Kahire ve Cakarta ekonomi ve kalkınma alanındaki işbirliğini güçlendiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, Endonezya Devlet Başkanı’na Sisi’den bir mektup iletti

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Endonezya Maliye Bakanı ile görüştü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Endonezya Maliye Bakanı ile görüştü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Kahire ve Cakarta ekonomi ve kalkınma alanındaki işbirliğini güçlendiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Endonezya Maliye Bakanı ile görüştü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Endonezya Maliye Bakanı ile görüştü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır ve Endonezya, aralarında ortak öneme sahip çeşitli konulara ilişkin yürüttükleri istişarenin yanı sıra, ekonomi ve kalkınma alanındaki işbirliklerini güçlendirdi. Bu gelişme, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin Asya gezisinin üçüncü durağı olan Endonezya’da, Devlet Başkanı Joko Widodo ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında geldi. Mısır Bakanlar Kurulu’ndan dün yapılan açıklamaya göre, Bakan Şukri Endonezya Devlet Başkanı Widodo’ya Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’den bir mektup iletti. Mektupta, ikili işbirliğine yönelik genel konular ve çerçevelerin yanı sıra bu ilişkileri iki ülkenin arzuları doğrultusunda geliştirmenin yollarına değinilirken, bu yıl Kahire’de düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP27) hazırlıkları için devam eden çalışmalara da değinildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Hafız, Bakan Şukri’nin Endonezya Devlet Başkanı ile yaptığı görüşmede, Mısır’ın iki ülke arasındaki ilişkilerin tüm yönlerine daha fazla ivme kazandırmaya yönelik arzusunun yanı sıra iki dost halkın arzuları ve Mısır ile Endonezya arasındaki ortak çıkarların hacmi ile uyumlu olarak, tutumları koordine etme kapsamında, ikili istişarelerin devam etmesinin önemini dile getirdi.
Mısır Dışişleri Bakanı şu anda Malezya, Singapur ve Endonezya’yı içeren bir Asya turu gerçekleştiriyor. Bakan aynı zaman da Pakistan’a da gidecek ve 22-23 Mart tarihlerinde İslamabad’da düzenlenecek İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinin 48. Dışişleri Bakanları Konseyi’ne katılacak.
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri dün Endonezya Maliye Bakanı Sri Mulyani Indrawati ile görüştü. Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne göre, görüşme sırasında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi konusu ele alındı ​​ve çeşitli kalkınma alanlarında işbirliği fırsatları değerlendirildi. Taraflar, Endonezya’nın G20’ye liderlik ve ev sahipliği yapması, Mısır’ın COP27’ye ev sahipliği yapacak olması göz önüne alınarak, önümüzdeki dönemde aralarındaki koordinasyonu sürdürme isteğini dile getirdi. Aynı zamanda, Endonezya liderliğinde gerçekleştirilecek olan G20 Zirvesi’nde iklim fonu ve gelişmekte olan ülkelerin bu konudaki çalışmalarını destekleme konusunda güçlü sonuçlara ulaşılmasının önemi vurgulanırken, bunun Mısır liderliğinde düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda (COP27) önemli sonuçlara ulaşılmasına katkıda bulunacağı da belirtildi.
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri dün ayrıca, Endonezyalı mevkidaşı Retno Marsudi ile Mısır-Endonezya ortak komitesinin kurulmasına ilişkin bir mutabakat zaptı imzaladı. Şukri, Endonezyalı mevkidaşı ile gerçekleştirdiği görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin tüm yönleri, bunları geliştirmenin yolları ve ortak çıkarlar konusunda önde gelen bölgesel ve uluslararası meseleleri ele aldı. Şukri ayrıca, Endonezya Çevre ve Orman Bakanı Siti Nurbaya Bakar ile çevre koruma ve sürdürülebilir kalkınma alanında işbirliğine yönelik bir mutabakat zaptı imzaladı. Şukri, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Genel Sekreteri Lim Jock Hoi ile gerçekleştirdiği görüşmede ise, Mısır-ASEAN arasındaki işbirliği çerçevelerini görüştü.



