Putin’den Rus halkına birlik olma çağrısı

Lavrov, Ukrayna’ya yapılan silah sevkiyatlarının ‘meşru hedef’ olacağını açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konuşmasına anayasanın giriş cümlesinde yer alan “Biz, kendi toprakları üzerinde ortak bir kaderde birleşmiş Rusya Federasyonu’nun çok uluslu halkıyız” ifadesiyle başladı. (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konuşmasına anayasanın giriş cümlesinde yer alan “Biz, kendi toprakları üzerinde ortak bir kaderde birleşmiş Rusya Federasyonu’nun çok uluslu halkıyız” ifadesiyle başladı. (Reuters)
TT

Putin’den Rus halkına birlik olma çağrısı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konuşmasına anayasanın giriş cümlesinde yer alan “Biz, kendi toprakları üzerinde ortak bir kaderde birleşmiş Rusya Federasyonu’nun çok uluslu halkıyız” ifadesiyle başladı. (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konuşmasına anayasanın giriş cümlesinde yer alan “Biz, kendi toprakları üzerinde ortak bir kaderde birleşmiş Rusya Federasyonu’nun çok uluslu halkıyız” ifadesiyle başladı. (Reuters)

Ukrayna savaşını destekleyen on binlerce kişi, Rusya’nın Kırım Yarımadası’nı ilhak etmesinin sekizinci yıl dönümünde düzenlenen geniş katılımlı bir kutlamada bir araya geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Kırım'ı ilhakının sekizinci yıl dönümünde, Moskova'daki bir stadyumda düzenlenen etkinliğe katılarak Rus kamuoyuna ve dünyaya mesajlar verdi.
Başkent Moskova'da Luzhniki Stadyumu’nda düzenlenen ve konser de verilen mitinge 70 binin üzerinde vatandaş katıldı. Muhalifler, yetkililerin üniversite öğrencilerini ve hükümet çalışanlarını gösteriye katılmaya zorladığını iddia ettiler. Rus makamları ise iddiaları yalanlayarak toplumun kolektif ruhunu yansıtan katılımın gönüllülük esasında gerçekleştiğini savundu.  
Putin coşkulu konuşmasında ‘ulusal birlik’ çağrısı yaptı, ‘Rusların omuz omuza’ durarak birbirini desteklediğini ve Rus askerlerinin Ukrayna’da ‘kahramanca çarpıştığını’ söyledi. Kalabalık tarafından atılan sloganlar nedeniyle birkaç defa sözü kesilen Putin konuşmasında “Kırım halkı sekiz yıl önce anavatanın bağrına dönme kararı aldı. Burada bu kararı selamlıyoruz. Rus halkı hiçbir zaman bugünkü kadar birlik olmadı” dedi.  
Vladimir Putin, konuşmasına, Rusya Federasyonu'nun anayasasının girişinde yer alan “Biz, kendi toprakları üzerinde ortak bir kaderde birleşmiş Rusya Federasyonu’nun çok uluslu halkıyız” ifadesiyle başladı. Bu ifadenin, Kırım ve Sivastopol halkına tarihi anavatanları Rusya ile ortak bir kadere sahip olmak yönünde oy verirken rehberlik ettiğine dikkat çekti. Rusya Devlet Başkanı, mevcut askeri operasyona atıfla sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kırım ve Sivastopol halkı, Neo-Nazilere ve aşırı milliyetçilere karşı sağlam bir bariyer oluşturarak doğru adımı attı. Diğer bölgelerde yaşananlar da tercihlerinin doğruluğunu teyit ediyor. Donbass ve Ukrayna'da başlattığımız askeri harekatın temel nedeni insanları soykırımdan ve çektikleri eziyetlerden kurtarmak ihtiyacıdır.”
Rus liderin, Ukrayna’daki operasyonla özdeşleşen bir sembol olan ‘Z’ harfine vurgu yapılan, ‘faşizmsiz bir dünya için’, ‘Rusya için’ yazan sahnede yaptığı konuşmanın Rus televizyonlarındaki canlı yayını ise kesintiye uğradı. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov kesintinin nedenini ‘teknik arıza’ olarak gösterse de Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova konuşma yaparken sesinin bir anda kesilmesi, Rus televizyonlarına siber saldırı yapıldığı yönünde spekülasyonlara yol açtı.  

