İran’ın Dini Lideri Hamaney: Ekonomimizi ABD yaptırımlarına bağlamamalıyız

Hamaney, dün İran devlet televizyonunda yeni yıl vesilesiyle ikinci geleneksel konuşmasını yaptı (AFP)
Hamaney, dün İran devlet televizyonunda yeni yıl vesilesiyle ikinci geleneksel konuşmasını yaptı (AFP)
TT

İran’ın Dini Lideri Hamaney: Ekonomimizi ABD yaptırımlarına bağlamamalıyız

Hamaney, dün İran devlet televizyonunda yeni yıl vesilesiyle ikinci geleneksel konuşmasını yaptı (AFP)
Hamaney, dün İran devlet televizyonunda yeni yıl vesilesiyle ikinci geleneksel konuşmasını yaptı (AFP)

İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney yeni yıl vesilesiyle yaptığı ikinci geleneksel konuşmada, ülke ekonomisinin ABD yaptırımlarını kaldırma çabalarına bağlı olmaması gerektiğini söyledi.
İran ile nükleer anlaşmanın tarafları Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya (4+1), 2015 yılında imzalanan ve İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer programını kısıtlayan nükleer anlaşmayı canlandırmak için son 11 aydır Avusturya'nın başkenti Viyana'da Avrupa Birliği (AB) koordinatörlüğünde müzakerelerde bulunuyorlar.
Reuters’ın haberine göre Hamaney dün ( pazartesi) yaptığı konuşmasında, “Ekonomimizi yaptırımlara bağlamamalıyız. ABD’nin yaptırımlarına rağmen ekonomik ilerleme mümkün. Yaptığımız gibi dış ticareti geliştirmek, bölgesel anlaşmalar yapmak, petrol ve diğer alanlarda başarılar elde etmek mümkün” ifadelerini kullandı.
Rusya'nın öne sürdüğü bazı talepler üzerine Viyana’da yeni bir nükleer anlaşmaya varma çabaları askıya alındı. Dünya güçleri şu an neredeyse eksiksiz bir anlaşma metnine ulaşmış olsalar da Rusya’nın Ukrayna'yı işgali konusunda Batı ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle müzakereler durduruldu.
Hamaney, ülkesindeki yetkililere seslenerek, “Yaptırımların kaldırılması için çalışmayın demiyorum ama sizden ülkeyi yaptırımların bize zarar veremeyeceği şekilde yönetmenizi istiyorum” dedi.
Ekonominin İran’ın başlıca sorunu olduğunu söyleyen Dini Lider Hamaney, “Ekonomimizi güçlendirmenin en önemli yolu olan bilgiye dayalı ekonomiyi geliştirme yolunda adımlar atmalıyız” şeklinde konuştu.
Hamaney, Pazar günü İran devlet televizyonundan yeni yıl vesilesiyle yayınladığı tebrik mesajının ardından dün yaptığı konuşmada, 24 saatten kısa bir süre içinde ikinci kez ülkedeki ekonomik durumu ele aldı.
Hamaney, Pazar günü yayınlanan mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Geçim sıkıntısı, yüksek emtia fiyatları ve yüksek enflasyon dahil olmak üzere tüm ekonomik sorunların hepsini bir anda ele almak mümkün değil, yavaş yavaş yapılıyor. Bu sorunların acilen çözülmesinde ısrarcı olmak gerçekçi bir tutumu yansıtmaz.”
Ekonomi, İran rejiminin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk. Rejim, İran’da artan yoksulluk oranlarının öfkeli olan düşük ve orta gelirli kesimler arasında 2017 yılından bu yana ara ara patlak veren protestoları yeniden canlandırmasından korkuyor.
Öte yandan katı muhafazakâr çizgideki Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülke ekonomisini dünya güçleriyle yapılan nükleer anlaşma müzakerelerine bağlamama sözü verdi. Müzakereler sonucunda nükleer anlaşma canlandırılabilir ve ABD’nin İran’a uyguladığı ekonomik kısıtlamaların çoğu kaldırılabilir.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.