İsrail askeri hedeflerden sonra şimdi de Hizbullah'ı halk nezdinde ve ekonomik olarak baskı altına almak için harekete geçti

İsrail bombardımanının hedefi olan Güney Lübnan’daki Sur kentinden (AFP)
İsrail bombardımanının hedefi olan Güney Lübnan’daki Sur kentinden (AFP)
TT

İsrail askeri hedeflerden sonra şimdi de Hizbullah'ı halk nezdinde ve ekonomik olarak baskı altına almak için harekete geçti

İsrail bombardımanının hedefi olan Güney Lübnan’daki Sur kentinden (AFP)
İsrail bombardımanının hedefi olan Güney Lübnan’daki Sur kentinden (AFP)

İsrail'in başlangıçta Hizbullah'ın askeri mevzilerini hedef alan Lübnan savaşını kapsamlı bir şekilde genişletmesinin üzerinden bir aydan fazla bir süre geçtikten sonra sahne değişti. İsrail, Hizbullah liderlerine suikast düzenledikten ve füze cephaneliğinin yüzde 80'inden fazlasını imha ettiğini açıkladıktan sonra şimdi de Hizbullah'ı halk nezdinde ve ekonomik olarak baskı altına almak için harekete geçti.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA) birkaç gün önce 37 köyün tamamen yok edildiğini, sokaklarının çoğunun ortadan kaldırıldığını ve Nakura'dan el-Hıyam'ın dış mahallelerine kadar uzanan üç kilometre derinliğindeki bir alanda 40 binden fazla konutun tahrip edildiğini bildirdi. Yıkım güneydeki ve Baalbek'teki arkeolojik alanları da etkiledi. Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert birkaç gün önce X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, savaşın arkeolojik alanlar için yarattığı tehlike konusunda şu uyarıda bulundu: “Tarihle yoğrulmuş antik Fenike kentleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.”

Bu bağlamda NNA dün (cumartesi), ‘İsrail savaş uçaklarının Nebatiye kentindeki tarihi evlerden ikisini yıktığını, kentteki pazar yerini yok ettiğini ve Sur kentindeki antik Roma kalıntılarının yakınındaki yerleri hedef aldığını’ bildirdi. Bombardıman, Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye ve önemli ölçüde hasar gören ünlü Palmyra Oteli'ni de içeren Baalbek Kalesi çevresine ulaştı.

Hizbullah'ın Beyrut'taki kalesi olan Dahiye'de, çoğu alanda büyük yıkım olduğu görülürken, yıkılan binaların tam sayısı konusunda rakamlar halen çelişkili. Ancak yıkılan yerleşim birimlerinin sayısının binlerce olduğu tahmin ediliyor. Dahiye, başta Genel Sekreter Hasan Nasrallah olmak üzere Hizbullah liderlerine, Rıdvan Gücü komutanlarına ve İsrail'in silah deposu olduğunu söylediği yerlere olmak üzere büyük askeri operasyonlara sahne oldu. Beyrut'un güney banliyöleri dün gece, İsrail savaş uçaklarının Hadath, Burc el-Baracne, Haret Hreik, Camus mahallesi ve Hadath'taki Lübnan Üniversitesi binasının çevresine düzenlediği 14 saldırıyla şiddetli bir gece yaşadı.

Geçtiğimiz ayın ortalarında İsrail eski Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hizbullah'ın orta menzilli füze cephaneliğinin sadece yüzde 30'unun kaldığını söylemiş, İsrail de Hizbullah'ın çeşitli bölgelerdeki merkezlerini ve depolarını hedef aldığını açıklamıştı.

xatrgh
Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar (EPA)

Bu politika ışığında Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı emekli Tuğgeneral Dr. Hişam Cabir, İsrail'in kara savaşında başarısız olmasının ardından şimdi hedeflerini, özellikle Hizbullah'ın çevresinde, nüfusun geri dönüşünü önlemek ya da geciktirmek için yıkım ve yerinden etme üzerine odakladığını düşünüyor.