Lavrov’dan tehdit
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı'nın Ukrayna'ya yaptığı askeri yardım konvoylarını hedef almakla tehdit etti. Rusya'nın diğer ülkelerin Ukrayna'ya silah tedarik etmesine izin vermeyeceğini vurgulayan Lavrov, Ukrayna'ya gelen herhangi bir silah sevkiyatının meşru hedef sayılacağını söyledi. Kiev hükümetinin NATO'ya katılma taleplerinde, Başkan Joe Biden kadar sorumluluk sahibi olmayan Amerikalı politikacılara işeret eden Lavrov sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bana öyle geliyor ki Ukrayna, bazı açıklamalarına dair tutumumuz ne olursa olsun uçuşa yasak bölge oluşturmak ya da savaş uçağı vermek gibi Rusya ile NATO arasında doğrudan çatışma riskini arttıracak adımlar atmanın sakıncalarının farkında olan Biden’ın deneyimli bir politikacı olduğunu gayet iyi biliyor. Ancak Zelenski, ABD’de, özellikle Kongrede Biden’dan daha az sorumlu politikacıların olduğunu da biliyor. Bu kişiler Ukrayna lobisinin etkisi altında ve Rusya’ya düşmanlık besliyorlar.”  
Moskova'nın Ukrayna'da yürüttüğü askeri operasyonun en önemli hedeflerinden birinin ‘Ukrayna'dan kaynaklanabilecek her türlü tehlikeyi ortadan kaldırmak’ olduğunu hatırlatan Lavrov, Ukrayna’ya sağlanacak tüm askeri sevkiyatların Rus güçlerinin meşru hedefleri arasında yer alacağını kaydetti. Kiev’in NATO’dan S-300 hava savunma sistemi talep etmesine de değinen Lavro şu ifadeleri kullandı:
“Sovyet-Rus yapımı bu savunma sistemlerini elinde bulunduran ülkeler, yapılan sözleşmelerde bu sistemlerin kendi kullanımları için olduğunu ve bir başka ülkeye verilemeyeceğinin yer aldığını hatırlamalılar. Rusya bu türden tehditlerin uygulanmasına izin vermeyecektir.”
 
Müzakereler sürüyor
Moskova ile Kiev arasında devam eden müzakerelerde ilerleme yaşandığına dair işaretler belirdi. Rusya müzakere heyetinin başkanı olan Vladimir Medinsky gelinen noktaya dair şu açıklamada bulundu:
"Ukrayna'nın tarafsızlığı ve NATO'ya üye olmaması konusu müzakerelerin temel meselelerinden birini oluşturuyor. Tarafların pozisyonlarının bu konularda yakınlaştığını söyleyebilirim. Şimdi bazı ayrıntıları tartışıyoruz. Özellikle Ukrayna’nın NATO’ya katılmaktan vazgeçmesi durumunda Rusya olarak ne gibi ek güvenlik garantileri sunabiliriz, bunları değerlendiriyoruz.”  
Bazı konularda ayrıntı veremeyeceğini belirten Medinsky, Ukrayna’nın silahsızlandırması hususunda ‘yarı yola’ yaklaştıklarını kaydetti. Ukrayna yönetimin Nazilerden arındırılması meselesinin ise kendi topraklarında herhangi bir Nazi oluşumunun varlığını inkar etmesi nedeniyle ‘tuhaflaştığını’ belirten Medinskiy sözleirni şöyle sürdürdü:
“Ukraynalı müzakereciler, ülkelerindeki Nazi silahlı oluşumlarının faaliyetlerini ve büyük şehirlerdeki caddelere Nazi suçlularının adının verilmesi gibi tüm dünyayı ilgilendiren gerçekleri görmezden geliyorlar. İkinci Dünya savaşının sonuçlarının mevcut dünya düzeninin temelini oluşturduğunu düşünen herkes için büyük önem taşıyan bu konuya birden fazla defa döneceğimizi düşünüyorum.”
Rus başmüzakereci ayrıca müzakerelerde bir anlaşma metni üzerinde uzlaşma sağlanmadan liderler düzeyinde bir görüşme olasılığı üzerinde konuşulamayacağını belirtti.  
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitry Kuleba, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kabul etmesi durumunda her an görüşmeye hazır olduğunu yineledi:
“Zelenski görüşmek için her an hazırdır, Putin görüşmeye hazır olduğunu gösterirse bu yarın ya da ertesi gün gerçekleşebilir.  Zelenski’nin bu konudaki tutumu gayet açıktır. Görüşmede ele alınacak konular da formüle edilmiş durumdadır.”  

