgede bulunan ormanlarda El Kaide militanlarına karşı geniş çaplı askeri operasyonlar yürütüyor. Toplu mezarların bulunduğu bu bölgenin, Moritanyalı 31 tüccar ve çobanın cesetlerinin bulunduğu bölgeye de yakın olduğu biliniyor. Bu olay, iki komşu ülke arasında neredeyse diplomatik bir krize sebep olmuştu.



"Amerikan paralı askerleri, yardım kuyruğundaki Filistinlileri katlediyor"

GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
TT

"Amerikan paralı askerleri, yardım kuyruğundaki Filistinlileri katlediyor"

GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)

ABD'li güvenlik şirketlerine bağlı paralı askerlerin Gazze'de yardım almaya çalışan Filistinlileri öldürdüğü iddiaları gündemden düşmüyor.

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım bölgelerinde görev yapan eski güvenlik görevlilerinden biri, paralı askerlerin savunmasız sivillere ateş açtığını savunuyor.

Kimliğinin gizli kalması koşuluyla BBC'ye konuşan görgü tanığı, paralı askerlerin hiçbir tehdit oluşturmayan aç Filistinlilere makineli tüfeklerle saldırdığını ileri sürüyor.

Kaynak, bir paralı askerin, erzak dağıtım noktasından yavaş ayrıldıkları gerekçesiyle kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan bir gruba makineli tüfekle ateş açtığını iddia ediyor.

GHF'nin yardım bölgelerinde görev yapmış paralı asker, şahit olduğu bir diğer olayı da şöyle anlatıyor:

Paralı askerler kalabalığa 15 ila 20 el ateş açtı. Filistinli bir adam yere düştü, hareketsiz kaldı. Orada duran diğer paralı asker de 'Vay canına, sanırım bir tane vurdun' dedi. Sonra da gülüştüler.

Kaynak, olayın GHF'ye raporlandığını fakat yöneticilerin Filistinli adamın "yorgun düşüp bayılmış ya da ayağı takılmış" olabileceğini savunduğunu iddia ediyor.

Ayrıca paralı askerlere standart operasyon prosedürleri verilmediğini ve bir ekip liderinin kendilerine "Tehdit altında hissederseniz öldürmek için ateş edin" dediğini savunuyor. Kaynak, GHF'nin kültürünü şöyle özetliyor:

Gazze'ye gidiyoruz, o yüzden kural yok. Ne istiyorsanız onu yapın.

Diğer yandan ABD-İsrail destekli yardım kuruluşu, bir dönem kendileriyle çalışmış bu kişinin iddialarının gerçeği yansıtmadığını iddia ediyor.

Amerikan haber ajansı Associated Press de dünkü haberinde, ABD'li paralı askerlerin gerçek mermi kullandığını ve Filistinlileri öldürdüğünü yazmıştı. GHF bu haberi de yalanlamıştı.

Bunlara ek olarak eski Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Amerikan paralı askerlerinin bir ayda 550 Gazzeliyi öldürdüğünü savunmuştu.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Öte yandan İsrail-Hamas arasında ateşkes görüşmeleri de hızlandırıldı. Suudi Arabistan merkezli medya kuruluşu Şark News'ün aktardığına göre Hamas, silah bırakma meselesinde "esnek" davranabilir.

Filistinli örgütün, Katar ve Mısır aracılığıyla silah kaçakçılığına son vermeyi, Gazze Şeridi'ndeki silah üretim faaliyetlerini durdurmayı ve mevcut silah stoklarını başka bir yerde depolanması için teslim edebileceği savunuluyor. Hamas'ın İsrail ve ABD'nin 60 günlük ateşkes teklifine henüz yanıt vermediği aktarılıyor.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, AP