Öte yandan askeri uzman emekli Tuğgeneral Halid Hamade, İsrail'in hedeflerinin sona erdiğinden bahsetmenin mümkün olmadığını, çünkü Tel Aviv'in bugün yaptığı her şeyin daha önce açıkladığı ana hedefe, yani Hizbullah'ın her düzeydeki kabiliyetlerini yok etmeye yönelik olduğunu belirtti.

Hamade, “İsrail'in bugüne kadar askeri olarak elde ettiği başarılar, komuta ve kontrol sisteminin yok edilmesi, liderlerin öldürülmesi, mühimmat rezervlerinin ve depolarının büyük bir kısmının ve ileri karakol köylerindeki altyapının büyük bölümünün imha edilmesidir. Şehirlerin hedef alınması ve tahrip edilmesine gelince, bunlar büyük yerleşim ve ticaret merkezlerinin tahrip edilmesi, Sur, Nebatiye, Bint Cubeyl ve Baalbek gibi Hizbullah’ı kucaklayan çevrenin ekonomisinde rol oynayan şehirlerin tahrip edilmesi yoluyla Hizbullah'ın ekonomisinin vurulmasının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

Hamade, İsrail Başbakanı’nın İran'ın silahlarına giden oksijeni kesmek ve İran'ı Hizbullah'a bağlayan lojistik arteri ele almak için çalışma konusunda söylediklerini hatırlattı. Hamade ayrıca, İsrail'in hedefinin Lübnan sahasıyla sınırlı olmadığını ve bu nedenle siyasi müzakerelerin sonucuna bağlı olarak gerilimin önümüzdeki aşamada genişleyebileceğini vurguladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Cabir ise İsrail ordusunun 2006 tarzı bir kara harekâtı gerçekleştiremediğini, çünkü bunun kendileri için çok maliyetli olacağını söyledi. Cabir, “Bu nedenle İsrail, beş sınır noktasından saldırıya geçerek ucuz bir imha politikası benimsedi ve esas olarak Hizbullah'ın çevresi için hesaplanmış bölgeleri hedef aldı” dedi.

Cabir, İsrail'in sınır bölgelerindeki insanları yok etmek ve yerlerinden etmekteki temel amacının insandan ve taştan arındırılmış iki kilometrelik bir bölge yaratmak olduğunu söyledi. Cabir ayrıca, İsraillilerin ‘Hizbullah tarafından ateşlenen tanksavar füzelerini ve 7 Ekim saldırısına benzer bir saldırı gerçekleştireceğini söyledikleri Rıdvan Gücü tehdidini ortadan kaldırmak için bölgeyi işgal etmeden ateşle kontrol ettiklerine inandıklarını ve bunun İsrail'in elinde müzakerelerde pazarlık yapabileceği güçlü bir kart olduğunu’ belirtti.

Cabir'e göre İsrail'in temel amacı, sınırdan uzakta bulunan ve sistematik yıkıma maruz kalan Dahiye'de de Hizbullah'ın çevresini yerinden ederek, binaları ve evleri yıkarak baskı kurmak ve böylece bölge sakinlerinin geri dönüşünü engellemek ya da geciktirmek.

 cvfbg
İsrail'in ağır bombardımanının ardından Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde meydana gelen yıkımdan (AFP)

Cabir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD'nin seçilmiş başkanının göreve başlamasını beklerken geçiş döneminden yararlanarak önümüzdeki haftalarda bu politikayı sürdüreceğine ve ek kazanımlar elde etmeye çalışacağına inanıyor.

Önümüzdeki günlerin neler göstereceğini beklerken ikinci bir olası senaryodan bahseden Cabir, mevcut ABD yönetiminin Joe Biden'ın görev süresi bitmeden savaşı sonlandırmak için çaba sarf etmesi ve yaklaşan seçimlerde kendilerine olumsuz yansıyacak bu kartı kazanmaya çalışması ihtimalinden söz etti.