Rusya’dan çatışmalara ilişkin açıklama
Rusya Savunma Bakanlığı sahadaki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada ‘Donetsk Halk Cumhuriyeti’ birliklerinin Rus ordusunun desteğiyle Mariupol şehir merkezindeki aşırı milliyetçi milisleri kuşattığını ve Donabs’ın yüzde 90’ında kontrolü sağladığını duyurdu. Rus kuvvetleri kayda değer bir ilerleme sağlayamasa da Harkov ve Kiev dışında da yer yer çatışmaların yaşandığı öğrenildi. Bu arada Donetsk kuvvetlerinin Sözcüsü Eduard Basurin, Rusya'nın duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:
"Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri üzerinde uçuşa yasak bölge uygulanıyor. Askeri açıdan değerlendirirsek; bölgemizde hava savunma sistemlerinin konuşlanmasına gerek yok. Rusya Federasyonu’nun hava sahamızı kontrol etmesi bizim için yeterlidir.”



'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
TT

'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)

İnci Mecdi

ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) El Kaide lideri Usame bin Ladin'i 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra 2011 yılında İslamabad'da bulması ve Bin Ladin’in ABD Donanması Özel Hareket Kuvvetleri (Navy SEALs) tarafından öldürmesi neredeyse on yıl sürdü. El Kaide lideri Afganistan dağlarında ve ötesindeki ceplerde izini kaybettirmenin bir yolunu bulmuştu. Bazen videoların içine gizlenen mesajlar ve şifrelerle dünyanın en tehlikeli terör örgütünü oradan yönetti.

Ölümünden sonra Pakistan'daki gizli bir karargâhta bulunan mektuplarına göre Bin Ladin, dış dünyaya mesaj göndermek için çoğunlukla kuryeleri kullanıyordu. Çünkü şifreli e-postaların, takip edilmesini engellemeye yeteceğine inanmıyordu. Aynı geleneksel iletişim yöntemi, İsraillilerin Hamas Hareketi’nin bazı liderlerinin, son olarak da Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin geçtiğimiz temmuz ayında İran'ın başkenti Tahran'da kaldığı konutta tasfiye edilmesine rağmen, neden Hamas lideri Yahya es-Sinvar'a ulaşamadıklarını açıklayabilir.

Elle yazılan mektup ve notlar

ABD merkezli gazete Wall Street Journal (WSJ), Sinvar'ın İsrail'in kendisini takip edememesi ve nerede saklandığını bulamaması için telefon görüşmeleri, cep telefonu mesajları ve diğer dijital iletişim araçları, hatta şifrelenmiş olanlar da dahil olmak üzere dış dünyayla iletişim kurmak için teknolojiyi kullanmaktan büyük ölçüde kaçındığını ve ‘tünellerde saklanırken Hamas’ın operasyonlarını yönetmek için karmaşık bir kod sistemi ve elle yazılan notlar’ kullandığını ortaya çıkardı.

Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğunda 31 Temmuz öncesinde yürütülen ateşkese yönelik müzakerelerde bulunan Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye'nin öldürülmesinden ve Sinvar'ın Hamas’ın başına geçmesinden sonra Sinvar’ın, Heniyye ile nasıl iletişim kurduğuna dair soru işaretleri oluştu. WSJ’ye göre Sinvar mektuplarını el yazısıyla yazıyor ve Hamas'ın güvenilir bir üyesine iletiyor. O da mesajı, bazıları sivil de olabilen bir kuryeler zinciri ile yerine ulaştırıyor. Mektuplardaki yazılar genellikle şifreli oluyor. Farklı zamanlarda ve koşullarda farklı alıcılar için farklı kodlardan oluşuyor. Bu sistem, Sinvar ve diğer Hamas üyeleri tarafından İsrail hapishanelerinde kaldıkları sırada geliştirildi. Son olarak mektup, Gazze'deki bir Arap aracıya ya da telefonla yahut başka yollarla yurtdışındaki Hamas üyelerine ileten bir Hamas ajanına ulaşıyor.

WSJ’ye göre İsrail'in başta Hamas'ın askeri kanadının kurucularından Salih el-Aruri'yi Beyrut’ta düzenlediği suikast olmak üzere, Sinvar’ın yakın çevresinden kişileri bulup öldürmeyi başarmasından bu yana Sinvar'ın iletişim yöntemleri daha tedbirli ve karmaşık hale geldi. WSJ’ye konuşan Arap aracılara göre Aruri'nin ölümünden bu yana Sinvar neredeyse tamamen elle yazılan mektuplara ve sözlü iletişime geçti. Bazen ses kayıtlarını küçük bir yardımcı çemberi aracılığıyla dağıtıyor.

İsrail askeri istihbaratının Filistin işlerinden sorumlu eski başkanı Michael Milstein, İsrail ordusunun Sinvar'ı bulamamasının ana nedenlerinden birinin tüm şahsi hareketlerini çok sıkı bir şekilde koruması olduğuna inanıyor.

Gazze'de yaşayan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) araştırmacısı Azmi Kişavi, Sinvar’ın Hamas’ın eski iletişim yöntemlerine geri döndüğünü söyledi. ICG’den başka araştırmacılar da Sinvar'ın Hamas üyeleri ve dış dünya ile iletişim kurmaya yönelik mevcut ilkel yaklaşımının, Hamas'ın ilk günlerinde kullandığı ve Sinvar'ın 1988 yılı ve sonrasında İsrail hapishanelerinde tutukluyken bizzat benimsediği bir sisteme dayandığını söyledi.

Sinvar hapse atılmadan önce İsrail'le iş birliği yaptığından şüphelenilen kişileri yakalamak üzere Hamas'ın Mecd adlı iç güvenlik teşkilatını kurmuştu. Mecd, İsrail hapishanelerinde de çalışmalarını sürdürdü. İsrail casusuna dönüşen eski bir Hamas üyesi tarafından yazılan ‘İbn Hamas’ (Hamas’ın oğlu) adlı kitaba göre Mecd’in hapishanelerde ‘es-Sevaid’ adı verilen ve şifreli mesajları bir koğuştan diğerine dağıtan ajanları vardı.

Yine aynı kitapta, es-Sevaid’lerin el yazısıyla yazılmış mektupları ekmeğin içine sarıp top haline getirip kuruttuktan sonra beyzbol oyuncuları gibi bu ekmek toplarını hapishanenin bir koğuşundan diğerine fırlatarak ‘Özgürlük savaşçılarından mektup var!’ diye bağırdıkları yazıyor.

Sabit telefon

Aralarında CIA Başkanı William Burns'ün de bulunduğu ABD'li üst düzey yetkililer, haziran ayında İsrail ve Hamas'ı ateşkese varmaya zorlamak için Ortadoğu'ya gittiler. Burns, Katar’ın başkenti Doha'da Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman bin Casim es-Sani ve Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ile görüşmeler yaptı. Ardından Hamas yetkililerine bir anlaşma yapmaları için baskı uygulamak üzere Heniyye ile bir araya geldi.

İsrail, Hamas'ın tünellerde sabit hatlı bir telefon sistemi kurduğunu en az on yıldır biliyor. Şarku’l Avsat’ın Indepenedent Arabia’dan aktardığı analize göre İsrail’in Hamas ile arasında 2018 yılında günlerce sürecek bir çatışmaya yol açan başarısız operasyonu, İsrail ordusunun Hamas’ın telefon ağına girme girişimiydi.

Arabulucular, Gazze Şeridi’ndeki mevcut savaşın başlarında İsrail ile Hamas arasında İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgalini önleyecek bir rehine anlaşması yapmaya çalışıyorlardı. Hamas'ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın üyeleriyle görüşmek ve şifreli mesajlar iletmek üzere Gazze'ye haberciler gönderdiler.

WSJ’ye konuşan aracılar, Sinvar'ın Hamas'ın sabit hat ağındaki aracılarla tünellerde telefon görüşmeleri yaptığını, gün ve saati belirlemek için kodlar kullandığını söylediler. Aracıların aktardığına göre telefon görüşmelerinin ayarlanması için Sinvar, mesajlarda takma isimlerin yanı sıra bazen gerçek kimliğini gizlemek için hapishanede birlikte kaldığı kişilerin isimlerini de kullandı.

İletişim kurmanın yaygın yolları

Gözlemcilere göre son yirmi yılda teröristler ve organize suçlular için mevcut seçeneklerin sayısı arttı. Tabii ki sıradan, yasalara saygılı vatandaşların birbirleriyle iletişim kurma olanakları da dijital teknolojideki büyümeye paralel olarak gelişti. Ancak radikal teröristler, izlenebilir bir 'dijital ayak izi' bırakmanın ve asıl göndericinin kimliğinin tespit edilmesini tehlikelerinin tamamen farkındalar. ABD istihbaratının, mesaj ve verileri elden teslim eden kuryelere güvenen Usame bin Ladin'in izini bulması da bu yüzden bu kadar uzun sürdü.

Dijital olsalar da anonim olarak satın alınabilen, cep telefonuna takılan, bir kez kullanılıp atılan ucuz ve yasal sim kartları gibi iletişim kurmanın yaygın yolları da var. Bu sim kartları Rusya ve Çin'deki şirket yöneticileri tarafından da cep telefonlarının hacklenmesine karşı bir önlem olarak kullanılıyor. Bununla birlikte sosyal medyada, sohbet odalarında ve oyunlarda da şifreli dil kullanılabilir. Bu yüzden e-oyun oynayanlar arasındaki yazışmalarda mesajları gizlemenin giderek yaygınlaşan bir yolu olarak karşımıza çıkıyor.

Terör eylemlerinin planlayıcıları da hedeflerini müzakere ederken kod ya da metaforlar kullanarak iletişim kurarlar. Örneğin, ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırısının planlayıcılarından Muhammed Atta ve Remzi bin eş-Şibh, Dünya Ticaret Merkezi'nden ‘İmara’ (mimari), ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) ‘funun’ (sanat) ve Beyaz Saray'dan ‘siyase’ (siyaset) olarak bahsetmişlerdir.

Uydu telefonları, Mısır'daki 25 Ocak devrimi sırasında, hapishaneden kaçan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin) üyelerinin iletişim kurmak için Thuraya mobil uydu telefonları kullandıkları söylentisiyle gündeme gelmişti. Bu telefonlar şifreleme teknolojisine sahip olsa da gizli dinlemeye karşı savunmasız bir yapıya sahip. Terör örgütlerinin liderleri, uzak ve az nüfuslu bölgelerde bile bu telefonların kullanımına karşı uzun zamandır temkinli davranıyor. Ancak gözlemcilere göre bu telefonlar, terör örgütlerinin liderleri arasında popüler bir iletişim aracı olmaya devam ediyor ve takip edilmelerini zorlaştırıyor.